NFL’de yine oldukça heyecanlı bir haftayı geride bıraktık. Bu sezon oynadığı ilk sekiz maçı kazanan, sezona oldukça kötü başlayıp toparlamaya çalışan New Orleans Saints’e yenilerek haftanın sürprizlerinden birine imza attı. San Francisco’nun St.Louis ile berabere kalması sonucunda dört yıl sonra bir beraberlik gördük. Baltimore Ravens’ın, Oakland’ı yenmesi bekleniyordu ama bu kadar fark beklenmiyordu. Playoff’a girer denen Miami Dolphins halen bu yarış için hazır olmadığını gösterircesine Titans’dan fark yedi… Ve tabii sakatlıklar ilginç bir şekilde bu hafta yıldız oyuncuları beyin sarsıntılarına kurban verdik. Beyin sarsıntısı geçiren oyuncular genelde birkaç maç kaçırıp geri dönerler ama bu beyin sarsıntılarının acısı emekli olduklarında ortaya çıkar. Fred Jackson, Alex Smith, Jay Cutler, Jeremy Maclin ve Michael Vick aldıkları darbelerle beyin sarsıntısı geçirdiler. Gündemde tabii ki Vick var çünkü onun yedeği Nick Foles’un performansına göre Eagles’daki günleri oldukça sayılı olabilir. İşte sorularımız ve NFL yazarlarımızın yorumları…

Bu hafta Atlanta Falcons, New Orleans Saints’e beklenmedik bir şekilde yenilerek 2012 sezonundaki ilk mağlubiyetini aldı. Sizce bu sonuçla birlikte Falcons bir düşüş yaşar mı yoksa Texans gibi etkilenmeden yoluna devam eder mi?


Görkem Şahinoğlu:
Doğrusu beklenmedik bir mağlubiyet değildi. Tam aksine ben Falcons’ın ilk yenilgisini bu hafta alacağını tahmin ediyordum. Maçı izlemedim ama Brees’in hücum gücü karşısında hiç kimsenin galibiyeti kesin değildir. Diğer yandan Falcons’ın bu mağlubiyetten etkilenmesini beklemiyorum, belki bir kaç yenilgi daha alırlar ama division’ı kazanmaları artık kesinleşti.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Brees önderliğindeki Saints’in zorlayamayacağı takım yok. Falcons olsun, Texans olsun kimi yenerse yensin şaşırmamak lazım. Falcons ligin sayılı “tam” takımlarından. Hücum, savunma ve special teams’in bütün öğeleri falsosuz çalışıyor. Özellikle Julio Jones, Roddy White ve Tony Gonzales’e karşı 3 canavar defensive back sahibi olan takım az. Falcons düşüş yaşamaz, ama playoff maçlarında heyecan yapmamaları lazım.

Burak Korkmaz: ”Perfect season” bekleyen varsa üzülmüştür ne diyelim, geçmiş olsun. Aynı şekilde bu Falcons’ı bitirecek şeklinde bir inanış varsa ona da hayırlı olsun. 2006 yılından bu yana oran 11-2 Saints zaten. Buna rağmen Falcons iki kere Wild Card, bir kere de Division Champion olarak sezon sonrasına devam etmiş, başarılı olmuş mu? Tamam olamamış ama bunu Saints’e yenilmeye bağlamamak lazım. Sonuçta seride 46-41 Atlanta önde. Bu hafta Arizona’yı geçerler, haftaya Bucs maçı çok önemli, varsa bir düşüş bu maç ve sonrasında ortaya çıkar. Sonuçta Texans düşüş sorusunu Chicago gibi bence pek sesi çıkmayan ancak sezon sonrası için büyük bir potansiyele sahip takım karşısında cevapladı. Bucs ve Saints…

Orkun Bulut: New Orleans Saint’in kimi yenip kime yenileceği bu sezon pek belli olmadığından bana pek sürpriz gelmedi. Falcons’un pek bi düşüş yaşayacağını sanmıyorum. Ligin en kolay fikstürlerinden birine sahipler. Matt Ryan iyi bir sezon geçiriyor, Julio Jones, Roddy White ve emektar Gonzalez harikalar yaratıyor olsalarda henüz sert, ısıran bir savunmaya rast gelmediler. Her yıl olduğu gibi iyi bir regular season’ın ardından ilk playoff maçında sahadan silinirler…

Haftanın en heyecanlı maçı San Francisco 49ers – St. Louis Rams maçı beraberlik ile sonuçlandı. Uzun süre sonra bir beraberlik görmüş olduk. Beraberlik kural değişimlerini yine gündeme getirdi, bu konudaki yorumlarınızı alalım…

Görkem Şahinoğlu: Çekişmeli geçmesini bekliyorduk da bu biraz fazla oldu. Şaka bir yana çok iyi maç oldu. Benim yorumum beraberliğin bu spor için saçma olduğu yönünde. O yüzden kuralın değiştirilmesinden yanayım.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Ben bu konuda John Madden’ın birkaç sene öncesinde söylediklerine katılıyorum. 4. çeyrek sonunda durum berabere ise berabere bitsin. Hem son hücumlarda daha heyecanlı anlar seyrederiz; hem de 4 çeyreğe kilitlenmiş oyuncuları gereksiz yorgunluk ve sakatlıklardan koruruz. Berabere bitsin kardeşim, ne olur yani?

Burak Korkmaz:
Bence beraberlik konusu çözülmeye muhtaç bir konu, benim önerim berabere maçların, bir çeyrek uzatılması ve sonunda kazanan tarafın galip gelmesi. Bu pek çok anlamda yeni dezavantajlar getiren bir önerme, ancak futbolun ruhunu yansıtıyor. Sudden Death ise çok profesyonelce bir çözüm. Kolej seviyesindeki çözümleme ise NFL için geçerli değil kanısındayım. Maç bir çeyrek uzatılmalı, en çok sayıyı alan takım kazanmalıdır. Bu arada, bu çözüm geçerli olacaksa, takım kadroları 49’dan 55’e çıkarılmalıdır. Böyle bir durumda takımlara en az bir mola hakkı daha tanınmalıdır.

Orkun Bulut:
Soccer mı bu abi, ne beraberliği? :) Birkaç uzatmalı maçlar her sporda efsaneler arasına girer. NFL buna maalesef müsade etmiyor. Şu an bütün sporlar en büyük gelirlerini TV networkleri üzerinden alıyor. Bence TV’ler büyük çoğunluğu pazar günü oynanan ve ulusal kanallardan yayınlanan bu maçların saat dilimine hakim olmak istedikleri için bu sistem devam edecek. Kuralın değişmesini istesekte uzun bir süre bir değişiklik olacağını sanmıyorum.

Philadelphia Eagles – Dallas Cowboys maçında Vick’in beyin sarsıntısı sonunda Nick Foles’u izleyebildik. Genç QB fena da iş çıkarmadı. Artık Vick’in Eagles günleri sona erdi diyebilir miyiz?


Görkem Şahinoğlu:
Hemen gaza gelmeyin. Foles iyi sinyaller verdi ama iyi bir maç çıkarmadı yani. Orta sahadan attığı TD pası tamamen Cowboys savunmasının suçuydu. Bomboş adama bende orta sahadan pas atarım. Üstelik bir çok pozisyonda da çok riskli tercihlerde bulundu. İki top kaybı yaptı falan filan. Yani Vick’in Eagles günleri sona ermedi, eremez. Bu takımdaki en büyük sıkıntı Vick değil ki bir kere.

Hilmi Çeltikçioğlu:
Vick gençken “şu haliyle koşarak falan işleri hallediyor, bir de cepte oyun okuması gelişince çok şahane olur” diye seyrediyorduk. 32 yaşında hala aynı model. Vick konusu yavaş yavaş kapanıyor, ama hapse girip Atlanta ile ilişkisi kesilince de “bitti” demişlerdi. Eagles’ı kendisi için ikinci şans olarak gördü herkes; bu sefer gerçekten sonu olabilir. Vick’in bitmesi yine Vick’den olur. Kevin Kolb için de aynı muhabbet geçti, Nick Foles için de… Vick illaki bir yerde iş bulur, Andy Reid’i de konuşmak lazım aslında.

Burak Korkmaz:
Vick konusu değil koşan QB konusu zaten bitmiş olan, bazı analist arkadaşlar bu konuda çok tutkulu biliyorum, ama unutmayın, topu dağıtmak lazım, koşan Oyun Kurucu’lar zamanla şanzımanı dağıtmaya başlıyorlar. Hadi bir geriye dönüp bakalım, 90’lardan bu yana kaç tane Vickgil superbowl aldı? Sıfır. Oyuna heyecan kattıkları şüphesiz, ama çok zorlamazsanız hani Doug Williams vardı falan diye, sonuçlandırmada işin bu tip oyun kurucular tarafından bitirilemediğini anlarsınız. Vick, Cleveland Browns’a gitmelidir. Orada bir enkaz var ve yeniden hayata dönmesi için Vick gibi heyecanlı bir oyuncu işe yarayabilir.

Orkun Bulut: Görünen köy kılavuz istemez. Geçtiğimiz yıl Vince Young’da gelen ilk fırsatı iyi değerlendirince de bu dedikodular çıkmıştı. Ama daha sonra Young dkouz interception atıp Eagles’ı yakmıştı. Eagles, Vick’i değiştirmek istese de Foles ile bu işin olmayacağını biliyorlar. Yine de şanslarını deneyip Vick’i yedeğe çekeceklerdir.

Baltimore Ravens’ın Oakland Raiders’a karşı 55 sayı yapması ayıp oldu mu?

Görkem Şahinoğlu: Çok ayıp oldu, çok. Aslında iyi de oldu. Şu yeni coaching staff’tan hiç memnun değilim. Hiç yapmadığımız şey değil, bu sene de kovalım hepsini.

Hilmi Çeltikçioğlu: Ravens aslında ligin başarılı takımlarından. Arada öyle büyük bir husumet de yok, oyuncular veya koçlar arasında çok arsız tipler de yok. Yedeklere falan da şans verildi ama Oakland da biraz durdurabilseydi. Topu topu 34 pas denemesi yapmışlar, rakip leblebi gibi sayı yemiş. Bir tek ayıp olan 24 sayı öndeyken fake field goal ile uğraşmak, ama daha üçüncü çeyreğin ortasıydı. Ya üff herşeyi derin analiz etmemek lazım. 55

Burak Korkmaz: Ozzzz Ozzzzz Ozzzzz, bence bu saatten sonra bırakın Oz Büyücüsünü, Güneyin İyi Cadısı bile gitse Raiders’ı kurtaramaz.

Orkun Bulut:
Al Davis’in kemikleri sızlamaya devam ediyor. Böyle secondary olunca havadaki her top TD oldu. Ravens’ın maçta 55 sayı yapması  bile bence saygıdan. Dağılmış Raiders’a son çeyrek rolanti oynamasalar daha garip bir skor görebilirdik…

Miami Dolphins bir hafta ligin en çok göze çarpan takımı olurken diğer hafta sürpriz bir mağlubiyet alıyor. Bu hafta Titans’dan fark yiyen Dolphins’deki istikrarsızlığın sebebi ne?


Görkem Şahinoğlu:
Cevabı çok basit; çaylak QB. Bir hafta yıldızlaşan Tannehill diğer hafta saçmalayabiliyor. Bir de düzgün bir WR’leri yok adamların. Dolphins’in bu çıkışı zaten süprizdi. O yüzden böyle inişli çıkışlı grafik çizmeleri çok normal.

Hilmi Çeltikçioğlu: Miami tam bir takım değil de ondan. Bir kazanır, bir kaybeder; iki kazanır üç kaybeder. NFL’in güzelliği burada; az sayıda maç yapıldığı için iyi ve kötü takımlar güç sıralamasına göre dizilmiyor. Her takım 16 değil 160 maç yapsa (ayakta oyuncu kalmamasının yanı sıra) istatistiksel olarak hep en iyi takımlar şampiyon olur. Dolphins örneğine dönecek olursak, basitçe konuşmak gerekirse pas savunmaları aksıyor, ve 2012 NFL’inde bu sizi öldürür.

Burak Korkmaz:
Miami’de bence herşey yolunda gidiyor, oyun kurucu problemi çözüldü, bence zaman verilmesi lazım. Önümüzdeki sezon daha iyi olacaklarını düşünüyorum. Hatta çılgın proje diye illa boğazı bölmeye gerek yok, ben Dolphins eğer Jaguars getirmezse Tebow’u eve getirir diyorum. Alın size çılgın proje…

Orkun Bulut: İstikrarsızlıkları galibiyetlerinden. %100’le oynayınca galibiyetler geliyor ama bir parça bile aksasa maske düşüyor! QB Ryan Tannehill idare etse de bu takım pas temelli oyuna müsait değil. Koşu oyunlarını daha çok tercih etmeliler.

Bu sezon sıkça sakatlıklarla boğuşan Pittsburgh Steelers şimdi de Ben Roethlisberger’ı kaybetmiş gözüküyor. Steelers, Big Ben’siz AFC’de playoff kovalamaya devam edebilir mi?


Görkem Şahinoğlu:
Big Ben’in kaybı çok çok büyük bir kayıp. Polamalu, Woodley, Harrison ve Mandelhall gibi isimlerin yokluğunu bir şekilde doldurabiliyorlardı ancak Roethlisberger’in kaybı çok etkiler Steelers’ı.

Hilmi Çeltikçioğlu: Steelers AFC North’da Ravens’ın bir maç gerisinde. Eğer Big Ben oynamazsa bu division’ı alamazlar, ama Byron Leftwich’in kolu (soyadına bakmayın, adam solak değil) takımın kalan 7 maçtan 3’ünü kaybettirmezse playoff’a kalırlar derim. Dikkat edin, “kalan 7 maçın 4’ünü kazandırırsa…” demedim. Kalan maçlardan en zorları iki Ravens, bir de belki San Diego veya Dallas. Big Ben sezonu kapatsa bile kutularında büyük hissediyorum.

Burak Korkmaz:
O iş bitti, Steelers sezonu 8-8 en iyi 9-7 kapatır. Defansta bir yere kadar, bence eskisi kadar dominant değiller. Koşu savunmasında iyice sırıtmaya başladılar. Hücum çözüldükçe savunmanın yükü iyice artacaktır. Leftwitch’le playoff olmaz.

Orkun Bulut:
Big Ben’siz NFL’i izlemek bile içimizi sızlatıyor. Geçen yıl Big Ben sakatlandığında takımın hücumunun pass yards ı katedemediğini gördük. Artık Reothlisberger’ın sağlam bir sezon geçirmesi imkansız gibi gözüküyor. Sanırım Batman Rises’da Hines Ward’a pası verdikten sonra o da çukura düştü. :)