Merhabalar, değerli NFLTR.com okurları… Yine uzun bir aradan sonra Green Bay Packers yazılarıyla karşınızdayım. Yazmayalı Packers’ta çok şey oldu, yaşandı. Takımın belki de en büyük efsanesi bir diğer büyük eski efsanenin de yaptığı gibi New York Jets’in yolunu tuttu. Evet, bahsettiğim isim hepimizin bildiği gibi Aaron Rodgers. Onu ilk defa yeşil&altın forma dışında izleyecek olmak sadece Packers taraftarlarına değil herkese çok garip gelecektir. Artık, Green Bay’de yeni bir çağa giriyoruz ve bu çağın önderi Jordan Love olacak. Dümeni nasıl devralacağı büyük bir soru işareti ve merakla artık performansını bekliyoruz. Rodgers’ın, Love’ın, draft’ların, kadro derinliği yorumları hepsi yazımızda. Gelin isterseniz başlayalım…
Bir Devrin Sonu: Efsanenin Ayrılışı
Baktığımızda Rodgers’ın ayrılığını zamanı gelen bir hamle olarak görebiliriz. Artık her off-season’da ne yapacak ne edecek diye herkes; takımlar, taraftarlar, koçlar hepsi yorulmuştu. Muhtemelen bunların arasında sadece medya yorulmamıştır çünkü satacağı olayları hikayeleri kaybettiler fakat şimdi çok ayrı bir franchise’da çok ayrı bir hikâye ile karşımızda olacak. Açıkçası, ben bu ayrılığın iki tarafa da iyi geleceğini düşünüyorum. Rodgers’ın ayrılışı Packers’ın rekabetçiliğini yaklaşan sezonda azaltıyor olduğunu kabul ediyorum, sonuçta oynadığı football ile her şeyin rengini değiştirebilen bir figürün varlığı ve yokluğu sahada sizi bir sonuca ulaştırır. Jets için quarterback’i iyi olsa başarılı olunacak denen bir takım varken orada asıl soru kültürü yıkmak üzerine olacaktır ve benzer bir kültür probleminin farklı bir varyasyonunu şu an Packers’da da yaşıyor olabiliriz fakat buna biraz sonra geleceğiz.
Packers için bu ayrılık yeni bir devrin başlangıcını, yeni bir aşkın başlangıcını temsil ediyor. Artık dümeni 2020 NFL Draft’ının tartışmalı ilk tur seçimi alacak ve sezon içerisinde nasıl oynayacağı büyük bir muamma içermekle beraber 22 milyon dolara bir kontrat uzatması aldı. Bunu ideal bulmakla beraber Rodgers’ın Favre arkasında gösterdiğini Love’ın gösteremediği ve NFL’de maksimum olabileceğinin Tony Romo seviyesi olduğunu düşünüyorum. Starter’lığı alırken Love’ın elinde yeterli silah olmadığını da belirtmek gerekiyor. Pas hücumunda sahip olduğu isimlere bakacak olursak şöyle isimlerle karşılaşıyoruz: Christian Watson, Romeo Doubs ve Jayden Reed. Açıkçası sizin de gördüğünüz üzere bu wide receiver odası çok garip bir oda. Nereden tutarsan çekersen bir soru işareti geliyor. Bu deneyimi ve başarısı az pas yakalayıcılara iki tane de yeni draft edilmiş taze tight end’ler eklendi. Bir tight end’ten verim almak için oyuncunun ligde 2-3 sene tabiri caizse kaşarlanması gerekir fakat yüksek tabanları olmasına rağmen draft’ta seçildikleri yer itibariyle takımın yapısı adına soru işaretleri getiriyor. Eğer aranan bir Mahomes-Kelce arayışı varsa şunu söylemek gerekir ki kopyalar süper yetenekler içermiyorsa gerçeğe dönüşmez. Bu isimler arasından bu potansiyeller işlenemezse Packers’ı zor bir gelecek bekliyor olacak. Geçtiğimiz sezon Jalen Hurts ile gördük ki silahları verilince olayların boyutunun çok farklı olduğunu.
Geçen sene takımda Davante Adams kalsaydı ve sezona başlasaydı ben daha parlak bir geleceğe sahip olabilecek bir Jordan Love izleyebileceğimize inanıyorum. Bunu şimdi konuşmak mantıklı değil, sonuçta iki ayrık olaydan bahsediyoruz ve elimizde yeterince belge bulunmuyor. Love’dan olumlu ve olumsuz nüanslar gördük ve baktığımızda olumsuzların olması da kötü bir şey değil. Doğru bir mantalite ile olumsuzluklardan ilerleme sağlanır. Tüm mesele bu ilerlemeyi sağlayacak sporcu yapısına sahip mi değil mi?
Bir Packers Draft Geleneği: Franchise Sıkıcılaşıyor Mu?
Yazının başlarında bahsettiğim sıkıcılaşma konusuna biraz burada gireceğim. Packers da NFL tarihinin en başarılı takımlarından biri olarak öne çıkıyor ve baktığımızda en kült dediğimiz takımlardan olan Patriots ve Raiders gibi draft’ta sonuç vermeyen başarısız sıkıcı bir güzergâh var. Baktığımızda bu takımların draft performansı taraftara aynı hikâyeyi satmaya başlaması artık bir şeylerin tadını kaçırabilir. Evet, Love draft’ı asla sıkıcı bir hamle değildi ama kendi içinde yaşanmış olarak bir tekrar içeriyordu. Takımları ayakta tutan ve bugünlere getiren gelenekleri olabilir ama dünya ve oyun değişirken geride kalmak geleceğe zarar verebilir. Bu bağlamda Packers’tan bu sefer yine takımda ve hatta draft’lar arasında da bir wide receiver yokken ilk turda defansa seçim yaptı. Wide reciver işini gidip yine ikinci turdan hallederek Jordy Nelson’lar, Davante Adams’lar aradı. Jordan Love, öncesinde de 2011’deki O-line oyuncusu Derek Sherrod, seçiminden bu yana hücumda ilk turda hücum draft’ına hasret kalan Packers taraftarları edge seçimine de çok şaşırmamıştır. Dilerseniz bu sene Packers draft’ının ilk üç seçimine ve genel değerlendirmesini yapalım.
(NFLTR Podcast’in 377. bölümünde sevgili Kaan Özaydın ve Hilmi Çeltikçioğlu’nu dinledikten sonra ben de harf sisteminden vazgeçerek siz değerli okurlarımıza lise usulü 100 üzerinden değerlendireceğim.)
İsim: Lukas Van Ness
Pozisyon: Outside Linebacker (OLB)
Yetiştiği Okul: Iowa Hawkeyes
Seçildiği Sıra: 1. Tur 13. Sıra
Not: 70
Jets’ten alınırak çıkılan üçüncü sırada wide receiver’lar dururken ve bu bir elzem bir ihtiyaçken Packers gidip yine bildiğini yaptı. Burada oyuncuyu eleştirmekten ziyade sistemin değişmesinin gerektiğinin vurgusunu yapmak istiyorum. Onun dışında Van Ness, Packers’ın gelecekte büyük verim alabileceği geleceği parlak güzel bir seçim. İhtiyaç duyulan ve de çok önemli kilit bir mevki olmasıyla beraber seçilmesinde sorun olmayan bir oyuncu olduğunu söyleyebilirim. Potansiyeli ve atletik özellikleri yüksek bir seviyede olması onu değerli bir oyuncu yapıyor ve Packers’ın aradığı bir oyuncu olduğunu da yapılan mock draft’larda hep Packers ile eşleştirildiğinden de görebiliyoruz. Gelecek adına güzel bir seçim.
İsim: Luke Musgrave
Pozisyon: Tight End
Yetiştiği Okul: Oregon State
Seçildiği Sıra: 2. Tur 42. Sıra
Not: 80
Takımın ihtiyacı olan bir mevkiye potansiyeli çok yüksek bir hamle yapıldı. Musgrave’in vaat ettikleri takımı çok iyi seviyelere getirebilir. Takımın tight end eksiğinde yapılan çok iyi iki tight end draft’ı var. Tight end’in lige adapte olması ve performans vermesi zaman alsa da bu tight end sınıfının ekmeğinin yeneceğine inanıyorum. Jordan Love’ın uyum sağladığında etkili olabilmesi Packers’ın elini çok güçlendirir. Bu kadar yeni ve genç oyuncu arasından Packers’ın gelecek adına süperstar çıkarması gerekiyor. Umarım Musgrave bu yolun önemli adımlarından olur.
İsim: Jayden Reed
Pozisyon: Wide Receiver
Yetiştiği Okul: Michigan State
Seçildiği Sıra: 2. Tur 50. Sıra
Not: 80
Benim beğendiğim umudumun olduğu bir draft oldu. Zayıf ama hızlı bir oyuncu takıma patlayıcılık kazandırabileceğine inanıyorum ve topu aldığında çok tehlikeli hale gelebilir. Topu alması problem olabilir, eksikleri bulunuyor fakat hızıyla ve temposuyla bir playmaker olabilecek potansiyele sahip. NFL’e nasıl hazırlandığı bahsettiğimiz wide receiver sıkıntısının çözümü doğrultusunda oldukça kıymetli olabilir.
Bu üç oyuncu dışında 10 oyuncu toplamda 13 draft (üç WR, iki TE, iki EDGE, bir QB, bir RB, bir DT, bir CB, bir S, bir K) yapıldı. Güzel bir draft oldu, kötü bir draft değil ama çok iyi bir draft diyemiyoruz. Buradan artık süperstarlar çıkarılması gerekiyor. Takıma bu draft’ta puanım 100 üzerinden 60 olacak. Diğer yandan, puanlama usulu ve verdiğim puandan dolayı da buradan mezun olduğum, eskiden deniz manzaralı sınıflarında derslerimin olduğu güzel lisem 60.Yıl’ı anmak istiyorum.
Bir sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle…