Merhaba NFL severler. Sanırsam bu sezon için yazacağım ender Dolphins yazılarından birisi. Sebebi gayet açık çünkü Miami Dolphins Cleveland Browns’ın bıraktığı boşluğu doldurmaya hazırlanıyor. Muhtemelen gelecek iki veya üç yılda (belki de daha fazla) bol bol 0-16 veya 1-15’li sezonlar görecek gibiyiz.
Yeni sezona “yapılanma” parolasıyla çıkan Dolphins’te, bu süreci yumuşak bir geçiş ile geçireceğini düşünmüştüm lakin bunun yerine daha sert geçiş tercih ettiler. İlk başlarda fena değil diyebileceğimiz birçok hamle görmüştük (Örneğin, Ryan Tannehill’in takımdan ayrılması). Fakat off-season’da günler ilerledikçe ve lig başlangıcı yaklaştıkça, bu fena olmayan hamleler yerini “Bu takım ne yapmaya çalışıyor!?” sorusuna bıraktı.
Hücumdan başlayalım…
Ryan Fitzpatrick’in ve Josh Rosen’ın takıma katılması Dolphins’in oyun kurucu pozisyonunu oldukça hareketlendirmişti. Biri kendini bu ligde iyi de olsa kötü de olsa göstermiş yılların oyuncusu, diğeri de kolej kariyerinde fırtınalar estirmesine rağmen ilk senesinde lige iyi bir giriş yapamamış, yine de kalitesi ve potansiyeline inanılan genç oyun kurucu. Hem yapılanma sezonu hem de geçiş süreci adı altında tamamlanan güzel hamlelerdi bunlar. Fakat Dolphins, herkesin bildiği üzere sezonun başlamasına bir hafta kala hücumda iki önemli isimle yollarını ayırdı. LT Laremy Tunsil ve WR Kenny Stills’i Houston Texans’a gönderildi. Gerçi karşılığında da gayet güzel draft pick’leri aldıklarını da kabul etmek gerek. Bu iki ismin ayrılması Dolphins hücumuna ciddi zarar verdiği de bilindik bir gerçek. Her ne kadar Kenny Stills’in playoff hedefi olan bir takımın ikinci receiver’ı bile olması zor da olsa sonuçta Miami’nin Madden 20’deki en yüksek ortalama sahip oyuncusuydu (84). Onun gidişiyle de Dolphins’in end zone’daki etkinliğini neredeyse bitti diyebilirim.
Fakat 27 yaşındaki oyuncuyla ilgili takımdan ayrılma haberleri Houston’a takasından öncesine dayanıyor. Bilindiği üzere Kenny Stills, oyunu ile fazla ön planda olmasa da sosyal ve toplumsal konularda adını sıkça söz ettiren bir isim. Ayrıca kendisi Colin Kaepernick’in sağlam destekçilerinden birisi. Her maçtan önce milli marş sırasında diz çökmeye devam eden Stills’in takımdan ayrılmak isteme sebebinin bununla alakası ne diyeceksiniz, hemen açıklık getirelim. Dolphins’in sahibi Stephen Ross’un siyasi tutumu bu ayrılıktaki ilk sebep olduğuna inanılıyor. Stephen Ross’un şu an mevcut Amerikan hükümetine yakınlığı ve desteği hatta 250 bin dolarlık yardımı geçtiğimiz haftalarda 27 yaşındaki oyuncu tarafından bir hayli eleştirilmişti. Bu eleştirilerden sonra 79 yaşındaki milyarder de bir açıklama yapma gereği hissetmişti. Bu ikili arasındaki sosyal medya üzerinden gerçekleşen konuşmaların sonucunda Stills’in takımdan ayrılması çok da tesadüf olmadığına inanıyorum. Kenny Stills’in bu davranışlarını Houston taraftarları nasıl karşılayacak orası da ayrı bir soru işareti.
Ufak bir “NFL Magazin” turundan sonra tekrardan Dolphins hücumuna dönecek olursak, Dolphins sezon daha başlamadan iki tane birinci tur draftı olan ofansif tackle oyuncusuyla yollarını ayırmış oldu. Birincisi off-season’ın başında takımdan ayrılan Ja’Wuan James diğeri ise yukarıda bahsettiğimiz Tunsil. Her ne kadar draft’tan iki tane O-Line oyuncusu seçilse de bu iki ismin gitmesiyle Dolphins oyun kurucuları açık tehdit altında kaldı diyebiliriz. Ek olarak, bu ayrılıklar Dolphins O-Line’nın karşılarında oynayacak savunma hattı oyuncularına yaradı çünkü bu sezon yapacakları sack’lerle kontratlarındaki bonusları kapacaklar gibi duruyor.
Serbest oyuncu döneminde New England Patriots’tan tight end Dwayne Allen’i kadrosuna katan Dolphins, 29 yaşındaki oyuncuyu 53 kişilik kadrosuna dahil etmedi. Bunun sebebi olarak ise Dwayne Allen’ın sakatlık durumunun bulunmamasına rağmen sezon içinde sağlıklı kalma ihtimalinin az olması şeklinde belirtildi. Ayrıca geçen sezonun ortasında takıma katılan ve yedek receiver olabileceği konuşulan Brice Butler da Dwayne Allen gibi kendisine yer bulamadı. Brice Butler yerine, takıma geçtiğimiz ay katılan daha önce dört yıl Jacksonville ve bir yıl Dallas forması giyen Allen Hurns kadroya dahil edildi.
Bu sezon Albert Wilson, DeVante Parker, Jakeem Grant ve Allen Hurns gibi isimlerle pas oyunlarını şekillendirecek Dolphins’te off-season’un sürpriz ismi olan Preston Williams takımda kalmayı başardı. Draft edilmemiş bir çaylak olarak takıma giren 22 yaşındaki receiver, antrenmanlarda Josh Rosen ile gösterdiği uyumla dikkat çekmişti. Oynadığı hazırlık maçlarında beklenenin üstünde bir performans sergileyen Williams, Dolphins’in 53 kişilik kadrosunda yer almayı başladı ve bu sezon adından birazda olsa söz ettirecek gibi gözüküyor.
Running back grubuna gelirsek diyecek pek bir şey yok. Kenyan Drake, birinci running back olarak bir şeyler yapmaya çalışacak. Fakat geçen sezon bulduğu küçük şansları iyi değerlendiren Kalen Ballage bu sezon biraz daha fazla forma şansı bulacak gibi gözüküyor. Drake’i slot’ta da kullanabilen Dolphins’in Kalen Ballage’in gelişimi üzerine yoğunlaşması mantıklı bir hamle olur. Üçüncü running back olan Myles Gaskin’in ise bu sezon pek forma şansı bulacağını zannetmiyorum. Ancak oynarsa da fena bir isim olmadığını düşünüyorum.
Gelelim savunmaya…
Dolphins için en büyük değişiklikler savunmada oldu diyebiliriz. İlk göze çarpan değişiklik olarak 2015 yılından beri takımda olan cornerback Bobby McCain safety pozisyonuna kaydırılması oldu. Gerçek pozisyonu safety olan T.J. McDonald ile yollar ayrıldı. Yeni sezonda da Bobby McCain’i safety olarak izlemek biraz farklı olacak fakat ben Bobby’nin bu pozisyonda daha verimli olacağını düşünüyorum çünkü kendisi adam kovalama konusunda pekiyi değildi onun yerine sürpriz öne çıkışlarıyla yaptığı tackle’lar ve sack’ler daha çok göze çarpmıştı.
Savunmadaki en şoke edici hamle de Kiko Alonso’nun New Orleans Saints’e takaslanması oldu. Yapılan takas sonucunda Saints’ten bir başka linebacker Vince Biegel takıma katıldı. Geçen yıl sezon sonunda Kiko ile yola devam edileceğini hem Chris Grier hem de koç Brain Flores’tan duymuştuk. Fakat Saints gibi Super Bowl adayı bir takımdan teklif gelince de Kiko Alonso gibi bir oyuncunun da gitmek istemesi normal. 29 yaşındaki linebacker’ın gidişine bir hayli üzülsem de kendisine buradan başarılar diliyorum.
Savunma hattında da revizyona giden Dolphins, Cameron Wake, Robert Quinn ve Andre Branch’ın yerini Christian Wilkins, Avery Moss, Davon Godchaux ve Charles Harris ile doldurmaya çalışacak fakat bu bölge şu an lig seviyesinin baya bir altında olduğu gözüküyor hatta ligin en kötüsü dersem hiç yanılmam. Secondary’e gelecek olursak da; Xavien Howard, Minkah Fitzpatrick, Jerome Baker ve Raekwon McMillian gibi genç oyuncularla kurulu olan Dolphins’in arka tarafının da ön tarafından eksik kalan bir yanı yok. Onlara da ligin en kötülerinden desem de bu ekibe bu sezon baya iş düşecek.
Söylenecek daha fazla bir şey olmadığına inandığım yazının sonuna gelirken yeni sezonda koç Brain Flores Ryan Fitzpatrick’in birinci QB olacağını söyledi fakat ilerleyen maçlarda Josh Rosen’nın birinci QB olabileceğini düşünüyorum. Eğer gelen fırsatı da iyi değerlendirirse genç oyun kurucu gelecek sezon takımda kalmaya devam edecektir. Dolphins taraftarları olarak umuyoruz ki bu geçici bir dönem. Sonuçta bu yapılanma elbet bir gün bitecek ve hem Tom Brady emekli olacak hem de Bill Belichick artık Patriots’un koçu olmayacak. O gün geldiğinde de AFC East daha güzel ve daha heyecanlı bir division olacak…