12.Adamın başkentinden merhabalar. Her ne kadar 17 haftalık sezonun on yedisi ve 16 maçlık maç sayımızın on altısı, üçün OKEK ve OBEB’i olmasa da sezonu üçe böldüğümüzde en kolay kısmın fikstürümüzün orta kısmı olduğunu belirtmiştim. Fikstürün ortasında içerde Dallas Cowboys, dışarda ise St. Louis Rams yenilgisi beklemediğim yenilgilerdi. Bu yenilgilerin getirdiği zor günler fikstürün en sonunda çıkacaktı. Zira geçen hafta Arizona Cardinals ile içeride başlayan ve son hafta St. Louis Rams ile yine CenturyLink Field’da bitecek normal sezon maceramız epey zorlu takımlarla ardı ardına oynatacak Seattle Seahawks’ı.
Son dört haftaya girerken 8-4 derece ile kalan dört maçımızdaki rakiplerin galibiyet ortalaması ‰630, on dördüncü haftaya girilirken NFC Wild Card için de yarıştığımız Detroit Lions’ın rakiplerinin galibiyet ortalaması ‰422, Dallas Cowboys’un ‰522 ve San Francisco 49’ers’in ise ‰556… Kendi grup liderimiz de olmak üzere iki grup lideriyle oynayacağız son dört maçın ikisinde. Amaç limiti düşük bir wildcard yerine NFC West liderliği. Green Bay Packers muhtemelen ilk haftayı birinci veya ikinci sıradan maç yapmadan geçeceğini hesaba katarsak/tahmin edersek biz de son dört maçımızı kazandığımız taktirde NFC konferansını birinci veya ikinci bitirerek Ocak ayının ilk haftasında dinleneceğiz. NFL openning night’ta içte aldığımız ezici Green Bay Packers galibiyeti vesilesiyle NFC konferansının liderliği için de ikili averajdan ötürü umutlanıyoruz. Kansas City Chiefs maçından sonra Seattle Seahawks için çekilen playoff fotoğrafında, güneşi arkamıza almışız gibi karanlık ve çekilirken el titremiş gibi flu bir görünüm vardı. Önce Arizona Cardinals’i içeride, bu maçta da San Francisco 49’ers’i yeni stadyumlarında 19-3 yenince o fotoğrafta biraz photoshop desteğiyle ne düzeltmeler, ne güzellikler yaptık bir görseniz.
Hobbit’leri Boşver, Yüzüklerin Efendisi Geldi
1892-1973 yılları arasında yaşayan Ronald ismiyle hitap olunan John Ronald Reuel Tolkien, İngiltere’nin başta Güney Afrika olmak üzere çoğu sömürgesini görmüş, Birinci Dünya Savaşı’na tanık olmuş dillere yatkın karakteriyle eserler üreten meşhur bir yazardır. Fantastik edebiyatı, yazın dünyasında polisiye ve macera türü kadar sevemediğim için hiçbir kitabını okumadım. Stephen King’in Kara Kule serisi ile edebiyat dünyasında efsaneleşen serilerden bir tanesi de JJR Tolkien yazmıştır. Yüzüklerin Efendisi serisiyle tüm dünyayı, IMDB başta olmak üzere sanal alemi ve haliyle Oscar ve benzeri prestijli sinema ödüllerine damgasını vuran üç upuzun süreli film Yeni Zelanda’da çekilmiş. Yapımcılar banka hesaplarının kabarmasını istediklerinden Hobbit serisi ile günümüzde de üç boyutlu, Ankara ve İstanbul gibi belli başlı yerdeki sinemalarda izleyebileceğiniz IMAX görsel ve ses boyutu destekli filmler peşi peşine izleyiciyle buluşmakta. Hobbit serisini henüz izlemiş değilim fakat Tolkien zamanında yaşadığı Birmingham-İngiltere’deki birbirine yakın iki kuleden etkilenip Yüzüklerin Efendisi serisinin temellerini atmıştı. Hobbit romanıyla giriştiği bu edebi serüven sayesinde Türkiye’den Kuzey Kore’ye, Paraguay’dan Moğolistan’a kadar başta sinema seyircisi sonra edebiyat okuyucusu tarafından bilinmekte. Dilimizdeki ‘cüce’ kavramı yerini Hobbit kelimesine yavaş yavaş bırakmakta. Son şampiyonluk yüzüğü biz de. Bu sporda ‘yüzüklerin efendisi’ biziz şu anda, şu dakikada…
Eddie Lacy O Günleri Hatırlayıp Teselli Olmuştur
İki maçta yediğimiz toplam sayı altı, izin verdiğimizi touchdown ise sıfır. Seattle formalı savunma devi nihayet uyandı ve geçen seneki gibi önüne çıkan Hobbit’leri eziyor. Akustiğiyle gayet hoş olan San Francisco 49ers’ın stadı Levi’s Stadyumu’na ilk kez geliyorduk ve tribünlerde ‘Beat the Seahawks’ pankartı Şampiyonlar Ligi maçlarında benzer bir ambiyans ile açılıp dalgalanınca rekabetin ne kadar köklü olduğunu anlıyorsunuz. İki takım arasında oynanan son on maçta sadece bir kez deplasman takımı kazanmış ki ev sahiplerinin dominantlığıyla geçen maçlarda sayı ortalaması epey düşük maçlar izledik. San Francisco sack yemeye müsait bir takım demiştik. Maçta sadece dört sack yapabilsek de kurduğumuz baskıyla pas ve koşu hücumlarını kitledik. Colin Kaepernick kariyerindeki en kötü maçı geçen sene bize karşı oynamıştı. Bu sene en kötü maç derecesini istemeden de olsa yine bizim maçta geliştirdi. 16/29 isabetle sadece 121 yard pas atan Niners quaterback’i ligde en çok koşan ve koşu girişiminde bulunan ikinci quaterback’ti (sevgili okur, birincisi tabiî ki Russell Wilson). Green Bay Packers’ı da buz gibi bir Winsoncin Ocak ayında bu koşularıyla darma duman etmişti. Bırakın Colin Kaepernick’i koşturmayı, 49ers tarihine şimdiden altın harflerle geçen Frank Gore en fazla yedi yard koşabildi ve toplamda sadece 28 yard’da kaldı. Yedeği Carlos Hide ise 19 yard’dan öteye gidemedi toplamda.
Sezonun ilk maçında Eddie Lacy toplamda 34, kankası James Starks 37 yard koşunca Packers’ı ‘emeklettiğimiz’ ifadesini kullanmıştım. Son iki haftaya baktığımızda rakip koşucuların emeklemesine bile izin vermeyen Seattle savunması izliyoruz. İki maçtır dev uyandı, Hobbit’ler zor durumda dedik. Bunun en büyük sebeplerinden biri, belki de birincisi linebacker Bobby Wagner’in formasına kavuşması oldu. Bobby Wagner’in savunmadaki katkısı, on bir kişilik dizilimdeki varlığı yadsınamaz. İlk hat müdahalesinde etkili ve gerekli adımlar atan oyuncumuz kısa paslarda da alanı kapamak ve kollamakta savunmamıza lider oluyor. İş play action paslara geldiğinde ligin en iyi secondary’si bizde. Birincil Richard Sherman ve Byron Maxwell; ikincil Jeremy Lane ve Tharold Simon ile köşelerde sağlam duruyoruz. Kam Chancellor ve Earl Thomas’ı da ekledin mi secondary’e Earl Thomas’ın Arizona maçında Richard Sherman’a dediği gibi “we are the best”…
Byron Maxwell ve Richard Sherman’ın markajındaki oyunculara atılan dokuz pasın sadece Byron Maxwell tarafına atılan bir pasını yakalayan Niners hücumcusu oldu. Buna karşın Richard Sherman’ın iki kez topu kucağına alması ve interception şefkati ile sevmesi Levi’s Stadyum’unu sessizliğe büründürmüş olacak ki Ric-Sher “sesinizi duyamıyorum” sözünün beden dilindeki karşılığı olan el ayasını kulağa dayamak olan hareketi birçok kez icra etti… Kısacası Colin Kaepernick ve Jim Harbaugh’lu dönemdeki en kötü maçlarından birini oynayan San Fran ilk yarıdaki en düşük yard toplamı 62 ile geçen sene bizim maçta yaşamışlardı. Bu maç 71 oldu, Seattle’a karşı üç yenilgisi ve bir galibiyeti olan Colin Kaepernick ligin geri kalanına 23-8 üstünlük kurmuş. Keza 44-12 touchdown/int oranı bize gelince 2-7 gibi içler acınası bir hale dönüşüyor, tıpkı pas isabet oranındaki %61’de 51’e inmesi gibi… Rekabet içinde olduğumuz rakiplere özel bir ilgiyle yaklaşıyoruz.
Epik Şiir Gibi
Russell Wilson yedi farklı tutucuya attığı paslarla 15/22 isabete ulaştı ve 236 yard yaptı. Dört kez sack yemekte kurtulamadı ama yedi top taşımasında otuz beş yard topu ilerletip bize yeni haklar getirdi. Kısa süre önce aramıza katılan Tony Moeaki görevini başarıyla yapanlardan. 63 yarlık yakalayışıyla touchdown’ın kapısından dönen Moeaki zayıf olan pas hücumumuza Helfet ile tat getirenlerden. Lemuel Jeanpierre ile başladığımız center mevkisinde snaplerde sorun yaşamadık lakin hücumun ön hattındaki pozisyonla alakası olmayan basit fauller takımımıza zarar vermekte. Bu alışkanlıklarından bir an önce kurtulamarı dileğiyle. Koşu hücumunu tıkır tıkır işlettik: Marshawn Lynch kendi ortalaması olan top taşımada 20’i buldu ve 104 yard’lık güzel bir performans sergiledi. “\ ve /” yönlü koşularında takımımız kendisine güzel ve derin boşlukları “I” yönlü koşularına oranla daha iyi sunmakta. Ortadan koşularda Kansas City running back’i Jamaal Charles daha başarılı oluyorken Seattle Seahawk koşu oyununda iş daha farklı işliyor. Son maçlarda gayet iyi icra ettiğimiz rakip alana yakın başlamayı bu maçta da özellikle top çalmaların etkisiyle tekrarladık. Pas yönünden istenen verimden uzak olan hücumumuz için işi kolaylaştıran bir artı.
Pasifik kıyılarından Atlantik kıyılarına gidiyoruz. Philadelphia Eagles ile altın değerinde bir maça çıkacağız. Philadelphia şehri Eastern saat diliminde olmasına rağmen oranın yerel saatiyle 4.25; Seattle’ın yerel saatiyle 1.25 ve bizim ülkemizin yerel saatiyle 23.25’te olması oyuncularımız açısından uzun mu uzun uçak yolculuğu sonrası iyi gelecektir. Lafı fazla uzatmadan sözlerimi yine bir Amerikan futbolu önerisiyle bitirmek isterim. SEC şampiyonluk maçının oynanacağı ve kazananın muhtemelen son şampiyon Florida State ile BCS ulusal şampiyonluk maçında karşılaşacağı Alabama – Missouri karşılaşması bu gece TSİ 01.00’de… İzleme imkanınız varsa kaçırmayın derim. Oregon, daha düşük ihtimal TCU’dan birini de finalde görebiliriz. 12.Adamın başkentinden keyifli günler.