Ne oluyor diyene kadar beşinci hafta da sona erdi. Göz göre göre bir NFL sezonu daha akıp gidiyor dostlar! Bir bakmışız playoff hesapları yapıyoruz, bir daha bakmışız Super Bowl’u bu sene nerede seyredeceğimizin hesabını yapmaya çalışıyoruz. Aman ha! Kendi takımınızın maç görüntüleriyle futbola aç ruhunuzu doyuramazsınız.
Bu hafta da konuşulacak konularımız var. Altı tane namağlup takımımız mevcut (Perşembe gecesi maçında Falcons kaybedince bu sayı beşe düştü). Önümüzdeki haftalarda bazıları yavaş yavaş yenilgiyle tanışacak. Ligimizin oyun kurucu ligi olduğunu zaten kabullendik; ama kötü oyunlarını bir yana bırakırsak yedekleri takip etmek az da olsa zevkli değil mi? QB’sinin elit olduğu iddia edilen Baltimore Ravens, Seattle Seahawks gibi son iki-üç senede Super Bowl görmüş takımlar neden QB’leri sakat olmasa da ligin aşağılarına doğru kayıyorlar? Drew Brees’e, Miami’ye neler oldu? Bunların ve yazarlarımızın kaçak cevap vererek yöneldiği diğer soruların cevapları aşağıda. Siz farklı düşünüyorsanız aşağıda yorumlarınızı bekleriz…
Beşinci hafta oynandıktan sonra namağlup altı takımdan (Patriots, Bengals, Broncos, Packers, Falcons, Panthers) başarısı tesadüfle açıklanabilecek var mı? Bu takımlardan ille de biri playoff’ları kaçıracaksa hangisi olabilir? Neden?
Görkem Şahinoğlu: Koskoca beş hafta geçmiş ama hala altı tane yenilgisiz takım var, bu sayı çok değil mi? Bence çok, hele ki NFL gibi rekabetçi dediğimiz bir lig için. Bu takımlardan her hangi biri için bu galibiyetleri tesadüfen aldılar gibi bir kelime kullanmam ama şu soruyu sorabilirim; hangi takımın derecesi gerçeği yansıtıyor? Buna benim vereceğim cevap ise şöyle olur; Patriots, Bengals ve Packers. Üç takım da çatır çatır top oynuyor ve diğerlerine göre nispeten daha komple görüntüdeler. Ha bu Falcons, Broncos ve Panthers top oynamadan kazanıyor demek değil. Mesela Broncos bu galibiyetlerin hepsini savunmasıyla aldı, benzer şeyler Panthers için de söylenebilir. Bu iki ekibin Super Bowl hedefi için dengeyi bulmaları lazım. Falcons ise geçen yıllara göre çok etkileyici olsa da şimdiye kadar sadece sallantıdaki NFC East takımlarıyla karşılaşmış olmaları kafamda bazı soru işaretleri oluşturuyor. Ha ille de playoff’u kaçırabilecek bir tahmin istiyorsan Panthers derim.
Çağatay Akkaya: Patriots cidden çok iyi durumda ve tesadüfle herhangi birşeylerinin açıklanacağını düşünmüyorum. Bengals de çok sağlam oynuyor, Andy Dalton harika bir sezon geçiriyor ve RB’lerin birinden olmazsa diğerinden verim almayı biliyorlar maç içinde, onu da geçelim. Broncos’un defansı iyiyken Manning sanırım kariyerinin en kötü sezon başlangıcını yaptı, oynadıkları karşılaşmalar yakın geçiyor ve bunlardan birisini kaybetmeleri işten bile olmazdı, bu nedenle ancak onlar açısından “tesadüfe yakın” diyebiliriz. Packers… Geçiniz…. Falcons, Redskins karşılaşmasını kaybetmeye çok yakındı örneğin ancak çevirmeyi başardılar, defansları da hücumları da tıkır tıkır. Panthers’in bir maçı eksik diğerlerine göre ve çok fazla izleyemedim onları, sanırım fikstürleri de yardımcı oldu biraz derecelerinde. Bu takımlardan patlamaya en yakınını az önce açıkladığım nedenle Broncos olarak görüyorum, Manning düzelir diye düşünülse de Kubiak hala bir çare bulabilmiş değil.
Oktay Çavuş: Öncelikle hiçbir başarı tesadüf değildir. Bu takımların üçü elit QB takımı olsalar da, bugün bulundukları noktayı hücumlarına değil, savunmalarına borçlular. Bengals, Falcons ve Panthers ise, bulundukları noktayı en az diğerleri kadar hak eden takımlar. Management ve coaching’in önemi burada anlaşılıyor zaten. Birkaç sene önce Super Bowl oynayan Ravens ve 49ers ne hale geldi. Ligin en pahalı QB’si Flacco ve en çok forma satan QB’si RGIII vardı. Ligin en durdurulamaz QB’si Kaepernick vardı. Son zamanlarda onları göreniniz oldu mu? :) Bu takımların hepsi playoff yapar. Ancak bunlar arasında büyük maç kazanma geleneği olan Patriots ve Packers bir adım öndeler. Onları az bir farkla Broncos izliyor. Her ne kadar NFL’in en köhne, durdurulması kolay, old school hücum mentalitesiyle oynatılsa da…
Berk Orkun: Falcons gerçekten çok ite kaka performanslarla buraya geldi. Gerek Eagles maçı, gerek Redskins maçında çok haybeye kazandıklarını düşünüyorum. Eagles maçında işlemeyen koşu hücumu, Redskins maçında da elleri titreyen bir QB sayesinde maç kazandılar. Trufant çetesi fena iş yapmasa da Beasley dışında önemli ışık gösteren bir defans departmanı da göremedim açıkçası. Matt Ryan da her zamanki Matt Ryan, bir haftası bir haftasını tutmuyor. “TD çizgisinin önüne mi geldin, at Julio’ya!” mentalitesi nereye kadar derken şapkadan tavşan çıkarır gibi Devonta Freeman’ı çıkarttılar, bu noktada da takdiri hak ediyorlar. Yiğidi öldür, hakkını yeme.
Seattle Seahawks, bu sezon maçların son çeyreğinde dökülüyor. 17 sayı önde olduğu maçı bir türlü bitiremedi ve uzatmada kaybetti. Şu saatten sonra Seattle’ın toparlanma ihtimali var mı? Nasıl olur da olur? Jimmy Graham’i ne zaman bloklatmaktan vazgeçirecekler?
Görkem Şahinoğlu: Seahawks sezon başından beri bir takım sıkıntılar yaşıyor. Oyuncu kontratları bu sıkıntıların başında geldi. Sonucunu gördükten sonra anlam veremediğim büyük bir takas yaptılar. Kendi kendilerini batırdılar desek pek yanılmayız. Bir numaralı planı koşu olan bir takım neden en iyi run blocker’ını block yapmaktan anlamayan tight end ile takas eder ki? Red zone med zone diyebilirsiniz de orada bile kullanmıyorlar Graham’i. Şimdiye kadar izlediğimiz Seahawks büyük hayal kırıklığı ama ben hala toparlanmalarına ihtimal veriyorum. Sonuçta kaybettikleri takımlar çok iyi takımlar en azından Bengals ve Packers öyle. Ancak artık bir başka çok iyi takıma daha kaybetme lüksleri kalmadı ve o takımla oynanacak daha iki maçları var. Anladınız siz kıpps..
Çağatay Akkaya: Seahawks hem önemli oyuncular kaybetti hem de Marshawn Lynch’in sakatlığı etkiliyor onları. Bu tür karşılaşmalar kaybedilebilir, takılmamak lazım, Seahawks hala durumu toparlayacak bir takım ve umutsuz olacakları bir derece ya da oyunları da yok ortada. Bu nedenle takımın toparlanacağını düşünüyorum. Jimmy Graham’i takıma katmalarındaki neden elbette güvenilir bir pas alıcısıydı fakat Pete Carroll henüz buna uygun hareket etmedikçe Graham de kendisine denileni yapmaya, bloklamaya devam edecek gibi duruyor.
Oktay Çavuş: Takım yaşlandı, kan kaybetti, odaklanamıyorlar. Hepsi şöhret yorgunu. Seattle toparlanmasına toparlanır da, nereye kadar ilerleyebilir, bu muamma. Savunması çok aksıyor. Kaybettikleri oyuncuların yerine kimseyi koyamadılar. Kurtuluşları da Graham’ın elinde değil açıkçası. Savunmadan daha fazla destek almaları lazım. Çok açık veriyorlar savunmada. Eskiden bend-but-don’t-break defense vardı. Yard ve first down verirdi ama red zone’da sayı vermezdi. Şimdi bend-and-break oldular. Tek umutları Sherman’ın turnover yapması ki o da artık eski Sherman değil.
Berk Orkun: Seahawks hücum koordinasyonu bakımından bu sene Graham ile beraber fenafillahı yakalayacağım umuduyla yola çıkıp yolun başında tekeri patlattı. Lynch uzun süredir maç kaçırmayan bir adam olarak iki maç üst üste kaçırdı ki bu hiç hayra alamet değil, Rawls çıkıp yokluğunu hissettirmese de bu hücumun ana elementi o. Graham’i ne zaman blokta kullanmaktan vazgeçecekler sorusuna ise B12 ve Omega 6 takviyesi yaptıklarında herhalde diye cevap vermekten başka çarem yok sanırım. Hava hücumunda güvenilir elleri bu kadar kısıtlıyken nasıl bir planlamanın parçasıdır bu ben açıkçası çözemedim.
Big Ben ve Romo’nun sakatlıklarından sonra yedekleri Michael Vick ve Brandon Weeden oynama fırsatı buldu. Michael Vick’in kumaşı belli, takımda hücum olarak da yeterli silah var; o yırttı. Weeden’a ne kadar dayanılabilir? Matt Cassel’a şans verilmeli mi? Kyle Orton’ı gören var mı? Peki Dallas’ın en güçlü yönü olarak görülen hücum line’ı neden elek gibi oldu?
Görkem Şahinoğlu: Weeden’ın son şansını Patriots karşısında harcadığını düşünüyorum. Zaten gelen haberler de Cowboys’un bu bye geçireceği haftada Matt Cassel’i hazırlayacakları yönünde. Vick’in kumaşı belli demişsin de Weeden’ın da kumaşı belliydi zaten. Sadece kuvvetli bir kolla iyi quarterback olunsaydı şuan hala Vince Young’ı izliyor olurduk. Cassel’den de emin değilim ama olası bir Dez Bryant dönüşüyle tecrübesi sayesinde hala yarış içindeki bir takım teslim edebilir Romo’ya. O-Line sorusuna gelince de daha önce de belirttiğim gibi, sorun DeMarco Murray gibi bir koşucuya sahip olmamaları. Geçen sezon ki başarı da en çok göz ardı edilen Murray’di. Ben Cowboys line’ının hala iyi olduğunu ancak arkasındaki adamların iş yapamadığını düşünüyorum. Offensive line, Romo ve Murray’yi arıyor tıpkı Murray’nin Dallas offensive line’ını aradığı gibi.
Çağatay Akkaya: Matt Cassell’in bay haftasından sonra takımın 11’inde olacağı açıklandı zaten ki bunun için takas edilmişti. Kyle Orton sanırım bir hamburgercide Pazar maçlarını izliyor, “benim yerime oynayanlar da benden iyi değil diyordur”. Hücum çizgisinin bozulması konusunda da, geçtiğimiz sezon da abartıldığı kadar değildi fakat kelebek gibi hareketli bir Romo vardı nihayetinde, bu sezon o hücum çizgisinin arkasında Weeden durmaya başladıkça güvelerin nereden sızabileceğini de gördük.
Berk Orkun: Dallas’ın O-Line’i hala aynı. Eğer sack’lerden bahsediliyorsa, sebep olarak McFadden’in blitz yapan LB’lara “Niyet ettim Allah rızası için cut block olmasına” deyip kendini yerlere atmasını gerekçe gösterebiliriz. Line adam paylaşımında hala çok iyi. Koşu başarısı da ortada. Neden pass protection’da özellikle McFadden dedim? Çünkü Randle zaten catching RB. Çoğu pas oyununda backfield blocker değil, route koşuyor. Ayrıca NFL’de hiçbir QB’e topu elinde tutsun diye para ödenmiyor. O topu hızlıca elindem çıkartacaksın. Weeden’in kumaşı belli, roster dolduran bench warmer. Daha da öteye gidemez. Bay haftasından sonra da, sanırım Cassell oynayacak zaten. Ancak ondan da pek bir şey beklemiyorum. Hele ki Bryant’ın olmadığı bir kadroda. Şu an hücumda en etkili ikili, TE-RB ikilisi. İkisinin de pasları durdurulamıyor.
Green Bay Packers’ı iki haftadır (49ers’ı 17-3, Rams’i 24-10 geçtiler) savunma takımı taşıyor. Hücum ise nispeten sessiz kaldı. Nelson ve Adams’ın sakatlıklarıyla açıklanabilir mi bu sessizlik? Yoksa 2011 sezonu gibi hücumun şifresi çözüldü mü? Rodgers’ın ölümlü olduğu ortaya çıktığında şaşırdınız mı?
Görkem Şahinoğlu: Ben Packers’ın hücumda her hangi bir şifreyle oynadığını düşünmüyorum, aynı şekilde hücumun çözüldüğünü de düşünmüyorum. Tıpkı Patriots’ta olduğu gibi ne olursa olsun kazanan bir hücum var ki bu da bizi quarterback’lere götürüyor. Oyun kurucunuz Aaron Rodgers, Tom Brady olunca hayat ne kadar güzel değil mi? Rodgers istatistik anlamında yavaşlamış olabilir ama aynı şey Brady için de geçerli. Sonuçta bu adamlar da etten ve kandan, tüm sezonu aynı tempoda oynamalarını bekleyemeyiz. Packers’ta Lacy’nin şimdiye dek beklentilerin altında bir sezon geçirmesi de bu yavaşlama da bir etken olarak gösterilebilir ama Nelson ve Adams’ın sakatlıklarının çok etkili olduğunu düşünmüyorum. Savunmaya gelince de bence hala “savunma taşıdı” demek için erken. 49ers ve Rams hücumları bir savunmayı test etmek için ölçüt olamayacak hücumlar bana kalırsa.
Çağatay Akkaya: Nelson çok büyük kayıp, eski sevgili James Jones’dan medet umuyor ve umduklarını buluyorlar da. Packers konusunda karamsar değilim, maç kazanmayı biliyorlar, ha bunu hücumla yaparlar savunmayla yaparlar ama sonuçta kendilerini zaten playoff’a atıyor, şampiyonluğu da sonuna kadar kovalıyorlar. Aaron Rodgers’ın insan olduğunu hatırlamak da rahatlatıcı fakat bunu sene içinde tekrar bizlere unutturacağını düşünüyorum.
Oktay Çavuş: Aaron Rodgers’ın ölümlü olduğunu iki sezon önce görmüştük zaten. Ölmese de, sezonun yarısında yatalaktı. Green Bay Packers’ın hücumunda ise, uzun bir süredir en zayıf halka bence O-Line’dı. Şu an Rodgers dışında bir silahı da kalmadı. Cobb, Nelson’dan daha iyi bir WR olabilir. Ancak Nelson’sız Cobb’u durdurmak çok kolay. Lacy iyi bir gap runner olsa da, catching yönü çok zayıf. İlk beş hafta toplamında aldığı catching yard, iyi bir RB’in her maç aldığı catching yard kadar. Ayrıca Rodgers’ın adaşı TE Rodgers’ın beş hafta toplamındaki receiving yard’ı, Gronk’un, Gates’in, Barnidge’in son haftaki performansının altında. Nelson ve Quarless sakat, Lacy ve Rodgers da pas oyunlarında seperation yaratıp boşa çıkamıyor. Nereye pas atacak bu adam? :) Koskoca Milli Takım eski Head Coach’unu Sivaslı esnafa çevirdiniz. Sormayın böyle sorular kardeşim…
Berk Orkun: Rodgers’ın ölümlü olduğu konusunu tartışırım. Bence hala Olympos’tan Wisconsin’e Work and Travel’a gelmiş biri gibi duruyor. Ancak defansın daha öne çıktığı kısmı doğru, Clinton-Dix receiver’vari işler yapıyor, Matthews yine pozisyonlar arası gidip geliyor, ve işin garibi bu sezon doğru da yönetiliyorlar.
Daha sezonun ortasına ile gelmeden New Orleans havlu atınca, başta Miami Dolphins olmak üzere bazı takımlar koç Sean Payton’ın peşine düştüler. Madem bu adam bu kadar iyiydi, takımın durumu neden böyle? Koç için en son takas yapıldığında Jon Gruden, Tampa Bay Buccaneers’i şampiyon yapmıştı. Payton’da tekrar potansiyeli görüyor musunuz? Bu Dolphins ne zaman adam olacak? “Daha iyisini bulamayız” diye Tannehill’e verilen paralar çöpe mi gitti? (Stafford, Flacco; saklanmayın, sıra sizde…)
Görkem Şahinoğlu: Sean Payton sevdiğim ve stilini beğendiğim bir koç. Buradan “bounty gate” çıkarımı yapmayacağınızı umuyorum. Saints’in sorunları coaching’ten daha başka gibi. Zaten suçlanacak bir coach varsa o da Rob Ryan olmalı. Hiç bir zaman abisi gibi bir savunma dehası olamayacak ama ona rağmen ve tüm başarısızlıklarına rağmen bir şekilde iş bulmaya devam ediyor. Saints’in sıkıntılarına dönecek olursak takımın artık kafada hatta sezon başlamadan sezonu bitirdiğini düşünüyorum. Rebuilding çanları artık daha güçlü çalıyor. Elde yaşının etkilerini göstermeye başlayan bir quarterback var ve onun dışında sahip oldukları en iyi oyuncuyu sezon başlamadan gönderdiler, bir diğerini de iki hafta önce gönderdiler. Saints’in planı bu sezon koşuya abanalım belki ucundan bir tarafından yakalarız da başarılı oluruz idi ancak iyi bir savunmaya sahip olmayınca iyi koşu hücumunun pek bir numarası kalmıyor. Herhangi bir koç takası olacağını da sanmıyorum ayrıca. Sanırım bu soru Dolphins olarak soruldu ama ben hep Saints anlattım, bu sezon ne olursa olsun Dolphins’in bırakın Super Bowl’u playoff’u görmesini bile sürpriz sayarım.
Çağatay Akkaya: Sean Payton yaratıcı adam, bir de Drew Brees hikmetinden faydalanmış bir adam, bu ikisini beraber değerlendirmek lazım zira birbirlerine değer katan iki figür bunlar. Takımın bir sezon gitmesi, koçu kötü yapmaz, bir de cidden Saints kötü bir takım şu anda, gerek hücumda gerek savunmada dökülüyorlar, tutunacakları bir dalları yok, tek galibiyetleri de çöküşteki Cowboys karşılaşmasındaydı, hal böyleyken ve Sean Payton neler yapabileceğini kanıtlamışken elbette taliplisi olacak, Dolphins de bunların başında geliyor. Dolphins’e gelince, maçlarını izlemek istemiyorum neredeyse, göz ucuyla da bakamıyorum, Tannehill değil burada suçlu olan, Phiblin’den koç kadrosuna, takım kurgusunu oluşturan GM’ine kadar aramak lazım suçluları, Tannehill vasat üzeri bir QB ve vasat üzeri QB’ler günümüz NFL’inde bu paralara oynuyorlar, acı ama gerçek.
Oktay Çavuş: NFL’de en büyük sıkıntı QB pozisyonunda zaten. Bu kadar roster turnover yaşanan bir ligde, hala 35-40 yaş arasındaki QB’lerin alternatifi yok. Bırakmış olanlar da “Acaba geri mi dönsek?” diye düşünüyor. En bariz örnek sanırım Jay Cutler. Performans-fiyat denkleminde NFL QB’lerinin ne durumda olduklarını görebiliriz. Tannehill bu ligde çok rahat oynar. Dolphins, Tannehill’i bırakırsa da, kendine çok rahat yeni bir takım bulur. Ancak Dolphins QB bulabilir mi, muamma. Bunları, son haftaki berbat performansına rağmen yazıyorum. Herkesin iyi dönemleri ve kötü dönemleri olabilir. Takım olarak çok iyi bir kadroya sahipler. Son haftaki mağlubiyette QB hatalarının payı da çok yüksek. Sean Payton da o takımı toparlayabilecek bir koç. Bence hem Payton hem de Dolphins için iyi bir transfer olur. Saints ne yapar? Drees’e biraz daha koruma ve silah verin, her sene sizi playoff’a götürür. Sakat sakat sergilediği performans ortada. Takımın bu durumunda Brees’in geleceğini riske atmak yerine backup’lar oynasın. Önümüzdeki senenin yapılanmasına başlansın. En mantıklı çözüm bu olur.
Berk Orkun: Saints’te kalan birkaç kurtarılabilir parçadan biri Payton. Zaten diğer ikisi de Vaccaro ve Cooks. Hadi Byrd’e de ayıp olmasın. Durum bu, fazlasını ummak yanlış olur. Takımın vital parçaları ya hasarlı, ya da çok paslı. Payton ve front office’in de Cooks dışında pek de önemli draft bulgularına ulaştığı söylenemez. Ancak bu hala onu ligin en iyi koçları listesinden dışarı itmiyor. Ben hala “hareket alanı” olan bir takımın Payton ile şampiyonluk şansı olduğunu düşünüyorum. Dolphins’e gelince, Tannehill’e verilen para boşa değil, piyasası bu gibi klişelere düşmek de pek istemiyorum ancak bu adamın piyasası bu. Kötü de oynamıyor, ancak Dolphins bu sezon çok büyük beklentilerle sezona başladı ve Tannehill bu beklentilerin tasvir ettiği rakamların şu an için uzağında. Ben Dolphins’in sorununun hücumda neyi istediklerini bilmemelerine bağlıyorum. DeVante Parker hala tabloda yok, Miller neden bu kadar az kullanılıyor, deep pass oyunu neden Florida sahillerinde tu kaka muamelesi görüyor, sorulması gereken sorular ilk etapta bunlar.
Öyle Barry Sanders gibi sağa sola kırarken iyidi ama sonucunda Jamaal Charles da ACL’ini kucağına aldı ve muhtemelen sezonu kapatacak. Bu adamların yeri dolabilir mi? Hani running back’lerin değeri düşüyordu? Hani ne oldu Demarco Murray’lere, Shady McCoy’lara?..
Görkem Şahinoğlu: Running back pozisyonunun son zamanlarda ne kadar ayağa düştüğünü bu sorudan da anlayabilirsiniz sevgili okurlar. Ancak örneklerle de kanıtlanmıştır ki bu mesele herkesin düşündüğü gibi basit değil. NFL’de running back’lerin yeri dolar diye genel bir kanı var. Bu ortalama running back’ler için kısmen doğru ancak Jamaal Charles gibi son kendini bildi bileli Chiefs hücumunu tek başına taşıyan bir adam için geçerli değil. Bazı çok özel oyuncular var ki onların yerini dolduramazsınız. Örneklemek gerekirse Jamaal Charles ve Adrian Peterson (Vikings geçen sezon doldurabildi mi yerini?) bu isimlerin başında gelir. Benzer şekilde taş misali yerinde ağır olanlar da vardır, DeMarco Murray-Cowboys, Ahmad Bradshaw-Colts (yeniden anlaştılar), belki unutmuşsunuzdur ama Brandon Jacobs-Giants gibi. Dolayısıyla running back’ler zannedildiği gibi kolay harcanabilen ve değeri düşen oyuncular değiller, özel bir yetenek veya enzim-substrat ilişkisi gibi cuk diye yerini bulan running back takımlarını vezir ediyor. Ha özel yetenek demişken Todd Gurley için daha fazla Rams karşılaşması izleyin ve imkanınız, merağınız varsa Leonard Fournette için LSU izleyin. Yoksa da bu ismi kenara not edin.
Çağatay Akkaya: Özel oyuncu olduğun zaman return man olduğun zaman da yerin dolmuyor, bakınız Devin Hester’ın Bears’da yarattığı boşluğa… Jamaal Charles çok özel adam, herşeyi yapıyor, takımı sırtında taşıyor, çok iyi bir atlet, çok hızlı bir oyuncu ama evet sonuçta tüm bunlar bir çapraz bağ sakatlığıyla gidiyor. Hem NFL ne kadar pasa evrim geçirse de RB’lerin ligde yeri olmaması için oyunun sisteminin değişmesi lazım, diğer yandan örneğin ilk hakta alınan bir dört yardlık koşu mesefesi bir sonraki hak için hücuma birçok kapı açıyor. Sonuçta hedef rakibin gol çizgisine ulaşabilmek değil, bunu RB’ler de yapıyor nihayetinde. Keşke yine bir 2,000 yardlık koşu performansı olsa da ağzımız açık izleyiversek…
Oktay Çavuş: Adrian Peterson’ın, DeAngelo Williams’ın performanslarını gördükten sonra, RB’te ne varsa eskilerde var diyorum. Murray zaten Cowboys O-Line’ı olmadan o kadar yıldızlaşamazdı. Bu konuda kimse aksini iddia edemez. Ancak Eagles sistemine uymadığı ve o iyi kullanılamadığı da bir gerçek. Jamaal Charles’ın yeri dolmaz çünkü yard after contact’ı ve breaking tackle kabiliyeti çok yüksek bir koşucu. Başka bir RB’in üç-dört yard alacağı durumları first down, hatta TD’lara çevirebilen bir yetenek. Ligde bu tarz RB çok fazla kalmadı. Anlaşılıyor ki offensive back’lerde en değerli asset hala tecrübe…
Berk Orkun: Charles, bu ligin en iyi beş running back’inden biri. Belki de AP ve Lynch’ten sonra çaktırmadan en dayanıklı olanı. Bence doğru zaman gelince eskisi gibi dönecektir. Bu adamların yeri doldurulabilir mi sorusuna gelirsek, koşu oyunu denince ligde iki farklı düsturdan bahsetmeyi doğru buluyorum; şema ve adam. Bazı koşucular şemaya uyarlar, bazı şemalarsa oyuncu üzerinden şekillenir, bu oyuncular şemayı çizer, bazense bozar, okazyonel olarak yeniden çizer. Demarco Murray, LeSean McCoy, Melvin Gordon, Chris Johnson gibi isimler şema oyuncuları. Onların harmana tat katabileceği bir şemaya sahipseniz bu adamları sadece tarife katarsınız veya onlar için bir tarif yazarsınız, sadece o tarifte kullanırsınız. Peterson, Lynch ve Bell gibi oyuncular ise her tarife uyacak adamlar, yemeğinizi her zaman bir üst klasmana taşırlar, bazen hiç beklemediğiniz bir lezzet ortaya çıkartırlar. Böyle adamların yeri elbette doldurulamaz, bu klasmanda bana göz kırpan en yeni oyuncu ise Todd Gurley.