Haftalık: Başladık!

Merhaba sevgili Amerikan futbolu severler… Sonunda özlediğimiz ve beklediğimiz NFL geri döndü. Artık silkelenme ve işimizin başına dönme vakti gelmiştir hepimiz için. Umarım sizlerde uykusuz geceler geçirmeye hazırsınızdır.

Yeni sezon başlangıcıyla birlikte bende yeni bir formata geçmeye karar verdim. Bundan sonra normal sezonda haftalık başlığı altında haftanın önemli maçını değerlendirip bunun yanında da haftanın en iyi oyuncusunu seçip, hücum ve savunma takımlarını oluşturacağım. Sizlerin de bu noktada soru ve görüşlerinizi yorumlarda bekliyorum…

Açılışını Perşembe gecesi Green Bay Packers – Chicago Bears maçı ile yaptığımız 100. NFL sezonunun ilk haftası Salı günü sabaha karşı oynanan Denver Broncos – Oakland Raiders maçı ile birlikte tamamlandı. İlk hafta için kısa bir değerlendirme yapacak olursak oyuncular ve koçlar da bizler gibi futbola açlardı. Bu da bazı maçlardaki seyir zevkini üst seviyeye çıkardı. Genel anlamda bol skorlu maçlar izlediğimiz ilk haftada bazı takımların daha tam oturmadığını da gördük. Özellikle yeni koçlarla sezona başlayan takımların off-season’ı pekiyi geçmemiş gibi. Ancak ilerleyen haftalarda onlarda sistemlerini takıma adapte edeceklerdir. Bu sezon da ligin favorisi olan bazı takımlar ise şu an klasik olarak sezon başlangıcı sendromuna girmiş gibiler lakin onlarda ilerleyen haftalarda toparlanacaklardır.

Bireysel olarak performanslardan bahsedecek olursak, 2019 NFL Draftı’nın bir numarasından seçilen Kyler Murray, Detroit Lions karşısında ilk üç çeyrek kötü bir performans sergilese de son çeyrekte iyi bir oyun oynayarak skoru 24-6’dan 24-24’e getirmeyi başardı fakat uzatmalarda maçı bitiren TD’nı bulamayınca maç 27-27 eşitlikle sonuçlandı. Yine de Cardinals’ın gelecek yıllar için doğru bir seçim yaptığını söylemek gerekir fakat Kyler Murray ligin sertliğine biraz alışamamış gibi gözükyü. Umarız lige uyum sağlaması hızlı olur. Bir diğer çaylak olan ve sekizinci sıradan draft edilen tight end T.J. Hockenson beklentilerin üstünde bir oyun sergiledi. O da Murray gibi önümüzdeki yıllarda parlayacak oyunculardan biri diyebiliriz. Son olarak Raiders’ın çaylak running back’i Josh Jacobs siyah beyazlı formaya çabuk alıştı. Broncos karşısında 85 rushing yard ve 28 receiving yard elde eden 21 yaşındaki oyuncu iki TD ile Raiders’ın sezona galibiyetle başlamasını sağladı.

Koç değişikliği ile sezona başlayan Cincinnati Bengals ise Seattle Seahawks karşısında herkesi şaşırtarak etkili bir performans gösterdi fakat yenilmekten kurtulamadı. Yine de yeni head koç Zac Taylor’ın, takıma çabuk etki ettiği görüldü. En azından saha içinde çabalayan bir oyuncu grubu ve Andy Dalton vardı. Adam Gase ve Freddy Kitchens ise sezona mağlubiyetle başlayan head koçlar arasında yer aldılar. Bu iki koç Pazartesi’yi Salı’ya bağlayacak gece New York’ta karşı karşıya gelecek. Sezon yenilgi ile başlayan iki iddialı koçun kapışmasını izlemek çok zevkli olacağa benziyor…

Haftanın Maçı: Pittsburgh Steelers – New England Patriots

Açılış haftasının önemli maçı olarak kabul edilen ve prime time’da oynanan maçta son Super Bowl şampiyonu New England Patriots, Foxborough’da Pittsburgh Steelers’ı konuk etti. Maç öncesinde New England Patriots takımı Lombardi Kupası ile saha çıktı. Ayrıca sezon sonunda emekliliğini açıklayıp herkesi şoke eden Rob Gronkowski’de maçı izleyenler arasındaydı. Bu arada 30 yaşındaki emekli oyuncu bir hayli kilo verdiği de gözlerden kaçmadı. Onun dışında Patriots’un genel performansıyla ilgili söyleyecek bir şey yok. Geçen sene bıraktıkları yerden aynı hırs ve istekle oynamaya devam ediyorlar. Bu sene yine gönül rahatlığıyla Patriots’u Super Bowl’un bir numaralı favorisi olarak gösterebiliriz.

Pittsburgh Steelers ise geçen sezonu dramayla kapatmıştı. İlk önce yıldız running back Le’Veon Bell’in holdout yapması ile sıkıntılar yaşamışlar ardından kötü giden performanslar yüzünden playoff yarışının dışında kalmışlardı. Bununla kalmayıp yıldız receiver Antonio Brown’un takımda mutsuz oluşu ile gelişen olaylar sonucunda da Steelers baya bir karışmıştı. Sezon sonu ayrılan bu iki oyuncudan sonra Steelers’ı biraz daha toparlamış olabileceğini düşünmüştüm fakat bu seferde takım olma konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan sarı siyahlılar beklenenin çok altında kaldı. Bir kısım yorumcu için maçın favorisi olarak gösterilen Steelers, açıkçası Patriots hücumlarını izlemekten başka bir şey yapmadı.

Maçın kilit isimi ise tabii ki Tom Brady oldu. NFL’deki 20. sezonunu geçiren 42 yaşındaki oyun kurucu yıllanmış şarap gibi her sene üzerine koymaya ve tat vermeye devam ediyor. Off-season’da tatil yapmaya gittiği yerlerde bile antrenmanlarını atlamayan Tom Brady, bu antrenmanlarını da sosyal medya hesaplarından yayınlayarak ne kadar çalışkan bir oyuncu olduğunu bize bir kez daha kanıtladı. Ayrıca kendisi yedinci yüzüğe tam anlamıyla konsantre olmuş durumda. Maçı ise 36 pas denemesinde 24 isabet bularak 341 passing yard ve üç TD ile tamamladı. Edelman ile uyumu yine üst seviyedeydi. Önünde oynayan Patriots O-Line’ı ise Tom Brady’ı koruma konusunda çok iyi iş yaptı ve geçen sezon toplam 52 sack ile bu alanda lider olan Steelers savunmasının sadece bir sack ile maçı tamamlamasını sağladı. Geçen yıl biraz daha Tom Brady’i dinlendirerek koşu hücumlarına yönelen Patriots ise bu maçta Tom Brady’i bu sezon biraz daha fazla kullanacağını gösterdi.

Patriots hücumundaki diğer isimlere gelecek olursak ilk göze çarpan isimler receiver’lar oldu. Geçen sezon Aralık ayında süresiz ceza alan Josh Gordon, sezon öncesi hazırlık maçları haftasında cezası kaldırılarak tekrar takıma katılmasına izin verilmişti. Josh Gordon öyle bir döndü ki resmen nerede kalmıştık dedirtti bizlere. Tom Brady’nin ilk çeyreğin bitmesine beş dakika kala attığı 20 yardlık pasını tutarak Patriots’un ilk TD’nını yapmasını sağladı. Tom Brady ile antrenman yapmak Gordon’a epey yaramış gözüküyor. Umarız daha fazla ceza almaz ve sessiz sakin futboluna odaklanmaya devam eder diyelim. Bu arada unutmadan Josh Gordon maçı 3/4 pas yakalama ve 73 yard ile tamamladı. Bir diğer receiver olan Philip Dorsett ise maçın en etkili ismiydi. Maçı 4/4 pas yakalama ve 95 yard ile tamamlayan Dorsett bu performansını iki TD ile süsledi. Son olarak Julian Edelman ise yine Julian Edelman’dı. Kalitesinden ödün vermeyen yıldız oyuncu Patriots’un topu taşımasında başrolü oynayan isimdi. Tom Brady’nin ilk pas opsiyonu olan 33 yaşındaki oyuncu tuttuğu kısa paslarla takımını ileri taşıdı ve 6/11 pas yakalama ve 83 yard ile maçı tamamladı.

Patriots’un koşu hücumunda ise James White ve Sony Michel top paylaşan isimler oldular. Geçtiğimiz sezon James White’ı daha çok slot’ta kullanan koç Belichick, bu sezonda yine White’ı bu bölgede kullanacak. Fakat bu sezon James White’ın yanına Rex Burkhead’ın daha fazla katılacağını düşünüyorum. Bu maç özelinde gayet güzel bir oyun ortaya koyan 29 yaşındaki running back, koç Belichick’in de sezon içinde hem slot’ta hem de koşuda B planı olarak kullanabileceği bir oyuncu oldu.

Ben Roethlisberger nam-ı değer Big Ben ise 47 pas denemesinde 27 isabet bularak 276 passing yard ile maçı tamamladı ve hiç TD pası atamadı hatta takımı end zone’a bile yaklaştıramadı dersek daha doğru olur. Maç içerisinde de takımın lider oyuncuya ihtiyaç duyduğu anlarda bile kafaca maçta olmayan Big Ben, kötü oyunun yanında liderlik vasıflarından da yoksun gözüktü ve takımını bu alanda da eksik bıraktı. Takımdaki sorunlu oyuncuların ayrılmasıyla daha etkili bir Big Ben oyunu görmek birçok kesimin istediği bir şeydi. Antonio Brown ve Le’Veon Bell’in gidişinden mi etkilendi yoksa Antonio Brown’un takımdan ayrılışından sonra kendisiyle ilgili yaptığı açıklamalara mı kafayı taktı orasını sadece kendisi biliyor. Lakin takımdan ayrılan bu iki oyuncunun Big Ben’in yükünü arttırdığı da bir gerçek. Elinizde Antonio Brown gibi bir receiver varsa attığınız pası bir şekilde yakalayabileceğini; Bell gibi bir running back varsa sıkıştığınız zamanda topu ona verip arkanıza yaslanabileceğinizi bilmek her zaman oyun kurucuların hem elini rahatlatır hem de daha sakin kafayla düşünmelerini sağlar. Neyse lafı da fazla uzatmadan umuyorum ki bu Big Ben için sadece bir kaza maçı olur ve ilerleyen haftalarda tekrardan toparlanır…

Bir yandan da tüm gözler JuJu Smith Schuster’ın üzerindeydi. Geçen sezon Antonio Brown’un yanında ikinci receiver olmasına rağmen 1,426 yard pas yakalayan 22 yaşındaki receiver, bu sezon birinci receiver olarak çıktığı ilk maçın Patriots olması biraz şansızlıktı diyebilirim. Fakat JuJu’dan umutlu olduğumu belirtmek istiyorum. Antonio Brown’un kendisi hakkında gereksiz çıkışlarından sonra bile sessiz kalan ve tartışmaya girmemeyi tercih eden JuJu gelecek maçlarda üzerine koyarak ilerleyecektir. Lakin bu sezon sorumluluğu birkaç kat arttığı için kendisini zaman zaman ikili cornerback baskısı altında da göreceğiz. Bu yüzden geçen sezonki gibi 1,400 yard pas tutması biraz zor olabilir. Yine de bu maçta da ligin kaliteli cornerback’lerinden biri olan Stephon Gilmore’a karşı iyi bir performans göstererek 6/8 pas yakalama da 78 yard elde etti. Diğer receiver’lar Donte Moncrief ve James Washington’ın ise pek bir varlık gösteremediler. Özellikle James Washington’ı fantasy takımına alan biri olarak kendisinden daha iyi performanslar görmek istiyorum.

Son olarak Le’Veon Bell’den sonra Steelers’ın koşu oyunlarında direksiyonu eline alan James Conner beklentilerin çok altında kaldı. Geçtiğimiz sene fena işler çıkarmayan 24 yaşındaki running back’e bu sezonda baya iş düşecek. Koşu oyunlarında zayıf olan Steelers’ın tek umudu olan Conner’a koridor açmakta Steelers O-Line’nın bir başka görevi. Fakat hücum hattı o kadar kötüydü ki bırakın Conner’a koşu alanı açmayı snap yapmayı unuttular. Evet, yanlış okumadınız snap yapmayı unuttular. Olay Steelers center’ı Mike Pouncey kenara gelip yerini B.J. Finney’e bırakmasıyla başladı. Ardından Big Ben sinyali verdi ve topu bekliyorken tüm O-Line hareketti ancak snap count’u karıştıran Finney sahada öylece kaldı. O anlarda mikrofonun başında maç anlatımında olan Al Michaels ve Cris Collinsworth kendilerini tutamayıp kahkahaya boğuldular. O anı tekrar yaşamak isteyenler ve ya görmeyenler şu linke tıklayabilir. Canınız sıkıldıkça izleyebilirsiniz. Ayrıca video sonunda maçın hakemi Clete Blakeman’ın kararı açıklarken gülmemek için zor durduğunu da görebilirsiniz.

İki takımın savunmalarına değinecek olursak, koç Belichick’in taktiklerini adım adım uygulayan ekip, özellikle Steelers’ı end zone’a bile yaklaştırmadı. Sırf bu yüzden Patriots secondary’sine tebriklerimizi gönderelim. Takıma Philadelphia Eagles’tan katılan Michael Bennet takıma hemen adapte olmuş gözüktü. Ligin en iyi ILB’lerinden olarak sayabileceğimiz Dont’a Hightower rakip hücumuna göz açtırmadı. Cornerback Stephen Gilmore ve Safety Patrick Chung’ın performansları da görülmeye değerdi. Kısacası Patriots savunması enfes bir maç çıkardı.

Steelers savunması için ise aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.Geçtiğimiz yılı yukarıda söylediğim gibi 52 sack ile sezon lideri olarak tamamlayan ekip aynı zamanda 115 QB Hit ile ikinci sıradaydı. Fakat bu maçta savunma da T.J. Watt dışında hatırı sayılır bir oyun ortaya koyan oyuncu yoktu. Patriots’un koşu oyunlarını bir türlü engelleyemediler. Secondary’nin ise kafası başka yerdeydi. Sürekli scrimmage arkasına koşan Edelman’ı durdurabilen ne bir linebacker çıktı ne de bir safety. Kısacası bu maç tanınmayacak haldeydiler. Watt’ın dışında sahada bir şey yapmaya çalışan isim ise çaylak Devin Bush’du. Maçı 11 tackle ile tamamlayan Bush, Steelers için tam isabet seçimlerden biri olmuş. Kendisinden gelecek yıllar adına umutlu olduğumu da belirtmek isterim.

Uzun lafın kısası Patriots bizlere dikkat edin ben buradayım uyarısını verirken, Steelers’ta dikkat ben düşüyorum dedi…

Haftanın Oyuncusu: Lamar Jackson (17/20 İsabet, 324 Yard, 5 TD vs. Dolphins)

“Lamar Jackson pas atamıyor ki…” veya “Baltimore bu sene iki running back ile oynayacak” gibi sözleri kullananlardan biri olarak Lamar Jackson’ı haftanın oyuncusu olarak seçiyorum. Evet, işin aslında, Miami Dolphins son yıllardaki NFL’in en kötü takımı olabilir veya savunması kolej seviyesinde bile olabilir. Yine de Lamar Jackson sahneye çıkıp pas yeteneklerini bizlere net bir biçimde gösterdi. Daha zorlu rakipler karşısında nasıl reaksiyon gösterecek veya ne kadar sorumluluk alacak, takımın gerçek lideri olabilecek mi bunları göreceğiz. İnanıyorum ki genç running back pardon (artık kullanmamam gerek) genç oyun kurucu bu süreçte kendisini tüm lige iyice kanıtlayacaktır.

Haftanın Hücum ve Savunma 11’i

2. Hafta Maçları:

Haftanın önemli maçlarına baktığımızda dikkat çeken ilk maç New Orleans Saints – Los Angeles Rams maçı. Geçen sezon heyecan fırtınası içerisinde geçen Los Angeles Rams’in galibiyeti ile sonuçlanan konferans finalinin rövanşı olacak bu maç biz izleyicilere büyük keyif vereceğine eminim. Umarım yine saçma bir hakem hatası maçın heyecanına gölge düşürmez.

Diğer taraftan Minnesota Vikings – Green Bay Packers maçının da erken saatte izlenmesi gereken önemli bir karşılaşma olduğunu düşünüyorum. Sezona Falcons karşısında çok iyi başlayan Vikings, ilk maçta geçen sezonun en dikkat çeken takımı Bears’ı deplasmanda mağlup etmeyi başaran Packers maçı, division yarışı için çok önemli olacak.

New England Patriots ise son altı yılda beş kez mağlup olduğu Miami’ye bu sene erken gidiyor. Ancak bu yıl karşılarında çok zayıf bir Dolphins olacağından bu maç Patriots için antrenman niteliğinde olacaktır.

Cleveland Browns ise sezonun en iddialı takımı olmasına rağmen şok bir mağlubiyetle lige merhaba dedi. Yine Browns gibi çok iyi bir off-season geçiren Jets ise Buffalo Bills’e mağlup olmuştu. Bu iki kaybeden takımın kazanma mücadelesi ise izlenmeye değer olacak…