12.Adamın başkentinden NFLTR.com takipçilerine merhaba. Geçtiğimiz hafta, kağıt üstünde 17 haftalık, 16 maçlık normal sezon maratonumuzun en kolay maçına çıkıyorduk. Ligin galibiyet yoksunu tek takımı Oakland Raiders geçen senenin şampiyonunu yenmesi istatistiksel anlamda da epey zordu. Maçın ilk yarısında her şey üsteki cümlelerle simetrik gitti gitmesine ama sevgili Amerikan futbolsever, bu seneki Seattle Seahawks rahat durur mu illa ki skordaki uçurumun açılmasına iki yönlü izin vermeyecek ve illa ki lacivert – yeşil formaya gönül verenlere gerginlik yaşatacak.

Sen Onlara Uyma, Oakland Raiders

Tüm maçlarını kaybeden Oakland koşu da lig sonuncusuydu. Derek Carr’ın direksiyonunda bir atılım yapmaya çalışıyorlar. Pas oyunlarıyla ilk yarıdaki tek sayılarını openning drive’da üç tane üçüncü hak pas oyunuyla ilerledikleri yardlarla kazandılar. Devrenin geri kalanında özlediğimiz Seattle Seahawks dominantlığı vardı. 24-3 biten ilk yarıda hücum ve savunma tam istediğimiz gibiydi. Üst üste üç takeaway ile coştuğumuz ilk yarı bize geçen seneki o güzide takımımızı hatırlattı. Bireysel performansların analizine geçmeden Oakland ile ilgili bir iki satır daha yazmak isterim. 1976’da 0-14’lük Tampa Bay ve 2008’de 0-16’lık Detroit Lions performanslarını zorladıkları sezon devam ediyor. Kalan sekiz maç da kaybedilirse lig tarihinin en kötü takımlarından biri olacaklar. En son 2002’de playoff yapan Oakland’ın -ben dünyaya gelmeden- üç şampiyonlukları da var. O yüzden böyle bir kulübün 0-16 ile sezonu bitirmesi hiç hoş olmaz. Şehrin diğer takımı Golden State Warriors NBA’de yenilgisiz yoluna devam ederken diğer profesyonel spordaki takımının galibiyetsiz yoluna devam etmesi ilginç bir kontrast… Stephen Curry ayarında olmasa da Derek Carr onlar için üstüne takım kurabilecekleri bir genç, bir yıldız adayı. Geçen haftaki yazımda Dwight Howard’a yer verince boss Kaan Özaydın’dan eleştiri geldi. Yazıyı okuyanlar Dwight Howard’ı nereden bilecek, şeklinde bir değerlendirmesi oldu. Ben de ona ironi yapıp ‘yok artık Lebron James’ diyorum.

Kimlikteki Soyadımız: Savunmamız

Savunma bu organizasyon, bu altın nesil için her zaman hücumdan ön planda oldu. Geçen seneki şampiyonlukta savunmamın rolü ve etkisi hücumla kıyaslanmayacak kadar fazlaydı. Bu sene özellikle takeaway anlamında bizi üzen savunmamız Oakland maçında eski günlerin sinyalini yine eski günlerden güzel kesitlerle sundu.

Bruce Irwin, sakatlıklar sonucu yakaladığı fırsatıi son iki maçtır güzel değerlendirdi diyebilirim. Kendisine Aralık ayında daha çok ihtiyaç duyacağımıza inanıyorum. Rakip hücum hattının zayıflığından mütevellit D-Line’ımız baskıyı gayet iyi yaptı ve Dallas maçı dışında bu sezon aksamayan yanımız koşu savunmamız tıkır tıkır işledi.

Sezonun ilk top çalmasına imza atan Richard Sherman süperstar olmasa da elit performansına devam ediyor. Derek Carr altı kez Richard Sherman tarafına pas girişiminde bulundu ve bu girişimler o ve Oakland için bekledikleri pembe hayallerden uzak oldu. Payton Manning’den Tony Romo’ya; Aaron Roders’tan Philip Rivers’a elit quaterback’lere karşı oynadık. Sekiz maç geride kaldı ve Richard Sherman markajındaki oyuncuya atılan paslarda quaterback’lerin pas rating’i sadece 43.1… Dallas ve San Diego maçlarında -olası- ‘shutdown’ lakabının hakkını veremedi belki de ama şuan, şu dakika Dallas Cowboys ve San Diego Chargers ile oynasak işler Philip Rivers’ın yeni bıyığı gibi çok kötü ve zevksiz olabilirdi iki takım için (Yazar burada bu iki takımın tepetaklak gidişine dem vuruyor).

Beast Mode, Beast Mode, Beast Mode

Hücum başarımızda kilit nokta: koşu, koşu, koşu. Bunu bu sene daha iyi analiz eden rakiplere karşı koşu oyunlarında zorlanmaya başladık. Karşımızdaki d-line’ların taktiksel hazırbulunuşluklarının yanı sıra; transfer olan, sakatlanan oyuncular derken kimyası bozulan, değişen O-Line’ımızın etkisi de var. Seattle Seahawksseverlere sevindirici bir haber verelim. Russell Okung ve Max Unger bu hafta sahadaki yerlerini alacaklar. Snaplerde büyük sıkıntı yaşadığımız center pozisyonuna Max Unger’ın dönmesi başarıda perde arkası rollerden biri olacak. O-line demişken bu maçta altı penaltı, Russell Wilson’u koruyup kollayamamaları sonucu 12 acele top oyununa zorlanan Russell Wilson iki kez de kendini yerde buldu. Koşu oyunumuzun sekteye uğrayınca biz de ‘B’ planını uygulamaya soktuk. Quaterback koşusunda ligin en iyi üç beş isminden biri bizim formamızı giyiyor. Artık Marshawn Lynch koşuları kadar rakibi korkutan ve rakibin defans enerjisini dağıtan üç numaramızın koşuları. Hücum ön hattına baktığımızda 32 takım arasında en kötülerinden biri bizim takımda, belki de en kötüsü. Hücumun sağlıklı işlemesi için sağlam ağabeylerden kurulu O-Line elzem. 2015 Şubat’ından itibaren paraya kıyıp başta O-line olmak üzere takıma takviye ve bir iki yıldız eklenmeli. Yıldızın eklenmesi gereken yerlerden biri de pas tutucularımız. Pas tutuculara iki paragraf sonra geçelim. Marshawn Lynch’i bekletmeye gelmez.

Koşu oyununda düşen formu ve sayısal değerlerini bu hafta biraz olsun topladı. O-Line snap penaltısı ve Paul Richardson’un penaltısı sonucu sayılmayan iki büyük koşusu başarıya ulaşsaydı 177 yardlık Buffalo Bills’te yaptığı toplam yard sayısını geçecekti. 143 yard topu ilerleten canavarımız, iki touchdown ile de performansını süsledi. Seattle formasıyla 45. koşu touchdown’ına ulaşan Marshawn Lynch kulüp tarihinde üçüncü sıraya yükseldi. Rekor için 100 sayısı gerekli, o da biraz zor.

Geldik mi tutuculara: Doug Baldwin elinden geleni yapıyor ama yetenek ve kalite olarak NFL’de yedek bir wide reciever olabilir. Jermaine Kearse’in NFL kariyeri ne kadar uzun olacak merak konusu. Son maçta yedi atışın sadece birini yakalayabildi ve sezonda %46.2’lik pas tutma istatistiği ile oynuyor. Bal yapmayan arılardan biri. Tamam, çocuk elinden geleni yapıyor. Kızların beğeneceği ‘bebek yüz’ ama Jimmy Graham muadili bir tight end lazım bu takıma. Carolina Panters maçını kazandıran pası kendisi tuttu. Bahsettiğim Luke Willson. Lakin bu maçta beş topun birini tuttu, ikisini elinden kaçırdı. Performansı 16 maça yayabilen oyunculara ihtiyacımız var. Çaylaklarımız Paul Richardson ve Kevin Nordwood’dan umutluyum ama diğer takımlardaki çaylakların benzeri bir çıkışa, isimlerini duyurmaya henüz vakıf olamadılar. Mesela Carolina Panterhs Kevin Benjamin, mesela Pittsburgh Steelers Martavis Bryant…

Bryan Walters (v.3)

2010 üçüncü turda Kansas City tarafından seçilen tight end Tony Moeaki sakatlanana kadar oynandığı 30 maçta 1009 yard topu ilerletti ve artık Seattle formasını terletecek. Rakip degajlarını tutmakla görevlendirdiğimiz, üçüncü kez kendisine başlık açtığım Bryan Walters beyin sarsıntısı protokolü gereği son iki maçta yer almamıştı. Yerine Paul Richardson ve Richard Sherman görev aldı. Kendisinin 1 Kasım’da serbest bırakıldığını duyunca göz yaşlarıma olmasa da ufak küfürlerime engel olamamıştım. Lakin bu ayrılığa dayanamayan sakızlı adam üç gün sonra kendisini yine bağrına bastı. Bu maçta da muhtemelen oynayacak. Konuyu Bryan Walters’dan Seattle’ın özel takım performansına bağlıyorum. St. Louis Rams ile başlayan bir form düşüklüğü var. Eylülde NFC’nin en iyi special team oyuncusuna layık görülen punter’ımız Jon Ryan yüzünden maç az kalsın gidiyordu. Punt blok yediğimiz pozisyonda topu elinde çok fazla tuttu. Konsol oynayacağınız zaman arkadaşınız uzun uzun taktiksel ayar yapar da sıkılırsınız ya aynen Jon Ryan topu karşı sahaya göndermek konusunda çok düşündü, çok bekledi. Yine kısa mesafeli degaj denemesinden sonra rakip kolayca endzone’umuza ulaştı. Bu meselede ben şahsen Golden Tate’i özlüyorum. Punt dönüşü hemen rakip koşucunun yanında bitiyordu. Yine wide receiver olarak oyunda neler başardıkları Calvin Johnson’dan yoksun Detroit Lions’ta yaptıklarıyla ortada.

24-3 biten ilk yarının ardından farklı bir galibiyet beklerken rakibin 21-6 ile domine ettiği ikinci yarı onside kick ile maç neredeyse gidiyordu. Neticede kazandık ve NFC West’te Arizona Cardinals’in berisindeyiz. Başta Arizona Cardinals ile olmak üzere izlemeyi sabırsızlıkla beklediğim dört NFC West grup maçımız var. Sezonun fikstür olarak en kolay bölümündeki yolculuğumuz CenturyLink Field’da devam ediyor. Kolay fikstürdü ama Dallas Cowboys ve St. Louis Rams’a kaybedilen iki maç sonucu avantaj gitti. Rams bizden sonra deplasmanda Niners’i de ilginç bir son saniye savunmasıyla yendi. Kansas City Chiefs deplasmanı ile birlikte işler zorlaşacak. İşler zorlaşırken Seahawks büyür diyorum ve 12.Adamın başkentinden yazıyı okuyan herkese teşekkür ediyorum.