Sadece son biletin kimin olacağı son haftaya kalan NFC konferansında, genel olarak playoff takımları daha sezon başından beri kendilerini belli etti. Liderlik anlamında San Francisco 49ers koltuğa otursa da kısa bir süreliğine Philadelphia Eagles’a bırakmak zorunda kalmıştı. Nitekim Kaliforniya ekibinin koltuğunu geri almasıyla ilk tur bay hakkını da elde ederken Dallas Cowboys ikinci, Detroit Lions da üçüncü sıradan yarışa dahil oldu. Sezon içerisinde yükseliş gösteren Los Angeles Rams ise sessiz sedasız beşinci sıradan wild card biletini aldı. Son hafta ise Green Bay Packers hata yapmadı ve bir sezon aradan sonra tekrar playoff’a geri döndü.
İlk beş maçını kazanarak sezona giriş yapan 49ers, bir anda Super Bowl için en kuvvetli aday olup aynı zamanda “Bu takım nasıl kaybeder ki” sorusunu da beraberinde sordurtmuştu. Lakin sonrasında ise peş peşe üç mağlubiyet alarak “İşte böyle yenilir” cevabı da pek gecikmedi. Yine de bu durumdan kolayca sıyrılan 49ers, dokuzuncu haftadaki bay haftası sonrası üst üste altı maçını kazanıp konferans liderliği için büyük adım atmıştı. Fakat bu sefer de “Olası Super Bowl eşleşmesi” olarak gözüken maçta özellikle hücum tarafının rakip savunma tarafından yok olmasıyla momentumunu biraz kaybetti. Buna rağmen konferans liderliği ile ilk tur bay hakkıyla post-sezona giriş yaptılar.
Hücumda Brock Purdy, yaz döneminde kaptığı formanın hakkını fazlasıyla verdi. Hücumun işletmesinde Christian McCaffrey’in de MVP’lik performansıyla oyununu da geliştiren Purdy, bir ara CMC gibi MVP için adı geçiyordu ancak biraz önce bahsedilen maçtaki performansından sonra bu ödül de hayal oldu. Yine de Shanahan’ın oyun planının Purdy’nin de yeteneklerini birleştirmesiyle bu takım birçok kez fark yarattı. İşin savunma kısmında ise sakatlıklardan dolayı başta Hufanga olmak üzere bazı parçalarını kaybettiler ancak sezon ortasındaki Chase Young takasıyla ön alandaki verimlerinde de gözle görülür artış oldu. Zaten takımın lideri Fred Warner var iken bu takımın savunmasını post-sezonda geçmek pek kolay olmayacaktır.
Green Bay Packers – Dallas Cowboys
Green Bay Packers: Playoff’u son hafta garantileyip yedinci sıradan giriş yapan Packers, aslında sezon başında doğrudan ve net aday takım değildi. Özellikle Aaron Rodgers sonrası Jordan Love’a geçişi, Green Bay ekibi için ortalama bir takım olmasını mantıklı tahmin kılıyordu. Ancak işler öyle olmadı ve Packers özellikle 11. Haftadan sonra yükselen form grafiğinin meyvesini aldı. Sezona kötü giriş yapmakla birlikte 10. Haftada 3-6 durumunda bulunurken Love tarafından da oynanan oyun pek bir şey vaat etmiyordu. Zaten receiver odasının da yaş ortalamasının çok düşük olmasıyla Love’un oyunu da attığı interceptionlara istinaden epey top kaybı yapan minvalinde hızla ilerliyordu. Ancak head koç Matt LaFleur’un da gözle görülür dokunuşlarıyla bir anda işleri lehine çeviren Packers, Aralık ayının başında tökezlese de son üç maçını kazanmayı bildi. Hücumda bu kadar pozitif şeylerden bahsederken savunma tarafındaki sezon boyu eleştiriler de her yenilgi sonrası vuku bulurken savunma koordinatörü Joe Barry için de zorlu bir süreç oldu.
Dallas Cowboys: Sezona çok hızlı bir giriş yapan Cowboys, 14. Haftaya kadar konferans ilk sırası için aday takımlardan biriydi. Özellikle savunma koordinatörü Dan Quinn ve öğrencilerinin oyuna katkısıyla son derece farklı galibiyetler alan Cowboys, bazı sakatlıklar sonrasında ise sezon başındaki savunma ritmini kaybetti. Öte yandan Dak Prescott sezona biraz yavaş başladı; sonrasında hızlandı ancak sezonun son bölümünde tekrar zorlanarak bir ara MVP konuşmalarında bile yer aldığı forsunu kaybetti. Lakin genel olarak “büyük maç” kazanma sıkıntısı da olan Cowboys, beşinci haftadaki konferans liderine yenilmesi ve 15 ve 16. Haftalardaki peş peşe mağlubiyetlerle net bir favori olmaktan uzaklaştı. Buna rağmen hücum ve savunma istatistiklerinde lig lideri olmaları playoff için de her şeyi yapabilecek potansiyelleri olduğunu gösterir derecede.
Packers ile Cowboys rekabeti geçmişe bakıldığında derin mazisi olduğu malum ve hemen hemen her konuşmada uzun süre tartışma konusu olabilecek sohbetler ortaya çıkabilir. Lakin bu seferkinin ise durumu bir başka: Yıllarca Packers’ı çalıştıran ve hatta Super Bowl kazanan Mike McCarthy, geçen senede sonra eski takımına bir kez daha rakip olacak. Genel olarak bakıldığında iki takımında hücumda bol skorlu maçlar olması ve savunma tarafında bariz sıkıntıları yine düello şeklinde bir maç vaat ediyor.
Green Bay Packers Hücumu – Dallas Cowboys Savunması
Konuk ekip hücumunda Jordan Love, sezon içerisinde oyununu geliştirmeyi başarması hücumdaki çeşitliliği de arttırdı. Cep içerisindeki okumaları, kol gücüyle uzun pas isabetini sağlaması, cep dışına çıkıp değişik kol açılarıyla eksantrik paslar atması ve gençliğin ateşiyle kendisinin koşarak ekstra işler yapması Love’u izlerken ilk akla gelenlerden. Tabii bununla birlikte LaFleur de oyun stilinde, elindeki oyuncu profillerine göre dizaynları yine hücumun taşıyıcı kısımlarından. Sakatlığı geçip geçmediği bilinmeyen Christian Watson üzerinden oynanan uzun pas oyunları ve bunların eşlikçisi Dontayvion Wicks ve Jayden Reed ikilisi, hücumu sürdüren isimlerden. Öte yandan Reed’in sweep oyunlarındaki verimliliği de hücumun çeşitlendiren oyun seçimlerinden birisi. Koşuda da son hafta iyi bir ritim yakalayan Packers’ta Aaron Jones’un da sakatlıktan dönmesiyle Dillon-Jones ikilisi pozitif yard anlamında takıma katkı sağlayanlardan. Tabi bu noktada Cowboys savunmasına değinmek gerekir ki özellikle koşu bakımından iyi emareler gösterdiklerini söylemek zor. Micah Parsons ve Demarcus Lawrence koşuyu line arkasında durdurmak konusunda başarılı ancak bu iki isim dışında koşuya karşı dirençsiz kalmalarının cezasını 3. ve 16. Hafta 200 yard üzeri koşu izni verip yenilerek çekmişlerdi. Nitekim bu zaafa karşın pas baskısını en iyi getiren takımlardan olan Cowboys, ön alanda çok sık stunt denemeleriyle rakip oyunları bozma gibi becerileri mevcut. Bu hususta yine Parsons’un önemi bir hayli fazla.
Green Bay Packers Savunması – Dallas Cowboys Hücumu
Cowboys’un hücum tarafında ise geçen seneki gibi bir koşu hücumu yok; Elliot sonrası Tony Pollard özellikle power run durumlarında ve iç koşularda zayıf kaldığı sezon boyunca gözüktü. Ancak CeeDee Lamb’in olağanüstü performansıyla hücumda yüksek verimliliğe ulaşmaları mümkün. Bu noktada Brandin Cooks ile iyi bir ikili olan Lamb, uzun pas oyunları dışında da orta alan isabetleri ve kenar paslarında bir numaralı opsiyon. Benzer şekilde tight end Jake Ferguson, option rotalarında ikinci okuma olarak ekstra işleri endzoneda da olmak üzerine yerine getirmeyi bildi. Nitekim Packers savunmasının koşuya karşı zaafı olması zaten başlı başına sorun iken Tony Pollard için iyi bir playoff maçı olabilir. Benzer şekilde sürekli alan savunmasıyla cover-6 (quad coverage) oynayan Packers savunmasının Lamb, Cooks ve Ferguson üçlüsünün underneath veya ikinci kademelerdeki rotalarına ne denli cevap vereceği maçın skoruna doğrudan etki edecektir. Nitekim benzer durumu Godwin-Evans ikilisine karşı yaşayan Packers, Baker Mayfield’in orta alan isabetlerine maç boyunca engel olmadığını söylemek gerek.
Skor Tahmini: Green Bay Packers 26 – Dallas Cowboys 34
Los Angeles Rams – Detroit Lions
Los Angeles Rams: Sezonun geri dönüşlerinden imza atan takımlardan olan Rams, 10. Haftadaki bay haftasına 3-6 dereceyle girdiklerine kimseler tarafından playoff’a dahil olacaklarını düşünmemişti. Öyle ki Matthew Stafford’un sakatlığı sonrasında özellikle sahadaki oyunla hiç playoff ile alakaları yoktu. Lakin head koç McVay, takımını tekrardan ayağa kaldırarak 11. Haftadan itibaren oynadığı sekiz maçta sadece bir kez AFC konferansı liderine ona da uzatmalarda gelen return TD ile mağlup oldu. Özellikle grup rekabetinde de sadece bir mağlubiyetle bitirmesiyle yine işini şansa bırakmadı.
Detroit Lions: Bu sezonun normal sezon açısından tebrikleri toplayan takımlarından olan Lions, head koç Dan Campbell ile geçen sene ucundan kaçan playoff’u bu sezon öyle kuru kuru değil aynı zamanda 30 senedir hasret olunan grup liderliği ile garantilemeyi bildi. Özellikle geçiş oyun kurucusu olarak düşünülen Jared Goff’un mevcut hücum sistemini çok iyi işletmesiyle çift haneli galibiyet alan Michigan ekibi, konferans liderliğini bile kovaladığı dönem oldu. Bu denli çıkış yaşayan Lions adına iyi bir normal sezon sonrası, post-sezonda da beklentiler büyük.
Tabii ki bu eşleşme bir kişi için çok özel bir yere sahip: Matthew Stafford ve Jared Goff. Yıllarını Lions formasıyla geçiren tecrübeli oyun kurucu 2022 sezonunda Los Angeles ekibine takas olmuş ve gider gitmez ilk senesinde istediği Super Bowl’u elde etmişti. Yine de Detroit cephesinde kendisiyle ilgili “bırakıp gittiğine” dair bir inanç da mevcut. Her ne kadar tepki gösterenler olsa bile Stafford’u Lions’a karşı görmek hem de bir playoff maçında görmek uzun yıllar unutulmayacaktır. Benzer şekilde meşhur Stafford takasının “gönderilen” tarafı olan Jared Goff ise ilk sıradan seçildikten sonraki süreçte Rams’in çıkışında pay sahibi olmuş ve hatta Lombardi Kupasının kapısından dönmüştü. Goff açısından bakıldığında da bir bakıma “tatlı intikam” maçı olacak.
Los Angeles Rams Savunması – Detroit Lions Hücumu
Ev sahibi ekibi hücumda ligin en iyilerinden birisi. Adı sıklıkla head koçluk için geçen Ben Johnson’un dizayn oyunlarından sağladığı yüksek verimlilikle birlikte pas ve koşu dengesini sağlamalarıyla maç başı 27 sayı ortalaması yakalayıp bu alanda ligde ilk beş içinde yer aldılar. Koşuda Gibbs ve Montgomery harikulade bir ikili olurken iç koşularda hücum hattının da büyük katkısıyla maksimum yardı elde edebiliyorlar. Buna karşılık Gibbs’in pas oyunlarında da var olabilmesiyle Jared Goff’un pozitif yard konusunda eli rahat. Pas oyunlarında ise Amon-Ra St.Brown ve çaylak tight end LaPorta, orta alan isabetleri ve zone coverage durumlarındaki verimlilikleriyle Lions hücumunun kilit isimleri. Lakin LaPorta’nın sakatlıktan dolayı oynamama ihtimalinin bulunması devreye girerse o zaman işin rengi değişir. Konuk ekipte ise savunma takımı Aaron Donald ve herhangi bir 10 adamdan oluşmakta desek yeridir. Ciddi anlamda da adını daha bu sezon duyuran isimlerden kadro kuran Rams, henüz hatırda kalıcı savunma performansları olduğunu söylemek zor. Eğer Donald ile baskı kurabilirler ise işi kolay; diğer türlü özellikle uzun pas oyunlarında cornerbackler biraz saç baş yoldurabilir. Bu konuda Goff’un uzun pasa gittiği senaryoda patlayıcı oyun görmemiz çok muhtemel.
Los Angeles Rams Hücumu – Detroit Lions Savunması
Ev sahibi savunması için ise bir iyi bir de kötü durum var. İyi durum: Aidan Hutchinson liderliğindeki ön alan baskısı özellikle linebacker’dan da gelen destekle daha da verimli olup rakip oyun kuruculara korkulu anlar yaratabiliyorlar. Ancak kötü duruma gelindiğinde ise pas savunmaları tam bir felaket. Pas yardı, pas TD’si ve pas ile alınan birinci haklarda ligin alt sıralarında yer almaları ise zaten mevzubahis durumun kanıtı niteliğinde. Öte yandan Rams cephesinde de hücum son haftalarda ciddi şekilde ritim bulmuş durumunda. Öncelikle belirtmek gerekirse Rams pas koruması gayet kötü; eğer Lions ön alanda iyi bir baskı kurabilirler ise Matthew Stafford’u sekizinci haftadaki gibi yavaşlatabilirler. Bu işin Lions tarafı; Rams de ise durumlar daha farklı. Ligin süper çaylaklarından olan Puka Nacua, ligin en iyi receiverlarından olan Cooper Kupp ile çok çabuk uyum yakaladı. Sıklıkla option rotaları koşan ve alan savunmasında rakip savunma oyuncuların coverage’ların göre boşluklar arasına yerleşmeleri hücumun sahada kalmasını sağlayan başlıca etmenlerden. Bununla birlikte koşucu Kyren William sadece top taşımada değil; aynı zamana skor üretmede de takımın öne gelen isimlerinden. Koşu tarafı için ise kilit nokta receiverların blok katkısı vermesi söylenebilir ki Rams bu konuda iyi işler ortaya koyuyor.
Skor Tahmini: Los Angeles Rams 29 – Detriot Lions 30
Philadelphia Eagles – Tampa Bay Buccaneers
Philadelphia Eagles: Geçen sezonun finalisti olarak başladığı sezonda 12. Haftaya kadar zaman zaman sorun yaşasalar da kazanma alışkanlıklarıyla Aralık ayı başına konferans lideri olarak gelmeyi başarmışlardı. Ancak sonrasında serbest düşüşe geçen Philadelphia ekibi, normal sezonda oynadığı son altı maçtan sadece bir galibiyet alarak ancak ve ancak sezona iyi başlamasının ekmeğini yiyerek playoff’a adını yazdırdı. Oyunun her iki bölgesinde de çöken, bireysel anlamda performansların geriye gitmesinin yanında takımdan ayrılan yardımcı koçların yerinin dolmamasıyla Eagles, belki de playoff’un zayıf halkalarından biri olarak maceraya başlayacak.
Tampa Bay Buccaneers: Tom Brady sonrası formayı Baker Mayfield’a veren Bucs, ilk dört maçlık periyotlarını üç galibiyetle geçerek en azından grubunda iddialı olabileceğini göstermişti. Ancak sonrasında geriye giden performanslar sonrası yedi maçtan sadece bir galibiyet alarak playoff şanslarını da rakiplerine kaptırdılar. Nitekim kaybedilen maçlar silsilesi sonrası “Herkes taşın altına eline koymalı” minvalinde açıklamalar yapıp takım arkadaşlarına sitem eden Baker, takım arkadaşlarının içindeki kıvılcımı ateşlemiş olacak ki hem kendi performansı arttı hem de Bucs Aralık ayından itibaren oynadığı altı maçtan beş galibiyet ve gruptaki diğer rakiplerinin de ikramlarıyla playoff’a grup birincisi olarak adını dördüncü sıradan yazdırdı.
Son yıllarda karşı karşıya gelen bu iki takım yine normal sezonun üçüncü haftasında Tampa Bay’de karşı karşıya gelmişler o maçı Eagles 25-11 kazanmıştı. Nitekim iki sene önceki playoff’ta da yine Florida’da karşı karşıya gelen bu iki takımın mücadelesinde Tom Brady sahadan galip ayrıldı.
Philadelphia Eagles Hücumu – Tampa Bay Buccaneers Savunması
Öncelikle konuk ekip hücumunda geçen seneki gibi tıkır tıkır işleyen bir form grafiğinde olduklarını söylemek zor. Koşuda hücum hattı Jason Kelce önderliğinde gayet iyi ve D’Andre Swift ile bu noktada hücumu ilerletebiliyorlar. Ancak iş pas korumasına ve Jalen Hurts’un receiverlar ile uyumuna geldiğinde aynı şeyi söylemek zor. A.J. Brown, bir ara üst düzey bir görüntü sergilerken son derece sade bir oyuncuya dönüştü ki özellikle üçüncü hak oyunlarında aranan isimken bu hususta takımını eksik bıraktı. Öte yandan sakatlıkla boğuşan DeVonta Smith, birebir eşleşmelerini kazanıp uzun oyun üretmede fayda sağlayan isim oldu. Tight end Dallas Goedert’in de benzer şekilde sakatlıklardan dolayı form tutamaması ise kısa yard oyunlarındaki verimi düşürdü. Bu hususta Bucs savunması için öncelikle Hurts üzerinde kuracakları baskı önemli. Koşu için arka alandan destek aldıkları zaman olası bir playaction veya Run-Pas Option oyunlarında AJ Brown ile eşleşecek olan Carlton Davis’e bir hayli iş düşüyor. Nitekim blitz şemalarında başarılı işlere imza atan Todd Bowles, linebacker blitz tercihlerinde Devin White’ten alacağı destek savunmada fark yaratabilir.
Philadelphia Eagles Savunması – Tampa Bay Buccaneers Hücumu
Seri mağlubiyetler sırasında savunmasından çok çeken Eagles, ortalama rakip hücumlara 400 yard izni vererek adeta yenilginin kapısını araladı. Bu 400 yard ortalamanın ise 300’ü pas geri kalanı ise koşu olduğu düşünüldüğünde oyunun her iki bölgesinde de sıkıntı yaşadıkları rakamlara da yansımış durumda. Bu sıkıntıları yaşamalarının yanında hele bir de Shaquille Leonard’ı takıma katıp hala çözememiş olmaları da biraz coaching’te sıkıntı olduğunun da göstergesi. Pas savunmasında cornerbacklerden katkı zaten yokken Bucs hücumunda Godwin ve Evans ikilisi, bu maçta yine bireysel anlamdaki becerileriyle fark yaratabilir. Lakin Eagles cephesinde ise en önemli özellikleri Haason Reddick ile kenar; Jalen Carter ile de iç pas baskılarıyla Baker’ı en azından cep dışına çıkarmaya çalışabilirler. Öyle ki dropback sonrası okumalarında cepten her an kaçmaya hazır oluşu birçok kez yanlış karar vermesine neden olmadı değil. Öte yandan Bucs cephesinde ise bu sezon koşu oyunları dışında takımın en çok pas yakalayan üçüncü ismi olan Rachaad White üzerinden kurulacak oyunlar da ev sahibi ekibin ilerleyişinin önemli bir parçası olacaktır.
Skor Tahmini: Philadelphia Eagles 23 – Tampa Bay Buccaneers 27