Büyük zaferin haftasından hepinize merhaba sevgili NFLTR okurları. Bu haftaki yazımızda, Arizona Cardinals’ın Seattle Seahawks’ı 2012’den bu yana ilk defa Glendale’da yani kendi evinde yendiği maçın hikayesini detaylıca inceleyeceğiz.
Bu maç hem Cardinals’ın hem de Kyler Murray’nin bireysel olarak bu sezonki en büyük karşılaşmasıydı ve ligin en güçlü takımlardan biri olan Seahawks’a karşı nefesleri kesen mücadele sonucunda tabir-i caizse bütün oyuncuların tırnaklarıyla kazıya kazıya aldığı büyük zafer sayesinde Cardinals en önemli mevkilerde çokça sakatlanan oyuncusu olmasına rağmen ligde her takıma karşı maç kazanabileceğini gördü. Birazdan detaylarıyla anlatacağımız gibi Cardinals taraftarları maçı izlerken dört defa adeta kalp krizi geçirme noktasına geldi. Bir önceki yazımızda vurguladığımız zaferin anahtarları tam olarak bahsettiğimiz şekilde gerçekleşti ve Cardinals lobisi üyeleri olarak çoğu NFL uzmanının aksine doğru tahmini yapmaktan da gururlanmadık dersek yalan olur.
Tipik Arizona Cardinals futbol kültüründe “start slow finish fast” sözü uzun yıllardır Arizona ile bağdaşık bir mottodur. Eski head koç Bruce Arians da bu kavramı sık sık kullanırdı ve iki maçtır bu sözü gerçek anlamda hissettiğimizi söyleyebiliriz.
Şimdi gelelim nefesleri kesen mücadelenin detaylarına. Cardinals, hava atışını kazanmasıyla birlikte beklenenin tersine topu Seahawks’a verip defansıyla hızlı bir reaksiyon vererek başlangıç yapmak istedi. Maçı izlerken bunun bir hatalı bir tercih olduğunu düşünmemiştik. Çünkü geçen haftaki performansı sonrasında Cardinals’ın defansına güveniyorduk fakat Seahawks pas oyunlarının Cardinals secondary’sine karşı bu kadar ezici bir üstünlük sağlayabileceğini hiç tahmin etmemiştik. Her şeyden önce Cardinals defensive line’ının Russel Wilson’ı kuracakları baskı ile çok rahatsız edeceğini düşünüyorduk. Fakat Russell Wilson’ın maç başlar başlamaz attığı deep pass’ın ardından bir dakika içinde Tyler Lockette ile kolayca touchdown’a ulaşmaları bütün Cardinals taraftarları üzerinde adeta soğuk duş etkisi yaptı. Açıkçası o anda bu maçın bir QB düellosuna döneceğini ve hücumların kapışmasını izleyeceğimizi düşünürken Cardinals’ın ilk drive’ının kötü geçmesi sonucu ilk drive’dan sayısız ayrılan Cardinals hücumu taraftarların endişelerinin artmasına sebep oldu.
Seahawks’ın ikinci drive’ını bir nebze de olsa yavaşlatan Cardinals defansının, hücumun FG ile sonuçlanmasıyla az da olsa kendine gelmeye başladığını gördük. Böylece 10-0 geriye düşen Cardinals için ilk haftadaki 49’ers maçındaki senaryonun aynısı gerçekleşmişti. Bu noktada hızlı bir reaksiyon vererek touchdown’a ulaşması gereken Kyler Murray’nin DeAndre Hopkins’e attığı 35 yardlık derin pasın TD ile sonuçlanmasıyla aranan hızlı sayıya ulaşılmış oldu ve skor 10-7’ye geldi. İkinci çeyrekte oynanan Seahawks drive’ında LB Haason Reddick’in yaptığı pas bloklaması sayesinde Seahawks’ın tekrardan field goal’a gitmek zorunda kalması ile maça biraz da olsa geri dönüldüğünü hissettik. 13-7 sonrasında öne geçmek için fırsat bulan Kyler Murray, Hopkins ile güzel bir şekilde ilerlerken Hopkins’in fumble’ı sonucunda ilk kalp krizimizi geçirmiş olduk. Topu yeniden alan Seahawks, Cardinals endzone’una ulaştığında skora ulaşmak üzereyken Budda Baker’ın interception’ı sonrasında neredeyse pick-six olacak 90 yard’lık return koşusu her ne kadar DK Metcalf’in insan üstü çabası sonucu durdurulsa da Cardinals tekrardan öne geçme fırsatını ele geçirmiş oldu. Ancak burada oynanan dört denemede de touchdown yapamayan Cardinals hiç sayı alamadan topu yeniden Russel Wilson’a teslim etmiş oldu. DK Metcalf sayesinde geri düşmekten kurtulan Seahawks bir sonraki drive’da yarım kalan işini bitirerek aradaki farkı açmayı başardı ve Carlos Hyde’ın koşusu ile buldukları TD ile skoru 20-7’ye getirdi.
Bu aşamada skor ne olursa olsun maçın bırakılmaması gerektiğinin önemini gördük ve ikinci çeyreğin bitmesine iki dakika kala Kyler Murray’nin uzun pası ve bu pası yakalayan TE Dan Arnold’un uzun koşusu sayesinde endzone’a gelen Cardinals, Christian Kirk’ün sayısıyla beraber maçı yeniden bir touchdown farkına indirmeyi başardı. Şimdi Cardinals taraftarının tek beklentisi üçüncü çeyrekte ilk drive’da sayıyı bulup öne geçmekti. Ancak daha ikinci çeyrek henüz bitmemişti ve Russel Wilson’un daha söyleyecek sözü vardı. Wilson’ın devrenin bitimine 40 saniye kala attığı 47 yard’lık derin pasının Tyler Lockette’a ulaşması ile Seahawks aradaki farkı tekrar açtı. Artık maçın bu noktasında günün Tyler Lockette’in günü olduğu ve onu kim tutarsa tutsun durduramayacağı anlaşılmıştı. Cardinals yine de kalan 40 saniye içinde hızla field goal menziline girip üç puan da almayı başardı ve böylece ilk yarı 27-17 Seahawks üstünlüğüyle kapanmış oldu.
Karşılıklı birer top kaybının yapıldığı maçın ilk yarısında Seahawks hücumu üstünlüğünü kabul ettirmiş ve maçı kontrolünde götürüyordu.. Seahawks hücümunda son maçların aksine DK Metcalf yerine Tyler Lockette ön plana çıkmış ve tek başına tüm secondary’i paramparça etmişti. İkinci yarıda Cardinals’ın savunma tarafında da gücünü ortaya koyması ve Seahawks hücumunu yavaşlatması gerekiyordu
İlk yarı sonunda moraller biraz bozulsa henüz hiçbir şey bitmiş değildi. Cardinals’ın, ikinci yarıda yapacağı ilk drive’da bir touchdown bulup aradaki farkı üç sayıya düşürmesi hala imkansız değildi. İkinci yarıya biraz daha sağlam başlayan Cardinals hücumunda TE Darrell Daniels’in rakip cornerback’i bloklamaması üzerine kırılan drive ile umutlar biraz daha suya düşmeye başladı. Hatta Darrel Daniels’in aynı hatayı ikinci defa yapması üzerine Kyler Murray ve Darrel Daniels saha kenarında ciddi bir tartışma içine girdiler. Kyler Murray’nin çok hırslı bir şekilde Danies’a bağırması üzerine Patrick Peterson’ın araya girip Murray’i az da olsa sakinleştirmeye çalıştığını gördük. Takım içi böyle kavgalar taraftarın hiç hoşuna gitmese de aslında Kyler Murray’e hak vermemek mümkün değildi. O pozisyonda Darrel Daniels’in tek yapması gereken bir saniye bile olsa rakibi bloklamaktı. Pozisyon oldukça ilginç bir diziliş ile başlamıştı ve belki de o sayede DeAndre Hopkins boşa çıkacak ve belki de touchdown’a kadar gidecekti.
Yine de bu olumsuzluklara rağmen maç hala devam ediyordu hiçbir şey bitmiş değildi. Bu sırada hala tek amacı farkı üç sayıya indirmek olan Cardinals’ın, maç içinde sakatlanan en önemli DL oyuncusu Jordan Philips sahada olmamasına rağmen zaferin anahtarlarından biri olan Russell Wilson’un üzerinde kurulması gereken baskı bir şekilde kurulmaya başladı ve Budda Baker’ın neredeyse sack yapması üzerine Seahawks hücumu tekrar puan alamadan sahanın kenarına geçti. Yeniden sahaya giren Cardinals hücumu bu sefer kesinlikle sayı yapmalıydı çünkü gereğinden fazla fırsatı zaten elinden kaçırmıştı. Seahawks’ın punt’ı sonrası kendi endzone’unda safety tehlikesinde kalan Cardinals yaklaşık beş dakikalık uzun bir süre içerisinde Hopkins’e atılan uzun paslarla, Kenyan Drake’in ve Kyler Murray’nin kısa koşularıyla rakip endzone’a yaklaşan Cardinals hücumu en nihayetinde Chase Edmonds’ın yakaladığı pas ile Seahwaks defansını atlatması sayesinde endzone ulaşmış oldu ve Kyler Murray atletikliğini konuştururak endzone’a atlayarak TD’a ulaştı. Sonunda iki takım arasındaki skor farkı yeniden 3 puana indirilmişti. Artık Cardinals defansının gücünü göstermesi Seahawks hücumuna touchdown yaptırmaması gerekiyordu ve bunu başardılar da. Patrick Peterson’ın, DK Metcalf’e gelen derin pası end zone’da çalması sayesinde Cardinals üçüncü kez öne geçme fırsatı buldu derken Kyler Murray bir sonraki pozisyonda topu eline ilk aldığında interception atarak bu fırsatı kaçırmış oldu ve Cardinals taraftarlarına ikinci kalp krizini geçirtti. Bu hata Kyler Murray’nin maçtaki ilk ve tek hatasıydı. Seahawks da bu sayede kendi hatalarını fırsata çevirerek Tyler Lockette ile bulduğu TD ile aradaki farkı tekrardan 10’a çıkarmayı başardı. Artık maçın sonuna altı dakika 30 saniye kalmıştı ve Kyler Murray’nin herkese kendini kanıtlaması için büyük bir fırsat vardı o da maçı beraberliğe zorlamaktı. Bunun için ya ilk önce touchdown yapıp sonra field goal’e zorlayacaktı ya da tam tersini yapacaktı. Elbetteki böyle bir durumda herkesin tercihi ilk önce TD bulmak ve field goal işini sona bırakmak olurdu çünkü kısa zaman içinde field goal’e zorlamak her zaman daha kolaydır. Cardinals hücumu bu sürenin bir kısmını ilk önce touchdown’a çevirmek için harcamak zorundaydı. Ancak Seahawks defansı bitime üç dakika kala Arizona hücumunu durdurunca Cardinals mecburen field goal kullanmak zordunda kaldı.
İşte bu anda maçın kader anlarından biri gerçekleşti ve field goal sırasında Seahawks’ın 95 numaralı defensive line oyuncusu Benson Mayowa, Cardinals line oyuncusunun kafasına basarak üzerinden geçmeye çalışınca uygunsuz temastan ceza aldı ve böylece Cardinals’e first down verildi. Bu da maçın kırılma noktalarından biriydi. Kyler Murray topu aldıktan sonraki ilk hakta topu Christian Kirk ile buluşturarak iki dakika 30 saniye kala aradaki farkı tekrar 3’e indirmeyi başardı. Artık tüm söz savunmanındı ve güç bela 52 saniye kala durdurulan Seahawks hücumundan sonra topa kendi 20 yard’ında sahip olan ve hiç mola hakkı olmayan Kyler Murray hücumu 50 saniye içinde field goal menziline ilerletmeyi başardı ve Cardinals kicker’ı Zane Gonzalez de 44 yard’dan field goal atarak skoru eşitledi. Kyler Murray burada bizlere mola hakkı olmasa bile çok kısa sürede ne kadar güzel işler yapabileceğini gösterdi. ESPN analizlerine göre iki dakika 30 saniye kala eline son kez top alan Seahawks hücumunun yüzde 99 oranında maçı kazanma şansı vardı. Burada da Arizona defansının maça yeniden nasıl adapte olduğunu tekrar görmüş olduk.
Gelelim maçın en kritik olaylarının olduğu çeyreğe yani uzatmalara. Uzatmalarda yazı turayı kazanan Seahawks hücumu, ritmini bulmuş bir Cardinals defansı tarafından altı dakika 20 saniye kala Byron Murphy’nin Russell Wilson’a sack yapması üzerine durduruldu ve top Cardinals hücumuna geçmişti. Burada her şey Kyler Murray’e bağlıydı. Chase Edmonds’un Seahawks 33 yard’ına kadar yaptığı uzun koşu ile yürekler ağıza geldi. Artık field goal menziline girilmişti ve iki dakika 47 saniye kala bize göre çok saçma bir şekilde henüz 2. haktayken field goal kullanmaya çalıştı ve başaramadı. Cardinals taraftarları maçtaki üçüncü kalp krizini de burada geçirmişti ama en büyüğü az sonra gelecekti. Topu tekrar eline alan Seahawks hücumunda Russell Wilson, DK Metcalf’e topu fırlattı ve Metcalf endzone’a kadar koşup sayıyı yaptı. O anda her şeyin bittiğini dördüncü ve gerçek kalp krizini geçirdiğimizi hissetmiştik fakat sonradan atılan sarı bayrağı fark edince yeniden hayata döndük. Seahawks WR’ı David Moore, Cardinals cornerback’i Kevin Peterson’ı omuzluğundan tutup çekmeye çalışınca ceza almıştı ve böylece TD iptal oldu. İki takım da streten sterese girmiş bir haldeydi ve maç gerçekten çok çekişmeli geçiyordu. Günün sürprizi bitime bir dakika kala draft’taki sekizinci sıra seçimi Isaiah Simmons’dan geldi ve maça girdiği ilk dakikada interception yaparak topu tekrardan takıma kazandırdı. Artık Kyler Murray için son sözü söyleme vakti gelmişti ve Murray’de üzerine düşeni yaparak 57 saniye içinde bir mola hakkı ile field goal menziline girdi ve bu sefer 48 yarddan field goal atmayı başaran kicker Zane Gonzalez ile maç 37-34 bitmiş oldu. Daha çekişmeli bir maç olmazsa yılın maçı olacağını düşündüğümüz bu maçta Cardinals, 2012’den bu yana ilk defa Seahawks’ı kendi sahasında yenmeyi başardı. Bunları Seahawks’ın en güçlü olduğu bir günde başaran Cardinals ligdeki her takımı da yenebileceğini de bizlere göstermiş oldu.
Bu maç aynı zamanda her iki QB’nin birden 300+ pas yardı ve 50+ rushing yardı ile oynadığı ilk maç olarak tarihe geçerken hem Wilson hem de Murray takımlarının rushing yard lideri oldular. Russell Wilson maçı 33/50 isabetle 388 yard, üç TD pası, üç interception ve 84 rushing yard ile tamamlarken, Kyler Murray ise 34/48 isabetle, 360 yard, üç TD pası, bir interception, 67 rushing yard ve bir rushing TD ile cevap verdi.
Bizim açımızdan oldukça stresli geçen ama sonu keyifle biten bu maçın sonunda, NFC West’te Seahawks 5-1 durumuna gelirken Arizona Cardinals’da 5-2’lik dereceye ulaşarak iddiasını sürdürdü.
NFC West’in diğer takımları SF 49’ers ve LA Rams’da haftayı galibiyet ile kapatarak yollarına devam ettiler. 49’ers Patriots deplasmanında 33-6 ile kolay bir galibiyet alarak 4-3 derecesine ulaşırken Los Angeles Rams de sahasında yılın sürpriz takımlarından Chicago Bears’ı 24-10 mağlup ederek Cardinals gibi 5-2 durumuna geldi. Önceki maçtan farklı olarak RB pozisyonunda yeniden Henderson-Brown ikilisine dönen Rams’in pas hücumunda da topun tüm pas tutuculara dengeli bir şekilde dağıldığı dikkatleri çekti. Ancak Rams savunması Chicago’ya adeta nefes aldırmadı ve maçı kontrollerinde tutmayı başardılar.
Yoluna üç maçlık galibiyet serisi ile devam eden ve bu haftayı bay olarak geçirecek Cardinals’da Kenyan Drake, Jordan Philips ve Zach Allen’ın sakatlıklarının ne durumda olduğu, “Chase Edmonds starter olacak mı?” gibi soruların cevabı henüz belli değil. Haftaya bütün sakatlık raporlarıyla beraber sezon ortası değerlendirmemizi ve bundan sonrası için Cardinals’in yoluna nasıl devam edeceğini yazacağız. Şimdiden görüşmek üzere…