Divisional round diye adlandırılan fakat bizim Konferans Yari Finalleri dediğimiz karşılaşmalarını geride bıraktık. AFC’deki sonuçlara bakıldığında Baltimore Ravens, evinde çok rahat bir galibiyet alarak konferans finalinde yeni bölüm sonu canavarını konuk etmeye hak kazandı.
Yeni bölüm sonu canavarımız bilindiği üzere Patrick Mahomes’lu Kansas City Chiefs’ten başkası değil…
Houston Texans: 10 – Baltimore Ravens: 34
AFC konferansının birincisi Baltimore Ravens, kendi evinde Houston Texans’ı ağırlayarak playoff’a giriş yaptı. Maç öncesi beklentilerde Texans’ın geçen haftaki dolu dolu galibiyeti sonrası Houston ekibinin sürpriz yapması biraz sesli bir şekilde dillendiriliyordu. Ancak bu sezonki kalitesini dinlendiği iki haftada da kaybetmeyen koç John Harbaugh ve öğrencileri, her ne kadar maçın ilk yarısında hücumda beklenenin biraz altında kaldı gibi gözükse de önce savunmanın oyuna etkisi sonrasında mevzubahis hücumun da ritim bulmasıyla galibiyet farklı bir şekilde aldı. Bu hususta Lamar Jackson, bireysel anlamda koşu yeteneklerini sergilemesi kilit nokta oldu ve ev sahibi hücumda üretkenlik anlamında işlemeye başladı. Öte yandan C.J. Stroud ise bu sezon hemen hemen kimsenin aşamadığı ya da aşarken ecel terleri döktüğü savunmada çok da şaşırtmayarak pek bir varlık gösteremedi.
Ev sahibi ekip hücumda iyi bir görüntüde başlamadı. Texans savunmasının coverage tercihleri ve koşu oyunlarında linebacker’ların erken müdahaleleriyle bir nebze de olsa Lamar Jackson ve arkadaşlarını durdurmayı başardılar. Ancak maç içerisinde çabuk reaksiyon verebilen Ravens hücumu, uzun süreler sahada kalmaya başlayan Texans savunmasında istediği boşlukları önce Lamar Jackson’un bireysel koşuları ardında da underneath’e atılan kısa paslarda buldu. Bununla birlikte Ravens hücumu sahada kaldıkça Texans’ın büyük oyun vermeme konusunda daha konservatif yaklaşımı ise Lamar Jackson ve arkadaşlarının hem kısa oyunlarla sahada kalmasını sağlayıp hem de redzone’a girmesini sağlayacak durumları meydana getirdi. Öyle ki örnek olarak Lamar Jackson’un ilk koşu TD’sini bulduğu oyundan önceki oyunda, Texans savunmasının tek safety’li düzene zorlayıp Bateman’ı slant rotasında topla buluşturarak endzone’a iyice yaklaşmayı bildi ve Lamar da endzone’da işi bitirdi. Sonrasında ise zaten malumun ilanı ve Ravens farklı galibiyete doğru emin adımlarla ilerledi.
Büyük ihtimalle sezonun çaylak hücum oyuncusu olacak olan C.J. Stroud, normal sezonun açılış maçında da yine bu sahada Ravens karşısına çıkmış ve savunma altında baya bir ezilmişti. Her ne kadar o maçtan bu maça kadar yaklaşık dört ay geçmiş olsa da playoff turunda da senaryo çok farklı olmadı. Arka alanda hızlıca coverage değiştiren, sıklıkla blitz gönderen, pas baskısında farklı şemalar kullanabilen ve ön tarafta hücum hattına karşı üstünlüğü hemen hemen bütün pozisyonlarda kazanan Ravens savunması, Texans hücumunu sınırlamakla kalmadı etkinliğini de sıfırladı ve hücum TD’sine izin vermeden maçı tamamladı. Öte yandan Texans cephesinde koşu da hemen hemen işlemezken ikinci kademe bloklarında da hücum hattından beklenen katkıyı alamadılar. Stroud’un bir iki cepten çıkış denemesi olsa da karşısında linebacker veya defansif back ile karşılaşması sonrası bu tercihler de işe yaramadı. Ravens savunmasında ise Kyle Hamilton ile genellikle hızlıca cover-1’a dönen savunmada orta alanı savunmada iyi işlere imza atarken Roquan Smith ve Patrick Queen paylaşımlı ön alan baskıları ve flat savunmaları Texans hücumunun da pozitif yard konusunda sıkıntı yaşamasına neden oldu.
Kansas City Chiefs: 27 – Buffalo Bills: 24
Son yılların klasikleşen rekabetlerinden olan Josh Allen-Patrick Mahomes düellosunda bu sefer kozlarını New York’ta paylaşan iki takım, yine unutulmayacak bir maça imza attılar ve yine izleyenlere de güzel bir hikâye bıraktılar. Neticeye bakıldığında Patrick Mahomes, kariyerinde ilk kez Arrowhead Stadyumu dışında playoff maçı kazanırken bir kez daha “bölüm sonu canavarı” olduğunu ispatladı. Kaybeden taraf olan Josh Allen ise bir türlü playoff’ta bileğini bükemediği rakibi karşısında alınan hayal kırıklığı mağlubiyet kariyer hanesine bir eksi daha attırdı.
Bills hücumunun ana taşıyıcısı Josh Allen, pas oyunlarının işlemediği noktalarda koşularla ekstra işler yaparak her zamanki gibi ön plana çıktı. Özellikle endzone’daki bitiricilikleri ile takımını öne geçirmesiyle görevini iyi bir şekilde ihtiva ettiği söylenebilir. Ancak sürekli Josh Allen’ın bu tarz bireysel becerisine kalan Bills hücumunda, başta Stefon Diggs çok etkisiz bir görüntü sergiledi ki düşürdüğü uzun top, maçın kaderini değiştirecek anların arasına adını yazdırdı. Öte yandan James Cook’un da son haftalardaki etkinliğinde olmadığı maçta Josh Allen underneath dışında sadece birkaç kere uzun pas deneyebildi ve bunların başarılı olup en uzunu da anca 15 yardı bulabildi. Şüphesiz bu durumda Chiefs savunmasının da payı bir hayli fazlaydı. Genel olarak arka alanda sık coverage değişimleri yapan Steve Spagnuolo, bu maç özelinde kalabalık bir tackle box oluşturarak Bills’in arka alandaki etkinliğini azaltmayı denedi. Bu hususta Chris Jones’un iç taraftan baskıları ve linebacker ve safety’den gelen koşu blitzleriyle durdurmaya çalıştılar. Ancak özellikle redzone savunmasında playoff kalibresinde bir görüntü ortaya koymadıkları da yapılan TD’lerden anlaşılır derecede.
Bu sezonun beklenti-gerçekler etkisinde ortalamanın altında kalan Patrick Mahomes ise görece iyi bir oyun ortaya koydu. En azından Marquez Valdes Scantling’in top tutabilmesi Mahomes’un da uzun paslardan istediğini elde etmesini sağladı. Takımın yıldızı Travis Kelce ise, abisinin de maça gelmesiyle midir bilinmez ancak kalitesini ortaya koyarak takımının ihtiyacı olduğu noktada ön plana çıktı. Ancak belki de aslan payı Isaiah Pacheco’ya verilirse çok da yanlış olmaz gibi. İç koşularda sürekli pozitif iş yapan Pacheco, yaptığı kritik TD ile de takımın galibiyetinde pay sahibiydi. Tabii bu noktada hücum hattını da es geçmemek gerek ki onlarda iç koşulardaki bloklarda ve rakibin koşu blitzlerindeki hızlı paylaşımlarla iyi bir koşu koridoru oluşturdular. Nitekim Bills savunması ise artık sakatlıklardan dolayı kadrodaki üçüncü veya dördüncü sıradaki oyunculara düşmüş olmasına rağmen maçın son bölümüne sadece üç sayı geride girmeleri ise genel olarak bakıldığında gayet başarılı. Lakin özellikle pas savunmasında bariz bir şekilde gelen patlayıcı oyunları durdurmamaları maçın kendilerince olumsuz olarak hikayesini yazdı. Öyle ki Kelce’nin yaptığı ikinci TD’de bunch formasyonundan doğruca endzone’a giden yıldız tight end’i man coverage ile savunmak dışında üstüne bir de coverage hatası yapıp bomboş bırakmaları bu seviyede olacak iş değil. Maç genelinde belki Kelce’yi linebacker coverage’ına bırakmak yerine nickleback tercih etselerdi sonuç daha olumlu olabilirdi gibi gözüküyor…