Profesyonel sporların en şanssız kenti Seattle’ın şansı “küçük” QB’leri Russell Wilson ve eve getirdiği Lombardi kupasıyla beraber dönüyor gibi. Basketbol takımları iyi bir kadro kurmalarıyla beraber Oklahoma City’e taşınan, beysbol’da neredeyse hiç umduğunu bulamayan ve hokey takımları olmayan Seattle, önce Seahawks sayesinde yıllar sonra ilk kez kupa kazandı, hem de beysbol takımları Mariners birkaç iyi transfer ile playoff savaşına girebilecek bir takım haline geldi. Peki en genç şampiyonluk kazanan takımlardan birisi olan Seahawks başarılarını devam ettirebilecek mi? Seattle’ın yüzü sporlarda gülmeye başlayacak mı? Yağmur ve bulutlar yerini güneşe bırakacak mı? İlk iki sorunun cevabı evet, ama son soruya konu Seattle ise asla evet diyemezsiniz…
Maçtan önce kimse Super Bowl’un bu kadar tek taraflı ve rekabetle uzaktan yakından alakası olmayan bir maç olacağını düşünmezdi. Düşünse bile, kazananın Seahawks olacağı hiçbir NFL uzmanının aklının ucundan bile geçmezdi. Ben de her ne kadar Seattle’ın kazanacağını savunsam da, yakın bir maç olacağını düşünüyordum. Sonuç olarak sonucun yakınından bile geçemesem de, kazananın kim olduğunu bilmemle gurur duyuyorum. Bunu söylemeyi pek sevmem ama ben demiştim.
Maçı kazanan Seattle olsa da Wilson’dan da fazla konuşulan isim bütün yıl bizleri büyüleyen performanslara imza atan ama Super Bowl’da hiçbir şey üretemeyen Peyton Manning’di. Tabii Peyton’a offensive line’daki arkadaşları da (maçın line of scrimmage’dan ilk play’inde yüksek snap sonucu safety yapmak) yardım etmedi. Hatta ilk yarının sonunda Broncos’un sayı atamayacağını düşünenler çoğunluktaydı. Manning’in bu performansı sonunda sorulması gereken tek ve önemli bir soru var. Tim Tebow olsa Denver daha iyi performans sergileyebilir miydi?
Bu sorunun cevabı çok tartışılsa da bence konuşulması gereken önemli iki şey var.
1) Tebow’un turnover sayısı fazla mı olurdu az mı? Bence Tebow takımın QB’si olsa Denver, Seahawks’ın mükemmel secondary’sini oyunun dışında tutmak, biraz da konsantrasyonlarını dağıtmak için pas yerine koşuyu seçebilirdi. Bunda read option’ı ve QB’nin bacaklarını kullanarak, hem sahada kalırlar hem de dengeleri bozarlardı. Sonuç olarak Tebow maksimum bir interception atardı.
2) Denver maçta kalsa ve fark açılmasa çevirebilir miydi? Momentumun önemini hepimiz biliyoruz. Eğer ilk play pas değil koşu olsaydı (ki sahada Tebow olsa böyle olurdu) alçak bir snap ile başlarlar ve safety olmazdı. Denver böylece momentumu (ve maçı) ilk snap’de kaybetmezdi.
Böyle baktığımızda Tebow olsa fark olmazdı diye düşünmemek elde değil fakat bence Denver gene de maçı kazanamazdı. Broncos’un maçı kazanabileceği tek senaryo NFL’in en iyi QB’si olan Peyton Manning’in kariyer maçlarından birisini oynaması olurdu. Ben ofans size maç kazandırır, defans ise şampiyonluk sözünü sezon başından beri boşuna söylemiyorum, ki bu maçta da Seahawks defansı bir takımın sahada yapması gereken her şeyi yaptılar. Zaten pick-6, safety, fumble recovery, interception, kick return for TD gibi kavramların hepsi maçta varsa, o maçı kaybetmek çok zordur.
İlk paragraftaki soruya gelecek olursak, Seahawks en genç şampiyonlardan birisi olarak tarihe geçti ve bence GM oyuncuları takımda tutmayı başarırsa bu takımın en az bir şampiyonluğu daha var. Gelecek yıl NFC’den çıkan takım gene Seahawks olacaktır fakat tabii bunu 2014 NFL Draftı ve özellikle ilk Seattle Seahawks – San Francisco 49ers maçından sonra konuşmak gerekir. Gelecek yıllar hakkında kesin olarak söylenebilecek tek şey ise Seahawks’ın ofisini zor zamanlar bekliyor. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…