Son yıllarda moda olduğu üzere 49ers’ın yine kendi evinde kaybettiği maçların hıncını deplasmanda çıkardığı bir maç izledik. Böyle paldır küldür girmeden önce iş yoğunluğu nedeniyle ara verdiğim 49ers maç yazılarına ara sıra devam edeceğimi belirterek başlamalıydım, bu benim ayıbım olsun. Evet, yazının başlığından da çıkaracağınız üzere Cincinnati Bengals karşısında uzatmada kazanılmış bir maçın, tıpkı 2019 Super Bowl’unda olduğu gibi, hiç buralara gelmeden rahatlıkla normal süresinde galibiyetle sonuçlanması gerekirdi. İlk iki çeyreğinde her pozisyonuyla sahaya hâkim ve ne yaptığını bilen bir 49ers varken üçüncü çeyreğin başlarında skor 20-6 ile 49ers lehine iken takım adeta orada kaldı. Üstelik de skoru o hale getiren tüm hatlarıyla. Savunmanın özellikle gerisi, delik deşik olurken, tüyü bitime saniyeler kala galibiyet için vurulan field golü kaçıran Robbie Gould dikti.

Maç akışına kısaca değinip takımın birimlerine bakacak olursak; iki ayrı devrede iki ayrı oyun olduğu rahatlıkla söyleyebiliriz. Skor tabelasındaki saat üçüncü çeyrekte 07:45’i gösterirken Robbie Gould kendisinin oyundaki son başarılı field goal vuruşu ile skoru 20-6 ile 49ers lehine getirdiğinde kalan sürede neredeyse Bengals’ın maçı alacak pozisyona geleceğini pek fazla kişinin aklından geçirdiğini zannetmiyorum. Zira o ana kadar 49ers iki kez punt’ı rakip elinden düşürünce geri kazanmış, bir tanesi artık iyice running back gibi oynamasına alıştığımız wide receiver Deebo Samuel’in koşusu, diğeri sakatlıktan fişek gibi dönen George Kittle’ın elinden olmak üzere iki kez touchdown yapmayı başarmış ve rakibi de deyim yerindeyse kendi end zone’una yaklaştırmamıştı. Üçüncü çeyrekten sonra savunma hattının elinden geleni yapmasına rağmen geri alanı adı sanı duyulmamış çaylaklara korumanın faturasını hem Joe Burrow hem de Ja’Marr Chase ve Tee Higgins kesmeyi başardı ve maç bitime dört saniye kala Robbie Gould’un “vur kazan” fiel goal’ına kaldı. Gould da vuruşu kaçırınca uzatmaya giden maçı Bengals’in field goal’üne karşı yedi oyunda Garoppolo-Kittle’ın sürdürdüğü hücumu, sıkıntılı bir sezon başı geçiren, geçen yılın ilk tur seçimi Brandon Aiyuk touchdown’la tamamlayarak buralara kalmaması gereken maçı 49ers’a kazandırdı.

49ers adına maçın en iyi işleyen dişlisi hiç kuşkusuz ki, sakatlık sonrası yavaş yavaş formunu bulan ve bu maç ile birlikte son iki maçta 332 yard, üç touchdown ile oynayan tight end George Kittle’dı. Running back Elijah Mitchell’in concussion protokolü nedeniyle sahaya çıkmadığı maçta Jeff Wilson Jr’ın nispeten sınırlı sayılabilecek yetenekleri nedeniyle daha çok pas oyununa ihtiyaç duyulan oyun planında QB Garoppolo’nun en sık başvurduğu hedef Kittle oldu ve koca adam da iyi dostu Jimmy G’nin güvenini boşa çıkarmayarak, pek çoğu kritik anlarda olmak üzere 13 pas tutma, 151 yard ve bir touchdown ile maçı tamamladı. Toplam 296 yardlık pas hücumunda Kittle’dan sonra verimlilikte ikinci sırayı sene başında top almak konusunda sıkıntı yaşayan Brandon Aiyuk aldı. Geçen yıl draft’ının birinci tur 25. sıra seçimi olan yetenekli top tutucu Aiyuk son haftalardaki yükselen formunu altı pas yakalama, 62 yard ve maç kazandıran touchdown’ı ile taçlandırmış oldu. George Kittle’ın gelişi ile birlikte takımın birinci wide receiver tercihi Deebo Samuel’in wide receiver pozisyonundan çok bir running back gibi top almaya başlamasının en çok yaradığı oyuncu hiç şüphesiz Brandon Aiyuk oldu. Bu maçta 11 kez pas tercihi olarak kullanılan Aiyuk için bu rakam bu sezonun en yükseği. Hala gözle görülen bir top düşürme sorunu olsa da topu aldıktan sonra kat ettiği mesafe açısından takımın en çok ihtiyaç duyduğu isimlerden.

Pas oyununun bu kadar işlemesinin hem bir sebebi hem de sonucu olarak koşu oyunu 100 yardda kaldı. Bu yılın sürpriz yumurtası, draft’ın 6. tur 194. sıra seçimi Elijah Mitchell’in da yokluğunda vasat altı running back Jeff Wilson Jr. idare ederken 49ers adına maçın ilk touchdown’ını 27 yardlık koşu ile son zamanlarda top tutmaktan çok koşmaya başlayan Deebo Samuel yaptı. Bu arada her ne kadar elde pek öyle alımlı running back olmasa da bu maç özelinde fazla koşamamamız konusunda Bengals savunma hattının da hakkını vermek lazım. Garoppolo’ya gelince; hücum hattı tarafından pek de iyi korunamayıp, beş kez sack olup dokuz kez de rakip savunma tarafından müdahale edildiği halde top kaybı yapmadan, 27/41 pas, 296 yard, iki touchdown, 103 QB reytingi ile iyi bir maç çıkardığı söylenebilir. Uzun zamandır elinde ilk kez formda bir Kittle ve iki receiver ile oynamanın keyfini sürüyor. Ancak az önce de dediğim gibi hücum hattının kendisine biraz yardımcı olması şart.

Hücum hattı demişken, uzatma dakikaları hariç pek de başarılı olduklarını söylemek zor. Her ne kadar Sağ tackle Mike McGlinchey’in sezon bitiren sakatlığı sonrası o bölgeye monte edilen veteran Tom Compton hala alışma sürecinde olsa da beş sack ve dokuz QB hit’e müsaade etmiş olmak onlar için eksi yazar. Savunmaya bakacak olursak; Savunma hattı ve ikinci bölgede (linebacker’lar) işler yolunda ama arka taraf maşallah Uhud Savaşı’nda tepeyi terk eden okçular gibi, yolgeçen hanı. Onlara gelmeden önce biraz savunma hattını ve linebacker’ları övelim. Nick Bosa? Tahtaya mı vuralım, bir tarafımızı mı kaşıyalım bilemedim ama nazar değmesin diyelim. Yaptığı iki sack ile bu yılki sack sayısını 14’e çıkartırken bir sack’i de çaylak cornerback Ambry Thomas’ın aldığı bir cezaya kurban gitti. Bunun dışında Bosa iki kez de Joe Burrow’a müdahale etmeyi başardı. Hattın bir diğer iyisi, edge, Samson Ebukam iki QB hit ve Arden Key ile paylaştığı bir sack ile başarılı bir maç çıkardı. Rakip koşucular Joe Mixon ve Perine’ı 86 yard ve toplamda 3,3 ortalamada tutmayı başaran savunma hattı Kittle’dan sonra takımın en iyisiydi diyebiliriz. Linebacker hattı takımın savunma lideri ve yıldız oyuncusu Fred Warner öncülüğünde işini iyi yapanlardandı. Bu yıl, Linebacker hattında, özellikle son maçlarda Fred Warner’a “zevkli” bir rakip var; Azeez Al-Shaair. Geçen sene bana birisi Al-Shaair’in Warner’den bile iyi maçlar çıkaracağını söylese muhtemelen inanmazdım ama bu yıl resmen rakiplere duvar örüyor. Bu maçta da sakatlanıp çıkmadan önce üç tanesi topu düşürme ya da pas arası olmak üzere 11 tane tackle ve bir kez de sack yapmayı başardı. Sakatlığı ile ilgili bir açıklama henüz görmedim ama umarım kısa sürede geri döner zira 49ers’ın bir playoff umudu varsa kalan maçlarda bu umut savunmadan geçiyor zira savunmanın arka tarafı çömez dolu.

Yıllar önce önemli bir maç öncesi gazetede “Yasin’in sakatlığı Fenerbahçe’yi korkuttu” diye bir haber okuduğumda işimiz Yasin’e kaldıysa zaten yanmışız demiştim. Zira adı geçen Yasin, muhtemelen çok yakından takip etmeyenlerin adını bile hatırlamadığı savunmanın ortasında oynayan Yasin Çakmak. Yine geçen sene biri kalkıp da bana bu Emmanuel Moseley’i çok ararsınız dese yine aynı tepki olarak işimiz ona kaldıysa, yanmışız derdim. Moseley’in seveni vardır, karışmam ama benim gözümde takımın kritik anda en çok receiver kaçıran cornerback’i. İşte şimdi onun da sakatlığında Bengals karşısına çıktığımız arka alan savunmacılarından birkaç isim sayayım; 2021 yılı üçüncü tur 102. sıra cornerback Ambry Thomas, beşinci tur 172. sıra cornerback Deommodore Lenoier ve yine beşinci tur 180. sıra safety Talanoa Hufanga, Allah var K’waun Williams, Jimmie Ward gibi tecrübelilerle birlikte ilk yarı Tee Higgins ve Ja’Marr Chase’e pek fırsat vermediler ama üçüncü çeyrekten itibaren felakettiler. Ambry Thomas’ın biri Bosa’nın sack’i diğeri de Jimmie Ward’ın interception’ına mal olan iki illegal use of hands cezasının yanında Hufanga’nın rakip “4th ve 5” hakkında üstelik de Joe Burrow dağılmışken Ja’Marr Chase’i kaçırıp touchdown’a izin vermesi az kalsın maçı kaybetmemize neden oluyordu. İstatistik olarak hem Hufanga hem de Thomas’ın tackle sayıları umut vadeden rakamlar olsa da çaylak sezonlarını daha az hasarla atlatmaları savunmanın kalanının verdiği mücadele adına çok önemli.

Son olarak bu yıl takıma en çok zarar veren birim olan special teams’in bu maç işini fazlasıyla yaptığını söyleyebilirim. Aklıma ilk gelen haliyle her iki Seahawks maçında takımı yakan special teams bu kez maç içinde iki kez punt sonrası topu düşüren rakipten önce davranarak iyi bir saha konumuyla topu geri almayı başardı. Gerçi aynı takımın bir parçası olarak kicker Robbie Gould maç sonunda genelde yaptığı işi bu sefer beceremeyip 47 yarddan field golü kaçırarak kahraman olmak yerine uzatmaya gidilmesine sebep olmuş olsa da galibiyet onun bu kusurunu da örtmüş oldu.

Genel itibariyle bakacak olursak, 7-6’lık galibiyet oranı ve Falcons, Titans, Texans, Rams fikstürü, çok büyük hücum sıkıntısı yaşayan Titans ve son yıllarda Rams maçlarındaki üstünlüğümüz de düşünülünce 4-0’lık bir neden olmasın finali ve playoff beklentisine girmemize neden oluyor. Tabi sakatlık olmadığı ve takımın yeni savunma koordinatörü DeMeco Ryans’ın savunmanın arka kısmına adam bazlı değil takım bazlı bir çözüm bulması şartıyla…