Değerli Amerikan futboluseverler, zamanında tarih derslerinde neler dinledik neler, ki ben halen dinliyorum… Mesela Kürşat Olayı’nı bilenleriniz vardır mutlaka… Yav kardeşim, benim bildiğim Kürşat, Memoli’nin kanlı bıçaklı olduğu Kürşat’tır sadece diyebilirsiniz… Neyse, yıl 630… Çin Hanedanı, Göktürk Devleti’ni egemenliği altına alır ve birçok Türk’ü de Çin Sarayı’nda esir eder. Bunun üzerine başta Kürşat olmak üzere 39 Türk duruma bir çare bulmak için bir plan yaparlar. Bizimkiler, Çin Hükümdarı’nın her gece kılık değiştirerek başkentin sokaklarında dolaştığını haber alır ve Kürşat’ın yaptığı plana göre hükümdar, bir gece vakti sokakları teftiş ettiği sırada kaçırılacak, ardından esirlere karşılık koz olarak kullanılacaktır. Günler, haftalar geçer… Her şey en ince ayrıntısına kadar hazırlanır… Ve büyük gün gelir… Çin Hükümdarı ya kaçırılacak, ya da kaçırılacaktır… Ancak o gece, Çin ülkesinde inanılmaz bir fırtına kopar ve hükümdar, yoğun yağış sebebiyle sokaklara inmez. Bizim bu 39 cengaver bekler, bekler… Ancak hükümdar ortalıklarda yoktur.
Bunun üzerine Kürşat, yaptıkları planın Çin sarayı tarafından haber alındığını ve bu nedenle Türk esirlerinin canının tehlikede olduğunu düşünür ve artık nasıl bir cesaret hapı verdiyse yanındakilere (Ray Lewis’in NFL maçlarından önce takıma verdiği motivasyon solda sıfır kalır bunun yanında), 39 kişi, siz diyin bin ben diyeyim on bin askerin koruduğu koskoca Çin sarayına bir baskın düzenlemeye karar verirler. Baskın sırasında Kürşat önderliğindeki grubun tamamı şehit olur ancak bu 39 Türk ölene kadar yüzlerce Çin askerini de beraberinde götürürler… Bu olayı daha yeni duyup aydınlananlarınız vardır… Hadi bir 400 sene daha gidelim… Yıl 1071 Malazgirt Savaşı… Büyük Selçuklu Ordusu, Anadolu hâkimiyeti için Bizans İmparatorluğu ile karşı karşıyadır… İki tarafın sahip olduğu asker ve toplam güç sayısı, Kürşad Olayı’na oranla biraz daha makul olsa da yine oldukça manidar.
Savaşta Bizans güçlerinin sayısı tam 250.000’i bulurken Selçuklu ordusunun yalnızca 70.000-80.000 civarındadır. Savaşın sonucu belli, Alp Arslan komutasındaki Selçuklu ordusu, bire dört mücadelelerin yaşandığı savaşta karşı tarafa pek de acımamış. (“Bırak hikaye anlatmayı da nereye bağlayacaksın bunları, sıkıldık artık. Zaten bu haftaki yazıyı da geciktirdin bayaa” veya “Yav bizim amcaoğlu Jags yazarına komik yazıyor dediydi de bir okuyalım dedik emme bu çocuk boş boş konuşuyormuş” diyenler az daha sabredin) Bu kadar uzun bir girizgah ile anlatmak istediğim şudur ki, tarih boyunca Türkler girdikleri mücadelelerde karşısındakilerin sayıca çok olmasını veya oldukça orantısız bir güce sahip olmasını çok da önemsememiş. Tıpkı geçtiğimiz hafta pazar günü Washington Redskins’in bizim Jags’e yapmış olduğu gibi.
Redskins’in yıldız adayı tight end’i Jordan Reed sakatlığı sebebiyle karşılaşmada forma giyemezken, maçın daha ilk hücumda takımın yıldız quarterback’i Robert Griffin III; ilk çeyreğin ortalarına doğru da no.1 receiver DeSean Jackson sakatlığa kurban gitti, ama Redskins’in (Türkçe meali “Kızılderili”dir) yedek oyuncuları ve özellikle savunma takımı “Bana mısın?” demedi ve Jags’i 41-10 ile sahadan sildiler. Bilmem daha önce duydunuz mu (Gerçi daha Kürşat’ı bilmiyorsun, bunu nereden bileceksin?) Kızılderililerin, zamanında Bering Boğazı (Abi haklısın biz cahil kalmışız ya, nerede bu boğaz?) üzerinden Amerika’ya göç eden Türk boylarından geldikleri söylenir. Bunu ilk duyduğumda “Yok artık Hazreti Adem de Türk’tü.” demiştim ancak Pazar günü Washington Kızılderililerinin, neredeyse bütün yıldızlarını kaybetmesine ve karşılarında Jags gibi müthiş(!) bir takım, neyse şakayı geçelim, en azından sahada tam kadro yer alan bir takım olmasına rağmen Türklüğün farzlarından olan “Az adam öz adam” mantığıyla hareket edince anladım ki bu adamlarla bizim atalar ortak bir şeylere sahip olmalı… Neyse böylece Kızılderililer harbiden Türk olduğunu anlamış olduk.
Turan Taktiği
Az da maçı anlatalım sonra dükkanı kapatıp gidelim… Daha ilk hücumda RGIII ayak bileğinden sakatlanınca şöyle derin bir “Oh!” çektik… Dedik “İlk galibiyetin ayak sesleri bunlar”. Ardından DeSean Jackson’ı da sahadan sedyeyle çıkarken görünce, biraz bilgisayarı kapattım… Sonra fazla ısınma yapıyor n’aparsın? Ancak bir on dakika sonra karşılaşmaya tekrar döndüm ve şok oldum… Ki Jags taraftarı isen her şeye hazırlıklı olacaksın. Redskins yedek quarterback’i Kirk Cousins önderliğinde sahada şov yapıyor. Sezonun ilk karşılaşmasında Eagles quarterback’i Nick Foles’u dört sack ile mundar eden Jags D-Line’ı, Kızılderililerin ruhunu ve mücadelesini görünce dut yemiş bülbüle döndü ve Cousins’ın yanına bile yaklaşamadı. Buna karşılık Kızılderililerin, adeta bir Turan taktiği uygulayarak yaptıkları savunma meyvesini oldukça fazla verdi ve savunma toplam 10 sack’e imzasını atarak bu alanda takım rekorunu kırdılar. Kızılderililerin, atalarından gelen huşu ile yaptıkları savunma nedeniyle, bizim hücum takımı ilk yarının bitimine yedi dakika kala daha yalnızca toplam (bütün koşu ve pas oyunları dahil) bir yard alabilmişti… Bir yard… BİR YARD… Küfür gibi… Bununla birlikte Redskins’in yedek tight end’i Niles Paul karşılaşma boyunca yaptığı 99 yardlık pas oyunuyla “maçın oyuncusu” ödülünü dibine kadar hak etti.
Son Eklemeler…
Sonuç olarak Jags, sahaya çıktığı son altı çeyrekte toplam 74 sayı yerken tam 750 hücum yardına da izin verdi. Bu takım iflah olmaz. Bakalım bu hafta Andrew Luck ve arkadaşlarında kaç yiyeceğiz? Şunu söylemeden de geçmeyelim… Şu mücadele, şu ruhtan sonra Kızılderililerin adını değiştirmeyin sayın yetkililer… Onlarda da Kürşat’ın, Alp Arslan’ın kanı var sonuçta. Yazıktır, günahtır…