12. Adamın başkentinden herkese merhaba, hgünden güne soğumaya başlarken takımımız haftadan haftaya form tutmaya ve ısınmaya başladı. Super Bowl’u kaldırdığımız arenada, pazar günkü Jets maçı sonunda skor tabelası 27-17 Seattle Seahawks galibiyeti gösteriyordu. Dinlenme haftasına 3-1 derecesi ile girdik.
East Rutherford/New Jersey’deki stadyum; Metlife Stadyum adıyla anılmaya başlandı başlanalı hiçbir rakibe boyun eğmedik. New York Giants’ı iki kere, New York Jets’i bu hafta ve en önemlisi 48. Super Bowl maçında Denver Broncos’u dize getirdiğimiz mekanın adıdır Metlife Stadyum. Takım adı sanı fark etmez, tüm deplasman maçlarını Metlife’da oynamak isteriz efendim.
Sezon Başında “Çelik Adam” Dediğim Russell Wilson ve Sakatlıkları
Sakatların durumu hafta boyunca bizi endişelendirdi. Hele ki Russell Wilson…
Biliyorsunuz, ben bu hafta dinlendirilmesinden yanaydım. Neticede yedeği, Trevone Boykin, TCU’da geçirdiği kolej kariyerinde takım antrenmanı bitmiş, kafede-barda vakit harcayacağına takımın video odasında Seattle Seahawks maç videolarını izlemiş ve “Nasıl Russell Wilson Olunur?” adlı eğitsel videoları izlemiş de izlemiş. Hazırlık maçlarında ve Niners maçında izlediğimiz Boykin, “Russell Wilson” dublörü olarak hareket eden bir kişiydi. Kollarındaki dövmeleri sil-kapat, Wilson formasını giydir; tamamdır. Option koşularından, pas tekniğine kadar Wilson’vari, Russell Wilson’ımsı bir tavır ve oyun stilinde kendisi.
Çelik adam dediğim Wilson üç maçlık dönemde iki bacağından da ucuz atlatılan sakatlıklar yaşadı. Rams maçında pocket’ında bile sağ-sol; ileri-geri minimal adımlar-yengeç yürüyüşü bile yapamamıştı adam. Jets maçında Wilson’ın mobilitesinden çok ırak olmadığını görmemizle içimiz rahatladı. Wilson’ın maç maç QB ratingleri: 77.5 (Miami), 84.7 (LA), 114.9 (SF) ve 133.5 (NYJ). Bu sayılar üzerinden gidelim. Hücumda sezona rezalet girdik mi, girdik. İkinci maçta bu ayyuka çıktı mı, çıktı. SF maçıyla birlikte hücumda varyasyonlar, bal yapan arılar ve futbolun meyvesi touchdown’lar geldi mi, geldi. Wilson’ın oyunundaki rahatlama, performansındaki grafiksel yükselmenin izahıdır: QB rating istatistiği. İlk devre bittiğinde 10/11 pas isabeti, 211 pass yardı ve iki TD pası ile 158.3 QB rating’e ulaşmıştı ki paslarının hemen hemen hepsi first down getiren paslardı. Matt Ryan gibi 500 yardlık bir maça uzanabilirdi.
Bu başarıdaki aslan payının O-Line hattımızda olduğunu düşünen varsa yanılıyor. Oradaki çocuklar, son iki maçtır daha dirayetli duruyor. O-Line hattında istediğimiz gelişmeyi henüz göremedik, an itibariyle umut etmekle yetiniyoruz. Peki, aslan payları nerede? Wilson, mobilitesine –neredeyse– kavuştu. Rahat hareket ediyor, pas atarken ayaklarından güç alabiliyor ve gereken esneklik için bacakları onu yarı yolda bırakmıyor. Option koşularını bu sezon neredeyse hiç göremedik. Bunun başlıca nedeni sakatlık. Rakipler, option koşularına zorlasa da Wilson’ın bunu isteyeceğini ve imdat camını kırıp bunu deneyeceğini yakın gelecekte düşünmüyorum.
Üç Başlı Canavar Versiyon 2.0
Aslan payının dağıtımına devam edelim: Play calling’ler bu sezon daha iyi. Geçen seneki minimal hücum felsefesi ve sürreal taktikler yerine takım kimyasıyla uyumlu play callingleri seçen teknik ekibin başarısı da göz ardı edilmemeli. Gelelim pas tutuculara. Kuzey Pasifik ekibi, tarihi boyunca tight end merkezli hücumu NFL’e izletmemiş, yakın tarihini bilen bizlere ve uzak tarihini de bilen eski topraklara bunu yaşatmamış. Seattle yazarınız olarak çok detaylı ve derin bir araştırma yapmadım, gerek yok. Küçük bir istatistik, basit ve bariz bir detay bize tarihin özetini sunmaya yetiyor, yetecek. Hazır mıyız? Jimmy Graham, Niners maçından sonra Jets maçında da üç haneli pas yardlarına ulaştı. İşte bu istatistik daha önce hiçbir Seattle tight end’i tarafından yapılamamış bir başarı. Hücumumuzda geçen senenin ortalarına kadar bir anlamda “boş gezen veya boş gezenin kalfası” sıfatına layık görülerek snaplerde yeterince top atılmayan Jimmy Graham sakatlıktan kurtuldu kurtulalı, durdurulamıyor. Uçanı, kaçanı; kucağına geleni, uzağına düşeni yakalamaktan imtina etmiyor. Zaman zaman iki defans oyuncusuyla durdurulmaya çalışılsa da adrese teslim paslarda ve “rebound” tabir edebileceğimiz doldur-şişir paslarda gülen ve bizi güldüren, sevindiren taraf kendisi. Doug Baldwin, sezona formda girdi, maçta yaşadığı ufak sakatlıktan ötürü önceki haftalara oranla sönük bir maç oynadı ama Baldwin – Graham ikilisi taraftarımızda güven; rakiplerimizde korku oluştuğunu ve her hafta bunun dozajının da arttığını söyleyebiliriz.
Başlıkta ne dedik: “Üç Başlı Canavar Jr”… İlk versiyonu neydi, arkadaşlar? Doğru tahmin ettiniz, Russell Wilson – Marshawn Lynch – Golden Tate üçlüsüydü. Dikkatinizi celp ederim: Şampiyon olduğumuz sezon bu arkadaşların pas-koşu oyunlarındaki varlıkları bizim hücum gücümüzün omurgasıydı. Özellikle special team savunmasında Golden Tate’in hızını sonraki sene çok özledik, aradık ve halen çok özlemekteyiz, kendisi de bu sene Seattle’daki Golden Tate’i eminim özlüyordur. Koşu oyunumuza birazdan değineceğim… Wilson – Baldwin – Graham üçlüsü ile Seahawks hücumlarında nur topu gibi yeni bir üç başlı canavarımız var, yani Üç Başlı Canavar Jr. adlandırmasını yapalım. Konsol ve PC oyunlarında bölüm sonu canavarları yani boss; bölümü geçmek, oyunu bitirmek için yenilmesi gereken canavardır ya, işte bu üç arkadaşın sürüklediği Seattle takımını yenmeden de NFC’de gün yüzü göstermeyeceğiz rakiplere. Şoven tarafı baskın bir iddia. Wilson – Baldwin – Graham; başarı için gerekli, yerinde ve doğru bir formül, kombinasyon. İşin sırrı: ne derece başarılı, yoğun kullandığına bağlı. İddianın savunulur ve tutulur tarafının olup olmadığını ilerleyen maçlarda daha net göreceğiz, satırlara dökeceğim.
Hücumda Kabuk Mu Değiştiriyoruz?
112 (MIA), 67 (LA), 127 (SF), 66 (NYJ) toplam koşu yardlarıyla maçları tamamladık. Thomas Rawls’ın sakatlığı, Marshawn Lynch’siz döneme alışma çabaları, O-Line hattının çiçeği burnundalığı derken koşu yardlarımız epey düştü. Christine Michael, RB’den ziyade WR edasıyla maçı tamamladı. Endzone’a topla girdiğinde koşu değil pas touchdown’u yapmıştı. Keza aramıza yeni katılan C.J. Spiller da pas oyunu ile takıma altı sayı kazandıran isim oldu. Thomas Rawls; kasıma kadar formasından uzak kalacak? Teknik ekip, oynatmaktansa, %100 iyileşmesini bekliyor. Ekim sonu, kasım başına sürenin sarkabileceği dile getirilmiş. Bu tabloda koşu kimliğimizden biraz uzaklaşmak, koşu varlığının Seattle hücumunda biraz silikleşmesi normal karşılanabilir. Geçen seneki sayılarına ulaşan Rawls ile koşu oyunumuz eski günlerine döner ve daha tehlikeli bir ekip oluruz.,
Oradan ÜÇ Interception Söyle, İkisi Richard Sherman Abine
Özlemiştim. Dile de getirmiştim. Nerede o eski Seattle Seahawks take away’leri demiştim. Sitemimi duyan takımımız, iki haftadır boş geçmiyor. Kansas City maçında altı interception ile bir maçta en çok interception atma rekoruna ortak olmaktan bir farkla uzak olan Ryan Fitzpatrick’i bu maçta üzmeden göndermek olmazdı. Earl Thomas bir, Richard Sherman iki adet interception kaptı, sayın okuyucu. Son bölümde fumble da yaptırdık Jets quaterback’ine. O pozisyon nasıl touchdown oldu, maçın en ilginç ve sıra dışı enstantanelerinden biriydi.
İlk çeyrek bocalayan savunmamız, endzone’u iyi savundu. Time of possesion’da ilk çeyrek epey ağır ezilsek de sonradan toparladık durumu. Deneme başına 2.9 yard ile adeta koşuda emeklettiğimiz rakibimize pas oyunlarında zaman zaman boyun eğdik. İlk iki çeyrek Quincy Enunwa üzerinden oynadılar. Son iki çeyrek kendisi gölge savunmada ezildi. Brandon Marshall, sayılar aksini söylese de Richard Sherman tarafından iyi savunuldu. İlk devrenin sonunda akıl tutulması yaşayan savunmamız ve endzone’a atılan uzun pasta, topa bir kez bakmayı aklına getirmeyen Richard Sherman yüzünden Brandon Marshall dişe dokunur, göze çarpar istatistiklere ulaştı, o kadar. İkinci yarı ile birlikte, Richard Sherman kafasını kaldırıp topa baktığı an interception’ları hanesine yazdırdı, B. Marshall’ı snap çizgisine eli boş yolladı. Diğer cornerback J. Lane de bizi yarı yolda bırakmayacak çizgide devam ediyor. LA Rams maçında yerden yere vurduğum safety DeShawn Shead bu maç kendini affettirircesine cover&tackle’larda, spacing’de harikaydı. Savunmanın gizli kahramanıydı. Bobby Wagner ve KJ Wright bildiğiniz gibi. Open drive’daki ve ilk yarının sonundaki akıl tutulmalarını saymazsak Legion of Boom tadında bir savunma izledik. Bilal Powell’ın birbirinin kopyası 6 pas tutmasını ve first down aldırmasını eleştirmeden geçemem. Pas oyunlarında, rakip RB bu kadar göz ardı edilmemeli. R. Fitzpatrick – B. Powell başarılı 6 pas yaptı. Linebacker’lar burada devreye girmeliydi. İki detay:İlk tur seçimiz G. Ifedi sahalara döndü, WR Tanner McEvoy 42 yardlık touchdown yaptı. Back up olarak takımda her maç, üç beş snap sahada bulunabilir.
Potansiyeller Denizi
Jets maçını bir kenara bırakalım. Önümüzde dinlenme haftası var. Bu hafta sonu maçımız yok. Sonraki hafta sahamızdayız. Rakibimiz, roll’e kalkmış Nissan Skyline misali şahlanmış Atlanta Falcons. Matt Ryan ve Julio Jones’a Kuzey Pasifik’te ne gibi sürprizler hazırladık, göreceğiz. 20 sayının altında tutabilecek miyiz? Denver deplasmanından yorulmuş ve ev özlemi artmış biçimde, 12. Adamın başkentine misafir olacaklar. Haftanın maçı olmaya aday.
Amerikan futbolunda (takım formu ve derece tutarlılığı anlamında) sürpriz ayı Eylül, geride kaldı. Bizi en yakından ilgilendiren, odak noktamız NFC West’te durumlar nedir, bakalım. San Francisco, 1-3 ile yarıştan azıcık uzaklaştı kendilerini yarış içinde görmemiştim, görmüyorum. Matematiksel olarak ise şansları var ve şimdilik satırlarda kendilerine de yer vermek zorundayım. NaVorro Bowman sezonu kapadı. Bu sezon toparlanma sezonları olursa, kendileri için bu bile başarıdır. Arizona’ya gelirsek: Çölde kum fırtınası var. Arizona evinde, Rams’a kaybetti. Caeson Palmer sakatlandı ama daha da önemlisi, son iki hatta üç sezondur sahip oldukları dominantlıktan uzaklaşmışlar. Arizona’nın evinde 0-2 yapması bizi sevindirdi. Halen NFC West’teki en güçlü rakibimiz. Perşembe gecesi San Francisco ile oynayacaklar ve muhtemelen yenerler.
San Francisco’da sayı atamayıp fark yiyen Rams, daha sonra üçte üç yaptı. Niners’a nasıl sayı atamadılar, nasıl yenildiler; sonraki üç maçı nasıl kazanabildiler? Şaşırmadım desem yalan olur. Rakip olarak görüyor muyum? Bizle oynadıkları maçlar da “kesinlikle evet”, NFC West birinciliği için “kesinlikle ve kesinlikle hayır”. Legion of Boom yeni yüzüyle devam edebilir, Üç Başlı Canavar’da ikinci sürüm gelebilir, Thomas Rawls ile koşu oyununda başarı gelebilir. Anlayacağınız, umutlar denizi… Potansiyel, umut ve bu ikisinin ışığı Seattle Seahawks’ı aydınlatmaya başladı. Super Bowl konuşmak için çok erken biliyorum, “biz de varız” demek için ise birçok sebebimiz var.