“O geldi”, “Bu gitti”, “Bu seçildi”, “Kim ne kadar kontrat aldı”, “O adama o para verilir mi be?”, “Bu turdan da bu oyuncuyu almazsın ya” gibi serzeniş ve soruların geride kaldığı hareketli dönem, yine şahsına münhasır bir şekilde ligin en güzel ve heyecanlı süreçlerinden biri olarak tarihteki yerini aldı. Mevzubahis süre zarfı içinde yaz dönemi öncesi son hazırlıkların yapılmasıyla birlikte takımların kadro yapılanmaları, oyun kurucu tercihleri ve gelecek yıl planları da az buçuk belirgin hale geldi. Tabii ki bu denli değişimlerin olduğu ortamda güç sıralamasının da etkilenmemesi olanaksızdı. Öyle ki son şampiyon Kansas City Chiefs’in birinci sırada yerini aldığı mevzubahis listede Baltimore Ravens ve Jacksonville Jaguars gibi takımların ilk 10 içinde yer alması dikkat çekerken lider oyun kurucularını kaybeden Green Bay Packers ve Tampa Bay Buccaneers’ın düşmesi yaşanan en büyük değişiklerden oldu…
1- Kansas City Chiefs (AFC Batı)
Hazırlıklarını hız kesmeden sürdüren son şampiyon Kansas City Chiefs, aldığı veya takımda tuttuğu oyuncularla genel anlamda kadrosunu koruyarak görece başarılı bir off-sezonu geride bıraktı. Özellikle serbest oyuncu döneminde takıma katılan Jawaan Taylor ve Donovan Smith ile hücum hattını ciddi şekilde kuvvetlendirirken savunma kısmına da Mike Edwards ve Drue Tranquill hamleleriyle de derinliği arttırdı. Draft’tan ise başta Felix Anudike-Uzomah ve Rashee Rice seçimleriyle genç oyuncuları eklemiş oldular. Yine başta Andy Reid ve Patrick Mahomes liderliğinde finalin en büyük adayı olan Chiefs, yoluna daha bu aylarda da emin adımlarla devam ediyor.
2- Philadelphia Eagles (NFC Doğu)
Off-sezonun en hareketli takımı olarak nitelendirilebilecek son finalist Philadelphia Eagles (ya da Philadelphia “Georgia” Bulldogs) geleni, gideni, kalanı, kontrat alanıyla aksiyon dolu bir süreci geride bıraktı. Önce serbest oyuncu piyasasında CJ Gardner Johnson, Miles Sanders, Isaac Seumalo, Kyzir White, Marcus Epps, TJ Edwards ve Javon Hargrave ile yolların ayrılmasıyla kadroda ciddi boşluk oluştu. Nitekim Darius Slay ve James Bradberry’nin takımda kalması ve üstüne Greedy Williams, Terrell Edmunds, D’Andre Swift; drafttan da Jalen Carter ve Nolan Smith’in katılmasıyla eksiklerini bir nebze de olsa gidermeyi başardılar. Şüphesiz ki en önemli atılımları ise Jalen Hurts’e verilen yüklü kontrat oldu. Eagles’tan beklentiler yüksek olmakla birlikte Hurts’un de ligin dominant bir oyun kurucusu olmasını beklemek en doğal durum.
3- Cincinnati Bengals (AFC Kuzey)
Joe Burrow ile hem AFC konferansının hem de Super Bowl’un en güçlü adayı haline dönüşen Cincinnati Bengals, kadrosunda birkaç önemli ayrılık yaşa da yaptığı eklemelerle iddiasından pek de bir şey kaybetmedi. İlk olarak uzun süredir takımın as secondary oyuncuları olan Von Bell ve Jessie Bates’in gidişi arka alanda ciddi bir kayıp olsa da off-sezonda Nick Scott’u; DJ Turner ve Jordan Battle gibi iki genç oyuncuyu da drafttan seçtiler. En kanayan yarası olan hücum hattına Orlando Brown’u katarken derinlik olarak da Cody Ford ile de sözleşme imzaladılar. Drafttan seçilen Myles Murphy ve savunmanın önemli parçası olan Germaine Pratt’ın da takımda kalmasıyla savunma güvenliği de sağladılar. Bu takım yine playoff kovalayan bir ekip olacaktır ancak başta kendi gruplarındaki rakiplerin güçlenmesiyle bu sezon işleri hiç kolay olmayacaktır.
4- New York Jets (AFC Doğu)
Gezegenler sıralandı, galaksiler hizaya geldi, güneşler tutuldu, süpernovalar patladı ve en sonunda New York Jets, kendisini şampiyonluk yoluna koyabilecek bir oyun kurucuyu yani Aaron Rodgers’ı kadrosuna katmayı başardı. Ve evet, bir Rodgers hamlesi bu takımın çehresini değiştirdi. Off-sezonun en büyük haberlerinden olan Rodgers-Jets iş birliği ile eksik parçasını da tamamlayan New York ekibi, off-sezonda da takıma yüklemeleriyle kadrosunu şampiyonluk için güncelledi. Mecole Hardman, Allen Lazard, Randall Cobb, Chuck Clark ve Quinton Jefferson’ı serbest oyuncu olarak; Will McDonald, Joe Trippmann, Carter Warren ve Israel Abanikanda’yı da drafttan seçen yeşil beyazlı ekip, başta Robert Saleh gibi iyi bir head koça sahip olmakla birlikte sezona da iddialı bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Hele ki geçen sezon çaylak oyuncularla birlikte eldeki omurganın da son haftaya kadar playoff yarışında var olmasından sonra Jets için mevzubahis değişiklikler çok iyi gelecektir.
5- Buffalo Bills (AFC Doğu)
Ligin şampiyonluk adaylarından olan Buffalo Bills, geçen seneki kötü playoff macerası sonrası eleştiri hedeflerinden biri haline dönüşmüştü. Nitekim bu seneye “Daha iyisi için” parolasıyla giren Bills, özellikle hücumda yaptığı çeşitli hamlelerle adından söz ettirdi. Öncelikle koşudan verim alamaması sıklıkla konuşulan New York ekibi, beklentileri aşamayan Devin Singletary ile yollarını ayırırken kadroya Damien Harris ve Lataivus Murray’ı katarak geçen sene seçilen James Cook ile komitesini kurmuş oldu. İşin pas tarafında da drafttan tight end Dalton Kincaid’i seçen Bills, yeni sisteminin de emarelerini verdi. Savunmada ise lider denebilecek ve takımın yıllardır starterı olan Terrell Edmunds’un ayrılışı şüphesiz sezon içinde ciddi şekilde hissedilecektir. Öte yandan geçen sezon sergilediği oyunla takdir toplayan Jordan Poyer’ın kalması savunma direnci açısından bir hayli önemli hamle oldu. Nihayetinde zorlu bir grupta mücadele eden Bills, kazanma alışkanlığı elde etmiş ekip olarak hem grubunda hem de konferansında bir adım önde gözüktüğü bir gerçek.
6- San Francisco 49ers (NFC Batı)
Ligin favorileri arasında yer alan San Francisco 49ers, geçen seneki talihsizlik serüveni sonrası off-sezonun yakından takip edilen takımlarından biriydi. Mart ayındaki Javon Hargrave hamlesiyle savunmayı iyice sağlama alan 49ers, genellikle kadroda yan parçaları tamamlarken draftan ise ilk tur haklarının olmamasından dolayı alt turlardan dokuz oyuncu kadrosuna kattı. Nitekim Kaliforniya ekibinin ne coaching ne de kadro kalitesi bir engel teşkil etmediği bir gerçek. Ancak uzun yıllardır birlikte olduğu Jimmy G ile nihayet birlikteliğini bozması sonrası geçen sezonun kahramanlarından olan Brock Purdy’nin dönüşünün gecikme ihtimalinin olması ve Trey Lance’in de ayak bileğinden geçirdiği durum sonrası oyun kurucu pozisyonunun muamma hali 49ers’ın en büyük sıkıntısı gibi duruyor. Önümüzdeki yaz döneminde bu soru muhakkak netliğe kavuşacak ve 49ers’ın şampiyonluk şansı da buna bağlı olarak artacak veya azalacaktır.
7- Baltimore Ravens (AFC Kuzey)
Artık yılan hikayesi olma yolunda ilerleyen Lamar Jackson meselesini sonunda çözebilen ve mutlu sonra ulaşan Baltimore Ravens, bir yandan da kadro yapılanması için doğru adımı da attı. Bununla birlikte şaşırtıcı derece iyi de bir dönem geçiren Ravens, Odell Beckham Jr. ve drafttan seçtikleri Zay Flowers ile hücumda da fark yaratabilecek hamlelere imza atarak Lamar Jackson’ın elini güçlendirdiler. Artık bir bahanesi kalmayan ve yüklü çantayı da sırtlayan Lamar için takımını sadece playoff’a taşıması değil, en yukarıya çıkarması gerekecek.
8- Jacksonville Jaguars (AFC Güney)
Sezonun sürpriz takımlarından olan ve playoff’ta divisional turuna kadar yükselmeyi başaran Jacksonville Jaguars, yaptığı çıkışla ligin gözde takımlarından birine haline dönüşmüştü. Özellikle head koç Doug Pederson’un gelişinden sonra oyununu kendisinden beklenen kalibreye çıkaran Trevor Lawrence, takımı taşıyan isimlerin başında gelmişti. Nitekim aynı parola ile yeni sezon hazırlıklarına başlayan Jaguars, serbest oyuncu piyasasında Roy Robertson Harris, Evan Engram ve Andrew Wingard gibi oyuncularını tutarak sakin bir dönem geçirdi. Lakin draftta en fazla seçim hakkı bulunan takımlarından olan Florida ekibi, bu hususta 13 oyuncuyu kadrosuna kattı. Son derece genç bir kadroya sahip olan Jaguars, öte yandan grubundaki iki takımın henüz yapılanma sürecinde olduğu diğerinin de sallantıda olduğu senaryoda playoff’un ve grubunun kuvvetli bir adayı olarak öne çıkıyor.
9- Dallas Cowboys (NFC Doğu)
İki senedir playoff’tan hüsran ile dönen Dallas Cowboys, yeni sezon öncesi değişimlerin yaşandığı ekiplerden biriydi. Öncelikle hücum koordinatörü Kellen Moore takımdan ayrılırken yerine Brian Schottenhimer getirildi ki Moore’un hücumdaki etkisini yapıp yapamayacağı büyük soru işareti olarak yerini koruyor. Oyuncu tarafında ise takımdaki ikinci receiver eksikliğini Brandin Cooks ile kapatırken uzun yıllardır aldığı yüklü kontratla beklentileri bir türlü karşılamayan Ezekiel Elliot ile de yollar ayrıldı. Bu denli ayrılıkların yaşanmasından dolayı sonuçlarının nasıl olacağı Cowboys için belirleyici olacak derken hemen aklımıza Dak Prescott’un attığı ve atacağı interceptionları geliyor ve susuyoruz.
10- Miami Dolphins (AFC Doğu)
Playoff hasretini geçen sezon sonlandıran Miami Dolphins, yeni sezonda da aynı iddiayı sürdürmek ve hatta daha fazlasını elde etmek için kolları sıvayan takımlardan biriydi. Özellikle savunma koçu olarak takıma katılan Vic Fangio ve yıldız cornerback Jalen Ramsey hamlesiyle ligin en iyi savunma ekiplerinden birine dönüşürken, DeShon Elliot ve David Long ile eksik parçaları tamamladılar. Öte yandan hücumda Jeff Wilson ve Raheem Mostert’ın takımda kalması ve receiver yoğunluğunu arttıran Braxton Berrios ve Chosen Anderson hamleleriyle de hücuma takviyeleri yaptılar. Nitekim Miami ekibi için en büyük soru işaretinin Tua olduğunu söylemeye gerek yok. Takımla birlikte olabildiği dönem boyunca kazanmayı alışkanlık haline getiren Dolphins, McDaniel’ın hücum setlerini ihtiva etme konusunda da güzel işlere imza atmış ve birçok galibiyet elde etmişti. Yine benzer bir senaryoda “Sağlıklı bir Tua” ile Dolphins, ligin en zorlu takviminden birinse sahip olmasına rağmen grubunun zirve adaylarından biri olacaktır.
11- Los Angeles Chargers (AFC Batı)
Justin Hebert ile ilk playoff macerasını yaşayan fakat bundan pek de hoş olmayan neticeyle ayrılan Los Angeles Chargers, yeni sezona nokta hamlelerle kadrosunu genişleterek başladı. Şüphesiz öncelik olarak Kellen Moore’un hücum koordinatörü olarak takıma gelmesi saha içinde pozitif etki yapması muhtemel iken drafttan seçilen Quentin Johnston ismi de receiver kadrosunu güçlendirdi. İşin savunma tarafında da linebacker’daki eksikliğin Erik Kendricks ile doldurulması son derece olumlu değerlendirilebilir. Ligin en zorlu fikstürlerinden birine sahip olan Chargers için bu hamleler fayda sağlarsa Justin Herbert ile yine bir playoff yaklaşıyor demektir.
12- Seattle Seahawks (NFC Batı)
Geno Smith ile ilk sezonunda beklenenden fazlasını yapıp playoff kapılarını aralayan Seattle Seahawks, çok bir ilerleyişi olmasa da sezonun başarılı addedilen takımlarından birisi oldu. Bu hususa müteakip Geno Smith ile üç yıllık büyük bir kontrata imza atmaları ise off-sezonun kendileri adına en büyük ve en önemli hamlesiydi. Öte yandan bir senelik ayrılık sonrası tekrardan yuvasına geri dönen Bobby Wagner ile De’Mont Jones, Devin Bush, Julian Love ve Mario Edwards; drafttan da Devon Witherspoon ve Derick Hall hamelelerini de yaparak işin savunma kısmını güçlendirdiler.Hücum tarafında seçilen Jaxon Smith-Njigba ve Zach Chrabonnet seçimleriyle derinliği de arttırarak gayet başarılı bir süreci geride bıraktılar. Mevcut durumda Seahawks bir kez daha Geno Smith ile playoff’a gidebilecek bir şansa sahip.
13- Denver Broncos (AFC Batı)
“Her şeyin başı head koç” olduğunu biraz geç olsa da anlayan Broncos, bir sene gecikmeli de olsa tecrübeli çalıştırıcı Sean Payton’u getirerek daha sezon başlamadan şansını yükseltti. Öyle ki Nathaniel Hackett ile takım olmaktan uzaktan yakından alakası olmayan Broncos, Russell Wilson’un da anlamsız halleriyle son derece kötü bir sezon geçirmişti. Bununla birlikte iyi de sayılabilecek bir off-sezon geçiren Denver ekibi, hücumda Samaje Perine, Mike McGlinchey, Ben Power ve Marvin Mims; savunmada da Zach Allen, Alex Singleton, Kareem Jackson ve Drew Sanders hamleleriyle ortalama bir süreci geride bıraktı. Sonuç olarak Sean Payton ve Russell Wilson uyumu beklenildiği gibi çıkarsa zorlu grubunda Broncos’un şansı geçen seneki gibi az olmaz.
14- Detroit Lions (NFC Kuzey)
Geçtiğimiz sezonun başarı hikayelerinden birine imza atmaya çok yaklaşan fakat son haftada kazanmasına rağmen playoff’u kaçıran Lions, yine de üç galibiyetli sezonun hemen akabinde playoff resminin içinde ciddi şekilde yer almasıyla tebrikleri toplamıştı. Henüz kadro yapılanması bitmemesine rağmen iyi bir coaching ile hızlıca yükselen Michigan ekibi, Jared Goff’un da elle tutulur oyunuyla üst sıralara tırmanmıştı. Bu hususta yine iyi bir off-sezon dönemi geçiren Lions, hücumda David Montgomery, drafttan seçilen Jahmyr Gibbs ve Sam LaPorta hamleleriyle kadrosunu çeşitlendirdi. Ancak özellikle kanayan yarası olan savunmaya yapılan takviyelerle eksiklerini büyük ölçüde azaltmış gözüken Lions, drafttan Jack Campbell; serbest oyuncu olarak da Emmanuel Moseley, Cameron Sutton, C.J. Gardner Johnson ve C.J. Moore isimleriyle kadroyu güçlendirdi. Ola ki bıraktıkları yerden bu sene de devam edip Jared Goff’un da performansını yine benzer şekilde tutmasıyla, birinci sırası ortada gözüken NFC Kuzey grubunda başarı çok uzak bir senaryo değil.
15- Pittsburgh Steelers (AFC Kuzey)
Kenny Pickett ile ikinci senesine giriş yapmaya hazırlanan Pittsburgh Steelers, off-sezonun ve draftın başarılı takımlarından birisi belki de en iyisi denebilecek ekipleri arasında yer aldı. Oyunun her iki tarafına da kilit isimlerin yanında tecrübeli ve tamamlayıcı parçalarla şekillendiren Steelers, Patrick Peterson, Elandon Roberts, Keanu Neal ve Cole Holcomb; draftan ise Joey Porter Jr. ve Nick Herbig hamleleriyle işin savunma tarafını halletti. Hücumda ise Allen Robinson ve Isaac Seumalo’yu kadrosuna katarken drafttan ise Broderick Jones ve Darnell Washington ile eksiklerini nokta isimlerle tamamladı. Şayet iyi bir kadro yapılanmasıyla birlikte zorlu AFC Kuzey grubunun iddialı takımı haline gelmeye çalışan Mike Tomlin ve öğrencileri için yüzde elli galibiyetin altında kalmamak çok bir sorun değil lakin playoff kovalamak için Kenny Pickett’ın da seviye atlamasına ihtiyaçları olacaktır.
16- New York Giants (NFC Doğu)
Geçen sezonun başarılı olarak atfedilen takımlarından olan New York Giants, Brian Daboll yönetiminde ilk sezonunda playoff‘a kalmış ve hatta konferans yarı finallerine kadar çıkmayı başarmıştı. Bu performansa istinaden kadro güçlendirmesine başlayan maviler, öncelikle halen daha soru işaretleri bulunan oyun kurucusu Daniel Jones’a yüklü bir imza attırırken takımın belki de asıl yıldızı Saquon Barkley’i de franchise tag ile takımda tuttu. Benzer şekilde hücumda başta Darren Waller olmak üzere Paris Campbell ve drafttan Jalin Haytt’ı katarak geçen seneki sıkıntılı receiver kadrosunu da genişletmiş oldular. İlk turdan seçilen Deonte Banks; serbest oyuncu döneminde takıma katılan Rakeem Nunez Roches ve Bobby Okereke’ye istinaden Jihad Ward ve Dexter Lawrence’ın takımda kalması öne çıkan savunma hamleleri oldu. Nitekim yetenek havuzunun genişletilmesine ve kadronun güçlendirilmesine rağmen yüklü kontrat alan Daniel Jones’un çıtasını yükseltmemesi bu takımın sıçrayışındaki en büyük engel olacak gibi gözüküyor.
17- New Orleans Saints (NFC Güney)
Oyun kurucu arayışını Derek Carr ile sonlandıran New Orleans Saints, yeniden yarışın içine dahil olma hesaplarına da başladı. Gayet hareketli bir sezon geçiren Lousiana ekibi, Jamaal Williams, Foster Moreau, Khalen Saunders ve Lonnie Johnson kadro derinliğini arttırırken drafttan da başta savunma hattı oyuncuları Bryan Bresee ve Isaiah Foskey olmak üzere bu sene kolejde çıkış yapan koşucu Kendre Miller’ı kadroya kattılar. Nitekim belki de en önemli hamleleri uzun zamandır ortalıkta gözükmeyen Michael Thomas ile sözleşme yapmaları oldu. Halen daha ondan bir beklentileri oluyor olması zaten anlaşılır değilken son bir şans minvalinde kontrat vermelerinin sonucunu da çok beklemeden elde edilmesi gayet muhtemel. Öte yandan ceza almasına büyük ihtimal gözüyle bakılan Alvin Kamara’nın da bir süre olmayacak olması Saints’i olumsuz etkileyecektir. Zaten dağınık bir organizasyondan gelen Derek Carr için ise Saints macerası da birden çok bilinmezlik ile başlıyor.
18- Tennessee Titans (AFC Güney)
Geçen sezonun hayal kırıklığından olan Tennessee Titans, üç sezonun ardından playoff yapamadan yılı tamamlarken özellikle ligi bitiriş şekliyle de akıllarda kötü yer etmişti. Savunma tarafı, hücuma göre biraz daha işler gözükürken Ryan Tannehill cephesinde Titans formasıyla en kötü sezonunu geçirmesi, pas oyunlarının hiç işlemeyişi ve koşuda da Derrick Henry’nin sınırlı kullanımı kötü bir performansa vesile olmuştu. Öyle ki başta hücum olmak üzere kadrosunu değiştiren Tennessee ekibi, uzun süredir takımın starterı olan fakat sakatlıktan kurtulamayan sol tackle Taylor Lewan ile yollarını ayırıp hücum hattına serbest oyuncu piyasasından Andre Dillard ve Daniel Brunskill kadrosuna katarken draftın ilk turundan da yine hücum hattına Peter Skoronski’yi seçti. Receiver kadrosunda beklentileri veremeyen Robert Woods ile yollar ayrılırken genel anlamda eldeki kadro çok da güvenli bir ekip olduğunu söylemek zor. İşin savunma kısmında da Jeffrey Simmons’un yüklü kontratla takımda tutulması belki de en mühim hamle olurken Arden Key, Azeez Al-Shaair, Ben Niemann ve Sean Murphy-Bunting geçen seneki kanayan yaralar olan linebacker ve cornerback mevkiilerini güçlendirdi. Öyle ki asıl olay geçen drafttan Malik Wills’i seçmelerine rağmen performansından hoşnut olmayan Titans, Will Levis’i seçmeleri oldu. Bakalım Will Levis’te harcanıp gidecek mi yoksa bu takımın gelecekteki oyun kurucusu mu olacak.
19- Minnesota Vikings (NFC Kuzey)
Geçen sezonun maçları en zevkli geçen takımı olan Minnesota Vikings, elde ettiği son dakika ve bol skorlu galibiyetler sonrası playoff macerası pek istediği gibi gitmeyip ilk turda beklenmedik şekilde veda etmişti. Nitekim sezon hazırlıklarını da bu minvalde yine hızlı sürdüren kuzey ekibi, Adam Thielen, Dalvin Tomlinson, Patrick Peterson, Eric Kendricks ve Za’Darius Smith gibi takımın önemli isimleriyle yollarını ayırmak durumunda kaldı. Öyle ki bu isimlere bir de Dalvin Cook ekleneceği düşünüldüğünde bu isimlerin kadrodaki yerlerini doldurmak pek kolay olmayacaktır. Bununla birlikte hücumda Alexander Mattison ile Garrett Bradbury’nin takımda kalması; savunmaya da Marcus Davenport, Dean Lowry ve Byron Murphy hamleleriyle bir nebze eksikler giderilmeye çalışıldı. Özellikle draft döneminde takıma katılan Jordan Addison ismi ise Vikings pas oyunları şemalarında kendisine önemli bir yer elde edebilir. Nihayetinde değişimin çok olduğu bir dönem geçiren Vikings, yarışın içinde var olması pek kolay olmayacaktır.
20- New England Patriots (AFC Doğu)
Ligin bir gerçeği olarak Bill Belichick bu ligin en iyi birinci yahut ikinci head koçu. Lakin takımı New England Patriots için aynı şeyi söylemek zor. Geçen sezon Matt Patricia’yı hücum koordinatörü yapma kararı pek bir sorgulanırken ceremesini de sezon boyunca kötü hücum performansıyla ödedi. Nitekim bu sezon işleri düzeltmek için olumlu işler yapan Belichick, hücuma Bill O’Brien’i getirirken James Robinson, JuJu Schmit Schuster ve Mike Gesicki gibi takviyeler yaptı. Öte yandan ilk turdan seçtikleri Christian Gonzalez ile savunma takviyelerini de yapan Boston ekibi, oyun kurucu dışında her şeyiyle tamam gözüküyor. Evet, Mac Jones ismi bu takım için çok büyük bir soru işareti ve olası kötü gidişatın faturası kendisine kesilirse sürpriz olmaz.
21- Cleveland Browns (AFC Kuzey)
Sezon içinde oyun kurucu değişiminin yaşandığı ve cezası biten Deshaun Watson’a ligin son bölümünde kavuşan Cleveland Browns, ligi grubunu sonuncu bitirerek tamamlamak zorunda durumunda kalmıştı. Nitekim Watson ile artık tam bir yaz kampı ve bununla birlikte tam bir sezon geçirmeyi planlayan Ohio ekibi, hem off-sezonda hem de draftta savunma ağırlıklı eklemeler yapmayı tercih etti. Bu hususta Ogbo Okoronkwo, Za’Darius Smith, Dalvin Tomlinson, Juan Thornhill; drafttan da Siaka Ika ve Isaiah McGuire’ı kadrosuna kattı. Özellikle yapılan oyuncu tercihlerin savunma hattı ağırlıklı olması da gruplarındaki oyun kurucu kalitesi düşünüldüğünde mantıklı bir tercih olarak öne çıkıyor ki kâğıt üzerinde de ortalama üstü bir savunma kurdukları söylenebilir. Bunlar dışında hücumda Elijah Moore ve drafttan seçilen Cedric Tillman hamleleriyle de Watson’un elini güçlendirmek konusunda hızlı oyuncular tercihi de fayda sağlayacaktır. Nihayetinde geniş resme bakıldığında Deshaun Watson, hücum ve savunma çeşitliliğiyle bu takım eski Browns kadrolarından daha iyi bir auraya sahip.
22- Chicago Bears (NFC Kuzey)
Off-sezonun belki de en hızlı takımlarından olan Chicago Bears, geçen sene Justin Fields ile uyum yakalayıp “QB’yi bulduk” moduna girdi ve birbirinden değerli seçimler yaparak kadro kalitesini hemen hemen her bölge de arttırdı. Şüphesiz birinci sırayı verip karşılığında yüklü draft haklarıyla birlikte DJ Moore’u almaları en sükse hareket olurken Tremaine Edmunds, TJ Edwards, Nate Davis, D’onta Foreman ve DeMarcus Walker takıma dahil olan tecrübeli isimler oldu. Bununla da kalmayıp 10 oyuncu seçimli draft sonrası da kadrosunu iyice şekillendiren Chicago ekibi, yeni sezonda sürprizlere açık bir ekip olarak öne çıkıyor. Şüphesiz oyunun her bölgesinde istikrar yakalamaları ve yeni kurulan kadronun da uyum sağlaması en önemli husus. Bazı taşların yerine oturması sezonun ilerleyen bölümlerde de olması gibi gözükürken Bears için en azından şimdiden doğrudan playoff adayı demek düşük bir ihtimal olabilir.
23- Las Vegas Raiders (AFC Batı)
Dokuz yıl aradan sonra Derek Carr olmadan sezona başlamanın hazırlıklarını yapan Las Vegas Raiders, yeni oyun kurucusunu Jimmy G olarak tahin etti. Fakat Jimmy G’nin bir sakatlığının olması daha sahaya çıkmadan eleştiri odağı haline getirdi. Öte yandan başta Jakobi Meyers, Austin Hooper ve Marcus Epps gibi birçok hamle yaparken drafttan da Tyree Wilson olmak üzere seçtiği dokuz oyuncuyla kadrosunu kurdu. Bulunduğu grup itibariyle kadro kalitesi olarak bir adım geride gözüken siyah beyazlı takımı sadece Davante Adams ve Josh Jacobs ikilisinin ekstra işleri bile kurtaramayabilir. Belki de Josh McDaneils ve koç ekibinin planları daha farklıdır ve şaşırtırlar. Kim bilir…
24- Green Bay Packers (NFC Kuzey)
Aaron Rodgers sonrası üç sene önce takıma kattığı Jordan Love ile yeni maceralara yelken açmaya hazırlanan Green Bay Packers, aynı zamanda ciddi bir değişim-dönüşüm içine de yıllar sonra bir kez daha girmiş olacak. Kötü giden sezonlarda bile A-Rod’un yetenekleriyle bir yerlere gelen ve ne kadar ana hedefe ulaşamasa da playoff’larda boy gösteren kuzey ekibi, benzer şeyleri Jordan Love ile yapmaları en azından şu anki zaman dilimi içinde pek mümkün gözükmüyor. Ancak yeni oluşumla birlikte genç bir takım kuran Packers, geçen seneki 11 oyunculuk draftına bu sene 13 oyuncuyla devam ederken hemen hemen her bölgeye bir isim seçmiş oldu. Bu hususta head koç Mike LaFleur, ilk üç sezonunda çok iyi işler yaptığı bir gerçek lakin şimdi bu eldeki kadroyu tekrar zirveye oynatması kendisi için bir başka sınav olacak gibi gözüküyor.
25- Carolina Panthers (NFC Güney)
Draftın ilk sıra seçim hakkının sahibi olan Carolina Panthers, Bryce Young seçimiyle birlikte yeni oluşumunun ilk adımlarını attı. Sadece çaylak oyun kurucu ile değil aynı zamanda, Andy Dalton, Miles Sanders, D.J. Chark, Adam Thielen, Hayden Hurst ile hücuma; Shy Tuttle, Von Bell, Eric Rowe ve Deshawn Williams ile savunmada kadrosunu güçlendiren Panthers, yeni head koçu Frank Reich’la zorlu bir sezona giriş yapacak. Nitekim her şeyin bu kadar yeni olması Charlotte ekibi için ilk sezonu da biraz ortalama altı tahminlere yönelttiği bir gerçek. Şayet tüm mekanikler birbirine olan uyumu hızlı bir şekilde gerçekleşirse yüzde elli civarı bir galibiyet oranı bile başarılı sayılabilir.
26- Los Angeles Rams (NFC Batı)
Şampiyonluk yılı sanki uzun zaman öncesiymiş gibi gelen Los Angeles Rams, zirve için her şeyini verdikten sonra toparlanma süreci pek iyi gitmiyor gibi gözüküyor. Mart ayında Leonard Floyd, Bobby Wagner Jalen Ramsey’i gönderip büyük kan kaybeden Los Angeles ekibi, bu süreçte pek bir hamle yapmazken draft dönemini de 14 oyuncu eklemesiyle tamamladı. Nitekim halen daha bir arayışta gözüken ve kadro kalitesini yakalamaya çalışan Rams, bir taraftan da Matthew Stafford durumu yaşamakla meşgul. Sakatlığının uzun sürebileceği ya da tam performansında dönemeyeceği konuşulan Stafford’u yedeklemesi için Rams’ın, Georgia’nın şampiyon oyun kurucusu Stetson Bennett’i alması da pek bir etki yapmasına en azından şu an ihtimal vermek zor. Enteresan bir sezon Sean McVay ve koç ekibini bekliyor olacak.
27- Tampa Bay Buccaneers (NFC Güney)
Tom Brady sonrası sendrom yaşayan Tampa Bay Buccaaneers için peri masalı bitti ve artık gerçeklerle yüzleşme vakti geldi çattı. Önce geçen yıl Bruce Arians’ın gidişinden Todd Bowles’un head koç olması; ardından bu senede Tom Brady ayrılığından dolayı takıma Baker Mayfield’ın katılması iki senede Florida ekibinin kalibresini epey bir düşürdü. Nitekim eldeki kadronun göründüğü kadar da kötü olmadığını söylemekte fayda var. Hücumda Mike Evans ve Chris Godwin ikilisi; savunmada da Devin White, Lavonte David, Shaquil Barrett ve yükselen isimlerden Joe Tyron Shoykinka, güvenilir saha içi faktörleri olarak öne çıkıyor. Şüphesiz ki durumlar kötü gözükmese de en başta az önce esamaleri okunan Todd Bowles ve Baker Mayfield’ın geçmişlerinin çok parlak olmayışı Tampa Bay ekibinin şansını şimdilik azaltan etmenlerden.
28- Indianapolis Colts (AFC Güney)
2019 sezonu hemen öncesi Andrew Luck’un şipşak emeklilik kararı sonrası dört sezondur veteran ve iyi günleri geçmişinde kalmış isimlerden medet uman Indianapolis Colts, en nihayetinde drafttan Anthony Richardson’u kadrosuna katarak gelecek zaferler ve şampiyonluklar için umut tohumlarını ekti. Sezonun bitimiyle birlikte head koçunu da bulan mavi beyazlı takım, draft ve off-sezonda da takıma iyi takviyeler yaptı. Ağırlıklı olarak savunmaya oyuncu seçen Colts, serbest oyuncu piyasasından da hücuma Isaiah McKenzie; savunmaya da Samson Ebukam hamleleriyle eksik parçaları tamamlamaya çalıştı. Lakin hem çaylak head koç hem de çaylak oyun kurucuyla bu takımın işi 2023 sezonunda çok da kolay olmayacaktır.
29- Atlanta Falcons (NFC Güney)
Matt Ryan’ın gidişinden sonra geçirdiği ilk sezonunda çok da kötü bir noktada yer almayan Atlanta Falcons, hatta bir ara “temsili” de olsa playoff potasında yer alarak yarışta da var oldu. Nitekim geçiş sürecinin sancılarını derinden hissetmeleriyle var olma meselesi çok uzun sürmedi. Öte yandan off-sezona hızlı bir giriş yapan kırmızı siyahlı takım başta Taylor Heinicke olmak üzere Mack Hollins, Jonnu Smith, Bud Dupree, Calais Campbell, David Onyemata, Jessie Bates, Jeff Okudah ve Mike Hughes gibi oyuncuları kadrosuna katarak geçen seneye göre kadrosundaki yetenek seviyesini yükseltti. Bununla birlikte drafttan da en gözde koşucusu Bijan Robinson’u katarak Drake London ve Kyle Pitts ile genç yetenek havuzunu genişletti. Öyle ki head koç Arthur Smith’in oyun kurucu tercihi Ridder ve Heinicke’den biri olup aşı da tutarsa kendi gruplarının da durumu göz önünde bulundurulduğunda yine playoff yarışı içinde yer alabilirler. Bu hususta da sanki Taylor Heinicke bir adım daha önde duruyor gibi?
30- Washington Commanders (NFC Doğu)
Satılıyor, satıldı, satılacak derken bir yandan da yeni sezon hazırlıklarına devam eden başkent ekibi, Carson Wentz sonrası oyun kurucu bilmecesiyle boğuşmakla meşgul. Off-sezonda kadrosuna gezgin oyun kurucu Jacoby Brissett’i katarken geçen sene sadece bir maç oynayan Sam Howell ile yola devam edecek gibi gözüken Commanders adına bu durum büyük bir sorun teşkil ettiği açık. Eldeki Terry McLaurin, Jahan Dotson, Antonio Gibson ve Brian Robinson gibi bir yetenek havuzu varken bunlara liderlik edecek olan ismin Brissett veya Howell olması kadro yapılanması açısından en azından sezon başı için pek bir şey vaat etmiyor. Öte yandan kredisini hızla tüketen tecrübeli çalıştırıcı Ron Rivera, sezon başladığında olası kötü gidişle birlikte koltuğundan olması pek olası bir senaryo.
31- Houston Texans (AFC Güney)
Aradığı oyun kurucusunu draftın ikinci sırasından CJ Stroud’u seçerek dolduran Houston Texans, yapılanma sürecinin üçüncü yılına yeni ve taze ismiyle girmeye hazırlanıyor. Lakin mevzubahis süre zarfı içinde her sene head koç değişikliği yaşayan ve kadrosunda da bir hayli gelen giden olan Texas ekibi için bu sezon da pek güzel olmayacak gibi gözüküyor. Yine de bardağın dolu tarafından bakılacak olursa bu sene takımın dümenini devralan DeMarco Ryans ve genç oyuncu CJ Stroud, bu organizasyonun çehresini olumlu yönde değiştirebilecek profiller olarak öne çıkıyor.
32- Arizona Cardinals (NFC Batı)
İki sene önce playoff adayı iken şimdi daha sezon başlamadan sonunculuğun favorisi… Çok uzak olmayan bir geçmişte yeniden yapılanma adında başta Kingsbury’i ardında da Kyler Murray’i takıma getiren Cardinals’a zaman pek iyi davranmamış olacak ki Arizona ekibi, sıkıntılı bir off-sezonu henüz bitirebilmiş değil. Kingsbury’nin takımdan gönderilmesi, Murray’ın sakatlığı ve DeAndre Hopkins’in ayrılışı sonrası bilinmeze doğru son sürat giden kırmızı siyahlı takımın yolu da engebeli gibi gözüküyor. Nitekim eldeki kadro sonunculuğa aday bir kadro değil lakin yeniden toparlanması için bu sezonun çabucak bitmesi gerektiği de aşikâr.