Her sezon başlangıcında çıtayı en üst seviyeye çıkaran ancak başarısızlık, umutsuzluk ve vasat kelimelerinin özellikle son birkaç yıldır vücut bulmuş hali olan New York’un mavileri, sezon sonuyla birlikte belki de son yılların en köklü değişiklerine gitti. Giants şimdi 2020 sezonuna adından söz ettirecek şekilde giriş yapma hedefinde.

Ligde son yedi sezonun sadece birinde winning season geçiren New York Giants, (2016 sezonu, 11-5) o sezonda da iyi giden takımın tüm aurasının yat partisiyle bozulmasının akabinde, son üç sezonda toplam 12 galibiyet alabildi ve deyim yerindeyse dibi boyladı. Bu süreç içerisinde Giants’ın başına gelen en güzel şey belki de NFL’e adım attığı andan itibaren lige damga vurmayı başaran Saquon Barkley idi. Lakin biraz önce de dediğimiz gibi, geçtiğimiz sezonunda 4-12 bitirilmesinden sonra Giants yönetimi başarıyı yakalamak adına biraz ilginç olarak da nitelendirilebilecek bir yönteme başvurdu.

Bahsettiğimiz bu yöntem Pat Shurmur’un yerine takımın başına getirilen 38 yaşındaki Joe Judge hamlesi ile başladı. Geçtiğimiz beş yıl içerisinde New York Giants yönetimi üç head koç (Tom Coughlin, Ben McAdoo ve Pat Shurmur) ve sayısız asistan koçla yollarını ayırdı. Takımın CEO’su John Mara, bu sezon ise Joe Judge’ı takıma getirerek büyük bir kumar oynadığı. Peki, kimdir bu Joe Judge? CV’inde nelere sahip, hangi koçların yanında pişmiş ona bakalım biraz…

Koçluk kariyerine Mississippi State Üniversitesi’nde başlayan Judge, 2009-2011 yıllarında Alabama’ya giderek burada Nick Saban’ın ekibinde özel takım asistanlığı ve futbol analizcisi olarak çalıştı. 2012 yılında ise New England Patriots’ta Bill Belichick’in koç kadrosuna dâhil olarak özel takım asistanlığını burada sürdürdü. İki yıl bu görevde kaldıktan sonra Belichick, Judge’ı özel takım koordinatörlüğüne terfi ettirdi. 2015-2018 arası özel takımları çalıştırdıktan sonra ise 2019 yılında yani geçtiğimiz yıl, özel takım koordinatörü unvanının yanına bir de wide receiver koçluğunu da ekledi ve Patriots’ta kendini göstererek Giants’taki head koç unvanına layık görüldü.

Bu kariyer içerisinde Nick Saban ve Bill Belichick ile çalışmasından dolayı kayda değer referanslara sahip olan Joe Judge, saydığımız bu iki isimden de övgüleri ardı ardında topluyor ve bu, kendisini hiç tanımayan insanlar için bir yol gösterici olabilir…“Mükemmel bir koç. Oyunu çok iyi anlıyor, sıkı çalışıyor ve esasları öğretme de çok iyi bir öğretmen.” şeklinde bahsediyor Judge’dan yaşlı kurt Bill Belichick. “Fevkalade bir lider ve yanımda çalışan en iyilerinden biri. Kadrodaki hemen hemen her oyuncudan sorumluydu. Bu sorumluluk birçok parçayı idare etme, kalıcı değişiklikler yapma ve anında karar verme kabiliyetini gerektirir. Onda bu özelliklerin hepsi var.” diyerek ekliyor ve eski öğrencisine güvenini belli ediyor. Nick Saban ise “Joe inanılmaz işler çıkardı. Belchick’in yanına birçok başarı yakalamak için gitti. [Joe] meslekteki en parlak genç koçlardan birisi ve bence New York Giants’ta muazzam işler yapacak. [Giants] çok zeki, sadık, organize ve işini tamamlama konusunda aşırı düşkün birini alıyor.” diyerek Joe Judge hakkında umut verici açıklamalar yapıyor.

Başta bende çoğunluk gibi “Bu ne kardeşim? Ligde koç mu kalmadı 38 yaşında hiç head koçluk tecrübesi olmayan adamı takıma getiriyorsunuz?!” eleştirilerini yapan taraftaydım. Ancak konunun derinlerine biraz daha indikten sonra, Belichick ve Saban’ın referansları ile Joe Judge’dan umutlu olduğumu belirtmek isterim. Kısa vadede neler olur bilemeyiz ama uzun vadede doğru kararların verilmesi suretiyle (oyuncu seçimi gibi) New York Giants’ta bir kültür oturtabileceğine inanıyorum. Tabii burada takımın GM’i David Gettleman’ın da Judge ile koordineli çalışması ve ortak aklın hizmet ettiği bir Giants takımın oluşturulması gerekecek. Bu hususta Gettleman ve Judge arasındaki kimyanın ne denli kuvvetli olacağını önümüzdeki süreç bize gösterecek.

Gelelim coaching kısmının ikinci partisine. Bu nokta da Giants yönetimi tartışılır bir kararla Dallas Cowboys’tan kovulan Jason Garrett’i hücum koordinatörlüğüne getirdi. Jason Garrett’in head koçluk konusunda son birkaç senedir yaşadığı ciddi sorunlara rağmen, hücum koordinatörlüğü gibi spesifik bir pozisyonda başarılı ya da en azından elle tutulur bir performans gösterebileceğini düşünüyorum. Eğer 54 yaşındaki çalıştırıcı buradaki fırsatı olumlu olarak kullanırsa en azından Cowboys’taki kötü dönemleri bir nebze unutturabilir. Ancak başka bir takıma head koç olur mu orası muallakta. Bununla birlikte Jason Garrett, Cowboys’tan gelirken eli de boş gelmedi. Dallas ekibinde görev yaparken beraber çalıştığı hücum hattı koçu Marc Colombo ve hücum asistanı Stephen Brown’u da peşinden New York şehrine getirdi. Özellikle hücum hattı konusunda ciddi sorunlar yaşından Giants için Marc Colombo ismi (oyuncu bazında doğru isimler seçilmek kaydıyla) bu alandaki kalitesini yukarıya taşıyabilir. Ayrıca Garrett, 2013-2017 yılları arasında Dallas Cowboys’ta wide receiver koçu olarak yanında çalışan Derek Dooley’i de kıdemli hücum asistanı olarak takıma getirdiğini de unutmadan belirtelim. Buradan da anlaşılıyor ki Joe Judge, işin hücum kısmını biraz Jason Garrett’in eline bırakmak istiyor. En azından çaylaklık süresini atlatana kadar fena bir fikir değil diyebileceğimiz bir hamle.

Jason Garrett ismine ek olarak, geçtiğimiz sezon Cleveland Browns’u zirveye çıkarmak için büyük umutlarla takımın başına getirilen fakat başarısız sezon sonunda hemen kovulan Freddie Kitchens, koçluk mesleğine başladığı pozisyona yani tight end koçluğuna New York Giants ile beraber geri dönmüş oldu. Tight end dışında daha önce running back koçluğu da yapan Kitchens, 2018 yılında Browns’a hücum koordinatörü kısmına terfi ettirilmişti. 45 yaşındaki çalıştırıcının bir daha head koç olmasına pek imkân vermiyorum. Lakin yine pozisyon koçluğunda Giants’a bir şeyler katabilir.

Değinmek istediğim son isim ise savunma koordinatörü Patrick Graham. Geçtiğimiz sezon Miami Dolphins’te Brain Flores’in ekibinde bu görevi yürüten 41 yaşındaki çalıştırıcı daha önceki yıllarda New England Patriots’ta Joe Judge ile çalışmıştı. Ayrıca Graham, yat partisi ile sonuçlanan sezonda da New York Giants’in D-Line koçuydu. 2018 yılında ise Green Bay Packers’a linebacker koçu olarak Mike McCharty’nin ekibindeydi.

Koç ekibinde yapılan bu köklü değişikler, kesinlikle olması gereken işlerin en başıydı. Bu konuda Giants yönetiminin verdiği kararları son derece olumlu bulduğumu söylemem lazım. Fakat iş burada bitmiyor tabii. Bunun bir de oyuncu kısmı var…

Transfer piyasasına genel menajer David Gettleman önderliğinde hızlı bir giriş yapan New York Giants, özellikle topun diğer tarafına yani savunmaya yaptığı hamlelerle bir bakıma defolarını kapatmaya çalıştı.

Bu alanda ilk olarak çok doğru bir isme yönelen maviler, 2016-2019 yılları arasında dört sene Green Bay Packers forması giymiş inside linebacker Blake Martinez’i üç yıl 30 milyon dolar ile kadroya kattılar. Packers’ta bu dört sene boyunca toplam 512 tackle yaparak neredeyse her sezon takımın kas gücü olan Martinez, yine aynı görevi Giants’ta da yapabileceğini düşünüyorum. Oyunda her türlü mücadeleye girmekten hiç çekinmeyen Martinez, iç koşuları durdurma konusunda becerisinin yanında oyun kurucu teması (QB Hit) ve sack konusunda da takımında destek olabilecek hatta savunma liderliğini de alabilecek bir oyuncu. Bu alanda Giants’in doğru bir hamle yaptığını belirtmek gerek. Martinez’in yanında outside linebacker olan Kyler Fackrell’da takıma katıldı. 28 yaşındaki oyuncu da Martinez gibi 2016 yılında draft edilmiş fakat kontrat yılı olan bu sene Packers’tan istediği kontratı alamayıp ayrılmak zorunda kalmıştı. 2018 yılında 10,5 sack ile oynadıktan sonra geçen sezon pek forma şansı yakalayamadı. Mavi forma altında ise ne kadar verimli olacağı biraz soru işareti. Ancak geçen yıl 10 sack ile takımın yükünü çeken Markus Golden ile yolların ayrılması yahut henüz takıma katılmaması, hem Giants’in linebacker pozisyonu için kaliteyi düşüren bir kayıp hem de rakip oyun kurucuyu rahatsız etme konusunda ilerleyen süreçte ciddi bir eksiklik olabilir.

Takımın tecrübeli cornerback oyuncusu Janoris Jenkins’i, bir taraftara yönelik Twitter’da kullandığı ifade sonrası takımdan gönderen Giants’ın, bu bölgeye ilk girişimi Dallas Cowboys’tan ayrılan Byron Jones idi. Ancak Giants, burada Dolphins’in rekor teklifinin doğal olarak üzerine çıkamadı. Jones yerine ise Carolina Panthers’tan ayrılan James Bradberry’in kapısını çalıp, kendisini üç yıl 43,5 milyon dolar ile kadroya kattı. Bununla beraber geçen yıl kardeş takım New York Jets’ten takıma katılan Leonard Williams ile bir yıllık 17 milyon dolarlık sözleşme imzalandı.

Hücum açısından ise geçen yıl genç wide receiver Darius Slayton’un gösterdiği 740 yard ve sekiz TD’lık performansı ile öne çıkmıştı. Slayton’ın bu performansı sağlıklı bir Golden Tate ve Sterling Shephard ile birleşince pas hücumu üst seviyeye çıkabilir. Koşu oyunlarında ise Saquon Barkley ve Wayne Gallman’ın yanında Tennessee Titans’tan ayrılan Dion Lewis bir yıllığına takıma katıldı. Özellikle play action’larda receiver gibi top yakalayabilen Saquon Barkley için Dion Lewis hamlesi playbook’u genişletmek için kâğıt üzerinde ideal bir hamle. Emekli olan Eli Manning’ten boşalan yedek oyun kurucu pozisyonu için de yıllar sonra Washington Redskins’ten ayrılan Colt McCoy, New York ekibine dâhil oldu. Cleveland Browns’un 2016 yılında birinci tur seçimi olan ancak takımdan ayrılan wide receiver Corey Coleman, geçen seneki Giants macerasına devam etmeye karar verdi. Son olarak da veteran tight end Levine Toilolo, Evan Engram ve Kaden Smith ikilisinin yanında iyi bir opsiyon olarak kendine yer buldu.

Tüm bu transferlere rağmen Giants’ın en önemli eksiği offensive line olduğunu belirtmek gerek. Biraz önce bahsettiğimiz koşu oyunlarında Saquon Barkley’e koridor açma ve pas oyunlarında Daniel Jones’u koruma bazında çok eksik olan hücum hattına takviye şart. Bu alanda sadece tackle Cameron Fleming ile bir yıllık sözleşme imzalayan Giants’ın, önümüzdeki draft’ta ilk önceliğinin hücum hattı seçeceği netleşti gibi.

Draft demişken kısa bir parantez açmak gerekirse, toplam 10 draft hakkı bulunan Giants için en değerli hak doğal olarak birinci turdaki dördüncü sıra hakkı. Bu alanda biraz önce bahsettiğimiz gibi muhtemelen bir hücum hattı takviyesi göreceğiz. Diğer taraftan alt turlardan ise özellikle secondary’deki derinliği arttırmak adına safety veya cornerback takıma katılması olası gruplar…

Sonuç olarak, başta da belirttiğimiz gibi koç ekibindeki köklü değişiklerle yeniden yapılanan New York Giants’ın transferlerin ilk dalgasını ortalama üstü tamamladığını dikkate alarak, gelecek sezon daha derli toplu bir görüntü çizeceğini söyleyebilir. Ancak buradaki kilit nokta Jason Garrett – Daniel Jones – Saquon Barkley üçlüsünün ne denli efektif çalışabileceği Giants için tüm sezonun kilidi olacak. Playoff’a katılan takım sayısının bir arttırılmasıyla şansı biraz da olsa artan mavilerin, Philadelphia Eagles ve Dallas Cowboys ile en azından rekabet içinde olabileceğini umut ediyorum. Playoff kısmı ise şu an için soru işareti. Ancak bu takım eğer bir daha playoff’a kalırsa lütfen yat partisine ya da içinde deniz veya okyanus ile ilgili herhangi bir aktiviteye katılmasın, sonra yıllarca toparlanamıyorlar…