NFL’de 17 haftalık normal sezon maratonu bitti ve artık hiçbir hatanın telafisinin olmadığı playoff dönemine giriş yaptık. Amerikan futbolu sezonunun yavaş yavaş bittiğini hatırlasak da playoff zevkinin her zaman daha heyecanlı olduğu da bilinen bir gerçek. Açıkçası bu sezonki wild card eşleşmeleri ise bir hayli ilginç. Sezonu 12 galibiyet ile bitiren Los Angeles Chargers wild card oynaması dikkat çeken olayların başında geliyor. Fakat AFC’deki bir diğer önemli karşılaşma ve bizim de üzerine konuşacağımız maç aynı grupta bulunan iki takımın sahada olacağı Indianapolis Colts – Houston Texans karşılaşması.

İlk önce iki takımda playoff’a nasıl geldiklerini incelediğimiz zaman karşımıza bir hayli ilginç sonuçlar çıkıyor. İki takımda geçen sezonu dört galibiyet ve 12 mağlubiyetle bitirdi ve bu sezona da çok kötü bir giriş yaptılar. Houston Texans ilk üç maçından galibiyet çıkaramadı. Ancak en son üçüncü hafta kaybettiği New York Giants maçından sonra üst üste dokuz maç kazanarak hem kulüp rekorunu kırdılar hem de bir anda playoff’un en iddialı ekibi haline geldiler. Indianapolis Colts’un durumu ise benzer bir geri dönüş hikayesi. Sezona altı maçta sadece bir galibiyet ile başlayan Colts ligin yedi haftasına girerken 1-5 durumundaydı. Nitekim takvimin de biraz yardımıyla oynadıkları 10 karşılaşmadan sadece bir mağlubiyetle ayrılarak 10-6 ile ligi bitirdiler ve wild card oynamaya hak kazandılar.  Wild card’a kalmak için de geçen senenin playoff takımlarından olan Tennessee Titans’ı son hafta deplasmanda yenmeleri gerekiyordu ve bunu başardılar. Kendi playoff şanslarını kendileri oluşturdular desek yanlış olmaz.

Peki, iki takım da nasıl bu geri dönüşleri yapmayı başardı? İki takımın da sırrı neydi ki sezona bu kadar kötü başlayıp şu an iddialı konuma geldiler? Bu soruların cevabın bulmak hiç de zor değil. Tabii ki de hem sahada lider hem de iyi bir performans gösteren oyun kurucularının olması cevapların başında geliyor. Bir tarafta Peyton Manning’in gidişinden sonra şoför koltuğuna geçen, iki yıl önce sakatlanana kadar ligin en önemli QB’lerinden biri olan Andrew Luck, bir diğer tarafta ise Houston Texans’ın 2017 NFL Draftı’nın birinci tur seçimi, geçen yıl sakatlanana kadar ligin yüzü olan Deshaun Watson.

Özellikle Andrew Luck sezon içinde hücum hattının da üstün başarısı ile yedi hafta boyunca hiç sack olmadı ve bu süre zarfında üst üste beş maç en az üç TD pası attı. Sezonu 430 pas tamamlama isabeti ile normal sezonu en fazla isabetli pas atan ikinci oyuncu olarak bitiren Luck, 40 TD pası attığı 2014 yılındaki şahsi rekorunu egale etmeye çok yakındı ancak 39 TD pasında kaldı. İki yıl aradan sonra tekrar playoff’a dönen Colts’ta Luck’ın etkili performansı, takımının buralarda olmasındaki en büyük etken.

Ligdeki ikinci yılını geçiren Deshaun Watson ise koşu oyunlarındaki etkinliğini, TD’lar ile bitirebilmesi rakip takımlar için ciddi bir tehdit. Ayrıca oynadığı son altı karşılaşmada yüzde 70 üzeri pas isabeti yüzdesi yakalayan ve sezon genelinde 68.3 pas isabet yüzdesi ile ligdeki genel istatistiklerde yedinci sırada bulunan Watson kesinlikle halen çok büyük bir potansiyel. Özellikle Colts savunmasının durdurması gereken isimlerin başında gelen Watson, koşu koridorlarını bulamadığı zaman pas opsiyonu olarak ligin en iyi WR’larından DeAndre Hopkins’i oldukça etkili kullanması rakip savunmaların işini oldukça zorlaştırıyor.

Sezon geneline baktığımız zaman Houston sezon başında pas oyunlarında ligdeki en iyi takımlardan biriydi. Fakat ilk önce Will Fuller’ı kaybettiler. Ardından takas döneminde Denver Broncos’tan aldıkları Demaryius Thomas ligin 16. haftasında oynadığı Eagles maçında sakatlandı ve sezonu kapattı. Bu iki sakatlık kesinlikle Texans’ın pas oyunlarını çok etkileyecektir. Yine de takımda DeAndre Hopkins gibi bir receiver var ise bu önemli maçtan ondan tek başına bile bir şeyler bekleyebiliriz. Texans’ın koşu oyunlarındaki en büyük kozu ise Lamar Miller. Bu sezonu 973 koşu denemesinde 210 rushing yard elde eden 27 yaşındaki running back’in beş TD koşusu bulunuyor. Ayrıca 12. haftada oynanan Titans maçında yaptığı 97 yardlık TD koşusu bu sezonun en uzun ikinci koşusu. Karşısındaki takım Colts’un da koşu savunmasındaki zayıflığını iyi değerlendirebilecek olan Miller’a bu maçta büyük iş düşecek gibi duruyor.

Indianapolis Colts ise Texans’ın tersi bir hücum performansı sergiliyor. Koşu oyunlarında çok zayıf olan Colts’un en büyük kozu pas oyunları. Özellikle T.Y. Hilton ve Eric Ebron takımın pas oyunlarındaki liderleri ve maçı izlerken Colts adına dikkat etmemiz gereken isimlerin başında geliyor. Hilton ve Ebron ikilisi bu sezon toplamda 19 TD yaptığını da belirtmek gerek. Çaylak running back Nyheim Hines da bu iki ismi takip eden oyuncu olarak göze çarpıyor. Eğer Texans savunması Hilton ve Ebron’ı durdurabilirse o zaman Hines’ın da açılan koridorları çok iyi değerlendirmesi ve Texans savunmasını yıpratması gerekecektir ki genç oyuncu bir running back olmasına rağmen şu zamana kadar böyle bir potansiyeli olduğunu bizlere gösterdi. Colts’ta koşu oyunlarının sahibi ise Marlon Mack. Bu sezon dokuz TD yapan Mack NFL’deki ikinci sezonunu geçiriyor. Fakat karşındaki Texans ise ligdeki koşu hücumlarını en iyi durduran takımlardan biri. Marlon Mack eğer Texans duvarını da aşabilirse kesinlikle gelecek yılların en iyi running back’lerin birini izliyoruz diyebiliriz. Mack’in koşu hücumlarının Colts adına maçın kilidi olacağını düşünüyorum…

İki takımın savunmasında da dikkat çekici isimler var. İlk olarak Texans’tan başlarsak J.J. Watt bu sezon üst düzey bir performans sergiliyor. Şu ana kadar 16 sack yapan Watt takımında lider konumunda bulunuyor. Buna rağmen Colts hücum hattının normal sezonda oyun kurucularını çok iyi koruduğunu da unutmamız gerekiyor. Hatta belki de bu alanda ligdeki en iyilerindendiler. Bu noktada J.J. Watt’ın kolay kolay hücum hattını aşıp Luck’a ulaşabileceğini sanmıyorum. Sadece tackle ve guard’ların iyi performans göstermesinden dolayı değil aynı zamanda Andrew Luck’ın da hücumdaki oyuncularla uyumunun iyi olmasından dolayı topu iki buçuk saniyeden daha az sürede elinden çıkarabilmesi de bundaki en büyük etken. Ancak J.J. Watt’ın da ligin en iyi savunmacılarından olduğu bir gerçek bu yüzden scrimmage çizgisinde çok çekişmeli bir mücadele göreceğimiz kesin. Öte yandan geçen sezonun iyilerinden Jadeveon Clowney bu sezonda kaldığı yerden devam ettiğini de hatırlatalım. J.J. Watt ile birlikte savunmanın bel kemiğini oluşturan 25 yaşındaki defensive end için Watt ile ilgili ne söylediysek aynısını söyleyebiliriz. Atletik yapısı ve kısa mesafede sürati ile Luck’ı durdurabilecek olan Clowney bakalım daha önce iki kez sack’lediği Luck’ı tekrar alt edebilecek mi…

Peki ya Colts? Colts’ta da öne çıkan isimler var tabii ki. Bunların başında ve bence en çok konuşulması gerek isim savunmada yılın çaylağı ödülünü alması beklenen Darius Leonard nam-ı diğer “Maniac”.  Verilen lakapla tam uyumlu olan 23 yaşındaki linebacker Colts’un draft’tan seçtiği bir diğer inci. 2018 NFL Draftı’nın ikinci sırasından seçilen Leonard bu sene 111 tackle ile kendi takımının dışında ligde de lider konuma bulunuyor. Daha ilk sezonunda lig lideri olan Leonard’ın ayrıca yedi sack ile çaylak savunma oyuncuları arasında öne çıkan isimlerin başında geliyor. Leonard bu maçta Deshaun Watson için en büyük tehdit olacak gibi duruyor. Topla koşmayı çok seven Watson bu maçta Leonard duvarına sert bir şekilde çarpabilir.

Bu sezon daha önce iki kere karşılaşan bu iki takım ilk maçlarını Indianapolis’te oynamışlardı ve maçı 37-34 Houston Texans kazanmıştı. İkinci maçta ise Houston’da kazanan Colts oldu ve rövanşı aldı. Maçı 24-21 kazanan Colts için o maç playoff için çok kritik bir önem taşıyordu. Bu sezon iki takım da birbirlerine karşı deplasmanlarda maç kazansa da playoff maçlarında dış sahada kazanmak pek kolay değildir. Fakat maçın favorisi ev sahibi avantajından dolayı Houston Texans desek yanılmayız umarım. Fakat Andrew Luck’ın bu sezonki geri dönüş performansını en azından konferans finali ile taçlandırmasını isteyenlerdenim. Maçtan en büyük beklentim ise iki takımında birbirinin açıklarını iyi kullanacağı ve yüksek skorlu bir maç izlememiz. Bu iki formda quarterback’in önderliğinde belki de wild card tarihinin en iyi maçlarından birini bile izleyebiliriz…