Geçen hafta Jags’in playoff’a kalabilmesi için gerekenleri teker teker yazdığım yazıyı okurken büyük ihtimal birçok okuyucu, kafasında Jags ve playoff kelimelerini yan yana getiremediği için haklı olarak benimle ilgili şu linkteki altı saniyelik tepkinin benzerini vermişlerdir: http://www.youtube.com/watch?v=Ae0qP-q3L88 

Hele bir de bu hafta Jags, sağ olsun kendi evinde Buffalo Bills’e 27-20 ile kaybedip playoff hayalini bize bir hafta bile yaşatmayı başaramayınca, okuyucular artık işi iyice dalgaya vurmuşlardır. Haklılar… Diyecek pek de bir şey yok… Ancak şunu söylemeden geçemeyeceğim ki bu hafta Bills karşısında sergilenen performans karşısında ağzım açık kaldı. Jags’in hücum ve savunma anlamındaki inanılmaz zaafları yetmiyormuş gibi bir de üstüne takımın hücum anlamındaki en büyük silahları yıldız running back Maurice-Jones Drew, wide receiver Cecil Shorts III ve bu sezon savunmanın yükünü büyük ölçüde sırtlayan çaylak safety Jonathan Cyprien’ın sakatlıkları sebebiyle forma giymedikleri Bills karşılaşmasında, her ne kadar karşımızdaki takım öyle aham şaham bir ekip olmasa da, farklı bir mağlubiyet alırız bu haftaki yazıya da oldukça güzel malzemeler çıkar diye düşünüyordum.

Ancak Jags oyuncuları, ki forma giyen bazı receiver’ların adını ben bile ilk kez duydum çünkü geçtiğimiz haftanın sonlarına doğru bu receiver’lar antrenman takımında boş boş oturup Jags oyuncusuyuz diye geçinirken apar topar kadroya dahil edilmişlerdi, sahaya adeta yüreklerini koydular ve herhalde maç boyunca toplam dört top kaybı yapmamış olsak karşılaşma boyunca Bills’e o sahayı dar ederdik(Okuyucudan beklenen tepki: Güzel kardeşim son birkaç haftadır ‘Yok şöyle iyiyiz, yok böyle iyiyiz’ tarzı lafları ağzına sakız ettin, siz neymişsiniz de biz bilmiyormuşuz ya.). Yok canım gerçekten o kadar da abartmaya gerek yok ama şu bir gerçek ki karşılaşma boyunca bu dört top kaybı, özellikle ikisinde bizimkiler bariz touchdown pozisyonlarını yaptıkları hatalar sonucu katlettiler, canımızı oldukça fazla yaktı.

Sizin Neyinize Galibiyet…

Şimdi şu iki top kaybını etraflıca bir anlatalım. Bu yüz kızartıcı top kayıplarının ilki maçın, ilk yarısının son anlarında geldi. Takımın genç wide receiver’ı Mike Brown, Bills yarı sahasının 35. yardında reception’ı yapmayı başardı ancak Bills’in undrafted çaylak cornerback’i Nickell Robey, bizim bu avare receiver’a arkadan yapışınca Brown anlık bir konsantrasyon kaybının ardından elindeki topu yere düşürdü ve Robey, fumble’ı recover ederek hücum sırasının Bills’e geçmesine neden oldu. İkinci top kaybı ise ilkinden çok çok daha korkunç.

İkinci yarının başlarında Jags’in, 2013 NFL Draft’ında “Gerekirse QB’lik de yapar.” umuduyla draft ettiği ancak sezon boyunca oldukça etkisiz kalan running back Denard Robinson, tam 27 yardlık bir koşu oyunu gerçekleştirdi ve end zone’a yalnızca ama yalnızca iki yard kala touchdown için kendini öne attı ancak Bills’in genç ve yetenekli cornerback’i Stephen Gilmore’ın, Robinson’a yaptığı müdahale sonucu tecrübesiz running back topu ve dolayısıyla da NFL kariyerinin ilk touchdown’ını da elinden kaçırmış oldu. Daha da kötüsü bu fumble, Jags’e tam yedi sayıya mal oldu. Ancak en kötüsü ise bu iki genç oyuncunun yaptıkları fumble’lar sonucu yuhalanması oldu. Tamam, bu oyuncuların yapmış olduğu hatalar, en son 2007 sezonunda üst üste dört galibiyet almayı başarmış ve Bills karşısında da bu utanç verici istatistiği tarihe gömmeye ilk kez bu kadar yaklaşabilmiş olan Jags için galibiyete mal oldu. Ancak bu demek değildir ki Jags taraftarları bu iki oyuncuyu yuhalamakta haklıdır.

Kardeşim, takımın bir Denver Broncos olur her maçını kazanmaya oynar böyle hataları, alışkın olmadığın için yuhalarsın veya takımın bir Philadelphia Eagles olur da playoff  yolunda her maçı final niteliğinde oynar, o zaman bu tip hatalar senin için kabul edilemez olur… Ama senin takımın Jags ya… Ne, bu And Kaan’ın zırvalamalarının aksine J, Playoff yarışı içinde olan ne de her maçını galip gelmeye oynayan bir takım. Artık alışık olman lazım böyle hatalara. Hem, madem NFL kariyerlerinin daha başında olan bu iki oyuncuyu yuhalıyorsun, kaç sezondur “Bu sezon kesin olacak.” deyip de haya kırıklığına uğradığın quarterback Blaine Gabbert, Kansas maçında takımını karşı yarı sahaya bile taşıyamadığı zaman neredeydin. Ayrıca kardeşim, sen hayatında kaç kez tuttuğun takımın üst üste üç galibiyet aldığını gördün ve bir daha görebilecek misin onu da düşün ve şu son birkaç haftanın Jags tarihindeki değerini bil. Eğer bilmeyeceksen sana söyleyeceğim şudur ki “Galibiyet senin neyine? Jags senin gibileri mutlu edebilmek için galibiyet alacaksa her maçını kaybetsin daha iyi.”

Sürpriz yumurtadan çıkan E.J. Manuel…

Bills karşısında en büyük darbeyi quarterback EJ Manuel’den yedik. Çaylak quarterback, sakatlıklarla boğuştuğu ilk sezonunun şüphesiz en etkili maçını çıkardı ve iki touchdown pası atarken bir touchdown da koşmayı başardı. Manuel’in bu performansı adeta Jags savunmasının maçtan önce hiç ama hiç beklemediği bir şeydi ki daha çok Bills’in koşu oyununu durdurmaya odaklanarak maça başlayan savunma, Manuel’in bu beklenmedik performansının ardından yaşadığı afallamayı maç boyunca üzerinden atamadı ve ne pas savunması ne de koşu savunması adamakıllı yapılabildi ki karşılaşma boyunca Manuel ve running back’ler Fred Jackson ve CJ Spiller’ın aldığı 184 koşu yardına engel olunamadı.

Son Eklemeler…

Jags adına karşılaşmanın en mutlu edici yanı ise genç running back Jordan Todman’ın performansıydı. Todman karşılaşma boyunca tam 109 yard koşmayı başardı ve starter olduğu ilk karşılaşmada 100 yard barajını geçmeyi başaran oyuncuların arasına adını yazdırmış oldu. Unutmayalım ki Jags’in yıldız running back’i MJD bu sezon boyunca ilk 11’de başladığı 13 karşılaşmanın yalnızca birisinde 100 yard barajını geçebilmiş ve o maçta da 103 yardık koşu oyunu yapmıştı.

Artık milyonda birlik playoff şansı da kalmadığına göre,  haftaya kiminle karşılaşacağımız çok da önemli değil ancak hadi söyleyeyim rakip Tennessee Titans, bu sezon lider Colts da dahil olmak üzere bütün takımları adeta sürünen AFC Güney Grubu’ndaki ikincilik yarışı için oldukça önemli bir karşılaşma. Umarım kazanırız da ben de Kaan Özaydın’la girdiğimiz iddiayı kazanırım… Sağlıcakla kalın…