Cumartesi sabahı saat yedide çalan alarma uyanan eşim, kafasını yastıktan kaldırıp en bezgin haliyle bu çocuğun Türk olduğuna emin misin diye sordu, gözlerinden uykuya geri dönmek istediği çok belliydi. Evet, eminim yolda gereken kanıtları gösteririm dememle yavaşça doğruldu, Texas A&M t-shirt’ünü giydi ve akşam yedide başlayacak maç için sabah 7:30’da yola çıktık.
Johnny Football ismini ilk kez dört yıl önce işyerimi bir Cuma gecesi kapatmak üzereyken duymuştum, kepenklerin inmesine beş dakika kala gelen müşterilerin kimlik bilgilerinde Florida yazıyordu, hayırdır Texas’ta ne isiniz var deyince, “Takımımızın yarın maçı var onu görmeye geldik ama en çok da Texas A&M’in quarterback’i Johnny Manziel’i görmeye geldik” demişlerdi. Fazla üzerinde durmadığım bu isimle bir dahaki karşılaşmam evimin oturma odasında oldu, kanallar arasında gezinirken, amatör bir üniversite maçının 50 dolara TV’de satın alınıp izlenebileceğini görüp dikkat kesildim, ABD standartlarında bile büyük para olan 50 dolara gösterilen bu maçın içeriğini okuyunca maçın değil, Johnny Football’un para ettiğini anlamıştım.
Johnny oynadığı iki yılda Texas A&M’in yüz yıllık tarihindeki bütün rekorları kirdi, onu izlemeye gelenler üniversitenin gişelerine maç başına 250 dolardan başlayıp 3000 dolarlara varan paralar döktüler, 150 bin kişilik bir şehdrin 100 bin kişilik stadı her maç full çekti, binlerce kolej Amerikan futbolcusu arasından ülkenin en prestijli ödülü olan Heisman ödülü henüz daha ilk yılında kazanan ilk kişi oldu. O kadar popüler olmuştu ki okul ona bir ayrıcalık tanıdı ve derslere video konferans yöntemi ile katılmasına izin verdi. Manziel olan soyadı artık unutulmuş insanlar onu Johnny Football diye çağırmaya başlamıştı, Youtube’da football topunu bir basket potasından 100 metre uzaktan geçiren videoları rekorlar kırıyordu. Johnny, spora o kadar yetenekliydi ki en son 13 yaşında oynadığı baseball videolarını gören San Diego Padres kendisini transfer etmek istemişti. LeBron James bile ona kayıtsız kalamamış ve şirketiyle menajerliğini üstlenmişti. Ancak her şeyden daha ilginci Johnny’nin renkli kişiliği hayata bakış açısıydı, tamamen tanri vergisi yetenekleri ile oyunun oynanış tarzını değiştiren Johnny antrenman yapmıyor, saha dışında başını devamlı derde sokuyordu. Onu ve ailesini tanıyanlar karakterinin büyük büyük babasi Yusuf (Joe) Manziel’e benzediğini anlatıyordu . Adiyaman’in bir köyünden Hatay’in güneyine oradan tekrar güneye şimdi Suriye sınırları içinde kalan ama o zaman Osmanlı toprağı olan Mount Lebanon’a gelen Yusuf Manziel, buradan elindeki Osmanlı kimliğiyle 1906’da gemiye binip ABD’ye göç etmişti.
Önce boksör olarak hayatını kazanan Joe Manziel, o zamanki rakiplerinden birinden aldığı 400 dolar borç ile Texas’a gelip petrol arama isine girmişti. Herkes petrol olduğu bilinen yerlerde kuyu kazarken, Joe Manziel kimsenin petrol olmadığına inandığı arazileri ucuza kapatıp petrol bulmasıyla ünlenmişti. O zaman Joe Manziel’e 400 dolar borç veren dünyaca ünlü boksör Jack Dempsey sonradan bunun yaptığı en iyi yatırım olduğunu söylemişti.
Kısa surede 400 doları milyonlarca dolar servete çeviren Joe Manziel kazandığı parayı emlak, otel, çiftlik ve dövüş horozlarına harcadı, dünyanın ilk üstü kapalı, klimalı stadyumunu, oturduğu Texas’ın doğusundaki küçük Tyler şehrine yapmaya kalkıştı, kendisine deli diyenlere de, “Kimse gelmezse ben de çocuklarıma veririm onlar içinde spor yapar.” demişti.
Kariyerinin zirvesinde Joe Manziel, bugünün parasıyla yılda yaklaşık 40 milyon dolar petrol parası kazanıyordu. Kapalı, klimalı 20 bin kişilik stadyum planlarının belediye tarafından onaylandığı gün, Joe Manziel, 51 yaşında ani bir şekilde hayata gözlerini yumdu, geride sekiz çocuk, bir dul eş ve büyük bir servet bırakmış ama bir vasiyetname bırakmamıştı. Manziel ailesinin fetret ve çöküş dönemi de o gün başlamıştı. Yıllarca sürecek bir miras kavgası, literatüre Joe Manziel’in adıyla geçecek kendi üretimi dövüş horozlarından kalan kumar borçları, borçlu olduğu uçuk projelerin mimarları, mühendisleri ve daha bir suru başka insan mirasın üzerine akbaba gibi çökmüş ve Joe Manziel’in çocuklarına kala kala 100-200 bin dolar gibi rakamlar kalmıştı. 12 büyük kutuda saklanan ve halka açık bir şekilde Tyler, Texas adliyesinde muhafaza edilen Manziel miras kavgası dosyaları halen Texas’ta üzerine en çok tez yazilan hukuk davalarından biridir.
Joe’nun ölümünden sonra çocukları dolandırıcılıktan cinayete, rüşvetten polise mukavemete kadar her türlü suça bulaştı. Onların çocukları da uyuşturucudan, şantaja kadar babalarının girmediği diğer bütün kriminal işlere girdi.
İşte Johnny Football böyle bir ailede büyümüştü babası Johnny’nin bu ortamda daha fazla kalmasını istemediği için oğlu liseye başladığı sene San Antonio’nun batısındaki Kerrville şehrine taşındı, orada sıfırdan bir hayata başladı fakat Johnny’nin ani yükselişi ve bir anda şöhret olması, henüz bir kuruş kazanmadan onun da suç sarmalına düşmesine neden oldu.
Amerikan futbolu bursuyla Texas A&M’de okurken önce sahte kimlikle yakalandı, sonra 21 yaşın altında içki içmekten bir geceyi nezarethanede geçirdi, draft’ın ilk sırasında seçilip 11 milyon dolarlik bir kontrata imza atacakken karakter problemleri yüzünden ilk turun sonlarına gitti ve çok daha az bir paraya Cleveland’da oynamaya başladı. Orada da önce bir kavgaya karıştı, arkasından bütün yazı rehabilitasyon merkezlerinde geçirdi, herkes tam akıllanmıştır artik derken üç hafta önce kız arkadaşının kafasını arabanın camına vurarak yine manşetlere çıktı.
Johnny için artık her şey bitti derken bu hafta belki de Manziel ailesinin 1956’dan beri beklediği haber geldi, yedek olan Johnny Manziel’in lig bitene kadar ilk 11’de başlayacağı duyuruldu. Şuan ABD’de spor gündeminin ilk üç konusundan birisi Johnny’nin sonunda beklediği şansı bulmuş olması. Adıyaman’ın bir köyünde başlayan Manziel hikayesi tekrar eski şaşalı günlerine dönecek mi bekleyip göreceğiz. Bu sezon Johnny başarılı olamazsa artık hiçbir takımın onu almayacağına inanılıyor, kariyerine nokta koyup araba veya sigorta satarak geçimini sağlayan NFL emeklileri listesine gireceğine kesin gözüyle bakılıyor hatta Vegas’da bu konuda bahisler bile var, şuan bütün ABD’nin gözü Johnny’nin üstünde ve kendini kanıtlaması için bu son şansı.
Bana ve eşime gelince, o gün illa ki bilet bulurum diye erkenden gittiğimiz maçta karaborsa dahil hiçbir şey bulamamış eşimle stadın yanındaki bir barda bira içerek TV’den maçı izlemiş ve Johnny’nin her touchdown’ından sonra yanı başımızda zıplayan 100 bin kişinin yeri titretmesiyle harika bir aksam geçirmiştik. Umarım bu hikaye bu sene bitmez de kendisini canlı izleyebilirim.
Bu yazıyı yazmamda emeği gecen Kerrville High School Atletik Direktörü ve Doğu Texas’ta Manziel ailesi ile bağlantı kurmama yardımcı olan sevgili dostum John Evans’a teşekkür ederim.