Bu Pazar, Gillette Stadium’da AFC Finali’nde geçen haftanın sürpriz takımı ve sezonun en favori takımı Denver Broncos’u dize getiren Baltimore Ravens ile konferansı domine eden ve Super Bowl yarışının güçlü favorilerinden Houston Texans’ı rahat bir skorla geçen New England Patriots karşı karşıya gelecek. Bu iki takımın karşılaşması seyir zevki bakımından müthiş olacak gibi gözüküyor.

Sezon başlamadan üç starter O-Lineman’ini kaybeden New England Patriots’un pre-season maçlarında sırtı yerden kalkmayan QB’i Tom Brady bu maçın kilit isimlerinden biri olacaktır. NFL’in gelmiş geçmiş en iyi QB’lerinden biri olan Tom Brady’nin başarısının ardında efsane koç Bill Belichick’in payı da küçümsenemez elbette.

Ravens cephesinde ise underdog olmanın rahatlığı var. “Maç sahada kazanılır” ve (eski usul) “koşu hücumu” ve “sağlam defans başarı getirir” ekolünün son 13 yıldır en güçlü temsilcisi ve rakibi Patriots gibi playoff’ların gediklisi.

İki takımın son yıllardaki eşleşmelerine bakacak olursak New England Patriots’un 7-2 önde olduğunu görürüz. Ancak söz konusu playoff maçları olduğunda Ravens genel tablodan daha istkrarlı bir grafik sergilemekte.

İki takımın geçen yıl oynadığı maç öncesi de Baltimore Ravens’ın başarılı LB’ı Terrell Suggs’ın Tom Brady ve Patriots’un üç Super Bowl galibiyetinin hakedilmeden kazanıldığını ve bu başarının sorgulanabilir olduğunu söylemesiyle birlikte rekabetin tansiyonu daha da yükselmişti. Tabi bu söylemde Ravens’ın 2010 wild card eşleşmelerinde galip gelmesinin payı büyüktü. Brady bir yıl gecikmeli de olsa cevap vermeden geçemedi “Ravens 9 yılda bir de  olsa bizi yenmek konusunda konuşmayı çok seviyor.”

Gelelim takımların 1996 yılından günümüze oynadıkları son 9 maça göz atmaya.

6 Ekim 1996’daki maçta ilk kez karşılaşan iki takımın mücadelesinden galip ayrılan taraf 46-38’lik skorla New England Patriots oldu. NFL’in en çok tartışılan QB’ Vinnie Testaverde’nin bu müsabakada sergilediği performans ve 4. çeyrekteki geri dönüş umudu Drew Bledsoe önderliğindeki New England Patriots hücumunu durdurmayı başaramadı.

2 Ocak 2000 tarihinde çok daha kısır bir skorla (20-3) yine Patriots gülen taraf oldu. Defans ve özel takımlar dışında kayda değer bir hücum oyunu göremediğimiz müsabakada Foxboro Stadium’u dolduran seyircilerin nabzını yükselten, ilk yarının kayda değer tek oyunu Patriots returner’ı Troy Brown’un punt return’ü oldu. Ravens hücumunun tek sayısı ise kicker Matt Stover’ın alan golü ile geldi. 3. çeyrekte uzun bir drive’la Touchdown’a yaklaşan Ravens hücumunun cılız geri dönüş umudu da Patriots’ın recover ettiği fumble ile solup gitti.

28 Kasım 2004 eşleşmesinde de benzer bir tablo sergilendi: Patriots 24, Ravens 3. İlk yarısı 3-3 sona eren müsabakada havanın da bozması ile Ravens hücumu alışılagelen turnover’larına başladı. Yine punt return ile maçtaki dengeyi bozan Patriots’ta bu kez Ravens 3 yardına kadar topu taşıyan isim Patriots returner’ı Je’Rod Cherry oldu. maçın son çeyreğinde gerçekleşen bu return ile Patriots maçı tamamen koparmış oldu. Gillette Stadium’da oynanan maç, hava koşulları ve iki takımın fiziksel oyunuyla literatüre “Mud Bowl” (Çamur Kupası) olarak geçti.

Baltimore Ravens’ın ezeli rekabette galibiyete en çok yaklaştıkları ilk maç 3 Aralık2007’de oynadıkları maç oldu. Patriots’ın sahadan 27-24 galibiyetle ayrıldığı maçta Ravens galibiyeti şu an New York Jets’in Head Coach’u olan o dönem Baltimore Ravens Defensive Coordinator’ü Rex Ryan’ın hatalı kararı sonucu kazandı. Maçın bitimine 3 dakika 30 saniye kala 24-20 öne geçen Ravens topu Tom Brady önderliğindeki Patriots’a teslim etti. Red Zone’a kadar ilerleyen Patriots hücumunu 4. down’da durduran Ravens Rex Ryan’ın yaptığı kural hatası (Sadece Head Coach’ların mola alma hakkının bulunduğu unutarak aldığı mola) ile 4. Down’un tekrar oynanmasına sebep oldu. Tekrarlanan 4. down’da bu kez Defensive Holding ile Patriots’a 1st and goal şansı veren Ravens’ın üstüste yaptığı bu kritik hataları cezalandırmakta gecikmeyen Tom Brady, end zone’da boş kalan Jabar Gaffney’e attığı pas ile takımına galibiyeti kazandırdı.

İki takımın 4 Ekim 2009 tarihinde Gillette Stadium’da karşı karşıya geldiği ve Patriots’un 27-21 galip geldiği karşılaşmadan sonra ise rekabet saha dışına da taşındı. Patriots oyuncusu Mike Wright’ın Baltimore Ravens QB’i Joe Flacco’nun başına yaptığı temasla maçın ilk personal foul cezası geldi. Balimore Ravens’a çalınan roughing the passer cezalarının ikincisi ise ( bu maçtan sonra “Brady rule” (Tom Brady’i kollama kuralı) olarak anılan) Terrell Suggs’ın Tom Brady’nin dizine doğru atlamasıyla geldi. Maçtan sonra en çarpıcı açıklama ise efsanevi Ravens LB’ı Ray Lewis’ten geldi: “Amerikan futbolu için utanç verici bir durum. Tom Brady çok iyi bir oyun kurucu. Kendi oyununu oynayabilmesi için kimsenin kollamasına ihtiyacı yok. Bırakın oyununu oynasın. Patriots’un ilk yarıdaki 2 TD’ı da bu drive’ları canlı tutan personal foul’lar neticesinde geldi.’’ Bu maçtan sonra da iki takım oyuncularının açıklamaları şiddetlenerek devam etti.

Ezeli rekabette Baltimore Ravens’ın ilk galibiyeti 10 Ocak 2010 tarihinde oynanan wild card playoff maçında geldi: Ravens 33 – Patriots 14
Ravens  RB’i Ray Rice maçın daha ilk snap’inde 83 yard’lık TD koşusu ile Ravens’ın bu maça ne kadar hızlı başlayacağının sinyallerini vermişti. Ravens hücumu daha ilk çeyrekte 4 TD ile 24 sayı kaydetti ve New England Patriots’a 30 yıllık tarihindeki ilk  home playoff (kendi sahalarında oynadıkları playoff) mağlubiyetini yaşattılar. Maçtan sonra çarpıcı açıklama yapma sırası bu kezTom Brady’e gelmişti: “Taraftar olsaydım ben bile bizi yuhalardım. Bugün oynadığımız oyunla zaten hiçkimseyi yenemezdik” diyen Brady, Ravens’ın galibiyetinin çok abartılmaması gerektiği mesajını verdi.

17 Ekim 2010 yılında tekrar karşılaşan ve normal süresi 20 -20 sona eren mücadelenin uzatma bölümünde gelen alan golü ile New England rövanşı almayı başardı: Patriots 23 – Ravens 20

Uzatma bölümünün bitimine 1 dakika 54 saniye kala Patriots kicker’ı Stephen Gostkowski’nin 35-yardlık alan golü ile maçı kazanan Patriots, son hücumda alan golü ile maç kazanma geleneğini devam ettirdi. Randy Moss gibi bir silahtan yoksun oynadıkları bu ilk sezonlarında 4 yıl aradan sonra Deion Branch’ı geri çağıran Patriots, bu sene de WR pozisyonundaki eksiklik ve sakatlıklar sebebiyle Wes Welker’ı geri çağırarak başka bir gelenek başlattı. Bu maçtan sonra yine fazlasıyla “trash talk” yapıldı. Ravens LB’ı Terrell Suggs maçtan sonraTom Brady için “Dua etsin de bir daha bize karşı maça çıkmasın” derken, Tom Brady de “bu kadar maça çıktık ve tek bir galibiyet kazandılar. Dokuz yılda bir galip gelen bir takım olduklarını düşünürsek, bizi yenmek konusunda çok fazla kouşuyorlar” diyerek Suggs’ın meydan okumasına cevap verdi.

22 Ocak 2012 tarihindeki maçın sonucu ve skoru aynıydı: Patriots 23, Ravens 20

Bu skorla Patriots Super Bowl’a bir kez daha yükselme başarısını gösterdi. Ravens QB’i Joe Flacco’nun (306 yard, 2 TD, 1 interception) Tom Brady’den (239 yard, 0 TD, 2 interception) çok daha iyi bir performans sergilediği maçta New England galibiyete BenJarvus Green-Ellis, Aaron Hernandez ve Rob Gronkowski’nin müthiş performansları sayesinde ulaştı. Brady’nin skora en büyük katkısı ise 4. çeyrekte gerçekleştirdiği 1 yard’lık QB koşusu oldu.

23 Eylül 2012’de ise kılpayı rövanşı alan taraf 31 -30’luk skorla Baltimore Ravens oldu.

Sezonun üçüncü hafta oynanan müsabaka da replacement hakemlerin gazabına uğrayan müsabakalardan biriydi. Çoğu, izleyenlerin kafasını karıştıran, 24 cezanın verildiği müsabakada en çok tartışılan pozisyon ise maçın son saniyelerinde maçı Baltimore ekibine kazandıran alan golüydü. Birçok seyirci bu pozisyonda topun kale direklerinin üzerinden ve çok yakınından geçtiğini, pozisyonun booth review ile gözden geçirilmesi gerektiğini görüşünü savundu. Ancak hakemler verdikleri kararı ne maç anında, ne de sonrasında, asla sorgulamadılar. New England Patriots WR’ı Wes Welker’ın 142 yardlık performansı bile Joe Flacco’nun 382 yard ve 3 TD’luk hegamonisinin önüne geçmeye yetmedi.

Bu pazar izleyeceğimiz maç öncesi yapılan açıklamalarda ise Baltimore Ravens daha rahat olan taraftı. Ray Lewis önderliğindeki Mor Kuzgunlar efsanevi LB’larını Lombardi Trophy ile uğurlamak istediklerini, ancak kazanmak ve şampiyonluktan daha çok bir arada geçirdikleri son anların tadını doyasıya çıkartmaya odaklandıklarını belirttiler. Vatanseverlerin cephesinden gelen açıklamalar ise oldukça temkinliydi. Gerek Bill Belichick gerekse Tom Brady, özellikle Ed Reed ve Ray Lewis’in muhteşem oyuncular olduklarını, bu oyunculara ve Ravens takımına son derece saygı duyduklarını, yine de Baltimore’u alt edebilecek güce sahip olduklarına inandıklarını açıkladılar.

Kişisel fikrim bu maçın 30 post-season tackle ile NFL rekoru kıran Ray Lewis ve NFL’in gelmiş geçmiş en iyi Safety’lerinden biri olan Ed Reed’den çok Ravens D-Line’ı ile LB Terrell Suggs’ın sonucu belirleyeceği bir maç olacağı yönünde. Wes Welker’ın sakat olarak oynamaya devam ettiği Patriots hücumu ise topu alışılagelmiş hücum kurgularına oranla biraz daha fazla yerden ilerletmeyi hedefleyecektir diye düşünüyorum. Burada Ravens LB’larından çok Ravens D-Line’ı belirleyici rol oynayacaktır. Eğer Cowboys maçında sakatlanan (ACL) Ravens CB’i Lardarius Webb de forma giyecek olsaydı maçı kesin olarak Ravens kazanır derdim ama, şu an düğümü çözmek, koşu oyunlarında geri düşmemesi ve extra personel kullanarak blitz yapmak zorunda kalmadan Brady’e baskı kurması gereken Ravens D-Line ekibinin elinde.

Hücumda ise Ravens özellikle O-Line’ını değiştirdikten sonra koşu sorununu çözmüş gibi gözüküyor. Ray Rice NFL’in en istikrarlı ve en zaptedilmesi zor RB’lerinden biri. Joe Flacco ise son zamanlarda Patriots karşısında adeta devleşiyor. Özel takımlarda ise her iki takımın da büyük maç kazandırma geleneği var.

NFL’in en büyük QB’lerinden biri NFL’in en büyük LB’larından birinin karşısına çıkacak. Açıkçası çoğunluğun dile getirdiği gibi Patriots’ın favori olduğu görüşüne katılsam da, gönlüm Mor Kuzgunların bu sene Ray Lewis’i hak ettiği şekilde, Super Bowl galibiyeti ve parmağına bir şampiyonluk yüzüğü daha takarak uğurlamalarından yana.

Bir sonraki yazımızda buluşana kadar football dolu günler dilerim…