Raiders üst üste gelen galibiyetlerle iyice havaya girmiş ve 2002 yılından sonraki lige en iyi başlangıcını yapmıştı. Hal böyle olunca beklentiler de arttı. Üstüne bir de Raiders efsanesi Al Davis’in vefatı ve tüm sezonun ona adanmasıyla birlikte play off yapmak artık bir şart haline geldi Raiders’ta. AFC West rakiplerinin kötü bir sezon başlangıcı yapması bizi daha da umutlandırmıştı ta ki Tim Tebow’un Broncos direksiyonuna geçişine kadar. Neyse bunlar daha sonra konuşulacak konular. Raiders’ın zor fikstürü göz önüne alınınca bu haftaki Dolphins maçı kesin kazanılması gereken bir maç olarak gözüküyordu kağıt üzerinde. Fakat son birkaç maçta da olduğu gibi bu maç öncesinde sakatlıkların çokluğu can sıkan noktaydı. Bu maç öncesindeki Raiders inaktif listesine bir göz atalım. QB Jason Campbell, RB Darren McFadden, RB Taiwan Jones, WR Denarius Moore, WR Jacoby Ford, G Bruce Campbell ve DE Jarvis Moss. Bu listede B.Campbell ve T.Jones hariç hepsi starter oyuncular ve McFadden bu takımın yıldızı. Daha da ilginç olanı D.McFadden, T.Jones, J.Ford ve D.Moore bu sezon tüm takım olarak koşulan yardın %38.2’sini koşmuş ve yapılan TD’lerin %40.7’sine imza atmış. Yani hücum yükünü sırtlayan oyuncularımızdan yoksunduk Miami deplasmanında. Fakat bu oyuncular Bears karşısında da yoktu ama kazanmayı bildik. Bu maç öncesi daha iyimser olmamı sağlayan bir noktaydı.
Maç öncesinde pas hücumlarında sıkıntı yaşayacağımızı tahmin ediyordum ama yükselişteki M.Bush’un kötü performansı beni ters köşeye yatırdı. Koşu hücumumuz resmen sahada yoktu. Berbat bir koşu hücumu performansı sonrası çoğunlukla pas oyunlarını tercih ettik. Palmer kötü bir maç çıkardı. İstatistik kağıdında iki TD pası yazdığına bakmayın. Bu iki pası da son periyotta maçın koptuğu anlarda attı. O kadar kötü hücum ettik ki şu iki TD’ı yapana kadar sürekli topu punt ile iade ettik. Geçen hafta bir çok kez gördüğümüz K Janikowski’yi bu sefer sadece maçın sonunda gördük. Ayakları buz tutmuştur herhalde. Bu hücum performansı anahtar hücumcuların eksikliği sayesinde pek sürpriz olmadı ama ne olursa olsun bu kadar kötü bir hücum performansı kabul edilemez. Gerçi savunmanın da pek bir farkı yoktu hücumdan.
Son üç maçta daha iyi bir savunma izlemiştik ama bu sefer Seymour ve arkadaşları tanınmayacak haldeydi. Ne pas ne de koşu savunmasında iyiydiler. Geldiği günden beri iyi bir performans gösteren ve umut vaad eden LB Curry bu maçta Dolphins’in 2 TD’ınında saha da uyur gibiydi. Onun tutamadığı adamlar endzone’umuzda TD sevinci yaşıyorlardı. Rakipte Reggie Bush gerçekten çok zor durumlarda bıraktı bizi. 22 taşımada 100 yard koştu ve bir TD yaptı. Yükselen performansını sürdürdü ve kayıp geçen yılların acısını çıkaracağının sinyallerini verdi. Bush açık alanda durdurulması çok zor bir oyuncu. Belki de bu konuda NFL’in en iyisi. Müthiş bir yön değiştirme özelliğine sahip. Tabiri caiz ise savunmacısının belini kıran bir oyuncu. Yedek RB Daniel Thomas ise müthiş bir patlayıcılığa sahip. Topu alır almaz uçuyor. Koşu savunması kötü olan bir takım için en ideal iki RB’e sahip olan Dolphins bu avantajını gayet iyi kullanarak savunmamızın işini bitirdi. Tüm maç Raiders D-Line’ı ile uğraşan Incognito sonunda yanlış adama çarptı. Incognito’yu yumruklayan Seymour oyun dışında kalınca yapılacak pek bir şey kalmıyordu savunma adına.
Hadi RB’ler karşısında zorlanmayı anlıyorum da Broncos maçından itibaren QB koşuları karşısında da çok aciz durumlara düşer olduk. Broncos karşısında Tebow, Vikings karşısında Ponder, Bears karşısında Hanie’den sonra Dolphins karşısında da Moore birçok koşu yardı yaptı. Bunun nedeni QB koşularına pek odaklanmamak ya da QB koşularını beklememek olabilir. Ancak bunlar bahane olamaz. Bir an önce koşu savunmasındaki zaaflarımızı gidermemiz gerek.
Maçı kaybetmemizdeki en büyük etken ise bu sezon her maçta yüzleştiğimiz bir handikap olan penaltılar. Ligin açık ara en çok penaltı yapan takımıyız ve liderliği kimseye kaptırmayacak bir performans gösteriyoruz. Maç başına 9.9 kez penaltı yapıyor Raiders. Bu da her maça neredeyse 100 yard kaybederek başlıyoruz demek oluyor. Basit bir hesapla her maç bir TD yememiz garanti yani. Bir de bu penaltılar o kadar kritik yerlerde oluyor ki çıldırmamak elde değil. Mesela bu maçta çok kritik iki tane 3rd down’da Palmer topu Heyward-Bey’e göndermeyi başardı ama ikisi de de Khalif Barnes’ın holding penaltıları sayesinde boşa gitti. Penaltı sayısını kontrol altına alamadığımız takdirde başarılı bir takım olabilmemiz çok zor.
Son dört haftaya girilirken Raiders’ı bekleyen zor maçlar var. Özellikle önümüzdeki haftaki Packers maçını eksiler hanesine yazsak kimsenin itirazı olmaz. Kendi evimizde düşüşteki Lions karşısında kazanmamız gereken bir maç oynayacağız. Kalan son iki maç ise division rakiplerine karşı. Chiefs ile dışarda, Chargers ile de içeride oynayacağız. Bu maçlara tam kadro çıktığımız halde kazanacağımızı düşünüyorum. Özellikle bu hafta çok aradığımız Darren McFadden’ın dönüşü çok önemli. Son raporlara göre de DMC’nin Packers karşısında sahada olması muhtemel. Hep birlikte bekleyip göreceğiz. Bu haftalık bu kadar, haftaya görüşmek üzere…