12.Adamın başkentinden herkese merhaba. Normal sezon biter, Evli evine, köylü köyüne döner. Geçen sene olduğu gibi 17.haftada St. Louis Rams’i yendik ve yine NFC #1’i bize verdiler. Deplasmandaki maçı 28-26 kaybetmiştik ve Percy Harvin gönderilmişti. Ya bu maçı kaybetseydik kim gidecekti? Korkmadık değil ama içinizi ferah tutmanız gerekiyordu. Ne demiştim: “San Francisco’yu evimizde yenersek son iki maç garanti.” Dediğim çıktı lakin işler ilk yarı hiç kolay gitmedi. Haftada yedi full maç izleme geleneğimi sürdürdüm ama ne eziyet çektim bilemezsiniz, Pazar’dan Salı’ya…. Fantasy liglerimdeki takımlarımla 16.Haftanın sonunda kah mutlu sona ulaştım kah klasman maçında yedinci oldum. Takımlarımdaki oyuncular puan getirici işler yaptığında sevinip tersi durumlarda endişeleniyordum. Bu da 17.haftanın adrenalini tam anlamıyla sömürmeme engel olan husustu…
Afilli Pazar Maçları
12.Adamımız 10 numara destekle tribünlerde yerini aldı. Son yılların en afili NFC’de sezonun son haftasına girmiştik. AFC’deki gibi playoff resmi az çok şekillenmemişti. Gergin NFC Pazar akşamı maç programından bizim maça dönelim. Rams koçu Fisher’ın da dediği gibi bize iyi hazırlanarak gelen rakibimiz vardı. Amaçları geçen sene yapamadıklarını bu sene yapıp bizleri üzmekti. İlk hücumlardan netice alamadı iki ekip. Geçen sene özel takımlarda çok mu iyiydik? Fazlasıyla. Bu sene ise hem savunma hem hücum kanadındaki özel takımlarda bocalıyoruz. Nitekim fair call yapan tutucuya çarpılması sonucu 15 yard cezaya çarpıldık ve rakip saha içi isabetiyle öne geçti. Cevap gecikmedi demek isterdim ama ilk yarı hücumda sıfıra yakındık. Pas hücumunu işletemedik, koşuda Marshawn ‘Lynch Beast Mode Off’ konumundaydı. Robert Turbin ilk yarıdaki tüm yükü sırtladı. İki drive üst üste Wilson interception’ı ve Lynch fumble’ı da gelince moraller bozulmadı değil. Seyirci homurdandı ama kendini toparlayıp özüne dönüp desteğe aralıksız devam ettiler bu dakikadan sonra.
Rakibimizle deplasmanda oynadığımız maçta hakem heyetinin başında çaylak hakem vardı. Bu maçtaki hakemimiz de çaylaktı ama o maçtaki çaylak hatalardan ırak bir yönetim sergiledi kendisi ve kurmayları. Ceza anonsu yapacağı sırada yüzünü yanlış yere dönmesi hafif bir gülümsetti bizi. Koşuyu kusursuza yakın savunuyoruz ve bu maçta da değişen bir şey olmadı. Pas oyunlarında free runner ve tight end savunmasında yer yer gemimiz su aldı. Üstüne özel takım 15 yard cezası ve Lynch fumble’ı eklenince ilk yarının skoru ortaya çıktı: 6-0. İlk yarıda top Rams’tayken ayak basmadık yer bırakmayan biri vardı: Bobby Wagner. Bobby Wagner olmasa koşu savunması bu derece bezdirici gelmezdi rakiplerimize. İlk yarıdaki göze batan yanlarımızdan biri: Önceki maçlardan miras kalan rakip sahada 30-50 yard aralığında hücum edememe. Özellikle, holding gibi cezalar ve quaterback koruması – sack çelişkisi bu aralıkta ilerlememizi veyahut güzel bir field goal ayarı çekmemizi engelliyor. İşte bunlar ilk devre üç kez yaşandı. St. Louis punter’ı işini o kadar güzel yaptı ki deep man’imiz Byran Walters durakta otobüs bekler gibi sabit şekilde topu kucaklayamadı. Kaçan dolmuşu yakalarcasına geriye doğru gitmek zorundaydı. Hala bir punt touchdown yapamadı kendisi, redzone’a bile götürse topu kafiydi olmadı. Lakin onsuz da olmuyor deep man rotasyonunda zorlanıyoruz.
Emanet Sahibinde Kalmalı
İkinci devre başladı. Son 30 dakika için takımlar yerini aldı. Skor 6-0 Rams lehine. Russell Wilson geldi geleli ilk devrede sayı bulmadığımız maç olmamıştı. Maçlar böyle biterse haftaya Carolina Panthers ile wildcard maçı yapıyoruz. Lakin soyunma odasından CenturyLink Field çimlerine çıkan Seattle takımı sadece Seahawks değildi. Şampiyon takımın şampiyon oyuncuları sahaya çıkıyordu. Oyunumuza baktığınızda iki devre gece ile gündüz gibi birbirinden kesin ve keskin çizgilerle farklıydı. Playbook’ları gayet akıcı ve net işlettik hücumda. Özellikle pas hücumlarında Paul Richardson önderliğinde… O-Line’dan beklediğimiz izolasyon gelince Wilson hava akışına hiç dur der mi? Hava trafiği yoğunlaştı. Paul Richardson kalitesinde bir pas yakaladı nihayet. 14 denemede 60 yard koşan Lynch koşu touchdown’ı yaptı ve el sıkışmakla yetindi. Touchdown koşusunda ikinci adımdan sonra savunmanın içine 100 metre depara kalkar gibi girmesi gayet hoştu bizler açısından. Lynch’i koşturamadık, Rams de koşturmadı. Adamın her denemesinde gang block ile karşılaşan Beast Mode, dör-beş kişiyle boğuştu. Elbet bir gün Kuzey Pasifik’ten gidecek. İşte o zaman onun delici, yıkılmayan aksine yıkan koşularını özleyeceğiz. Robert Turbin 11 taşımada 53 yard yaptı. Dediğim gibi haftalar ilerledi Turbin sorumluluk almaya başladı, bunu da gayet güzel yapıyor. Başarı ve emek grafiği anbean yükseliyor.
Spatula Interception’ı
Maçı, NFC West ve NFC konferans şampiyonluğunu getiren 20-6 galibiyetin mimari savunmamızdı, savunmamız. İlk yarı clear pocket içinde gülen eğlenen Shaun Hill ikinci yarı D-Line baskısından taş sektirir gibi paslar atmaya, daha doğrusu topu elinden çıkarmaya çalıştı. Dördüncü çeyrek başladı ve Jordan Hill, Rams quaterback’inin yeri nişanladığı fırlatışı spatulayla kazır misali aldı. O kilodan ve o cüsseden beklenmeyecek bir atiklik ve atletiklik. Bobby Wagner, Richard Sherman veya Earl Thomas atletikliğinde bir savunma becerisiydi. Tüm sezon hayal kırıklığı olan Kevin Norwood savunmalar tarafından önemsenmeyen bir isim oldu çıktı. Bunun faydasını bu maçta gördük. Kendisini umursamayan St. Louis savunması onu bırakınca -unutunca demiyorum- umursamayınca Russell Wilson’dan aldığı pasla touchdown’ın kapısını açtı. Sonra da 100 metre deparı gibi Lynch’in touchdown koşusu geldi ve nihayet öne geçtik 13-6 ile.
Dördüncü çeyrek başladı üç dakika geçti ve Bruce Irvin ile pick six’e ulaştık. Pas isabeti sonucu tackle ile topu rakibin kucağından çıkaran Bobby Wagner’ın çabasını sayıya dönüştüren kişi oldu Bruce Irvin. Maç o noktada bitti. St. Louis skoru döndürmek adına çok inat etti. Hatta endzone’umuza yarım yard kadar geldi gelmesine ama bu sefer savunmadaki çatlakları kapayan Earl Thomas’a çattılar. Touchdown’a yarım yardan –belki de çeyrek yard-, biz kısaca inch diyelim olsun bitsin. Earl Thomas yardım savunması ile top touchback oldu ve skor 20-6 ile tescillendi bir bakıma. 20 cevapsız sayı bulduk, Geriden gelme adına önemli bir istatistikti.
Savunmamızla bahsedeceğim son noktalar: Nose tackle Kevin Williams ve Michael Bennett’in ön hattaki emekleriydi. Tight end savunmamız kötüdür, kabul ediyoruz. Jared Cook’u hiç savunamadık. Endzone’da topu ellerinin arasından kaçırmasa maçın gidişatı belki değişebilirdi. Free runner koşularda Tre Mason savunmamız tarafından geç fark edilen hayaletti. Bu iki ismi hava trafiğinde durdurmakta zorlandık. Rakibin linebacker’i J. Laurinaitis maçı kaybetseydik ‘man of the match’ seçilirdi. Özellikle ilk yarı nefes aldırmadı hücumumuza.
Keyfimiz Yerinde
12 galibiyet, dört mağlubiyet ile sezonu bitirdik. İlk altı maç 3-3; son on maç 9-1 derece ile tamamlandı. Son altı maçımızı 6.5 sayı yeme ortalaması ile kazandık. Geçen seneden altı rup lideri, yine grup lideri olarak kendini playoff’a atmayı başardı. Pittsburgh Steelers ve Dallas Cowboys, yeni grup liderleri olarak playoff’a katılan ekipler. Spor sitelerinde power rankings’lerde ilk sıraya çıktık. 2014 Seattle’ının 2013 Seattle’ına göre daha güçlü olduğu telaffuz ediliyor. Bu övgüler size maç kazandırmaz. Kuru laftan öteye geçmesi için sahada önce oyuna sonra skora dönmelidir. Yoksa bir anlamı olmaz. Şuan kafa dağıtma zamanı. Sonrasını düşünmeyelim. Bir sonraki maçımız Cumartesi gününü Pazar’a bağlayan gece saat 03.30’da(TSİ). Rakibimiz kim belli değil, malum reseeding var, beklemedeyiz. Geçen haftadan sözüm olan yazıyı birkaç güne sizinle buluşturmak ve NFC playoff’una Seattle Seahawks odaklayımla bakmak istiyorum.
Seattle’a şöyle bir bakış da var: Şampiyon olduktan sonra taraftarımız arttı. Sevmeyenimiz de bir o kadar arttı, bu gerçeği göz ardı etmeyelim. Normal sezonu ligin zirvesinde tamamladık. Draftta ilk turun en dibi 32. Sıra bizim… İşte ligin en iyisiyiz, playoff’ların en korkulan ekibiyiz. Sadece keyfini çıkarın. Bu sezon 17 haftalık ve 16 maçlık Seattle Seahawks yazarlığımda hiçbir haftayı es geçmeden sizlerle inceleme yazılarında buluştuğum için mutluyum. Bana bu fırsatı sunan Kaan Özaydın’a teşekkür eder, siz Seattle ve NFLTR.com severlere de yazılarımı okuduğunuz için minnettar olduğumu belirtmek isterim. Karlı günlerde içinizdeki NFL postseason ateşi ile soğuktan korunmanız dileğiyle 12.Adamın başkentinden hoşçakalın.