Mart ayının NFL için önemi resmi olarak yeni sezon başlangıcının sözleşmesi biten oyuncuların yeni takımlarıyla resmi olarak anlaşmalarının ve olası büyük takasların da gerçekleşme zaman dilimi olduğunu düşünürsek bu noktada ibre ister istemez “Bakalım bu sene pazarda kimler varmış?” dedirtiyor. Nitekim serbest oyuncular konusunda listeyi ikiye bölerek oyun kurucu ve diğerleri şeklinde değerlendirmek daha doğru olabilir. Özellikle receiver veya safety gibi pozisyonlardaki isimlerin de fazlalığıyla işler farklı boyutlara gidebilir. Neyse oyun kurucu diyorduk o zaman bu sene yeni takım arayanlar kimler bir bakalım…

Aaron Rodgers: Bırakmadan önce son bir yüzük daha, lütfen.

Şayet A-Rod ile ilgili çok şey söylemek istiyorum. Yani Packers yıllarını zaten hepimiz çok yakından yıllardır izledik. Fakat Jets dönemi de gerçekten kariyerinde bir başka boyut oldu. Şampiyonluk beklerken önce aşil koparması ardından hızlıca ve sağlıklı bir şekilde dönüp bu sefer de bir türlü ritim bulamaması oyununu çok beğenen bendeniz için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Yüzde yüz suçu Rodgers’a isterseniz atabilirsiniz; ancak New York Jets organizasyonun dağınıklığını da göz ardı etmek olmaz.

Neyse devam edelim yolumuza; biz de Aaron Rodgers’ta. Peki şimdi ne olacak? Ben halen daha Rodgers’ın oyunu oynayabilecek fiziksellikte olduğunu düşünüyorum. Nitekim geçiş süreci hikayeleri değil doğrudan Super Bowl için her şeyi hazır olan ve sadece “Bize QB lazım” dedirten takımlarda oynamasını bekliyorum. En azından bu yöntem daha doğru olacaktır ki Rodgers’ın da bu saatten sonra yapılanmayla uğraşacak hali yok. Nitekim meseleyi doğrudan Tom Brady-Buccaneers olayına benzetebiliriz ki Brady’nin de Bucs’a gittiğinde Mike Evans, Chris Godwin, Ndamukong Suh, Devin White, Lavonte David ve Jason Pierre Paul gibi hazır parçalarıyla zaten ligde iş yapıyordu. İşte Rodgers’ın da bu noktada seçim yaparken takım değerlendirmesini kendi tecrübelerine ve bilgi birikimine dayanarak yapması gerekiyor. Bu konuda acaba mı dedirten Minnesota Vikings ismi de yine olabilitesi yüksek olan takımlardan.

Russell Wilson: Galiba bu sefer gerçekten bittik.

Ha düzeldi, ha düzelecek, “Bak, bak. İşte eski Russell Wilson” diye diye üç seneyi devirdik ve artık gerçekten sevenleri de dahil olmak üzere savunulacak bir tarafı kalmadı. Yani Russell Wilson bitmiş. Bitmiş. Yok. Maalesef. Pittsburgh Steelers macerasında belki işleri rayına oturtur diye bekledik ki koç Mike Tomlin de sezona Justin Fields ile başlayıp bir bakıma hem Russell Wilson’u iyi bir konumda ilk on bire yerleştirdi ben de sezon başında fiziksel olarak kendisini koruyup geri kalanında “Diri bir Russell Wilson” bırakmış oldu. Ama, ama, ama… Wilson için söylenecek tüm cümlelerde bağlaç olarak kullanılan “ama” kısmında çabucak düşen atletizmi ve 10 yard ötesine pas atmaktan çekinmesi kendisini sıradan bir oyun kurucuya döndürdü. Bu saatten sonra starter olarak iş bulabilmesi pek zor gözüküyor. Belki yapılanma takımlarının geçiş oyun kurucusu olabilir ancak orada da beklentileri karşılar mı? Ya da sezonu tamamlayabilir mi soru işaretleri biraz fazla.

Sam Darnold: Bu sefer olacak.

Gerçekçi olmak gerekirse serbest oyun kurucular arasında “bir şeyler yapabilecek” tek isim Sam Darnold. Nitekim kendisinin kariyeri de filmi bir sene önceye sardığımızda kesinlikle bu noktada değildi. Lakin Minnesota Vikings macerasında yaptıklarıyla gözde oyun kurucular arasında yerini alırken adeta yeniden doğuşun da hikayesini de yazdı. Gerçi film pek güzel bitmedi ancak akıllarda elle tutulur performanslar bırakması kariyerinin ikinci döneminde bazı takımların “Acaba mı?” demesini sağladı.

Aslında Sam Darnold için yine hazır bir takıma gitmesi playoff’u zorlayacak veya yaptıracak bir oyun oynatmasını sağlayabilir. Öyle ki hem uzun pas becerisi hem cep içi hareketliliği ile kendisinden beklenen atletizm ve fiziği sağlıyor gibi gözüküyor. Bu da aslında her türlü sisteme de kolayca adapte olabileceğinin bir başka göstergesi. Bu noktada belki bir Las Vegas Raiders veya oyun kurucusunu gelecek seneki drafttan seçmek isteyen bir başka takım için Darnold ismi, “Gel bizi playoff’a taşı” dedirtebilir. Yine de hem Darnold hem de kendisini seçen takım için kritik bir nokta olacak. Eğer elde avuçta bir şey olmayan takımda Darnold’un geçen seneki rakamları ortaya koyması tüm olasılık, permütasyon ve kombinasyonları göz önünde bulundurursak yaklaşık %11,53’lük bir rakama tekabül ediyor. (Not buradaki rakam düşük bir yüzdeyi temsilen rastgele yazılmıştır.) Bundan dolayıdır ki önce çıkan ekiplerden Indianapolis Colts ve Pittsburgh Steelers’ı bir adım öne koyarak bu iki takımda 28 yaşındaki oyun kurucu benzer işler ortaya koyup playoff yarışındaki bir oyun kurucu olabilir. Öte yandan Las Vegas Raiders, Cleveland Browns ve New York Giants’ta ise Barney Stinson’un dediği gibi “Challange Accepted” diyebilir.

Jameis Winston: QB olamazsak diğer işimiz hazır.

Öncelikle belirtelim Jameis Winston’un starter olması gibi bir durum artık pek yok. Ki zaten geçen Super Bowl’da yayıncı olan FOX ile Super Bowl öncesi New Orleans’ta barları gezerek ufak bir eğlence programı tadında işlere imza attı. Nitekim saha dışında eğlenceli bir karakter; muhtemelen televizyonlarda da kendisini yorumculuk-eğlence ekseninde ortalama bir yerde göreceğiz. Lakin oyun kurucu kariyeri açısından en doğru senaryo yedeklikten başka bir şey değil. Nitekim 2-3 maç idare edebilecek fiziksel kapasitesi hala olması bence hala emekli olmama sebeplerinden. Fakat özellikle belirtelim: 2-3 maç. Daha fazla değil. Sonrasında canı sıkılıp sürüsüne bereket interceptionlarıyla takımına zarar verme konusunda üstüne yok. Bundan dolayıdır ki ikinci oyun kurucu arayan takımlar, Winston aradığınız adam.

Justin Fields: Bende hala iş var.

“Potansiyel” kelimesinin daha geçerli olduğu Justin Fields, Bears sonrası Steelers’ta ilk altı maçta aldığı dört galibiyet ve ortaya koyduğu oyunla hala bir şeyler verebilecek isimlerden birisi. Kendisinin şanssızlığı henüz oturmuş bir sistemde ve eli yüzü düzgün bir hücum koordinatörüyle çalışmamış olması lakin bu gelecek süreçteki tahmini noktada da tünelin sonunda böyle bir çıkış gözükmüyor. Yine de eğer kabul ederse yedek oyun kuruculuk noktasında ligin en iyi yedeklerinden biri olup doğrudan örnek vermek gerekirse Baltimore Ravens’in yolunu tutabilir. Ancak Sam Darnold’dan bahsederken saydığımız Indianapolis Colts da yine benzer şekilde en azından yedek olarak başlayıp zaten AR5 sakatlanacağı için gelecekte forma şansını yakalayabilir. Hem de Shane Steichen gibi aslında ligin önemli hücum beyinlerinden biriyle kim bilir en başta bahsettiğimiz bahtsızlığı tersine çevirebilir. Aslında düşününce Colts çok mantıklı olduğunu söyleyebilirim. Jonathan Taylor gibi bir koşu tehdidiyle Justin Fields ile “triple option” yani koşu ve pas opsiyonlu oyunlar Colts’u zaten karmakarışık olan AFC Güney’de yarışın içinde tutabilir. Güzel fikir. Justin Fields-Colts diyorum. Hadi bakalım.

Jimmy Garroppolo: Sıcak bir benç ve demli bir çay yeterli.

Yazmasam da olurdu. Ancak hatırı var ve bir geçmişimiz var sonuçta. O yüzden Jimmy G’yi de yine oyun kurucu listesine dahil ettim. Nitekim yani artık Jimmy G’nin kariyerinin sonunda olduğunu söylemeye gerek yok. Geçen sene Los Angeles Rams’te Sean McVay-Matthew Stafford arkasında eğer dolu dolu bir yıl geçirmişse o zaman yedek oyun kuruculukta her takımda şans bulabilir. En azından kendisinin bir hadi iki maç kazandırma şansı var gibi gözüküyor. Daha fazlası olmaz, olamaz.