Baştan söyleyeyim bence bu sene olmaz. Division rakibi Los Angeles Rams ve son 20 yıl NFL’e ambargo koymuş Patriots’ı tereddüde yer bırakmayacak şekilde sahadan silmiş olmasına rağmen (33-6) bu seneki 49ers’dan olmaz. Sadece takımın yarısının sakat olması ve her hafta da o maçın yıldızını sakatlığa kurban vermesinden dolayı değil, belki de NFL’in en zor fikstürüyle karşı karşıya olması da değil bu öngörüme sebep. Bunlara ek olarak NFL’in yedinci haftası sonrası 4-3’lük galibiyet durumuna rağmen division’ın sonuncu sırasında kalmışsanız bu sene playoff ve daha ötesi için umudunuz pek de fazla olmuyor. Aslında kazandığımız Rams maçı ve bu hafta Kyler Murray ve arkadaşlarının Russell Wilson’ın da etten kemikten yapılmış bir insanoğlu olduğunu göstermiş olmaları biraz umut verici olsa da şu NFC Batı grubunda Miami Dolphins’den 43 yiyecek başka bir takım da yok maalesef.
Hiç Patriots sempatizanı ya da düşmanı olmadım. Hatta eşşeğin kulağına su kaçırdıkları şu son 15 yıl öncesi ilk dönemlerindeki Super Bowl mücadelelerinde, yeni bir ses olarak kazanmalarını istemişliğim bile var. ANCAK ne yalan söyleyeyim Patriots’u böyle sadece skor olarak değil sahada oynanan oyun olarak da ezmiş olmanın keyfi bir başka oluyormuş. Öncelikle her ne kadar Patriots ahı gitmiş vahı kalmış gibi görünse de bu 49ers savunmasının bu maçta ortaya koyduğu, geçen yılı hatırlatır, performansı gölgelememeli. Patriots daha önce de üç kez kaybetmiş olmasına rağmen ne takım olarak ne de Cam Newton’un bu kadar kötü görüntüler vermemişti. Daha önce sahada yer aldığı dört maçta dört top kaybı yapan Newton, 49ers savunmasına karşı üç top kaybı yaptı ve sadece 9/15 98 yard pas atabilme başarısı gösterebildi. Sonucun kesinleştiği dakikalarda oyuna giren Patriots yedek oyun kurucusu Jarrett Stidham da bir top kaybı ile bu maçtaki amansız 49ers savunma oyununun kurbanı olmaktan kurtulamadı.
Görüleceği gibi 33-6’lık skorun ilk mimarı, geçen haftaki Rams maçında olduğu gibi, yine 49ers savunmasıydı. Nick Bosa, Dee Ford, Richard Sherman ve Kwon Alexander gibi birinci sınıf savunma oyunculardan mahrum çıktığı maçlarda hem savunma hattının Jared Goff ve Cam Newton’a uyguladığı baskı hem de bu baskıdan kurtulmayı başardıkları anlarda atılan pasların savunmasında 49ers savunması oldukça başarılıydı. Özellikle geçen sezondan bu yana en büyük sıkıntıyı yaşadığımız geri alan savunması (secondary), Richard Sherman’ın yokluğuna rağmen hem top çalma hem de adam markajında oldukça başarılı. Bu bölgenin yeni gözdelerinden free safety Tarvarious Moore, beşi solo olmak üzere yaptığı altı tackle ve bir interception ile önümüzdeki maçlar için iyiden iyiye yerini sağlamlaştırdı. Savunmanın gerisinde iki maçtır kötü gidişine dur diyen Emmanuel Moseley bir, bu maçın şapkadan çıkan tavşanlarından Jamar Taylor da iki top çalma ile yine bu bölgenin başarılı isimleri oldu. İki sack ve iki oyun kurucuya temas sayısı ile istatistiklerin yanıltıcı olabileceklerine güzel bir örnekti bu maç. Bu sayılara bakınca sanki savunma hattının pek de işini yapamadığı gibi bir izlenim oluşsa da Newton üzerinde oluşturdukları baskı ile onu sürekli topu ya koşucuya vermeye zorladı ya da kötü pas atmasına sebep oldular. Ancak kim ne derse desin, kim kaç top çalarsa çalsın bu takımın şu anki savunma yıldızı hiç şüphesiz ki Fred Warner. Belki Bosa ve Sherman kendi bölgelerindeki oyunları ile isim olarak daha çok öne çıkıyor olabilirler ama Fred Warner savunma hattının hemen arkasındaki bölgenin adeta her yerinde. Her hafta ya takımın tackle lideri ya da en fazla ikinci sıradaki adamı oluyor. Rakip oyunlarını önceden sezerek erken davranmakta üstüne yok. Şu an NFL’in en iyi linebacker’ı olduğunu iddia etsem çok da karşı çıkan olmayabilir. Çok iyi bir gününde olan linebacker hattında Dree Greenlaw da bir sack ve bir top kaybına zorlama ile başarılı maçlarından birini çıkardı.
49ers’ın hücum tarafına bakacak olursak Kyle Shanahan geçen hafta Garoppolo’yu nasıl kullanırsa daha faydalı olacağını çözdüğünün sinyallerini vermişti. Dolphins rezaleti belki de bu açıdan hem takım hem de kenar yönetimi için bir kafaya dank etme etkisi yaratmış, hayırlı bir mağlubiyet oldu. Garoppolo’da o maçtaki dibe vuruşla adeta “hız almak için geriliyordum” diyor. İki maçtır, uzun pas kullanmıyor. Elindeki top tutucular da zaten bu oyun şekline uygun adamlar. Hem Deebo hem de Aiyuk hızı ile rakip savunma oyunculardan sıyrılarak doğru rota koşan oyuncularda değil yan tarafta ve rakip savunma hattı arkasında kısa pas tuttuktan sonra yard kazanabilen tipte tutucular. Deebo Samuel’in aldığı sekiz pasın tamamı Garoppolo’nun sağında ya da solunda aynı hizadayken alıp basıp yürüdüğü tipte paslardı. Samuel 13, Aiyuk 19.2 yard ortalamasıyla koştular. Maçın 49ers adına hücumdaki 2 yıldızından birisi hiç şüphesiz çaylak Brandon Aiyuk’du. Koşu oyununda Jeff Wilson Jr. 112 yardlık performansını üç tane de touchdown ile taçlandırmamış olsa muhtemelen Aiyuk maçın adamı payesini tek başına kazanacaktı. Aiyuk inanılmaz atletizminin yanı sıra topu aldıktan sonraki rakip tackle’larını kırma da da oldukça başarılı. NFLTR Podcast’lerinde yeterince değeri bilinmese de 49ers’ın elindeki Deebo Samuel, Brandon Aiyuk ve George Kittle pas seçenekleri göründüğünden daha kaliteli ve şu haliyle hayli underrated.
Gelelim maçın skor yıldızına. Jeff Wilson Jr. Gün geçmiyor ki 49ers takımı her maç bir koşu yıldızı çıkarmasın ve bu yıldızı hemen, ama hiç vakit kaybetmeden sakatlığa kurban vermesin. Son iki yıldır Jared McKinnon, geçen sene boyunca Matt Breida, Tevin Coleman ve Raheem Mostert ve bu yıl yine Mostert’in 100 yard üstü hemen her maçın ardından sakata gelmesini takiben Patriots maçında da adındaki Junior lakabının tersine 112 yard ve üç touchdown ile büyük bir performans ortaya koyan, sahanın en iyisi Jeff Wilson Jr. üçüncü touchdown’ı sonrası üst baldırından sakatlandı ve bir ay süreyle sahalardan uzak kalacak. 49ers koşucuları adeta Dünya’dan uzaklaşan roketlerin yakıt tankları gibi. Biri kapsülden ayrılırken geride yeni bir tane yakıt tankı bırakıyor. Coleman, Mostert, Wilson derken şimdi de geride Shanahan’ın son tavşanı ve Rams maçı ile “ben bu işi yaparım” diyen JaMycal Hasty var elimizde. Wilson Jr.’dan fırsat buldukça dokuz kez topu eline alan Hasty 6,3 ortalama ile 57 yard’lık bir performansla haftaya ilk bir başlayacağının sinyallerini verdi. McKinnon’un dinlendirildiğini düşünmek istediğimiz maç sonunda Shanahan’ın elinde en az bir ay için atımlık iki kurşunu kaldı diyebiliriz.
Geçen hafta oldukça başarılı bir maç çıkaran hücum hattında bu hafta da işler yolundaydı. 197 yard ve dört touchdown’lık koşu oyunlarına olan katkının yanında rakip savunmanın sadece bir sack ve iki kez oyun kurucuya ulaşmasına izin verdiler. Ayrıca Garoppolo da her ne kadar iki top kaybı yapmış gibi görünse de bunlardan bir tanesi ilk devrenin sonunda alan golü atacak mesafeye ulaşılamadığından salladığı top ile geldi. Sonuç olarak zayıf rakibe (Patriots’a böyle söyleyebileceğim hiç aklıma gelmezdi) karşı alınan ezici galibiyet ve takımın hemen her bölgesinde kendini belli eden düzelme emareleri güzel gelişmeler. Ancak en başta da söylediğim gibi hem fikstür hem de division tablosuna baktığında insanın yine de içi kararmıyor değil.
Tennessee Titans’da önceki haftalardaki rakiplerin ahı tuttu ve haftalardır yüzümüzü güldüren Stephen Gostkowski ile bu kez üzüldük. NFLTR Podcast yorumcuları da dahil pek çok kişiye göre NFL’in en iyi savunması, hele de arka alan savunmasına sahip olduğu düşünülen Steelers’a karşı A.J. Brown’un 153 yard, bir touchdown’ına rağmen bitime saniyeler kala Gostkowski’nin 46 yardlık alan golü ile beraberlik ve belki de uzatmalarda maçı kazanma şansını kaybetmesi kötü oldu. Steelers savunması Derrick Henry’yi durdurmayı başarsa da Tannehill ve A.J. Brown Titans’ın bu ligdeki her takımın başına iş açabileceğini göstermiş oldu. Evet, belki Titans kaybetti ama hem savunma hem de hücum olarak sadece zayıf rakiplere karşı kazanan değil Steelers gibi AFC’nin kalburüstü bir takımına karşı da son ana kadar oyuna ortak olan bir takım olduğunu ispatladı. Aynı zamanda 2020 NFL sezonunda Titans takip edenlere bir renkli ve heyecanlı maç daha yaşatmış oldu…