Değerli Amerikan futbolu severler, St. Louis Rams özellikle son birkaç yıldır büyük bir beğeniyle takip ettiğim bir takım. Öyle muazzam başarıları yok, hatta son 10 sezondur playoff’lara bile kalamıyorlar. Bu istatistikte, en son 2007’de post-season’a kalmayı başaran Jacksonville Jagaurs’ın bile gerisindeler. Ancak Rams’in içinde bulunduğu NFC Batı Grubu, ligin hatta belki de NFL tarihinin en zorlu grubu. Öyle Jaguars’ın AFC Güney Grubu gibi her sene draftın ilk beş sırasından seçmesi garanti olan mahalle takımları yok bu dörtlüde.

Rams, 2014 playoff’larında iki takımı birden (Seattle Seahawks ve San Francisco 49ers) konferans finali oynama başarısı gösteren NFC Batı Grubu’nu, geçtiğimiz sezonlarda aslında çok da kötü olmayan sonuçlarla noktaladı ve özellikle oyunun savunma tarafında gösterdiği inanılmaz performans ve mücadeleyle NFL takipçilerinin dikkatini büyük ölçüde üzerinde topladı. Tuttuğu takımdan “illallah” gelmiş ve bu nedenle her hafta yazdığı yazılarda aynı şeyleri geveleyip duran bir NFLTR.com yazarı olarak ben de artık hem Jaguars hem de Rams yazılarıyla karşınıza çıkmaya karar verdim.

Bu kararı vermemin üzerinden henüz birkaç gün geçmişti ki bir sabah Jaguars’ın, SB Nation destekli, sözde komik olması beklenen ancak “We Khan do it.” gibi yaratıcılıktan oldukça uzak esprilerle dolu sayfası BigCatCountry.com’da vakit öldürürken, bir taraftarın paylaştığı yazı dikkatimi çekti ve  “Tesadüfün de bu kadarı.” denilecek türden bir durumla karşı karşıya kaldım. Bu yazıda eski bir Los Angeles takımı olan Rams’in tekrar şehre döneceğinden ve bunun üzerine de Jaguars’ın St. Louis’e taşınma ihtimalinin olduğundan bahsediliyordu.

Elbette ki bunları okuduğumda ben de sizin gibi “Hadi oradan olur mu öyle şey, hangi şehir Jags gibi bir takıma ev sahipliği yapmak ister ki?” cinsinden bir tepki verdim ancak sonra meseleyi daha derinlemesine araştırdıktan sonra durumun St. Louis için göründüğünden de vahim olduğunu anladım. Nitekim Rams’in sahibi Stan Kroenke, şu sıralar, Los Angeles’a oldukça yakın Inglewood-Kaliforniya’da 1.86 milyar dolar gibi rekor bir fiyata inşa edilecek stadyumun planlamasını yapıyor. Ancak burada bir pürüz var. Rams ile birlikte Los Angeles’a taşınması gündemde olan bir başka takım da San Diego Chargers.

Rams, Inglewood’da yapılacak dev stadyuma Chargers’ın da ortak olmasını ve böylece tıpkı New York takımları Jets ve Giants örneğinde olduğu gibi, sahayı Chargers ile paylaşmayı düşünüyor. Chargers ise Los Angeles’a taşınması yıllardır gündemde olan ancak maddi yetersizlikler nedeniyle bunu bir türlü gerçekleştiremeyen Oakland Raiders ile Carson-Kaliforniya’da bir stadyum inşa etme fikrine sıcak bakıyor. 2016’ya kadar NFL’in Los Angeles’ta bir futbol takımı görmek istediğini biliyoruz ve şuan Los Angeles için en güçlü aday da Rams gibi duruyor. Jaguars’ın sahibi Shad Khan ise, Rams’in önümüzdeki yıllarda Los Angeles’a taşınma ihtimaline karşılık takımı St. Louis’e taşımayı ciddi bir şekilde düşünüyor. Eğer bu olaylar gerçekleşirse bizi ileride oldukça ilginç senaryolar bekliyor.

Nitekim Rams, St. Louis’li futbolseverlerin takıma karşı gösterdikleri ilgisizlikten oldukça yakınıyor ki bu konuda oldukça haklı gibi gözüküyor. Örneğin St. Louis taraftarı, preseason’ın ilk haftasındaki Raiders karşılaşmasında, takımın maçlarını oynadığı 66 bin kapasiteli Edward Jones Dome’un yalnızca 25 binlik kısmını doldurabilmiş. Gördüğünüz üzere St. Louis taraftarı oldukça vefasız ve gelecek vaat eden birçok yıldız adayıyla dolu takımlarını bile izlemiyorlar ki eğer ilerleyen süreçte gerçekten de Jaguars şehre taşınırsa, NFL tarihinde ilk kez tıpkı TFF 2. Ligi’nde olduğu gibi 5-10 bin kişiye oynanan maçlar seyredeceğiz gibi gözüküyor çünkü Jaguars gibi bir takım Jacksonville’de gördüğü büyük desteğin, bir Jags taraftarı olarak nasıl olduğunu bugüne kadar bir türlü anlayamadığım bir mucize bu, onda birini bile ülkenin başka bir şehrinde göremez ama bakalım…(Bu arada NFL’in müzmin yedeği Jacquizz Rodgers’ın neredeyse tuvalete gittiğini bile haber verecek olan NFLTR.com’un, NFL’de yaşanması beklenen bu radikal değişimle ilgili tek bir haber bile yayınlamamış olması düşündürücü:))

Bunlar Allah’ın lütfu…(Seahawks @ Rams)

Bu haftanın değerlendirmesine önce Rams ile başlayalım. Takım sezonu oldukça zorlu bir rakip olan Super Bowl XL’in şampiyonluk adaylarından Seattle Seahawks’a karşı açtı. Bu karşılaşma, takımın geçtiğimiz off-season’da Philadelphia Eagles’tan transfer ettiği ancak transferi sonrası akıllarda birçok soru işareti yaratan Nick Foles’un kendini Eagles macerası sonrası bir kez daha kanıtlaması gereken bir karşılaşmaydı ve nitekim başarılı quarterback bunu başardı. Özellikle karşılaşmanın normal süresinin bitimine dört dakika kala yaptığı fumble, Seahawks touchdown’u ile sonuçlanmış ve skor Seahawks lehine 31-24’e gelmişti. Bu andan itibaren oyundan düşmesi beklenen Foles, son dört dakika içinde oldukça sağlam bir mantalite gösterdi ve sonuçta bitime 53 saniye kala takımın yedek tight-end’i Lance Kendricks’e attığı touchdown pası ile karşılaşmayı uzatmalara taşımayı başardı.

Rams savunması, özellikle D-Line’ı ise her zamanki gibi muazzamdı ve bu ekip 34-31’lik Seahawks galibiyetinin mimarı oldu. Özellikle uzatma anlarının son hücumunda Marshawn Lynch’i adeta duvara toslatan defansif tackle Michael Brockers ve geçtiğimiz sezon ligin iyi savunma çaylağı seçilen Aaron Donald’ın performansları görülmeye değerdi. Evet, yenen 31 sayı iyi bir savunma için oldukça fazla gözüküyor ancak bu 31 sayının 14’ü punt return TD ve Foles’un yaptığı fumble’ın ardından geldi.

Bunlar da Allah’ın cezası… (Panthers @Jaguars)

Pazar günü öyle bir karşılaşma izledik ki dileğimiz bu iki rezalet takımın da galip gelememesiydi ancak sonuçta Panthers sahadan 20-9’luk skorla galip ayrıldı. Jaguars savunmasında özellikle secondary’de yine büyük problemler vardı ve Panthers ayağına gelen birçok touchdown fırsatını elinin tersiyle itmeseydi skor bambaşka olabilirdi. Özellikle Panthers’ın emektar oyuncusu Tedd Ginn Jr. gösterdiği performansla her iyi kick returner’ın neden iyi bir wide receiver olamayacağını uygulamalı bir şekilde gösterdi. Nitekim Ginn Jr., ilk çeyrekte Jags cornerback’i Davon House’ın adeta uyuduğu iki müsait pozisyonda da end-zone’a yalnızca bir-iki yard kala atılan pası elinden düşürdü.

Jaguars ofansif line’ı ise aslında ilk yarıda oldukça iyi bir performans gösterdi ve geçtiğimiz sezon Jags quarterback’lerinin tam 71 kez sack’lenmesine neden olmuş bu “Amerikan futbolu katili” ekip ilk yarı boyunca yalnızca tek bir sack’e izin verdi. Ancak ikinci yarı yine eski alışkanlıklara dönüldü ve karşılaşma boyunca Jags quarterback’i Blake Bortles tam beş sack yedi. Bortles demişken ondan hiç bahsetmek de olur. İlk yarı Bortles’ın önünde gerçekten iyi block yapan bir O-Line vardı ancak quarterback, değil touchdown yapmak, first down almakta bile oldukça zorlandı. Üçüncü çeyrekte ise playbook’a aykırı olarak attığı pas intercept edildi ve skor 10-9 iken Jags’i deviren touchdown ile sonuçlandı. Kicker Jason Myers ise sezonun PAT’i kaçıran ilk kicker’ı olmasının yanında bir de 40 yard civarından bir field goal’da isabeti bulamadı ve böylece genç kicker Jags’e tam dört sayıya mal oldu.

Son Eklemeler…

Değerli NFLTR takipçileri, ilk kez bir yazımda bir takımı övebiliyor olmanın karşı konulamaz mutluluğunu yaşıyorum. Bu yeni konseptli yazıyı yazarken inanılmaz bir keyif aldım ve umuyorum ki sizin için de büyük bir keyif oldu. Bir sonraki Jags-Rams yazısında görüşünceye dek hoşça kalın…