Merhaba değerli NFLTR.com okurları. Bildiğiniz gibi sitemizde düzenli yazan yazarlar olarak uzunca bir süredir kendimizi “lobi” olarak isimlendiriyoruz. Bu haftaki maç da sitenin düzenli yazılarını okuduğunuz iki lobinin takımları olan Arizona Cardinals ve Minnesota Vikings arasında olunca bizler de sürpriz yaparak ortak bir içerik ile sizlerin karşısına çıkmaya karar verdik. Bu nedenle yazımızın başlığını da takımlarımızın renklerini karşılamasından ötürü Türkçe bir deyim üzerinden seçtik.

Tabii böyle bir yazıyı oluştururken bizim Cardinals lobisinin iki kişi olmasından ötürü dengeyi korumak adına bu haftalık ben moderatör şapkamı takıyorum ve Cardinals lobisinden ortağım sevgili Gökalp Öztürk ve kendi deyimiyle “Vikings lobisinin sitedeki tek temsilcisi” olan sevgili Abdullah Emir Güzeler’in yorumlarını almak üzere sözü fazla uzatmadan sohbetimize geçiyorum.

Onur Aşar (OA): Sevgili arkadaşlar sezon başından bu yana takımlarımızı düzenli olarak takip ediyor ve yazılarımızla yorumluyoruz. Bana göre bu maça gelene kadar Vikings açısından sezon daha başarılı ve istikrarlı giderken, Cardinals için kötü başlayan ancak daha sonra peş peşe gelen galibiyetlerle coşkunun yükseldiği bir hale bürünmüştü. Maç öncesi neler bekliyordunuz? Maçı izledikten sonra takımlarınızın savunma ve hücum performanslarını genel olarak değerlendirip memnun olduğunuz ve olmadığınız şeyleri biraz anlatabilir misiniz?

Gökalp Öztürk (GÖ): Geçen yazımızda da bahsettiğimiz gibi moraller yüksek bir şekilde başladık. Defans konusunda beklentimiz fazlasıyla karşılandı. DT Darius Robinson ve S Jalen Thompson’ın da sakatlıktan dönmelerinin de katkısıyla defans ciddi bir yükselme yaşadı. Buradan da anlayacağımız şekilde DC Nick Rallis önderliğindeki savunmamız konusunda hiç şüphemiz yok ama hücumdaki play call, O-Line problemleri çözülmeden bu iş çok zor olmasını bekliyorduk. Hücum tarafındaki bir diğer problemlerden birisi de receiver’larımızdan kaynaklanıyor. Aslında sezon başından beri bahsettiğimiz bu problemin disiplinsizlikten dolayı yaşandığını düşünüyorum. Hali hazırda kötü olan hücum koordinatörlüğü üzerine bir de receiver’lardan kaynaklanan taktik unutma, rotayı yanlış koşma gibi sorunlar bu maçta işleri iyice batırdı. Maç sonrası taraftarların ikiye ayrılıp bir grubun Kyler Murray’e sinirlenmesini haksız buluyorum. Bu sorunların sadece belli iki receiver ile yaşanması suçlu olan tarafı bizlere gösteriyor

Abdullah Emir Güzeler (AEG): Abi öncelikle belirtmem gerekiyor ki bu maç üstüne ben dahil olmak üzere 10-2 derecede bir takıma maksimum saygısızlığı göstermeyi bırakmamız ve bu ekibin başarabileceklerini küçümsememeliyiz. Zira ben maç öncesi çok rahat bir Cards galibiyeti beklentisindeydim çünkü Cardinals kendi division’unda bana kalırsa en iyi oyunu oynayan ekipti. Maçı izledikten sonra da çok fikrimin değiştiği söylenemez. Bazı kötü oyun planları sizin önünüzü kesmiş olsa da Vikings’in son çeyrek kararlılığı tüm sezona yayıldığı üzere çok üst düzeydeydi. İş son çeyreğe kaldığında ha FG vurmuşsun ha 4th down oynamışsın; Vikes savunması her iki durumda da inanılmaz konsantre olabilen bir oyuncu grubuna sahip ve bunu bir kez daha gösterdiler. O yüzden ne sizin mağlubiyetinizi yalnızca kötü koç kararlarına bağlamak doğru olur ne de bizim galibiyetimizi “rakibin batırmasına” bağlamak doğru olur. Hücüm anlamında Vikings ilk üç çeyrek itibariyle neredeyse hiçbir varlık gösterememiş olsa da yukarıda bahsettiğim üzere son çeyrek vitesi inanılmaz artırdı ve maçı kapattı. Özellikle Darnold son iki drive’ı bir “generational QB” seviyesinde yürüterek bir kere daha Vikings’in bu yolu neden kendisiyle yürüdüğünü ve yürüyebileceğini göstermiş oldu. Kendisinin bu performansı maçların geneline yaymayı öğrendiğinde çok büyük kontratlar kazanabilecek bir franchise QB haline geleceği kesin. Savunma açısından baktığımda benzer şekilde çalışan bir savunmadan ziyade; aksayan hücumu sürekli olarak oyuna geri dahil eden, sürekli olarak bir şans daha tanıyan bir savunma gördük ki bu da hem sezon genelinde hem de bu maç özelinde Vikings’in en büyük şansı.

OA: Bu maç NFC Kuzey ve Batı gruplarının sıralamasının yanında tüm konferansın wild card hesaplarını da etkilemesi bakımından çok büyük önem taşıyordu. Maçı genel olarak iki kısma ayırırsak yanlış olmaz diye düşünüyorum. İlk bölümde skor Cardinals lehine 19-6 olana kadar genel anlamda Cardinals’ın baskın olduğu kısım ve 19-6’dan sonra ise Vikings’in üstünlüğü ele aldığı bir maç izledik. Her iki kısmı da takımlarınız açısından değerlendirir misiniz?

GÖ: Arka arkaya gelen sack’ler ve fumble’lar Cardinals’ın dördüncü çeyreğe kadar maçı ağır domine etmesini sağladı. Ancak yine aynı şekilde yazımızda da bahsettiğimiz gibi hücumumuzdan korkuyorduk. Genelde tam tersi olurken bu sezon ilginç bir şekilde hücumumuz adeta patlamaya hazır bomba haline geldi. Bir maç iyi bir maç berbat bir şekilde ortasını bir şekilde bulamadığı için hücumdan korkmaya başladık. İlk patlağını Seahawks maçında vermesiyle beraber Vikings maçı için olan yazımızda kısaca “Savunma tarafında endişemiz yok ama hücum çalışmazsa kaybedebiliriz” demiştik. Vikings, üç çeyrek boyunca adeta alan golleri sayesinde ayakta olan Cardinals’a “gol atamayana atarlar” deyip dördümcü çeyrekte Sam Darnold’a kariyerinin en yüksek geri dönüşünü attırdı.

AEG: Bana kalırsa maç “The Vikings Experience”ı Cardinals taraftarlarına da tattıran bir maç oldu. Dengesiz ve sağı solu belli olmayan Vikings yine sosyal medyada sıkça meme’i dönen;

– Sonunda, Vikings’in maçı var.

– ⁠Kendimi öldürmek istiyorum

– ⁠Güzel, kazandık.

Adımlarını taraftarına yaşatmış oldu. Bana kalırsa iyi bir savunmaya ve kalburüstü bir hücuma sahip olan Cardinals skoru 19-6’ya getirdikten sonra kiminle oynadığını fark etmeden tuhaf bir özgüvenin içine girdi. Sonuç olarak yukarıdaki soruda da anlattığım gibi Vikings’in Kevin O’Connel sonrası dönemde alışkanlık haline getirdiği maç sonu oynama becerisi devreye girdi ve Vikings, Cards’ın tüm zaaflarından faydalanarak maçı kazandı.

OA: Biraz da oyuncuların bireysel performanslarına değinelim. Takımlarınız adına maçın kaderini olumlu ya da olumsuz etkileyen oyuncular kimler oldu? Özellikle performanslarını değerlendirmek istediğiniz oyuncular kimler?

GÖ: Olumlu etkileyenler arasında hücum tarafında Trey McBride’ın Cardinals hücumunu disiplinli sorunsuz bir şekilde Redzone’a kadar getirmesi, 1st down almak için adeta hayatını ortaya koyması konusunda kesinlikle bir numara diyebilirim. Savunma tarafında linebacker Mack Wilson Sr. iki sack, altı solo tackle ve üçQB hit ile hem kendi görevini hem de adeta bir cornerback havası ile rakip receiver’ları bloklaması bizleri çok şaşırttı. DE L.J. Collier ise iki sack ve iki QB hit ile Sam Darnold’a cep içinde çok baskı kuran oyunculardan biriydi. Olumsuz etkileyenler arasında kendi hataları olmamakla beraber RB James Conner’dan başlayabiliriz. Hücum koordinatörü Drew Petzing’in yeterince geniş bir play-book’a sahip olmaması son iki haftadır koşu oyunlarının son bulmasıyla işler çok zorlaştı. Bütün O-Line’ın maç boyu süregelen disiplinsizliğinin hücumu en kötü şekilde etkileyen unsur olduğunu kesin olarak söyleyebiliriz. 10 penaltıda toplam 96 yard ceza ve Kyler Murray’i hiçbir şekilde koruyamamaları ve bunların bay haftasından sonra yaşanıyor olması en büyük disiplinsizlik örneğidir. Receiver Greg Dortch’un çok uğraşması ama kendisine “washed” dedirtecek kadar yüksek bir drop oranına sahip olması hücumu olumsuz etkileyen olaylardan biri. Kyler Murray’nin ise son iki haftadır peş peşe interception atması takımı yavaşlatan kısımlardan biri. Bu interceptionlar KESİNLİKLE maçı kökünden değiştirecek kadar büyük olaylar değil fakat kötü gidişatın üzerine Cardinals son şanslarını denerken bunların yaşanması onu iyi bir kefeye koymuyor. Stres altında oynaması ve receiver’lar ile anlaşmazlık yaşaması Kyler Murray’nin peş peşe iki maç interception atmasına sebep olduğunu düşünüyorum.

AEG: Bireysel performans bazında söyleyeceğim 2.5 isim var. Bunların bir tanesi yine blitz ağırlıklı savunmaya karşı son çeyrekte 104 yard pas atan ve iki pas touchdown’ı bulan Sam Darnold, diğeri takıma katıldığından beri istatistiksel olarak en kötü maçını geçirse de OLB Jonathan Greenard. İki oyuncu da performanslarını maçın geneline yayma konusunda pek iyi iş çıkartmamış olsa da Vikings head koçu KOC’ın meşhur maç sonu konuşmalarında söylediği üzere iki oyuncu da “gerektiğinde en iyisini sahaya koyma” huyunu devam ettirdi. Darnold her iki soru cevabında da belirttiğim performansları ile Greenard ise son Cards drive’ında Kyler Murray’a kurduğu inanılmaz baskı ile öne çıktı. Buçuk isim ise normalde maçın adamı olarak görülmesi gerekirken kendisi bizi fazla alıştırdığı ve kendi standartları için normal bir performans ortaya koyan Justin Jefferson (JJ). Özellikle son Vikings drive’ında aldığı dördüncü hak ile öne çıksa da Jefferson tüm sezon Darnold’un kariyerini yeniden inşa etmekle meşguldü. Ne zaman başı sıkışsa Jefferson’ı gören Darnold bu seçiminden 12 maçtır pek pişman olmadı. Onurlandırmak için bahsetmek istediğim bir isim daha var onu da bu yazıda belirtmek istedim; muhtemelen Vikings ile son maçına çıkmış olan kicker Parker Romo. Bu maçı 3/4 FG ve 2/2 XP ile kapatan Romo bu maçtan sonra yerini IR’dan dönen Will Reichard’a bırakacak olsa da ligdeki yerini sağlamlaştırdı ve ardında 11 sayılık bir Cardinals maçı performansı bıraktı.

OA: Maçın bitimine 3.23 dk kaldığı ana gidelim istiyorum. Gökalp sen Cardinals’ın 19-16 öndeyken Vikings dördüncü yard çizgisinde 4&4’ü oynamayıp FG vurma kararını ve ardından gelen Vikings hücumunda endzone’da 1.57 dk kala süre kaybetmemek için TD’a izin verip topu hemen geri almak yerine bir hak daha oynamalarına izin verip 40 saniyeyi adeta çöpe atmasını nasıl yorumluyorsun?

GÖ: Kesinlikle head koçumuz Jonathan Gannon’a yazar. Sezon boyunca yaptığı ilk ve en büyük hata desem yanlış olmaz. Kendisinin genelde dördüncü haklarda korkak oynamasına alışkın olmakla beraber, diğer maçlarda çok sorun çıkartmasa da bizlere Kliff Kingsbury’nin durduk yerde ekstra alan golü atmak yerine iki puana oynamasını özletiyor. Jonathan Gannon’ın 2023 sezonunda sahaya hem kicker hem de Kyler Murray’i sokması gibi değişik oyunlarla takımı kritik alanlarda kurtarmalarını bu sezon hiç görmedik. Böylesine önemli bir maçta bile risk almayacaksa kazanmayı hak etmemişiz demektir. Bir dakika 57 saniye kala ise savunmaya güvenilmesi güzel bir şey fakat Sam Darnold’ın belki de kariyerindeki en büyük geri dönüşü atmasıyla beraber Vikings hücumunun aldığı momentum hesaba katılmadı. Top tekrar Cardinals hücumuna geçtiğinde topun tekrar interception ile karşı tarafa geçmesi 40 saniyeyi çöpe atsak da olurmuş dedirtse de belki bir ihtimal daha çok süre ile belki hücum daha az stresle oynardı. Ama tabii ki de bu işler “şöyle olsaydı böyle olsaydı”  ile ilerlemediği için elimizden daha çok Sam Darnold’u tebrik etmekten başka bir şey gelmez.

OA: Emir sen de 3.23 kala atılan FG sonrası takımın 16-22 gerideyken maçın sonuna kadarki bölümü Vikings açısından yorumlar mısın? Özellikle o drive da 2.10 dk kala Cardinals 33. yard çizgisinden başlayan çok kritik bir 4&5 oyunu da sizin için çok önemliydi.

AEG: Maçın bitimine 3.23 kala maçı neredeyse yeni açmış ve hastane yatağımda serum almak ile meşguldum. Öncesinde sersem bir zihin ile göz ucuyla takip ettiğim maçta ben bile “tüh iyi geldiler, şimdi tek hakta dört yarda alabilirler” demiştim ama durum öyle olmadı. İlk soruda da değindiğim üzere son çeyrekleri başka oynayan Vikings’e karşı Cardinals için o dört yardı almak ne kadar zorsa, sonrasında olası bir top kaybında üç veya yaşandığı gibi altı farkı korumanın da zor olduğunu bilmeniz gerekirdi. Ben şahsen elimde bunca hücum silahı ve koşabilen QB varken bu dördüncü hakkı sabaha kadar oynar ve seçimimden pişman olmazdım. FG vurma yolunu tercih eden Cardinals, savunması ile de pek parlak oyunlar ortaya koymayarak Darnold’un içindeki Brady’nin çıkmasına müsaade etti ve 1.13 kala bir sayı fark ile geri düştü. Yine de 1.13 bir süre kaldığı için bahsi geçen dördüncü hak oynamama kararı bana çok absürt gelmiyor çünkü 1.13 FG menzili için gayet yeterli bir süre ve olmayınca olmuyor. Vikings 22-16 skorunun ardından kaybedecek bir şeyi olmadan elinde JJ, Addison, Aaron Jones ve T.J. Hockenson gibi hücum silahları ile sahaya çıktı ve bu durum diğer takımlar tarafından en çok göz ardı edilebilen durumlardan biri. Saydığım 4 oyuncunun 4’ü de bir anda oyunun kaderini değiştirebilecek oyunculardı ve nitekim ilk oyun kurulumunda TJ, sonrasında kritik dördüncü hak ile JJ, sonrasında yakalayıp beş yardaya kadar getiren Addison ve TD’u bulan Aaron Jones’u görmüş olduk. Bu maç sonu NFL kamuoyuna bir “statement Darnold” gösterdi ve kendisi sorumluluk almasını gerektirecek yerlerde hayaletler değil receiver’lar gördüğünü göstermiş oldu.

OA: Biraz da playoff hesaplarına değinelim. Takımlarınızın bundan sonraki fikstürlerini ve playoff olasılıklarını değerlendirmenizi rica ediyorum.

GÖ: Cardinals’ın Seahawks ile bu sefer kendi evimizde oynayacağı ikinci maçımızın daha güzel geçeceğine inanıyorum. Sorunların çözülüp veya en kötü ihtimalle biraz azaltılsa bile Cardinals hücumunun hala çok güçlü olduğuna inanıyorum. Cardinals’ın ölüm kalım maçlarından biri olan bu maçta takımın play-book’un en derinlerine inip bu maçı kazanacaklarına inanıyorum. Savunmadan zaten şüphemiz yok. Diğer maçlar ise sırasıyla Patriots, Panthers, Rams ve 49ers ile olacak. Bu maçlardan da Christian MccAffrey’in tekrar saha dışı kalması üzerine 49ers ile bir korkumuzun kalmayıp, fikstürün kolaylığını da hesaba katarsak, Seahawks maçının kazanılması senaryosu gerçekleşirse peş peşe beş zaferin geleceğine ve playoff’u garantileyeceğimize inanıyorum. Evet hala yarıştayız.

AEG: Vikings’in playoff ihtimali zaten istatistikler olarak >99 durumunda o sebeple playoff hesabından ziyade division hesabı önemli. Malesef NFC Kuzey; Packers, biz ve Lions yüzünden üç başlı canavara evrildiği için division peşinde koşmak zor ve Lions ile gidilebilecek olası bir eşitlikte LA Rams’e karşı oynanmış ortak maç gözetildiğinden bizim divisionu kazanmamız zor görünüyor. Yine de kalan beş maçta Vikings rahatlıkla 5th seed’i alıp playoff macerasına wild card turundan başlayacak ve hem sezonun kalanında hem de playofflarda lige rahatsızlık vermeye devam edecektir.

OA: Bize kalsa sohbeti sürdürecek daha çok konu olsa da yine de maçı genel anlamda pek çok açıdan yorumladığımızı düşünüyorum ve bu nedenle de isterseniz sohbetimizi burada sonlandıralım. Her ikinize de açık yürekli ve samimi düşünceleriniz için tüm okurlarımız adına çok teşekkür ediyorum.

Önümüzdeki hafta kendi takımlarımızın değerlendirmeleriyle yeniden görüşmek dileğiyle esenlikler diliyoruz…