Merhabalar, uzun bir aradan sonra nostalji yaparak dönmek istedim. Bu seriyi yazmayı iki sene önce bırakmıştım. Nedenleri ve bahaneleri saymakla bitmeyeceği için oralara girmiyorum. Hayır, bu yazıyı yazma nedenim bu hafta tahminlerde yüzde ellinin altında kalmam da değil. Nerden çıkartıyorsunuz böyle şeyleri anlamıyorum. İlk dört haftası geride kalan ligimizde illa ki dönüp ne yapmış bu Oakland -yakında Las Vegas- Raiders diye bakacaktım zaten. Bu arada tahminlerde ciddi kötü batırdık çaktırmayın. Raiders’a dönecek olursak sezon öncesi yaşanan olayları zaten biliyorsunuz. Oralara tekrar girmek gibi bir niyetim yok, o yüzden başlangıç noktamız birinci haftadaki Denver Broncos karşılaşması olacak. Dört haftanın sonunda Raiders 2-2 derecesi ve division galibiyeti avantajıyla şu anda AFC West’in ikinci sırasında bulunuyor. Sezon başında Raiders için en gerçekçi hedef grubu ikinci sırada tamamlamak olacağı için mevcut tablo hedefler doğrultusunda kabul edilebilir. Ancak henüz sadece dört hafta oynandığını ve aynı dereceye sahip Los Angeles Chargers’ın normal şartlarda daha iyi takım olduğunu da belirtmek gerek. İsterseniz geride kalan ilk ayda Raiders’ın iyi, kötü ve çirkinleri nelermiş hep birlikte bakalım.

İYİ

Josh Jacobs ve Darren Waller

Tabii ki açılışı Raiders’ın en heyecan verici tarafıyla yapacaktım. Geçtiğimiz baharda ilk turda draft edilen çaylak running back, Raiders hücumunun en heyecan verici iki elementinden birisi. Dört hafta sonunda 307 yard ve iki touchdown istatistikleri pek etkileyici gözükmese de durum aslında hiç öyle değil. Jacobs, kısa sürede neler yapabileceğini göstermiş olmasına rağmen hala Gruden tarafından kısıtlı kullanılıyor. Yani şimdiye kadar gördükleriniz potansiyelinin sadece çok ufak kısmı. Şimdiye kadar 20 top taşımayı sadece tek bir maçta geçti ve o da ilk haftada iki touchdown yaptığı Broncos maçı. Jacobs, beklentileri şimdiye kadar karşılamış durumda ve her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Gruden’ın yakında onu serbest bırakması kaçınılmaz olacak. Çok hızlı bir oyuncu olmasa da oyun tarzı ve çok yönlülüğü en etkileyici tarafı. Hiçbir zaman tam bir darbe alırken göremiyorsunuz Jacobs’ı ve blokların arkasından yağ gibi akıyor. Geçtiğimiz hafta Colts karşılaşmasında maçı bitiren son iki first down ile sonuçlanan koşuları bu dediklerime en güzel örnekler. Ben canlı izlemediğim için yorum yapamıyorum ancak belki de bu yüzden Emmitt Smith’e benzetiliyor tarzı. Rakipleri tackle kaçırmaya zorlamada tüm ligin en iyi 10 oyuncusu içinde şu an. En önemli özelliği ise ilk temasla düşmeyip devamında aldığı yüksek yardlar. Bu istatistik genelde güçlü RB’ler için bir göstergedir ancak Jacobs’ta güçten ziyade görüş ve zapt edilemezlik olarak karşımıza çıkıyor. Colts karşısında ilk temas sonrası ortalama 4.0 yard ile oynadı. Tüm ligde scrimmage çizgisi gerisinde temas aldıktan sonra en çok yard kat eden oyuncu yine Jacobs. Raiders’ın elinde şu an yapım aşamasında olan bir yıldız var ve Gruden’ın bunu daha fazla avantajına kullanması gerekiyor.

Raiders hücumunun diğer güç makinesi ise tight end Darren Waller. Geçtiğimiz sezon Baltimore Ravens’ın antrenman kadrosundan alınarak takıma katılan Waller, Jon Gruden’ın en büyük projesiydi ve bu proje başarılı bir şekilde sonuç vermeye devam ediyor. Eski bir WR olan oyuncu, Jared Cook’un takımdan ayrılmasıyla büyük bir role soyunduruldu ve çoğu kişi Raiders’ın bu kararına şüpheyle yaklaşıyordu çünkü Waller’ın tek sorunu kendini ispatlamamış bir oyuncu olması değildi. Eğer Hard Knocks’ı takip ettiyseniz Waller’ın bağımlılık geçmişiyle alakalı bilgi sahibi olmuşsunuzdur. Ravens kariyerinin büyük kısmını bu nedenden dolayı cezalarla da geçiren bir oyuncu sezona Oakland Raiders’ın birinci tight end opsiyonu olarak girdi. Ancak sonuç, Gruden dışında kimsenin tahmin edemediği kadar iyi; 33 pas yakalama ile Antonio Gates’in 2007’de kırdığı ilk dört haftada en fazla top tutan tight end’i rekoruna ortak oldu. Bu 33 pasta henüz endzone’u bulamamış olsa da 320 yard ile Raiders’ın lider receiver’ı ve Carr’ın favori hedefi durumunda.

KÖTÜ

Lider Receiver’a Hala İhtiyaç Var

Darren Waller, tight end pozisyonundan takımın pas oyunu yükünü çekse de ve Tyrell Williams şimdiye kadar her maçta bir touchdown üretmiş olsa da Antonio Brown fiyaskosunun ardından Raiders’ın hala gerçek bir no.1 receiver’a sahip olduğunu söyleyemiyoruz. Evet, Williams şimdiye dek iyi oynuyor ve iyi istatistik yapıyor ancak bir hücumun ilk seçeneği olacak özelliklere maalesef sahip değil. Sahanın her alanında kullanılabilecek bir oyuncu değil ve bunun bir getirisi olarak tüm touchdown’ları redzone içerisinde geldi. Ayrıca çok fazla top düşürüyor ve bu no1 diyebileceğimiz bir receiver’da olmaması gereken özellik. Colts karşılaşmasında biri endzone’da olmak üzere üç tane çok net düşürdüğü pas var. Receiver grubunun kalanına baktığımızda da durum pek iç açıcı değil. Renfrow, Nelson, Doss ve Trevor Davis… Hepsi sınırları belli olan oyuncular. Waller ve Williams, Raiders pas hücumunu ancak bir yere kadar taşıyabilir ve bu sezon daha büyük başarılar elde etmelerinin önündeki ana engellerden birisi de bu.

Pass Rush

Yine lafı dönüp dolaştırıp Khalil Mack’e getirdin demeyin çünkü Raiders pass rush’ı hala çok kötü. Gerçi Mack varken de genel olarak çok iyi olmadığını düşündüğümüz zaman bu bir sürpriz değil ancak yıllardır draft yatırımı yapılan bir eksiğin hala en azından belirli bir seviye bile giderilmemesi anlaşılır değil. Dört maçta üretilen toplam beş sack ile ligin en kötü ikinci sayısına sahip Raiders. Paul Guenther, blitz kullanmayı sevmeyen ve “4-man rush”a inanan bir koordinatör anladık fakat bunu işlevsel ve kaliteli bir ön alan dörtlüsü ile başarıyla uygulayabilirsiniz. Raiders’ın sahip olduğu dörtlü bundan çok uzak. Colts karşılaşmasında Guenther, ortadan yapılan baskıdan memnun kalmamış olacak ki Arden Key’i bir ara “3-teknik” olarak kullandı, sanki kenarlardan yapılan baskı çok iyiymiş gibi. Bunu söylemesi üzücü ancak dördüncü sıra seçimi Clelin Ferrell da şimdiye kadar çok kötü bir performans gösteriyor. Draft gecesinin en büyük sürprizlerinden birisi olarak kabul edilen bu hamle şüphe duyanları şimdiye kadar haklı çıkardı. Bu sezon 100+ pass rush snap’i oynayan kenar oyuncuları arasında Ferrell, en az eşleşme kazanan oyuncu. Dört hafta çaylak bir oyuncuyu değerlendirmek için çok erken bir süreç ancak Ferrell’ın en önemli özelliği lige en hazır edge rusher olmasıydı. Biz en iyisi enseyi karartmayalım ve şunu hatırlayalım;

Khalil Mack’in Raiders ile ilk dört maçı: 25 tackle 0 sack
Clelin Ferrell’ın Raiders ile ilk dört maçı: 10 tackle 1 sack.

ÇİRKİN

Vontaze Burfict ve Linebacker Hattı

Aslında üzerinde pek konuşmaya gerek yok. Burfict’in geçmişi ve geçen hafta sezon boyu ceza almasına neden olan hareketi ortada. Bu sefer gerçekten akıllanmış ve değişmiş olabileceğini düşünmüştüm. Raiders’a katıldığından beri müthiş bir liderlik gösteriyordu çünkü ve takımın kaptanlarından birisi olarak seçildi takım arkadaşları tarafından. Öte yandan saha içinde de büyük katkısı vardı. Rakip hücumu okuyarak kimin nerede olması gerektiğini, ne yapması gerektiğini Burfict organize ediyordu ve bu işte de oldukça iyiydi. Ancak o acımasızlığından bir türlü kurtulamadı ve bu kadar iyi özelliği tek bir kalemde silip attı. Bengals’tan da birlikte çalıştığı ve aralarında baba-oğul ilişkisi olan Guenther’ı da yarı yolda bırakmış oldu ve bundan sonra bir daha NFL’de oynaması pek mümkün değil.

Burfict’in yokluğunda Raiders linebacker hattı ligin en kötülerinden biri olduğu gibi açık ara rotasyonu en dar olanı haline geldi. Sezon başında veteran eklemelerle umut verici bir grup oluşmuştu fakat o günden bu zamana Brandon Marshall kadroya giremedi, Marquel Lee sakatlanarak IR’a girdi, Vontaze Burfict sezon boyu ceza aldı. Raiders’ın elinde Tahir Whitehead ve Nicholas Morrow dışında güvenebileceği linebacker kalmamış durumda. Şu takımı 10 senedir yakından takip ediyorum ve linebacker her zaman için en büyük sorun oldu, hala da değişmiş değil. Raiders formasıyla izlediğim son iyi inside linebacker Nick Roach’tu ve o da Raiders’taki tek sezonunda boyun sakatlığı yaşayarak futbolu bırakmak zorunda kaldı. Hayat Raiders taraftarlarına çok acımasız sevgili okurlar…