Tekrardan merhabalar Raiders severler ve içten içe Raiders’a sempati beslemeye başlayanlar -gözümden kaçmıyorsunuz-. En son görüşmemizin üzerinden bu haftayı da sayarsak üç hafta geçmiş olmalı hesaplarıma göre. Raiders bu süre zarfında oynadığı üç maçtan ikisini kazanırken bu hafta oynadığı sonuncusunu Pittsburgh deplasmanında son anda kaybetti. Peki, bu maçların ortak noktası neydi derseniz cevap başlıkta gizli, Derek Carr. Önceki yazılarımda belirttiğim ve her sağlıklı bir çift gözün de görebileceği üzere Raiders artık bildiğimiz kaybeden takım hüviyetinden nihayet kurtulmuş durumda. Başarılı coaching’ten tutun, yetenekli oyuncu sayısının fazlalığına kadar bir çok neden sıralayabilirsiniz bu dönüşüm için ama tüm bunların merkezinde olan en önemli neden ise Derek Carr. Hala genel olarak quarterback’in kadar iyi olduğun bir lig izliyoruz ve bu noktada Carr’ın ikinci yılında gösterdiği bu muazzam yükseliş Oakland, California’da güneşi yeniden görmemize sebep oldu.

Derek Carr bahsini ettiğim bu üç haftalık süreçte MVP adayı bir quarterback havasındaydı. Üç maçta 11 touchdown pasına karşılık tek bir interception, 923 yard pas (maç başı 307,6 yard) ve iki galibiyet nereden bakarsan bak oldukça iyi istatistik değil mi? Bunlardan en etkileyici olanı ise kuşkusuz New York Jets defansı karşısındaki performansıydı. Revis’in başı çektiği Jets savunması bu sezon pasa karşı en iyi üçüncü takım ve maç başına yalnızca 1,3 touchdown pasına izin veriyorlardı. Carr, Jets karşısında dört touchdown pası attı ve Brady ise Jets defansı karşısında iki touchdown pası atabilmişti. Oynadığı sekiz maçın ardından Carr şuan toplamda 19 touchdown ve dört interception’da, bu da ona 104,3’lük bir passer rating sağlıyor. 104,3 ise lig tarihinde ikinci yılındaki oyuncular tarafından Kurt Warner, Dan Marino, Ben Roethlisberger ve Jeff Garcia’nın ardından yapılan en yüksek beşinci değer. Ayrıca Steelers karşısındaki dört TD pasıyla birlikte 1963 yılından sonra ilk defa iki maç üst üste dört TD pası atan ilk Raiders quarterback’i oldu. En son Raiders quarterback’i bu tarz bir sezon başlangıcı yaptığında yıllardan 2002 idi ve Raiders Super Bowl oynamıştı. Bu Raiders bu sezon Super Bowl oynayacak demek değil, sonunda “legit” bir quarterback’e sahip demek. Bu arada bahsettiğim isim tahmin edebileceğiniz üzere Rich Gannon ve o sezon ilk yedi maç sonunda Carr gibi 15 TD pası atmış ancak Carr’ın tersine yedi de interception atmıştı ve de o sezon MVP olmuştu. Tamam, tamam bu Carr, MVP olabilir demek de değil ama bu hızda devam ederse 4,000 pas yardı ve 30 TD pasına ulaşacak ki bunlar da MVP değerlendirmesi için düşünülebilir rakamlar. Tabi burada Raiders’ın ne kadar başarılı olacağı belirleyici olacak, olası bir playoff durumunda Carr ciddi bir MVP adayına bile dönüşebilir.

İki hafta önce New York Jets karşısında alınan galibiyet tam anlamıyla gövde gösterisiydi. Jets, total defansta Raiders maçına kadar Broncos’un ardından ligin en iyi ikinci derecesine sahipti ve Raiders hücumu karşısında resmen sürklase oldular. Aynı hücum bundan bir kaç hafta önce ligin en iyi defansını da mağlup etmenin eşiğinden dönmüştü. Bu şu demek oluyor, ister inanın ister inanmayın Oakland Raiders hücumun şuan ligin en etkili hücumlarından birine sahip ve hücum anlamında her takımla başa baş yarışabilecek kapasitede (bknz. Steelers maçı). Meraklısına istatistik de verebiliriz; Raiders hem total ofansta hem de skor bazında ligde sekizinci sırada. E o zaman nasıl oluyor da Raiders 4-4 diyebilirsiniz. İşte tam burada devreye defans giriyor.

Aslında bu sezon en büyük gelişmeyi savunmadan bekliyorduk fakat şuana kadar büyük hayal kırıklığı içindeyiz. Steelers maçını kenara koyarsak son bir kaç haftada savunmada bazı gelişimler gözlemledik aslında. Mesela Steelers maçına kadar Raiders koşu defansı inanılması güç şekilde ligin en iyi üçüncü koşu defansıydı. Savunma kordinatörü Ken Norton Jr.’ın savunmadaki temel felsefesi iki altın kuraldan oluşuyor, 1-) Koşuyu durdur 2-) Büyük oyunlara izin verme. Steelers karşısında bu iki kural da çiğnendi ve faturası franchise tarihine en kötü rekor olarak geçti; 597 yard. Antonio Brown kariyer maçını oynadı haliyle. Peki Raiders neden savunma yapamıyor? Cevabı ortalamanın oldukça altında olan secondary’de gizli. D.J. Hayden zamanının birinci tur seçimi olabilir ama hiç bir zaman McKenzie’nin umduğu oyuncu olamayacak gibi. 39 yaşındaki Woodson’ı bir kenara koyarsak geri dörtlünün en iyi ismi T.J. Carrie ise Nate Allen’ın ilk haftadaki sakatlığı sonrası safety oynamak zorunda kaldı ve Steelers maçını da sakatlığı nedeniyle kaçırdı…

Sonuç olarak Raiders pas defansı açık ara farkla ligin en kötü pas savunması. Khalil Mack ve Aldon Smith gibi iki çok kaliteli pas rusher varken nasıl oluyor da bu tablo meydana çıkıyor? Nasıl oluyor da Smith ve Mack sıradan sezonlar geçiriyor? Suçlu yine belli; secondary. İkinci ve üçüncü seviyede coverage diye bir şey olmadığı için, olsa da bir ila iki saniye arası sürdüğü için Mack ve Smith rakip quarterback’e ulaşacak zamanı bulamıyorlar. Savunma komple bir takım işi ve Raiders şimdiye kadar bunu tam anlamıyla becerebilmiş değil. Eldeki yetersiz malzemeye bakacak olursak gelecek pek ümit vadetmiyor. Ancak bu hafta Nate Allen’ın dönmesiyle birlikte eldeki en iyi cover cornerback olan T.J. Carrie naturel pozisyonuna dönecek. Yani Raiders, en sıkıntılı bölgesine iki destek kuvveti sağlamış gibi olacak. Zaten dibi gören savunmanın bu rekorunu geliştireceğini sanmıyorum, daha kötü olamaz yani.

Oakland Raiders, son üç haftada playoff kaderini direkt etkileyecek maçlara çıktı. Chargers galibiyetinin ehemmiyetini anlatmaya gerek yok. Jets, wild card yolunda direkt rakiplerden biriydi ve galibiyet sonrası olası bir eşitlik durumunda tie break Raiders tarafına geçti, aynı şeyin tam tersi de yine direkt wild card yarışı için bir tehtit olan Pittsburgh Steelers için de geçerli. Dört galibiyet ve dört mağlubiyet Raiders’ın hala avın peşinde olmasını sağlıyor. Denver’ı yakalamak artık bir hayal ve geriden gelen Chiefs ile fark tek maça düştü. Savunmadaki tüm aksaklıklara rağmen Raiders’ın bu sezonu galip bir sezona çevirmesi ve hatta playoff görmesi oldukça muhtemel. Bu yolda da en büyük yol gösterici olarak da Derek Carr’ın ellerine bakacaklar.