Veda eden ben değilim, muhtemelen takım, önce bunu açıklığa kavuşturalım. Chargers’ın Miami Dolphins karşısında oynadığı ve 30-14 kazandığı maç, sadece 2016 NFL Draft’ında Chargers’ın birinci seçim hakkını almasını imkânsıza yaklaştırmadı, aynı zamanda takımın San Diego’da oynadığı son maç olarak da tarihe geçecek gibi.

Bildiğiniz üzere bir süredir Rams, Raiders ve/veya Chargers’ın Los Angeles’a dönecek takımlardan olabilecekleri konuşuluyor. NFL, gelecek sezon bunu kararlaştırıp Los Angeles’ta halihazırda bulunan stadyumlardan, ki bunlar UCLA ve USC’nin kullandığı iki stadyum, birini bu takımların geçici stadyumu yapıp Inglewood veya Carson’da yapıcalak yeni stadyumların da ilk küreğini vurmak istiyor. Şu anda görüşmelerden çıkan sonuç ise Chargers ve Rams’in LA’e gidecek takımlar olmaya yakın olduğu. Chargers’ın da sezonu iki maçlık bir division deplasman turuyla bitirecek olması da bu hafta oynanan maçın önemini arttırdı. Zaten maçın özetini bile izlerseniz özellikle Chargers’ın efsaneleşmiş veteranlarının ne kadar büyük bir istekle maçı oynadığını, taraftarların son yıllarda hiç olmadığı kadar stadı doldurduğunu ve ses çıkarttığını görürsünüz…

Her şey galibiyetlerden ibaret değilmiş

Takım son altı yılda beşinci kez playoffların dışında kaldı, evet. Son 12 sezonda .500’ün altında kaldığı ikinci sezonu yaşadı (diğeri Norv Turner’ın son sezonu, 2012, 7-9), evet. Ama bu maç yıllardan beri süregelen tartışmaların, kötü yöneticilerin, vasatın altında kalan koçların ve hepsinin sonucunda yıldız oyuncuların harcanan kariyerlerinin konuşulmadığı, bütün taraftarların, oyuncuların hatta şehrin bir olduğu ve iyi oyunla gelen galibiyetin yüzleri belki de son defa güldürdüğü ve açıkçası rezalet geçen bir sezonun yükünün omuzlardan kalktığı bir maç oldu. Draft’ta daha yüksek bir seçim hakkı almak, McCoy ve ekibinin kovulması gibi geleceğe yönelik olayları düşünmeden, anın tadını çıkararak neden bu oyunu ve bu takımı bu kadar sevdiğimizi bize hatırlattığı için şu güzel adamlara teşekkür ederim…

Philip Rivers, Antonio Gates, Malcom Floyd (onun da emekli olacağı için son iç saha NFL maçı), Nick Hardwick (geçen yıl emekli oldu fakat basın sorumlusu olarak hala bizimle), Eric Weddle (bu yıl yaşanan bütün tatsızlıkları tek bir fotoğrafla, maç sonunda sahanın ortasında Chargers logosunun üstünde yatarak, 1 saat boyunca dışarda kalıp imza dağıtarak bize unutturduğun için), DJ Fluker, ve sayamadığım daha niceleri. Fakat en çok da takımın bulunduğu bu durumda oraya gidip oyunculara hak ettikleri vedayı veren Chargers taraftarına teşekkür ederim. Çünkü ben orada olmasam da yukarda adı geçenler ve daha birçoğunun bu jeste ihtiyacı vardı ve her ne kadar maçlar kaybedilse de her hafta vücutlarını ve geleceklerini ortaya koyarak hiç değilse bunu hak ettiler.

We did what we though gave us the best chance to win

Bu kadar duygusallık yeter. Mike McCoy klişelerinde bu hafta: “Takımın kazanması için bize en doğru gelen şeyi yaptık.” Özür dilerim ama maçın bitimine iki dakikadan az süre kalmışken ve defansın maçın başından beri rakibi durduramamışken dokuz sayı geride rakibin 40 yard çizgisinde “4 ve 1” durumunda punt yapmak, hele ki punter’ınız sakatlanıp oyuna devam edememişken hiçbir şekilde ne mantık ne de istatistik olarak takıma kazanmak için en iyi şansı vermiyor. Bunu söylerken abartıyorum, yeni bir olay yaratıyorum diye düşünüyor olabilirsiniz ama bu geçen yıl Chargers’ın 23-14 kaybettiği Patriots maçının sonunda olan gerçek bir olay. O kadar içimde kalmış ki üstünden bir yıl geçmesine rağmen kafamda geçen sene bir ara 8-4 iken playoffların dışında kalınmasının en somut nedeni bu maçtı.

Draft Günceleri

Her geçen hafta Chargers’ın Bosa hayalleri biraz daha suya batıyor. Bu hafta da bundan farklı değildi, ki yukarıda söylediğim gibi üzgün müyüm? Hayır. Ama doğruya doğru, Chargers şu anda 3. Seçim hakkını alacak gibi. Cleveland Browns NFL’in açık ara en umutsuz franchise’ı olmanın Ravens’a dönüşen takımı sayarsanız 66, saymazsanız 20. yılını yaşıyor. Diğer tarafta Titans ise Marcus Mariota’nın sezonu kapattığını açıkladı. Chargers’da ise Melvin Gordon’ın injured reserve’e koyulup sezonu kapatması gelecek maçları kaybetme umudumuzu biraz da olsa düşürdü. Belki bir maç daha sırf bu üzücü hadise yüzünden kazanabiliriz.

Bu hafta Christmas maçında Chargers Perşembe gecesi Raiders deplasmanına, Charles Woodson’ın son iç saha maçına gidiyor. Sırf bu önemi yüzünden maçı kaybetmek muhtemel. Browns’un ve Titans’ın ise sırasıyla Chiefs ve Houston, yani playoff umutları için mutlak galibiyete ihtiyacı olan iki takımla oynayacak olması da bu üçlü arasında bir galip çıkartmayı bu hafta için de zorlaştıracak gibi. Chargers’la aynı galibiyet sayısına sahip takımlardan 49ers Lions ile oynayacak ve kazanma ihtimalleri diğerlerine göre yüksek. Baltimore Ravens ise hem Flacco’suz, hem de yüksekten uçan Steelers ile oynayacak. Mağlubiyet büyük ihtimal. Buna kıyasla daha ortada olan bir maç ise sezon başındaki beklentileri karşılayamayan iki takım, Cowboys ve Bills arasında olacak. Romo’nun sakatlığı olmasa bu maç Cowboys’un playofflar için kazanacağı bir maç olabilirdi, fakat şu an kaybedip yüksek seçim yapma planı kuran bir diğer takım da onlar.

Chargers cephesinde durum bu şekilde. Bu arada eğer okuyorsa Star Wars: The Force Awakens’ın 16 Aralık Çarşamba 00:00’daki gösteriminden sonra konuştuğum abim okuyorsa ona selam gönderiyorum. Bu arada film hele benim gibi hastasıysanız güzel, tam bir izleyici odaklı film olmuş. Zaten şimdiden 517 milyon dolar gişe yapmasından da belli. Chargers’ın gücünün de bu son iki hafta değil, seneye uyanması temennisiyle herkese iyi haftalar, bu yıl da futbol keyfimiz bitmek üzere, tabii eğer sizin takımınız da benimkisi gibi sürünüyorsa. Eminim hayat Panthers taraftarlarına güzeldir… Görüşmek üzere, mutlu kalın.