Sezonun bu son mücadelesine gelene kadar Denver Broncos tüm hatlarıyla bir Superman edasındaydı. Ne Peyton Manning, ne de reciever’ları durdurulabilir gibi değildi ancak Super Bowl öncesi yazdığım yazımda da belirttiğim gibi mükemmel olan bir şey olmadığını ve Broncos’un da bir kryptonite’ı olduğunu gördük. Öncelikle iddiada bulunduğum birçok şeyin geçerliliğinin ispatlanması bakımından benim açımdan güzel bir Super Bowl oldu. Bir Raiders taraftarı olarak Broncos’un kaybetmesinden ayrı bir keyif aldığımı da belirtmek isterim. Ancak bir futbolsever olarak soracak olursanız son zamanların en keyifsiz –rekabet açısından- finalini izlediğimiz bir gerçek.

Eğer Seattle Seahawks taraftarı değilseniz ya da Manning’den haz etmeyen biri değilseniz ve savunma futboluyla aranız yoksa keyif almanız olanaksız bir mücadeleydi. Ne olursa olsun bu maçın uzun süreler efsane Super Bowl’lardan biri olarak anılacağını düşünüyorum. Bunun için birçok neden var, ilk aklıma geleni ise lig tarihine geçmiş bir hücumu sadece sekiz sayıda tutmak geliyor. Bir ara maç öyle bir kıvama gelmişti ki Denver’ın skor üreteceğinden umutlar kesilmiş durumdaydı.
Seattle, kısmen underdog olarak çıktığı bu mücadeleyi kazandı kazanmasına ancak verdiği mesaj hepsinden de önemliydi. Genel bir bakış açısı olarak hücum takımları insanlara daha ışıltılı, daha güçlü, daha bir büyük geliyor. Ben kendi adıma konuşacak olursam Seahawks’ın Broncos’tan çok daha üstün bir takım olduğunu düşünüyordum ve bunu her yerde de dile getirdim. Ancak insanların çoğu duruma farklı bakıyor. Hall of Famer WR Chris Carter’ın da düşmüş olduğu hataya düşüp takımları ve organizasyonları isimlerle yargılıyorlar. Öyle ki bahis şirketleri bile Broncos’u favori göstermişti. Ancak bir söz vardır, şu şampiyonlukları neyin kazandırdığı ile ilgili olan hani, hatırladınız değil mi..? Peki Seattle neler yaptı, neleri doğru yaptı da Super Bowl XVLIII şampiyonu olmayı başardı? Onlara bir göz atalım;
Mükemmel Ön Alan Baskısı
Maçtan önce bahsettiğim ana konu buydu ve Seahawks’ın maçı kazanmasında en önemli etken de bu oldu. Seahawks’ın ön yedilisinin ölü sezonda yapılan hamlelerle nasıl seviye atladığına değinmiştim. Eğer bu maç kazanılacaksa yapılması gereken bir numaralı aksiyon Peyton Manning’in cebini daraltıp ona göz açtırmamaktı. Seahawks’ın da tam olarak yaptığı buydu. Malumunuz Manning mobilitesi yüksek bir quarterback değil ve ayakları sabit değilken tüm ölümcüllüğünü kaybediyor. Seattle madem o kadar iyi pas baskısı yaptı da Manning’i neden hiç çizgi gerisinde yakalayamadılar derseniz orada devreye Manning’in kusursuz pas mekaniği ve topu elinden çok hızlı çıkarması giriyor. Hatırlayacak olursanız iki isimden bahsetmiştim, Cliff Avril ve Michael Bennett. Tüm sezon Seahawks savunmasının pas baskısında bel kemiğini oluşturan bu ikiliden bu kez sahneye çıkan Avril oldu. Bana kalırsa maçın gizli MVP’si oldu. Maçın iki kritik play’i olan Chancellor ve Malcolm Smith’in interception’larında baskıyı getirip cebi daraltan isimdi. Daha birçok sayısız savunma olayında Avril’i başrolde gördük. Seahawks savunmasının Broncos hücumuna dayak atmasının en büyük aktörlerinden birisi oldu.
Sert Savunma
Denver Broncos hücumunun en büyük eksiklerinden birinin sert savunma karşısında muhtemel sindirilebilmeleri olduğunu düşünüyordum. Bu sezon ciddi anlamda sert bir takıma karşı oynamamış olmaları bu açıdan önemli bir eksikti. Kısaca belirteyim, bu takım Kansas City ile iki kez karşılaştı ancak Chiefs savunmasının en büyük özelliği sert savunma yapması değil, rakibi top kaybına zorlayan bir savunma tipinde olmasıydı. Chiefs secondary’si Seahawks secondary’si ile kıyas bile kabul etmez. Bunun sinyallerini aslında Patriots karşısında dikkatli gözler yakalamıştı. Broncos reciever’ları, fizikli ve sert oynayan cornerback’ler karşısında etkisiz kalıyorlar. Talib sakatlanana dek Thomas’ı çok güzel durdurmuştu. Bu kez karşılarında ise bir değil birden çok press coverage oynayan ve sertlikten zevk alan oyuncular vardı. Seahawks futbolunun temelinde yatan bir olgu sertlik. Bunu kullanmaktan hiç çekinmiyorlar. Super Bowl’da da oyun kuralları içersinde yapabildikleri her şeyi yaptılar. Bir oyuncuya tackle için gelen en az üç savunmacı vardı her defasında ve play sona erdikten sonra bile el altından rakibi rahatsız etmekten kaçınmadılar. Gösterdikleri sert oyun, Broncos hücumunun durdurulmasındaki en büyük etkenlerden biri oldu.

Kontrollü Hücum
Russell Wilson’ın göstermiş olduğu performans çoğu kimse tarafından eleştirildi. Genelde Super Bowl MVP’si kazanan takımın oyun kurucusu olur diye yeterli performans göstermemekle suçlandı. Bakın bir tabu daha. Ancak durum hiç de böyle değildi. Russell Wilson, top kaybından kaçarak, oyunu iyi kontrol altında tutarak tam da oynaması gerektiği gibi oynadı. Paslarının çoğunun kısa mesafeli olması da başka bir eleştiri konusu oldu ki en saçması da bu. Play onu gerektiriyorsa Wilson ne yapsın? Durduk yere risk alıp deep ball mu atsın? Wilson’ın kol kuvvetinin ancak slant paslar atmasını sağladığını da söyleyenler oldu. Wilson’ı hiç mi izlemediniz? En yakınından 49ers maçına bir bakmanızı öneririm. 206 yard pas Super Bowl için düşük bir pas yardı olabilir ancak unutulmamalı ki bu savunmanın sürüklediği bir takım. Üstelik Wilson’ın 3rd down başarı oranının da 12’de yedi olduğunu hatırlatırım.
Bonus – Sherman’ı Neden Fazla Göremedik?
Saygı. Tamamiyle Manning ve Broncos hücum koçlarının Sherman’a duyduğu saygı ve korkuyla alakalı bir durum. Seahawks, oyuncuya göre cornerback rotasyonuna giden bir takım değil. Cornerback’ler genelde maçı başladıkları kenarlarda bitiriyorlar. Broncos en iyi reciever’ı Thomas’ı Sherman’ın üzerine sadece bir iki kez gönderdi, tüm maç boyunca Decker o bölgede oynadı ve maçı sadece bir pas yakalama ile bitirdi.
Bonus – Seahawks Gerçekten de Kaliteli Recieverlara Sahip Mi?
Bunu defalarca ispatladıklarını düşünüyorum artık. Doug Baldwin’in de ifade ettiği gibi bu isimlerle alakalı bir durum değil. Bu takım sezon başından beri Harvin’siz ve sezonun yarısından beri Sidney Rice’sız oynuyor. Buna rağmen top yakalamada en ufak bir sıkıntı yaşamadılar. Burada ortaya çıkan isimsiz birkaç kahramana büyük pay düşüyor. Doug Baldwin, bu saydığım iki isim ve Golden Tate’in arkasında dördüncü opsiyondu ve bu sezon bütün kritik catch’lerin altında imzası var. Ne kadar yetenekli bir oyuncu olduğunu çoktan kanıtladı. Jermaine Kearse ise tam anlamıyla ‘came in nowhere’ bir oyuncu. Tam Türkçe karşılığı olmadığı için bunu kullandım. Eminim bu sezona kadar kimse adını bile duymamıştı. Başta bu iki isim olmak üzere Harvin’in de varlığı Seahawks’a kesinlikle kaliteli bir recieving corp sağlıyor.
Bonus – Seahawks Gerçekten Dynasty Olabilir Mi?
Neden olmasın? Bunun için gerekli her şeye sahip olduklarını düşünüyorum. Sezon sonu free agent olacak sadece iki önemli isimleri var, Tate ve Bennett. Wilson ve Sherman gibi en önemli oyuncularının hala çaylak kontratlarıyla oynuyor oluşları onlara çok esnek bir salary cap imkanı sağlıyor. İnanılmaz bir savunmaları ve gelişime çok açık hücumları var. Dynasty olabilemek için çok yüksek şansları var bence.
 
Son Söz
Evet sevgili NFL severler, bir sezon daha sona ermiş oldu ama üzülmeyin. Bundan sonra benim en sevdiğim bölüm olan draft ve yeniden yapılanma süreçleri başlayacak. Ee, on küsür senedir yapılanamayan bir Raiders taraftarı olarak Super Bowl zamanlarını sevecek halim yok yani. Seahawks taraftarlarını tebrik ediyorum, bizim içinse sonunda doğru taşları doğru yerlere koymayı başardığımız bir off-season diliyorum. Esen kalın efenim.