Yine bir draft sonrasında uzunca bir araya girmeden önce son dönemden merhabalar sevgili okurlar. Gelenekselleştirmek için devam ettirdiğim ve üçüncüsünü yazdığım “Draft’ın Saklı İncileri” yazısına, 2025 NFL Draftı sonrasında imzamızı atmaya bu sene de hazırım.

İlk sefer yazdığım bu satırlarda Amon-Ra St.Brown’u yıldız profiline eriştirdikten sonra bir süre ara vermiş ve 2024 NFL Draftı sonrası geri dönmüştüm. Tabii geçen sene belirttiğim isimlerin bir senede yıldıza dönüşmeleri çok zor lakin starter kalibresine en azından getirttik diyebilirim (Sanki ben dedim diye oldu). Tight end eksikliğinde Ja’Tavion Sanders, Panthers’ın çıkış yapan oyuncusu oldu. Benzer şekilde Jeremiah Trottter Jr., bazı maçlarda yedekten gelerek bulduğu şanslarla gelecek senelerde bu takımın parçası olabileceğini gösterdi. Son olarak Christian Mahogany, Kevin Zeitler’in sakatlığı sonrası sezon içerisinde formayı kaptı. En azından forma giymeleri bile bir nevi yaklaştığımın belirtisi (Kendimi avutma çabalarım).

Tabii hep artıları söylüyoruz eksileri söylemeyelim mi? Söyleyelim. Örneğin Michael Carter, Jets’te bir ara formayı alsa da sonrasında Bryce Hall’a kaptırdı. Yine geçen seneden Audric Estime de beklentileri karşılayamazken, Packers’a yedek olur diye düşündüğüm oyun kurucu Michael Pratt da değil forma giymek 53 kişilik kadroda bile yer alamadı. Geri kalan tutan ve tutmayan isimler için yine şuradaki ve buradaki yazıları tavsiye ederim.

Gelelim şimdiye… Bu sene liste geçen seferkilerden biraz daha kalabalık. Mümkün olduğu müddetçe her pozisyondan isimler mevcut. Şunu da belirtmek gerekiyor bir oyuncunun yıldızının parlaması için gittiği takım, çalışacağı koç, etrafındaki oyuncu ve yetenek grubu gibi çevresel faktörlerin etkisi yadsınamaz derecede fazla. Bu saydıklarımızın bahsettiğimiz oyuncunun kimyasıyla tepkimeye girebildiği noktada ortaya çıkan ürünün kalitesi oyuncunun da derecesini belirliyor. Bu bahsettiğim tepkimesel süreci yıldız oyuncular için ayrı tutsam da özellikle yan parça olmaya gelen isimler adına ziyadesiyle mühim. Neyse liste diyorduk. Evet liste kalabalık. Ancak inanıyorum ki bu listeden üç veya dört kişi normal sezonda bolca göreceğiz gibi geliyor. O zaman daha önceki iki yazıda da not olarak eklediğim klasik cümlemizi de bırakıp devam edelim: “Listeye geçmeden eğer buradan bir isim çıkar yıldız olursa o zaman tabii ki de “ben demiştim” diyeceğimi, eğer listedeki isimler herhangi bir yere tutunamayıp kaybolup giderlerse bu yazıyı da yok sayacağımı da belirteyim…”

3. Tur 67. Sıra: Harold Fannin Jr., TE, Cleveland Browns

Daha önceki yazılarımda da olduğu gibi alt turlar özelinde ilerlesem de sürpriz çıkış yapıp kendine üçüncü turdan yer bulan oyuncuları da yine değerlendirmeye alıyorum. Bu noktada Bowling Green gibi bir okulda NCAA’in birçok istatistiklerinde üst sıralarda yer alan tight end Harold Fannin Jr’u katmazsam olmaz kesinlikle. Atlıyor, zıplıyor, uçuyor, yön değiştiriyor, uzun rota koşuyor, blok yapıyor… Daha ne sayayım bilemiyorum ancak tüm özellikleri barından inanılmaz bir “playmaker” kendisi. Tabii ki de kendisini en çok öne çıkaran husus rota becerisi ve top yakaladıktan sonraki yaptığı ekstra işler ki bu noktada aslında receiver gibi hareketlenmeleri de yine kendisini farklı bir noktaya taşımış durumda. Fiziğiyle birlikte oluşturacağı “miss match” durumları başta endzone verimliliği olmak üzere hücumun ana parçası olması şaşırtıcı bir çıktı oluşturmaz. Yani tabii bir de oynayacağı oyun kurucu belli olsa, kim bilir daha neler söyleyeceğiz de işte. Klasik bir Cleveland Browns bilmecesi…

4. Tur 105. Sıra: Cam Skattebo, RB, New York Giants

Ne lazımsa yapılacak bir RB aranıyorsa işte bu isim Cam Skattebo’dan başkası değil. Mesela iç koşudan bir veya iki yard mı alınması lazım? Cam Skattebo alır. Ya da savunma blitz gösteriyor ama pas oyunu. Çabuk opsiyon ve pas atacak birisi lazım oyun kurucu için. Cam Skattebo pası tutar ekstra yard da alır. Musluk mu bozuldu? Çağır Skattebo’yu yapsın. O kadar çok yönlü bir oyuncu. Şaka bir yana gerçekten de öyle. Bunun en büyük referansını geçen seneki kolej playoff’u maçında Texas ile oynadığı maçta verdi. Koştu, pas tuttu; yetmedi bir de TD pası attı. Lakin en önemli özelliği çok iyi bir iç alan koşucusu olması. Koşu alanlarında kendisine en uygun eşleşmeyi bulup tackle kırmasıyla ekstra işler yapabilen bir oyuncu. Tabii üstüne yukarıda saydığımız gibi hücum koordinatörlerinin görevlendirdiği ekstra işleri de yapabilecek kalibrede bir isim. Giants için hücumda böyle bir parça olması sezon içerisinde en azından redzone’da verimliliği yükseltecektir. Cesur tahminim olarak en az altı veya yedi TD yapacaktır diye düşünüyorum.

4. Tur 123. Sıra: Jack Sawyer, Edge, Pittsburgh Steelers

Kolej football playofları yarı final maçında yaptığı fumble dönüşü TD ile okuluna şampiyonluğun kapısını aralayan Jack Sawyer, pozisyonu her ne kadar edge olarak geçse de dört senelik Ohio State kariyerinde daha çok defansif end profilinde bir oyun sergiledi. Çok net bir pas rush stili olmaması, biraz daha güce dayalı pas baskısı yapmasından dolayı edge rolünde çok net bir katkı alınamayacaktır. Lakin kendisi Mike Tomlin’in takımına gittiği için şayet bendeniz Sawyer’in dönüşebileceği oyuncu konusunda pek bir yükselmiş bulunuyorum. En azından ön alandaki agresifliği ve TJ Watt gibi bir canavarın da etkisiyle Steelers savunma hattında kendisine uygun bir rol bulacaktır. Koşu takibi ve kenar savunması gibi ekstra işler olmasıyla da Steelers için alt turlardan büyük bir kazanç. Şampiyon savunmacı sonuçta.

5. Tur 158. Sıra: KeAndre Lambert-Smith, WR, Los Angeles Chargers

NFL Combine’ı izlediyseniz ve en hızlı receiverlara şöyle bir baktıysanız KeAndre Lambert-Smith ismi gözünüze çarpmıştır. Açıkçası bu seçimi net olarak Miami Dolphins’e yazmıştım ama ne yazık ki olmadı. Yani hız dışında bu adamın fiziksel özelliklerine de bakıldığında çok sağlam bir yapıda olduğu söylenebilir. Uzun rotaları koşarken ki top takibi, pozisyona göre kendisini ayarlayacak kısa mesafedeki hareketlenmeleri ve yine benzer şekilde kısa yardlardaki çabukluğuyla komple bir oyuncu olduğunu söylemek pek zor değil. Nitekim Chargers’ın receiver konusunda sıkıntı yaşadığı noktada Lambert-Smith hem uzun hem de kısada Justin Herbert ile çok iyi bir uyum yakalayıp sezonun önemli isimlerinden biri olacağını düşünüyorum. Kolejden de yakın takip ettiğim için gözüm üstünde Lambert…

6. Tur 182. Sıra: Andres Borregales, Kicker, New England Patriots

Klasikleşen yazı dizimde bir ilke imza atarak ilk “Special Team” yani özel takım oyuncumu da sizlere takdim ediyorum: Andres Borregales. Spesifik olarak takip ettim dersem yalan söylemiş olurum çünkü kendisi Miami Hurricanes’te oynadığı ve ben de Dolphins gibi Hurricanes’i de desteklediğim için Borregales ismine aşinayım. Ama sadece “evlatçılık” yapmak dışında gerçekten Patriots için önemli bir seçim olduğunu rahatlıkla belirtilebilirim. Kickerlar için en önemli şey istatistik iken Borregales geçen sezon 62’de 62 ekstra sayı vuruşuyla hiç ıskalamazken bu rakamla da kolejin en tepesinde yer aldı. Öte yandan alan golü denemelerinde de 19 denemede sadece bir kez kaçıran Borregales toplamda alan gollerinde yüzde 94’lük bir isabet sağladı. En uzun denemesi olan 56 yard’da Miami’nin Virgina Tech’i yendiği maçta atması ve 40-49 yard arası mesafelerde 6-5’lik isabet rakamları olan Borregales, Patriots’un gelecek sezon önemli bir kozu olacaktır.

6. Tur 185. Sıra: Will Howard, QB, Pittsburgh Steelers

Aslında bu listeye yazıp yazmama konusunda soru işaretlerimin olduğu isimlerden birisi Will Howard. Nitekim bakıldığında Ohio State ile 4000 yard ve 35’TD’lik bir sezon geçirip sonunda şampiyonlukla mutlu sona ulaşmış bir isim. Ki bunları yaparken de Chip Kelly gibi bir hücum aklıyla oynamış olması da bir bakıma NFL’e de adapte olabileceğinin ihtimallerini arttırır derecede. Fakat bunlara rağmen daha üst sıralardan gitmeme nedenlerinden birisi gerçekten kolejin özel hücumlarından birinde oynaması. Şöyle ki Jeramiah Smith ve Emeka Egbuka gibi iki canavar receiver; TreVeyon Henderson ve Quinshon Judkins gibi yine iki canavar koşucu ve ilk tur kalibresinde olan iki hücum hattı oyuncusu… Tablonun bu boyutu da biraz etkili tabii. Geri dönelim Howard’ın oyununa; okuma konusunda kademelerde çok hızlı değil. Yani iki okuma sonrası top elindeyse hala makine sıkıntı çıkarmaya başlıyor. Hücum dizaynları konusunda yine sistem dışına çıkabilen bir oyun kurucu değil. Öte yandan adam savunmasındaki birebirlerde de çok üst bir oyun görüşü olduğu söylenemez. Özellikle secondary manipülasyonu konusunda çok üst seviye değil. Bunlar aslında yıldız veya elit artık nasıl tarif ederseniz olması gereken temel fark yaratan noktalar. Lakin bunlara rağmen alan savunmasındaki hızlı pas çıkarmaları, koşu becerisi ve yine redzone verimliliğiyle elle tutulur işler yaptığı söylenebilir. Henüz starter oyun kurucusu olmayan Steelers’ta, eksik olarak saydığımız hususlarda ilerleme kaydedip en azından kusurlarını sistem içerisinde fizikselliği ile birleştirip bastırabilirse bence Steelers için “sürpriz” isimlerden birisi olabilir.

6. Tur 193. Sıra: Tahj Brooks, RB, Cincinnati Bengals

Bu adam buraya kadar nasıl kaldı inanması çok güç. Fakat Cincinnati Bengals, kendisini seçerek çok doğru bir draft hamlesini gerçekleştirdi. Özellikle Joe Mixon sonrası koşu verimliliğin düşmesinden sonra Tahj Brooks, buraya doğrudan bir katkısı olabilir. Nitekim kendisini komple bir back olarak adlandırmak doğru da olmayabilir. Yani hem blitzleri okuyup alacak hem de pas oyunlarında rota koşacak gibi ek paketler Tahj Brooks’ta pek yok. Lakin iyi bir iç alan koşucusu olması, ikinci kademede blokları okuyup doğru alan ve boşluklara “cut” yani yön değiştirme yapabilmesi ve tackle kırma becerisiyle Bengals hücumunda güzel bir parçaya dönüşecektir. Kısa yardlar konusunda da katkı sağlayacağını düşündüğüm Brooks, özellikle Texas Tech yıllarındaki üretkenliğini bir nebze de olsa büyük koşularla Ohio ekibinde de sağlayabilirse başta fantasy football olmak üzere adını daha çok anacağız gibi gözüküyor.

6. Tur 201. Sıra: Kobe King, LB, Minnesota Vikings

Yazının başında draft edilen bir oyuncunun gittiği takım, sistem ve koç uyumu gibi noktalarına değinmiştim. İşte bu terimlerin içini dolduracağını düşündüğüm belki de ilk isim Kobe King’ten başkası değil. Penn State yıllarında orta linebacker yani “mike” olarak oynasa da hem arka alandaki agresifliği hem de pas baskılarında ekstra işler yapabilmesiyle Brian Flores’in sistemine çok uyumlu olacaktır. Fizik olarak son derece güçlü bir yapıya sahip olmasıyla birlikte kolejde süreklilik de sağlayabilen King, Flores’in linebackerlarını zaman zaman hibrit rollerde kullanmasında değerli bir parçaya zamanla dönüşecektir. Hem sack sayılarını geliştirip hem de tackle becerisiyle savunmaya renk katacaktır.

6. Tur 206. Sıra: Chase Lundt, OL, Buffalo Bills

Aslında bu seçimi de Lambert-Smith’te belirttiğim benzeri bir şekilde Miami Dolphins’e yazmıştım ama kim benden bu bilgiyi çalıp gidip Bills draft odasına götürdüyse çıksın ortaya bekliyorum… Neyse döneyim Chase Lundt’a. Öncelikle çok teknik bir hücum hattı oyuncusu dersek yalan söylemiş oluruz. Lakin pas korumasındaki en azından denge unsurunda yapabildikleriyle belirli bir ortalamayı verebilecek potansiyele sahip. Öte yandan dikkat çeken noktalardan birisi ise ikinci kademeye yükselişleri ve arka alandaki yaptığı bloklar. Bu konuda seri ve çabuk olmasıyla birlikte UConn’da güzel işlere imza atmıştı. Bills’te starter olması hemen olmayacaktır lakin kendisini ilk on birde gördüğümüzde gayet başarılı olduğunu da izleyebiliriz.

6. Tur 209. Sıra: Antwaun Powell-Ryland, Edge, Philadelphia Eagles

Bu seçim nasıl gerçekleşti bilmiyorum ama Vic Fangio’nun eline böyle bir oyuncu vermek Eagles’in savunmasına değerli bir parça katmak demek. Üretkenlik, fiziksellik, atletizm ve hibrit oynayabilme… Ne ararsan var profilinde bir oyuncu olan Antwaun Powell, geçen sezon Virgina Tech’te 16 sack yaparak draft profilini yükseltmeyi başardı. Florida’dan geldiğinde linebacker olan Antwaun, sonrasında evrildiği kenar rolünde iyi işler yaptı. Kenar savunma dışında arka alanda da oynayabilen ve koşu takiplerinde de agresif olan genç oyuncu pass rush konusunda da son derece hızlı ve atletik. Nitekim kendisinin çok net bir rolünün olması bir bakıma sıkıntı olabilir. Şayet çok iyi bir 5-teknik kenar oyuncusu dersek bu sefer sabit baskı getirebilen ve o bölgedeki pas-koşu dönüşümlerini savunabilen bir oyuncu olması lazım. Lakin henüz o seviyede değil. Buna rağmen Fangio savunmasında üstleneceği role göre gelişimiyle birlikte starter potansiyeli barındıran genç yeteneklerden birisi kendisi.

6.Tur 212.Sıra: Robert Longerbeam, CB, Baltimore Ravens

Oyunu fiziksel olarak üst seviyede oynayan secondaryler denince mutlaka akla Baltimore Ravens’tan birileri gelir. İşte bu noktada draftın alt turlarından Robert Longerbeam’ı ekleyerek potansiyel bir oyuncuyu daha bu listeye ekleme şansımız var. Fiziksel özellikleriyle pas savunmasındaki agresifliği sağlayan Longerbeam, Rutgers kariyerine bakıldığında oldukça üretken bir kolej kariyerini geride bıraktı. Lockdown tabiri yani her türlü pas savunması yapabilen dopdolu bir oyuncu değil, lakin en azından alan savunmasında atletizmini kullanıp fark yaratmasıyla pas savunmalarında da kendini gösterecek yeteneklere sahip. Kim bilir belki bu fizikselliğinden dolayı nickleback, dime savunma veya cover-3 gibi üç safety’li şemalarda üçüncü defansif back rolünü de rahatlıkla üstlenebilir.

7. Tur 223. Sıra: Damien Martinez, RB, Seattle Seahawks

Geçen sezon Miami’de Cam Ward’ı izlemişseniz Damien Martinez’i de yanında koşucu olarak dizilirken görmüşsünüzdür. Nitekim Ward’ın uçan kaçan oyununda koşularda birçok kez fark yaratan Martinez, aynı zamanda ekstra korumalarda da güvenilecek bir isim. Çok hızlı ve kısa mesafede alan değiştirebilen yetenekleri belki yok, lakin tamamlayıcı bir oyuncu olarak rahatlıkla hücumun forma şansı bulabilen parçasına evrilebilecek potansiyeli var. Seahawks gibi koşucu konusunda Kenneth Walker’ın sakatlık sorunları olduğu yerde top eline değecektir. Taaaaa zamanında Chris Carson’u da benzer şekilde yedinci turdan bulan Seahawks adına tarihi tekerrür ettirecek bir seçim olduğunu da ekleyeyim.

7. Tur 228. Sıra: Brashard Smith, RB, Kansas City Chiefs

Listenin son koşucusu Brashard Smith, aslında kolej kariyerine wide receiver olarak başlamıştı. Lakin Miami’de oynadığı dönemde hücum koordinatörü olan Rhett Lashlee, SMU’ya head koç olunca Smith’i de yanında getirdi ve onu bir koşucuya dönüştürdü. Fizik olarak bu değişime uygun olan genç oyuncu, rota koşma becerisini dar alanda yapmaya başlayınca ortaya SMU’nun en önemli hücum opsiyonu ortaya çıktı ki geçen sezonki playoff yolunda da takımın değerli isimlerinden birine dönüştü. Nitekim bu tarz bir geçişe çok kolay adapte olan Brashard Smith’in, Andy Reid gibi bir hücum dehası ile neler yapacağını düşünmek şahsen beni heyecanlandırıyor. Hacim olarak belki çok yüksek yüzdelerle hücumda kendisine yer bulamayacak, lakin Andy Reid’in kısmi planlarında kendisine yer bularak, kısa yardlarda top tutma veya üçüncü haklarda koşmak gibi senaryolarda kendisini göstererek “Kimmiş la bu adam?” dedirtecek pozitif işleri yapacaktır.