Evet, Sayın Amerikan futbolu severler, ilk önce yazının gecikmesinden dolayı sizlerden özür dileyerek başlamak istiyorum ama ne demiş atalarımız geç olsun güç olmasın. En nihayetinde hedefimize ulaşmaya sadece bir adım kaldı ve tüm sezon beklediğimiz dünyanın en büyük spor organizasyonlarından olan Super Bowl için hazırlıklar başladı. İlk önce yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür edelim bu güzel sezon için. 32 takımın da mücadele ettiği bu macerada sona sadece dört takımın kaldığı konferans finalleri de son yılların en heyecanlı finallerinden biri oldu diyebiliriz. Hatta biraz daha ileri gidip iki tane Super Bowl tadında maç izledik desek yeridir.

Lafı da fazla uzatmadan konferans finallerinin en heyecanlı maçı olduğuna inandığım Los Angeles Rams – New Orleans Saints maçına geçelim. Mercedes-Benz Superdome’da karşı karşıya gelen bu iki takımın maçında Los Angeles Rams uzatmada bulduğu alan golüyle karşılaşmayı 26-23 kazanarak Super Bowl’a yükseldi. Üç sene önce St. Louis’ten taşınan takım uzun yıllar sonra Los Angeles şehrini Super Bowl’da temsil edecek. Fakat maçın heyecanının dışında hakemlerin vermemiş olduğu kararlar karşılaşmaya daha büyük damga vurdu.

Hakemleri şimdilik bir kenara bırakalım da ne güzel maçtı ama… Gerçekten iki takımda sahada her şeylerini ortaya koydular. Tribünler muhteşemdi (sürekli düdük çalan o adam hariç), atmosfer olağanüstüydü, oyuncuların heyecanı yüzlerinden okunuyordu, kenarda koçlar, oyuncularını sürekli motive etmeye çalışıyordu eminim o anlarda iyi ki bu sporu seviyoruz diye mutlaka içimizden geçirmişizdir. Fakat heyecanlı olmayan biri vardı o da Rams hücumuydu. Maça o kadar tutuk başladılar ki kimse bunu beklemiyordu. Ancak savunma da bir o kadar konsantre olmuştu maça. Baktılar kendi hücumlarında iş yok biz biraz oyuna ağırlığımızı koyalım dediler ve Saints’in kolay sayı bulmasına izin vermediler. Gerçi Saints’te bu kadar hızlı yarı sahayı geçeceklerini düşünmüyordu herhalde ki onlar da TD yapabilecek pozisyonları alan golüyle tamamlayabildiler.

Fakat maçın ikinci yarısında ise tam tersi bir durum vardı. Bu sefer maça ağırlığını koyan Los Angeles Rams bir anda nerede olduklarını hatırladılar. Hem savunma da hem de hücumda kompakt bir görüntü veren Rams üçüncü çeyreğin sekizinci dakikasında 20-10 geriye düşmesine rağmen son çeyreğe 20-17 girmeyi başardı. Son çeyrekte de etkili bir savunma ile Saints hücumuna sayı şansı tanımayan Rams, dördüncü çeyreğin beşinci dakikasında maçın en önemli isimlerinden olan kicker Greg Zuerlein ile skoru 20-20’ye getirdiler ve o andan sonra maç yeniden başladı. Tabii burada değinmek istediğim bir nokta var o da Saints hücumunun gel-git performansı. Deyim yerindeyse kurmalı oyuncak araba gibi olan Saints hücumu maçın başında koç ekibi tarafından kuruluyor ardından gittiği yere kadar gidiyor. İşleri bittiğinde ise tekrar birisinin kurmasını bekliyorlar. Eğer koç ekibinin de o anda eli kolu bağlandıysa vay Saints’in haline. Maçın tıkandığı anda öne çıkması gereken isimler maça ağırlığını koyamıyor çünkü takımın yaratıcılığı da zayıf. Bu temel sebeplerden dolayı istenilen hücumlar maç geneline yaymakta zorlanıyorlar. Hele ki Brees gibi bir oyun kurucuları varken böyle bir performans izlemek ise gerçekten çok üzücü.  Gerçi bize yabancı gelmeyen ikinci yarıdaki hücum performansını 29 Kasım 2018 gecesi Dallas Cowboys karşısında da görmüştük. Savunmada disiplini elden bırakmayan takımlara karşı ciddi sorunlar yaşayan Saints hücumunun bu zamana kadar bunu çözememiş olması bir Super Bowl hayalini daha suya düşürdü.

Maçtaki ilginç olayların başında Jared Goff’un gürültüden dolayı bir türlü koç Sean McVay ile sağlıklı iletişim kuramaması geldi. Taraftarlar da bunun farkındaydı ve sürekli yaptıkları uğultu ile Rams hücumunu manipüle etmeye çalıştılar. Aslında başlarda başarılı da oldular. Kenara birçok kez gelen 24 yaşındaki oyun kurucu sürekli takımın malzemecisinden kaskına bir şeyler yapmasını istemesi Goff’un da konsantrasyonunu baya bir düşürdü. Yaklaşık bir çeyrek boyunca doğru düzgün iletişim kuramadan oynayan Goff ikinci çeyrekte C.J. Anderson’ın yardımıyla maça biraz daha odaklandı.  Bazı pozisyonlarda C.J. ile konuştuktan sonra oyuna başlayan Goff bir nebze de olsa toparlandı. Fakat soyunma odasında ne olduysa artık ikinci yarıda gerçek Jared Goff’u izledik desek yeridir. Maçı 25-40 pas tamamlama ve 297 yard ile oynayan genç oyun kurucu bir TD, bir interception ve bir sack ile maçı tamamladı. İlk yarıdaki tutukluluğunu ikinci yarıda üzerinden atan Goff her ne kadar sadece bir TD pası atmış olsa da çok kritik yerlerde eli titremeden isabetli paslar atmayı başardı.

Jared Goff’un bu performansındaki en önemli pay sahipleri koşu oyunlarında C.J. Anderson pas oyunlarında ise Brandin Cooks olarak göze çarptı. Maça tutuk başlayan Todd Gurley ilk çeyrekte bir pası elinden kaçırınca interception oldu ve bu maçın kritik anlarından biriydi fakat Saints bu fırsatı değerlendiremedi. Koç McVay ise daha fazla beklemeden C.J. Anderson’u sahaya sürdü. İlk çeyrekte sadece iki yard yapabilen Gurley maçı da toplam dört koşu denemesinde sadece 10 yard elde ederek tamamladı ve bu sezonun en kötü istatistiğine de imza attı. Fakat skor 13-3 Saints lehine iken ilk yarının bitmesine son 28 saniye kala yaptığı TD çok kritikti ve adeta takımın umutlarını diri tuttu. Bir diğer running back C.J. Anderson ise Gurley’in kötü olduğu günde ona güvenenleri üzmedi. 16 top taşıma da 44 yard ile oynayan 27 yaşındaki oyuncunun Goff’un duyma problemi olduğu zamanlarda koç Sean McVay ile iletişimi kurarak Goff’a anlatması bizim için küçük fakat Rams için büyük bir olaydı.

Pas oyunlarında ise Brandin Cooks maçın kritik yerlerindeki yakaladığı paslarla takımın en öne çıkan ismiydi. Maçı 6-8 pas yakalama ve 107 yard ile tamamlayan Cooks, playoff’ta kendisi için en iyi performansını elde etti. Skor 13-3 iken Todd Gurley’nin yaptığı TD öncesinde Jared Goff’un 36 yardlık pasını yakalaması çok kritikti. Ayrıca maç 20-10 Saints lehineyken üst üste ilkinde 14 yard ikincisinde de 25 yard pas yakalayan Cooks skorun 20-16’ya gelmesindeki en büyük etkendi. Bu performansı ile takımdaki en verimli oyuncuydu diyebiliriz. 2014 NFL Draftı’nın yirminci sırasından Saints tarafından seçilen 25 yaşındaki wide receiver geçen sene Patriots ile Super Bowl oynamıştı. Fakat maç içinde başına aldığı darbeden dolayı maça devam edememişti. Bu sene Rams ile tekrar Super Bowl’da mücadele edecek olan Cooks için rakibin Patriots olması ayrı bir önem taşıdığını düşünüyorum. Diğer göze çarpan isimlerden olan Josh Reynolds, dört pas yakalama ve 74 yard; Tyler Higbee ise dört pas yakalama, 25 yard ve bir TD ile maçı tamamladı.

40 yaşına merdiven dayayan ve kariyerine bir Super Bowl daha eklemek isteyen Drew Brees ise gene sahada elinden gelenin en iyisini yaptı. Sanki kötü oynamaya hiç lüksü yokmuş gibi oynayan Brees 26-40 pas tamamlama ve iki TD ile maçı tamamladı. Fakat uzatma dakikalarındaki attığı interception maçı bitiren olay oldu. Saints’te ise en göze çarpan ikinci isim tabii ki de Alvin Kamara. Maçı izlerken bu adam daha ne yapsın diye söylenmedim değil. Yeri geliyor slot receiver gibi pas yakalıyor, yeri geliyor koşu oyunlarında rakiplerinin üzerinden uçuyor, savunmaların arasına dalıyor fakat hiçbir zaman mücadeleden ve oyundan kopmuyor. Drew Brees’in en önemli hücum gücü olan Kamara koşu oyunlarında sekiz top taşıma da 15 yard gibi kendi kalitesinin altında kalınca pas hücumlarına yöneldi. Pas hücumlarında da 11-13 pas yaklama ile 96 yard elde eden Kamara normal sezonda oynanan maçta üç TD ile maçı tamamlamıştı fakat bu maçta hiç TD yapamadı. Bunun sebebi olarak yukarıda bahsettiğim yaratıcılık olarak eksikliği bulunan Saints’te her şeyin Alvin Kamara üzerinden yürütmeye çalışması ve üretkenliğin az olması.

Mark Ingram ise normalde Kamara kenardayken sahaya çıkıp bir şeyler yapmaya çalışan isimlerdendi. Fakat onunda performansı maçın kötülerinden olan Saints hücum hattı ile doğrudan bağlantılı olunca pek bir şey yapamadı. Eagles maçının kahramanlarından olan Micheal Thomas ise beklentilerin çok altında kaldı. Rams cornerback’lerinden bir türlü kurtulamayan Thomas dört pas yakalama ve 36 yard ile maçı tamamladı. Uzun lafın kısası maça iyi başlamasına ve birçok fırsat ele geçirmesine rağmen Saints hücumunun gazı daha ilk yarıda tükendi ve daha fazla gitmedi. Oyuncularda kim daha kötü oynayacak diye birbiriyle yarışınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Maçın en iyi ekibi olan Rams savunması ise üst düzey bir performans sergiledi. Normal şartlarda konferans finallerine kalan dört takım arasında Kansas City Chiefs’ten sonra en kötü savunma olduğu düşünülen Rams savunması ben dâhil herkesi şaşırttı. Los Angeles Chargers – New England Patriots divisional maçında Patriots’ın savunma kurgusuna benzer bir düzende oynayan ve sürekli alan daraltmak için koşular yapıp bire bir kalmamaya dikkat eden Rams savunmasının tek farkı Patriots gibi sekiz kişi ile scrimmage çizgisinde beklemek yerine üç kişi beklemeyi tercih etmesiydi. Fakat arkadaki safety’lerin linebacker’lar ile kopukluk yaşamadan oynaması ve cornerback’lerin receiver’ları adım adım takip etmesi ile birlikte izlerken tam bütün hareket eden ekip görünümü verdiler. Bu sene yılın savunmacısı ödülünü almayı hak ettiğini düşündüğüm Aaron Donald sadece QB savunması değil aynı zamanda Mark Ingram ve Alvin Kamara gibi iki running back’i de çok iyi durdurdu. İki kere Drew Brees’i durduran Suh, Saints hücum hattı oyuncularından sıyrılması ise hiç zor olmadı ve QB savunmasında iyi bir görüntü çizdi.

Saints savunması da aslında maça iyi başlamıştı. Özellikle Todd Gurley’i öyle durdular ki en sonunda kenara çekilmek zorunda kaldı. Fakat hücumdaki eksikler savunmanın sahada daha fazla kalmasına ve bu yüzden de çabuk yorulmalarına sebep oldu. Saints’in cornerback’leri ise baya eksik gözüktü. P.J. Williams, Eli Apple ve Marshon Lattimore, Brandin Cooks’u bir türlü takip edemediler ve topla oynamasına izin verdiler…

Ve gelelim şu meşhur pozisyona… İnanılmaz bir hakem hatası ve kelimenin tam anlamıyla rezaletti ayrıca Saints’e de gerçekten yazık oldu. Tüm medya ve eski oyuncular tarafından kesinlikle flag olması gerektiği düşünülen pozisyonda acaba hakemlerin kafasında Los Angeles-Boston rekabetini canlandırmak için talimat mı geldiğini düşünmek istemediğimden dolayı başka ihtimalleri düşündüm. Fakat aklıma başka hiçbir şey gelmedi. Hamleyi yapan oyuncu Nickell Robey-Coleman bile yaptığı hareketten sonra bir süre sağa sola boş boş baktı. Ardından hakemlerden hiçbir tepki gelmeyince arkadaşlarıyla birlikte sevindi. Eğer şu videoyu izlerseniz göreceksiniz ki aynı pozisyon Madden19’da tekrar canlandırılmış ve hakemler tereddütsüz flag atmış ya da şu videoyu izlerseniz gene Madden 19’da canlandırılmış fakat bu sefer ayarlardan “defensive pass interference” özelliği kapatılmasına rağmen hakemler gene de flag atmış. Hiçbir zaman dijital bir zekanın bir insan beyninden daha zeki olacağına inanmasam da insanlardan daha adaletli ve vicdanlı olacağına inancım oluşmaya başladı.

Gönül isterdi ki hakem hatasının olmadığı heyecanlı bir maç olsun ki hiç unutmayalım fakat hakem beyler sayesinde bu maç NFL tarihine kara leke olarak geçti. Zaten maçtan sonra bazı dedikodularda NFL yönetimi hakemlerin verdiği bu kararı araştırmaya başlamış. Pek bir şey çıkacağını veya kimsenin ceza alacağını sanmadığım bu iş sadece taraftarın sinirini azaltmak için medyaya verilmiş ve bir malzeme olarak gözüküyor.

Sonuçta Rams, Super Bowl’a çıktı ve NFL tarihinde uzun zaman sonra Los Angeles-Boston rekabeti göreceğiz ki bu da Super Bowl’u özel yapan bir diğer etken. Fakat işin ilginç taraflarından birisi Rams’in en son Super Bowl oynadığı sene olan 3 Şubat 2002 yılında rakibin oyun kurucusunun kariyerindeki ilk Super Bowl’u olan Tom Brady’li New EnSgland Patriots ile karşılaşmış olması ve maçı 20-17 Patriots’ın kazanması… 16 yılsonunda değişmeyen tek şey ise Tom Brady… Gene bir 3 Şubat gecesi karşı karşıya gelecek olan bu iki takımın maçında tarih tekerrür eder mi diye sormuyorum zaten çoktan etmiş ve bu iki takım tekrar karşı karşıya gelmiş. Diğer bir ilginç istatistik ise Rams’in son Super Bowl kazandığı yerin Atlanta olması. 2000 yılında Tennessee Titans ile karşılaşan Rams maçı 23-16 kazanmıştı. Acaba Rams Atlanta’da gene bir Mercedes-Benz sponsoru olduğu yepyeni bir sahada 16 yıl sonra Tom Brady’den rövanşı alabilecek mi heyecanla bekliyoruz…