Draft olalı baya oldu diyebilirsiniz, ancak bütün draft’ı yakından takip edince Miami Dolphins’in draft seçimlerinin ne olduğuna ve kimlerin hangi rollerde olacağına bakmak biraz sarktı. Yine de geçmiş yıllardan süregelen Dolphins draft değerlendirmesi yazılarımı, bu sezon öncesi de sürdürmek isteyip seriyi bozmak istemedim. Öte yandan bu draftı incelemeden önce geçmiş yıllardaki seçimlere de kısa bir bakalım sonra da 2025 NFL Draftı’nı Miami Dolphins cephesinden değerlendirelim.
Geçen sene “Toprağa Ekilen Tohumlar” olarak attığım Miami Dolphins draft seçimleri incelemeleri yazımda Chop Robinson, takımın potansiyel bir fark yaratıcısına dönüşürken ikinci turdan seçilen Patrick Paul da Terron Armstead sonrası hücum hattında ana görevi alması beklenen bir isme dönüşmüştü. Ana elementler dışında Jaylen Wright ve Malik Washington, hücumda yardımcı rollerde kullanım konusunda bu sezon daha fazla forma giyeceklerdir. Mohamed Kamara henüz bir seviyeye çıkamazken Tahj Washington ve Patrick McMorris çok bir gelişim gösterdiğini söylemek zor.
Yukarıda saydıklarım geçen senenin çaylaklarıydı. Lakin draft edilip hala daha çıkış yapması beklenen oyuncular var. Bunların başında cornerback, Cam Smith geliyor ki bu konuları kadro incelemeleri zamanında bakacağız. Lakin “İşte Cam Smith geliyor!” gibi bir yaygara koparamayacağımı şimdiden sizlere ileteyim sevgili okurlar.
Bu draft özelinde ise öncelikle şunu belirteyim: Genel menajer Chris Grier’in yıllardır bu takımda yaptığı işlerden birisi mevcut drafttan bir sonraki drafta yukarıdan bir draft seçim hakkını takasla almak. Bu konuda bu sefer Houston Texans’la takasa girerek 2026 NFL Draftı’nın üçüncü tur seçim hakkını aldı. İyi mi oldu? Bilemiyoruz çünkü 2026 NFL Draftı henüz gerçekleşmedi ve kim seçilecek belli değil. Bu sene seçilse miydi? Açıkçası bu konuda “Az olsun öz olsun” taraftarıyım ama takımdaki eksik bölgeler değil birden iki hatta üçten fazlaysa o zaman kalması daha mantıklı olabilirdi.
Şimdi gelelim drafta. Öncelikle bir Jalen Ramsey konusu var ki tam da draft öncesinde zortlamış bir konuydu. Nitekim Grier’in hala daha yuvarlak konuşmaları sürüp “biz göndermek istemiyoruz” alt mesajını verse de ben ayrılığın elbet bir noktada olacağını düşünüyorum. Gerçi draft biteli bir ay geçti, “tık” yok. Haa, evet olmama ihtimali de var. Olmazsa büyük bir sürpriz olacaktır. Şayet böyle bir konu varken benim drafttan beklentim ilk seçimin mutlaka cornerback olmasıydı. Lakin senaryo umduğumdan farklı gelişti. Gerçi ilk iki tur için kötü diyemem ama ilk iki ve son iki seçim dışındaki seçimler açıkçası et mi balık mı olduğunu anlamak için sahada görmekten başka çare yok. Kolej kariyerlerine göre ufak yorumlarım tabii var lakin şüpheler kendileri hakkında bir hayli fazla. Son iki draft seçimi dedik. Onlar hakkında ayrı bir parantez açmak gerekir ki özellikle ve özellikle sonunda yedek oyun kurucu seçmeyi akıl edip Texas’tan Quinn Ewers’a gitmelerini mentalite olarak çok beğendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.
1. Tur, 13. Sıra: Kenneth Grant, Defensive Tackle, Michigan
Şahsen “ne beğendim ne de beğenmedim” diyebilirim bu seçim için. Nitekim Dolphins’in savunmada aradığı nokta 2023 sezonunda yakaladığı Wilkins-Sieler verimliliğini ve savunmaya verdiği esnekliği yakalama isteği. Lakin Christian Wilkins’in pas rush özelliklerinin de bulunması bu noktada çok büyük bir artıydı. Kenneth Grant için ise böyle bir şey söz konusu değil. Pas rush için gerekli patlayıcılıktan ve ilk müdahaleden çok uzak olmasından dolayı bu gözle bakmak doğru olmaz. Buna rağmen koşu savunmalarındaki agresifliği ve A-gap dediğimiz boşluklarda oynayabilmesiyle bu hücumda aranan isimlerden biri olacaktır. Yine de bu pas rush konusuna biraz daha eğilip oyun profilini değiştirirse o zaman başka şeyler konuşuruz.
2. Tur, 37. Sıra: Jonah Savaiinaea, Offensive Guard, Arizona
Bu seçim yapılmadan önceki beklentim “Tamam şimdi cornerback seçiyoruz” şeklindeydi. Tabii ki hücum hattında da eksikler vardı ancak topun diğer tarafında yetersiz düşündüğüm Dolphins için böyle bir senaryoyu daha mantıklı bulmuştum. Savaiineaea ismi açıklandığında ise öncelikle yüzümü ekşitmedim değil. Fakat sonrasında Somoa kökenli oyuncunun yaptıklarına filmlerden daha bir alıcı ve detaylı bakınca kararım değişti ve belki de en iyi seçimlerden birisi diyebilirim. Nitekim Savaiinaea, değişen hücum hattının da önemli bir ismi olacaktır. Temel özelliklerinde bir kere fiziksel yapısıyla birebirlerde gayet etkili. Kenar pas rushlarında ilk temasta sıkıntı yaşaması eksiklik, ancak kolejde de bu seviyeye gelirken belirgin bir seviye atlamış olmasıyla bunu aşabileceğini düşündüğüm noktada sağlam bir sağ tackle olacaktır. Ek olarak bir de McDaniel’in dış koşu şemalarında daha çabuk karar verme ve müdahale etmesi gerekecek. Bu konuda da çok kötü değil ancak daha konsept bazlı çıkışlarında koşular bulunduğu bölgeden geldiğinde liderlik edebilecek profile dönüşmesi şart.
5. Tur, 143. Sıra: Jordan Phillips, Defensiev Tackle, Maryland
Bu seçimin doğrudan bir pas rush olmadığını, biraz daha 3-4 sisteminin koşu formasyonlarından olan penny veya bear front dizilimlerinde koşu durdurucu profiline uygun olduğunu belirterek Jordan Phillips konusunda girişi yapabilirim. İlk başlarda kolej istatistiklerine de bakıldığında dominant rakamlar ve fark yaratan özellikler görmek zor ancak iyi bir nose tackle olduğunu söyleyebilirim. Fizikselliği yüksek, rakip hücum hattıyla boğuşmaktan kaçmayan ve koşu takibi de yapabilen genç oyuncu Dolphins’te önce koşu ardından da gelişimine göre 3-Teknik pas rush oyunlarına da geçiş yapacaktır. Yine de nose tackle oyuncularının birebir becerileri oyunlarının neredeyse yarısından fazlasını yansıttığı yerde belirli bir seviyeye çıkması gerekecek. Dip Not: Miami Dolphins 2015 NFL Draftının ikinci turundan yine Jordan Phillips isimli bir başka defansif tackle oyuncusunu draft etmişti.
5. Tur, 150. Sıra: Jason Marshall Jr., Cornerback, Florida
Cornerback ihtiyacı diye yanıp tutuşurken ben, Dolphins bu seçimini teeeee beşinci tura kadar bırakarak aslında bir hata yaptığını düşünüyorum. Nitekim bu sıralara kalan cornerback’ten ne hayır gelecek değil mi? Aslında tam olarak öyle değil. Jason Marshall Jr., için hoş olmayan bir tabirle “çöp” dersem ayıp ederim. Çünkü fiziksel özellikleri başta olmak üzere atletizmi ve agresifliği ile aslında lig kalibresine uygun bir vucüt yapısı var. Bu gerek bir şart, ancak pozisyonunun düşündüğümüzde yeter şart değil. Rota kopyalama becerisinin zayıf olmasından dolayı özellikle adam savunmaları için güvenilir bir isim olmayacaktır. Eee bu zaten gayet sıra ve tur düşürücü bir etmen. Şayet, bir cornerback’i klasman atlatan şey şüphesiz birebirdeki savunma becerisidir. Onu geçtik, playaction gibi oyunun iki yönünün de aktif olduğu oyunlarda reaksiyon ve hamle zamanlaması “bence” epey bir zayıf. Bu noktada da yine ligdeki playaction ve türevlerinde çeşitlenen hücumlarda Jason Marshall sıkıntı yaşayabilir. Bunlara rağmen fiziğiyle birlikte dönüşebileceği bir oyun profili olarak nickelback veya sahaya sürülen ekstra bir defansif back olabileceğini ve buna istinaden de Anthony Weaver’in de hamle ve şema oyuncusu olacağını düşünüyorum. Eğer biraz daha başlangıç çizgisine yakın oynatırsa sack veya blitz gibi ekstra işlerle bu takıma bir hava katar.
5. Tur, 155. Sıra: Dante Trader Jr., Safety, Maryland
Amerikan futbolu dışında lakros’ta da başarılı bir oyun ortaya koyan Dante Trader Jr., son dönemde iki farklı sporu yapabilen oyuncular arasına adını yazdırdı. Şayet kariyerini ilerlettiği Maryland’da ise strong safety olarak oynayan genç oyuncu geçen dört yıl boyunca toplam 47 maça çıkarak dolu ve aktif bir kolej kariyeri geride bıraktı. Geçen yıllara rağmen oyun profiline bakıldığında ise komple bir safety olduğunu söylemek zor. Tackle konusunda fiziğinin de farkında olan ve ön alanda pozitif işler yapabilen Dante Trader, geniş alan savunması, alan savunmasında uzun rotadaki oyuncuya göre derin safety’den pas savunmasına geçme ve kısa yardlarda ön alanda savunma yapabilme becerilerinden uzak. Bu noktada derinde tek safety olarak kendisinden faydalanmanın şu anki gelişim eğrisine göre zor olduğu kanaatindeyim. Top takibi gelişir ve yine ikinci kademede daha çabuk bir zamanlama ve okumayla iyi bir pas savunmacısı olursa zaten bu güçlü yapısıyla çok başka bir seviyeye evrilir. Lakin şu noktada kendisinin doğrudan ilk on bir oyuncusu olduğunu düşünmemekle birlikte yan parça olarak zaten mevkiinin bir hayli sıkıntılı ve dar olduğu safety pozisyonunda fırsat veya fırsatları olacaktır. En temelde takıma mücadele gücü olarak güç katacak bir isim.
6. Tur, 179. Sıra: Ollie Gordon II, Running Back, Oklahoma State
McDaniel’in bu seneki koşucu seçimlerinden olan Ollie Gordon, üretken bir kolej kariyerinden gelerek Dolphins’in running back odası için ideal seçimlerden birisi oldu. İç koşulardaki etkinliği ve alan okumalarından sonraki hızlanışıyla, McDaniel’in sıkı formasyonlarında doğru koridoru okuyup uzun yardlar elde edebilecek potansiyeli de mevcut. Nitekim Devon Achane’in yükünü paylaştırmak için Jaylen Wright ve Alexander Mattison’un yanında eklenebilecek güzel bir yan parça oldu. Eğer McDaniel da cesur davranıp biraz daha top verirse o zaman Ollie Gordon da farkını ortaya koyacak hareketleri sergileyecektir.
7. Tur, 231. Sıra: Quinn Ewers, Quarterback, Texas
Aslında Quinn Ewers için belirtmek istediğim noktalar bir hayli fazla. Lakin burada mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışacağım: “Bu seçim çok doğru.” Peki neden? Öncelikle Dolphins’te yedek oyun kurucu şu an için yok. Yani, Skylar Thompson ve Mike White gidince geçen sene Tua’nın sakatlığında Tyler Huntley ve Tim Boyle gelmişti. Şimdi ise off-sezonda önce Zach Wilson şimdi de Quinn Ewers, oyun kurucu odasında bambaşka bir hava oluşturacaktır ki çok doğru bir bakış açısı. Öte yandan Tua’nın sakatlık durumunun olduğu noktada Ewers, Tua’nın boşluğunu daha rahat doldurabilecek bir hücumdan takıma katıldı. Kolejde oynadığı Texas’ta da Steve Sarkisian, bol bol sinyaller ve motionlar kullanırken benzer bir yapı Dolphins’te de mevcut. Uyum sürecini çabuk atlatmasıyla Ewers’ın bu sisteme kolay adapte olacağını ve Zach Wilson’u geçip ikinci oyun kurucu olabileceğinin notunu da buraya bırakalım.
7. Tur, 253. Sıra: Zeek Biggers, Defensive Tackle, Georgia Tech
Kenneth Grant ve Jordan Phillips ile arttırılan defansif tackle bölgesini Zeek Biggers ile de doldurup draftı tamamlayan Dolphins’in bu hamlesini Nasreddin Hoca’nın göle maya çalıp “ya tutarsa” şeklindeki fıkrasıyla izah etmeye çalışarak bırakıyorum. Nitekim çok üretken ve belirgin rakamları olmasa da süreklilik sağlayıp dört sene düzenli forma giyen Biggers’in fizikselliği, kamp döneminde savunma koordinatörü Anthony Weaver’in gözüne girip sürpriz bir şekilde 53 kişilik kadroda kendisini bulabilme ihtimali fazla…