22 yıl aradan sonra Los Angeles’a dönen ve St. Louis’deki taraftarlarını üzen Rams, taşınmasının ardından 2016 Draft’ının ilk sırasına zıplayarak Jared Goff’u seçmiş ve beklentileri tavan yaptırmıştı.
Goff’u seçmek için bu yılın ve önümüzdeki yılın ilk tur seçim hakkına ek olarak önümüzdeki yılın üçüncü tur seçim hakkını da veren Rams, geleceğini genç oyuncuya emanet etmişti. Ancak Jared Goff’un üniversitesi Kaliforniya’nın eski yıldızlarından ve emekli bir NFL oyuncusu olan Keyshawn Johnson, Rams’in tercihleri hakkında çok ilgi çekici açıklamalarda bulundu.
Bir radyo programında konuşan Johnson, “Goff’u takımın sahibi veya genel menajer seçti ve bu sırada koç Fisher’a danışılmadı. Kaynaklarımın söylediğine göre koç Fisher, Goff’u seçmek yerine daha fazla oyuncu seçmeyi istiyordu. Buna rağmen yönetim, Los Angeles’a gelişi çılgın bir hamleyle desteklemek istedi. Bence koç Fisher, Goff’u seçmek zorunda bırakıldı.” dedi.
2012’de takımın başına geçtiğinden beri Jeff Fisher’ın tüm oyuncu kararlarında söz sahibi olduğu biliniyordu. Johnson’ın bu yorumları, Rams organizasyonunun yapısının Los Angeles’a taşınılması ile değiştiğini gösteriyor.
Johnson sözlerini şöyle tamamladı: “Jared’ı tanıyorum. İyi bir çocuk ancak kesinlikle bir Andrew Luck veya Cam Newton değil. Bence kendisi, ödenen bu bedele değmezdi.”
Johnson’ın yorumları doğruysa Rams organizasyonunu karanlık günler bekliyor demektir. Takımın başarısı için doğru adımları atmak yerine takımın popülerliğini arttırmak öncelik haline getirildiyse, ilk haftaki 28-0’lık San Francisco 49ers mağlubiyeti tek seferlik bir hayal kırıklığı olmayacaktır.
Her sene farklı bir NFL takımının hazırlık kampına konuk olan ve bu sene de Rams’i seçen Hard Knocks dizisinin ilk bölümünde “Ben ne yaptığımı biliyorum.” diyerek oyuncularına güven aşılamaya çalışan koç Fisher, takımının geçen sezon hemen hemen her hücum kategorisinde sonlarda yer almasına rağmen Goff’u seçmek dışında ciddi bir hamle yapmamıştı. Buna ek olarak, çok değerli draft haklarını vererek takımın geleceğiyle oynadığı da bazı çevrelerde konuşuluyordu; ancak Johnson’un sözleri doğruysa bunların sorumluluğu koç Fisher’ın değil, takımın sahibi Stan Kroenke veya genel menajeri Les Snead’in.