Bu yazıya tıklamışsanız veya okumaya niyet ettiyseniz demektir ki birinci bölümü de okudunuz. Yani en azından öyle düşünüyorum. Birinci bölümde bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere çıkış yapması muhtemel takımlardan bahsetmiştik. Okumadıysanız hadi okuyun gelin bekliyorum… Hala bekliyorum… Sanırım tamamız ve devam ediyoruz.

İkinci bölümde ise tersi olarak bu sezon hayal kırıklığı yaratabilecek takımları enine, boyuna, dikine, çaprazına bulabilirsiniz. Nihayetinde liste belki uzatılabilir ancak bunlar ilk beyin fırtınasında zihnimin derinliklerinden gelip “evet bunlar” dedigim ekipler olarak öne çıkıyor. O zaman hadi şu ikinci bölümü de bitirelim ve sezon açılışına odaklanalım.

Seattle Seahawks, NFC Batı
Belki sezon sonuna baktığımızda Seattle Seahawks, ligi o kadar da kötü bir yerde bitirmemiş olacak. Hatta belki bir playoff galibiyeti bile alıp “güzel bir sezon geçirdiler” diye de yorumlarda bulunmamız gayet olası. Ancak sezon başı tahmin itibariyle kesin konuşmanın zor olduğu takımlardan biri oldukları da bir gerçek. Bu hususun en büyük müsebbibi yeni ve taze bir head koç olan Mike McDonald ve geçen sezon beklentilerin altında kalan Geno Smith. Tecrübeli oyun kurucu bir kenara dursun, uzun ve uzun yıllardır birlikte olduğu Pete Carroll ile yollarını ayıran Seattle ekibi, geçen sezon Baltimore Ravens savunmasında harikulade işlere imza atan McDonald’ı takıma getirdi. Şüphesiz bu kadar uzun soluklu bir çalışma ortamından sonra bir anda kültür değişmesini kaçınılmaz şekilde yaşamak zorunda kalacak olan Seahawks için, bazı taşların oturması zaman alacaktır. McDonald’ın mevzubahis tecrübesizliğini listeye ilk soru işareti olarak ekledik o zaman.
Öte yandan McDonald’ın ekibine baktığımızda hücum koordinatörü olarak NFL’e ilk kez adım atan Ryan Grubb yer alacak olması ikinci soru işareti olarak listeye eklenebilir. Geçen sezon Washington Huskies’te NCAA’in en iyi hücumlarından birinin başında olan Grubb, yarı finalde elenmesine rağmen oynattığı şemalarla ve oyunculardan aldığı verimle dikkat çekmişti. Nitekim Seahawks kadrosuna bakıldığında zaten ligde kendini ispatlamış isimler varken Grubb’un tanışma evresini hızlı bir şekilde geçip bir an önce elle tutulur bir hücumu sahaya sürmesi gerekecek. Şayet en azından bulunduğu gruba baktığımızda hem 49ers hem de Rams savunmasını aşmak çok da kolay olmayacaktır.  Tecrübe ortalaması biraz düşük olan koç ekibinde Leslie Frazier’in asistan head koç olarak bulunması ise McDonald’in yine sezon içerisindeki sürecinde elini güçlendiren bir etmen olacaktır.
Evet, şimdi Geno Smith’e gelecek olursak, iki sezon önce Anka kuşu gibi küllerinden doğan tecrübeli oyun kurucu, 2023 sezonu pek de güzel bitirmemişti. Zaten cep içi hareketliliği ve mobilitesi görece düşük olan Smith’in bir yıl daha yaşlanmış bir şekilde geri dönecek olması yeni sezon öncesi kafalarda soru işareti oluşturan üçüncü soru işareti olarak listeye ekleyelim. Tahmin edilebilir oyun yapısında olduğu müddetçe hata yapmaya ve kolay savunulmaya da hazır olacak olan Geno Smith’in bu sezon düşüşün daha göze görülür devam etmesini ve belki biraz da sakatlık olma etkisini de düşünerek şöyle bir senaryo da çıkarayım ve buraya bırakayım: Sezon içerisinde Sam Howell’in starter olarak açıklandığını göreceğiz.
En nihayetinde yeni head koç, taze hücum koordinatörü ve düşüşte olan bir oyun kurucu… Aslında ortalama bir takım için “Powerpuff Girls” oluşturmaya yeter malzemelerimiz mevcut.
Pittsburgh Steelers, AFC Kuzey
Kötü gitmeye meyilli takımlar arasında yer alacağını tahmin ettiğim Steelers, son dört sezondur üç kez playoff yapıp ilk turda elenerek veda etmişlerdi. Öte yandan Big Ben sonrası oyun kurucu arayışlarında Kenny Pickett’e yönelmişler ancak istenilen meyveler alınamayarak yollar ayrıldı. Yine bu süreçte hücum koordinatörü Arthur Smiht’in de gidişin süreçteki olumsuz durumlardandı.
Yeni sezon öncesi oyun kurucu açığını doldurmak için serbest oyuncu piyasasına yönelen sarı siyahlı takım Russell Wilson ve Justin Fields’a yöneldi. Nitekim bu iki oyuncudan da “garanti” performans almak ne kadar doğru düşünce tahmin etmek zor. Wilson cephesinde sözün özü olarak “Maç bitmiş ama uzatmalara oynuyor” yorumunu yapmamız en azından takvim yaprakları bugünleri gösterirken pek yanlış değil. Seahawks günlerinden çok uzak görüntüde olması dışında sakatlık ve mental değişimleri de lige uyum konusunda güven vermediği apaçık ortada. Justin Fields içinse kesinlikle tutarlı bir isim değil. İki iyi yaptığı işin yanında size sürprizlerle karşınıza çıkabilir. Hele ki Steelers hücumunu da henüz bir kimliği olmamasından mütevellit bu kimlik oluşumunda “Gel Fields bizim oyun kurucumuz ol” demek… Bu sezon Steelers’ı sıkıntılı bir sürecin beklediğinin altını da çizmekle beraber uzun yıllardır süregelen Tomlin serisi için de “O sene bu sene”.
Hücumdaki diğer parçalara ve savunmaya değinmeyeceğim. Zira savunma zaten bu takımın senelerdir taşıyıcısı. Başta TJ Watt olmak üzere Minkah Fitzpatrick, Cam Heyward, Alex Highsmith ve daha niceleri “Hangi takıma koyarsan koy banko oyuncu” rollerinde olan isimler. Receiver, running back veya hücum hattı içinse tekrar başa dönecek olursak hücum için doğru kurgulanan bir akıl son bir iki senedir olmayışının ceremesini çeken ekipler olduğunu söylenebilir. O zaman daha fazla uzatmadan 1998 yapımlı “Her şey güzel olacak” filmindeki meşhur replikle bitirelim o zaman: “Bilemiyorum Altan!”
Miami Dolphins, AFC Doğu
“Neden Miami Dolphins bu listede?” veya “Miami Dolphins bu sezon niye düşüşe geçecek?” diye sorularınız varsa “Ben bu takımın ciğerini biliyorum, ciğerini” diye bir cevap vereceğim. Tabii bu ciğer neymiş biraz açmak gerekir.
Öncelikle hepimizin malumu, geçen seneki Dolphins takımının en büyük sorunu yüzde elli üzerindeki takımları yenmekti. Nitekim bu hususta çoğu rakibine mağlup olarak sürprize mahal vermeyerek iyi halt yediler (Yine hatırladım, yine sinirlendim. Kusura bakmayın). Bu durumun oluşması aslında hem hücum hem de savunmadaki bazı durumlardan kaynaklı. Hücum cephesindeki konu McDaniel’in şemalarının artık çok tahmin edilebilir olması. Örnek olarak geçen seneki Baltimore Ravens maçını izleyecek olursanız, ilk iki drive’ı çok iyi oynayan Dolphins, sonrasında bir anda çökmüştü. Bu noktada Ravens savunmasının “biz buna zaten çalıştık” savunması devreye girince zaten hücumun hiçbir parçası işlemedi. Oyun biraz doğaçlama ve yaratıcılık istediği noktada McDaniel’in tek cephanesi screen pas olunca zaten gerisi malumun ilanı. Bu noktada rakip savunmaların, eğer McDaniel bir şey değiştirmemişse, Tyreek Hill’e rahat rahat TD yapma fırsatı vereceğini düşünmüyorum.
Savunma aslında o kadar kötü gözükmüyor. En büyük sıkıntı pas rush. Jaelen Phillips’in aşil koparması ve Bradley Chubb’un ACL sakatlığı, bu bölgeyi epey bir sığlaştırdı. Üstüne bir de mart ayında takıma katılan Shaq Barrett’in hemen kamplar öncesinde emekli olması çıkınca mecbur eski sevgililere ve boşta başka isimlere yönelmek durumunda kaldılar. Nitekim takımda hiç pas rush yokken savunma verimliliğinden söz etmek doğru olmaz. Christian Wilkins’in ayrılığı da ön tarafı zayıflattığını belirteyim. Arka bölgeler içinse durum o kadar vahim değil. Yeni savunma koordinatörü Anthony Weaver’in da bu bölgeden istenilen verimi alabileceğini düşünüyorum.
Sözün özü olarak Dolphins’in savunmada daha iyi olacağını ancak hücumdan istenilen verim alınamayıp dengesiz bir takıma dönüşeceğini düşünüyorum. Bu durum maç temposunu da etkilediği noktada fikstürü de göz önünde bulundurarak en az üç maçlık mağlubiyet serisini de göreceğimizi buraya ekliyorum. Benden şimdilik bu kadar. Ben kaçar.