Merhabalar, değerli NFLTR.com okurları… Green Bay Packers adına post-season’ın ilk ve son yazısıyla karşınızdayım. Bu sezonun son Packers yazısını yazarken aslında sinirlerim bir taraftar olarak çok bozuk. Konferans yarı finallerinde çok değerli performanslar ve maçlar izledik, heyecan açısından olmasa da kalite anlamında diğer maçların oldukça altında kalan bir maçtı. Bunun sebeplerinin başında bir Ocak ayı klasiği olan Green Bay hava şartları geliyor. Açıkçası havanın getirdiği şartlar da koşu oyunu iyi olan 49ers’ın daha çok işine geldi. Bir Lambeau Field’dır, playoff’ta başkadır düşüncesi hâkim, bence ligin en özel stadı ve taraftar topluluğu burada ama ben bunun bir avantajını net bir şekilde göremedim. Maçın kaybedilmesinde öne çıkan sıkıntılar: Özel takım, quarterback ve coaching açısından olduğunu düşünüyorum. Gelin bu üç başlık altında maçı değerlendirelim…

Özel Takımlar: Göz Göre Göre Batmak

Packers’ın San Francisco 49ers’a 13-10 yenildiği maçın skoruna direkt etki eden özel takımın hataları oldu açıkçası. Hem alan golünün hem punt’ın bloklanması maçın kaderini direkt olarak değiştirdi. 49ers endzone’u sadece bu bloklanan punt ile bulabildi. Buradan Packers defansının maçı nasıl tuttuğunu da görebiliyoruz. Green Bay’in özel takımlarda birçok isime rağmen seviye atlayamaması direkt olarak ana coaching açısından soru işaretlerini getiriyor. Bir ayrılık yaşamamak ve yaşandığında da yerleştirmeyi iyi yapamamak pahalıya patladı. Son iki sezon da dahil olmak üzere bunun sinyallerini sahada her zaman görebiliyorduk. En istikrarlı şekilde iyidir dediğimiz Mason Crosby bile bu sezon bir bozuldu. Bojorquez’de yetenekli bir ayak olmasına rağmen bu maçtaki mağlubiyette ön plandaydılar fakat hata onlardan çok korumaydı. Return yapmak ve karşılamak açısından da sıkıntıları olan bir ekip vardı zaten sahada. Ligin en kötü özel takımlarından birine sahip olmanın cezası da böyle kesildi. Yazıyı özel takımlar diye de çok doldurmadan, asıl ekmeğin olduğu Rodgers kısmına geçelim…

Quarterback: Her Sene Aynı Hikâye Aynı Senaryo

Maçın ilk drive’ı ve Mercedes Lewis’in fumble’ına kadar oldukça iyi gidiyordu kendisi. Yapması gereken neyse onu yapıyordu, sahayı dengeli kullanıyordu ve isabet de elde ediyordu. Ancak bu fumble’dan sonra hücumlar açısından iş körlerle topallara döndü. Maçın soğuk havada oynanması bir pas takımı için büyük handikaptı. 49ers’ın koşuyu da iyi savunması onların maçın kilidini açmasını sağlayan olayların başındaydı. Etrafından da bir destek bulamayan “Bağışıklığını kazanmış” Rodgers ipleri eline alamadı ve Packers yarış dışı kaldı…

Bu maçta Aaron Jones ve Davante Adams dışında pas yakalayanlar kaç yard kazandırdı biliyor musunuz? Koskaca maçta koskoca Aaron Rodgers sadece altı yard ile Allen Lazard’ı topla buluşturabildi. Diğer dört farklı oyuncuya denemede ise isabet bulamadı, mesela Josiah Deguara çok önemli ritim kazandıracak bir pası yakalayamadı. Baktığımızda, 49ers’ta George Kittle’ın da tutamadığı oldu ama bir tuttu pir tuttu takımın kilidini açtı. Rodgers önderliğinde Green Bay Packers, tam sekiz drive’da sayı elde edemedi. Eğer senin oyun kurucun dördüncü MVP’ye aday, geçen yazın tüm drama kaynağı olup sahaya çıktığında o maçı kazandırmasını bilmeli. Ey, Aaron Rodgers!: “Last Dance” deyip ortalığı ayağa kaldırıyorsan sahayı da rakiplere darmaduman etmen lazım…

Belki yine gösterdiği performansı; Tannehill, Mayfield, Carr gibi isimler gösterse yine fena değil kötü oynamadı diyebilirsiniz ancak sahadaki Rodgers gibi bir profilse bu asla kabul edilemez. Rodgers, Brady ve Mahomes gibi isimler için ya kötü performans ya iyi performans değerlendirmesi vardır. Bunun arası kabul edilmemeli. Sahaya çıktığınızda Rodgers’dan beklenen budur.

Maçın sonunda, punt’tan TD vermişsiniz ve çok da ideal bir sürede oyun sizden başlayacak; zamanı iyi kullanarak gitsen bir alan golüyle maç yine gelecek. Allen Lazard da bomboşken Adams’a zorladığı derin pas ile her şey bitti ve benim aklımda bu kalacak bir taraftar olarak. Her şeye rağmen savunmanın da yardımıyla yakında giden bir maç izledik ve bunu değerlendiremeyen bir Aaron Rodgers… Geçen sene Brady’den hediye interception’ları bu sene de Jimmy G’li kazanmaya açık bir maçta cezayı kesemedi. Tüm maçlarda yine istatistikleri çok kötü gözükmüyor ama de Sir Alex Ferguson’un dediği gibi “İstatistikler mini etek gibidir, çok şey gösterir ancak asıl merak edileni göstermez”. Buradaki kriterin ben kazanmak olduğunu düşünüyorum çünkü asıl sayılan bu. Evet, tüm hataların yine yüzde yüzünü kendisine yükleyemeyiz, O-Line ve coaching gibi onu direkt etkileyen zorlukları da vardı. Ama terazinin ağır bastığı kısımda Rodgers takımı yarı yolda bırakması yer alıyor. Yetenek ve kazanmak çok farklı kavramlar ve Rodgers ne yazık ki burada kaybettiği bizler için acı bir gerçek. En yetenekli G.O.A.T olsa Ronaldinho ayak futbolunda bunu kimseye bırakmazdı, Amerikan futbolunda da bu Rodgers için geçerli…

Coaching: Playoff’lar Bambaşka Bir Olay

Matt LaFleur’un koçluğunu çok beğendiğimi birçok defa belirttim. Normal sezonda her açıdan çok takdir ettim ama o da playoff konusunda en az Rodgers kadar “choker” konuma geldi. Açıkçası burada Kyle Shanahan karşısında pasif kalması bu noktaya getirdi. Oyun tercihleri olarak playoff itibariyle farklı şeylerin sahaya koyulması gerekirdi. Shanahan bu pozisyonlarda daha önce olmuş ve kazanmış bir isim. İçinde sahip olduğun bu yapı bir yerlere getiriyor. Bence sporlardaki en önemli şey de sahip olunan bu yapı bu kültür… (bkz. Rodgers)

Sahada göze en çarpan Packers’ın yine O-Line’ın geçen sene olduğu gibi bir playoff maçında daha felaket olmasıydı. Burada yine coaching açısından bir karar hatası yapılmış gibi gözüküyor. Tüm sezon sol tackle oynayan Josh Nijman’ın oynamaması da bir coaching hatası oldu. Az takdire edildiği bir sezonu geçiriyordu ve 49ers güçlü defans önlüsüne daha verimli cevap verebilirdi. Bu maç sağ tackle oynaması gereken kişi Dennis Kelly değildi. Billy Turner orada değişmez isim olması gerekiyor. Koşu hücumuna da soğuk bir havada daha iyi kullanabilirdi. A.J. Dillon sakatlanıp kaburgalarını kırsa da daha iyi bir plan kurgulanmış olsa daha iyi bir hücum izleyebilirdik çünkü bu hücumun koşu gücü 49ers zorlu olsa bile aşabilecek bir ekip…

Bu bahsettiğim biraz geniş bir zaman periyodunu kapsayan bir hata oldu. O da özel takımlar açısından uyguladığı yönetimden kaynaklandı. Maurice Drayton şimdisinin sinyallerini veriyordu ama LaFleur ona güvenini verdi ve girdiği bu top onun elinde patladı. Kendisini de artık bu noktada tanımak için başka bir QB ile izlemenin vakti gelmiyor mu artık diye düşünmeden de edemiyorum. Rodgers bu kültürünü de LaFleur’a aktarması uzun vadede Packers’ı genç ve iyi bir koçtan edebilir.

Ekstra: Biz Bu Defanstan Razıyız!

Geçen sezon deselerdi eğer, Packers bir play-off maçında defansıyla oyuna tutunacak. Ne oldu de değişti çok merak ederim. Defansif koordinatör değişti, sudan ucuza oyunu değiştirebilecek isimler katıldı takıma. Sezon içinde önemli eksikler de oldu ama takım bir seviyeye çıktı ve şampiyonluk yolunda önemli bir potansiyel sundular.

Güçlü yönüyle bilinin bir O-Line’a gerçekten çok zor anlar yaşattılar. Koşu savunması konusunda 49ers ezen, Packers ise ezilen takım şeklinde çok laf dolandı ortalıkta. Evet, büyük ölçüde 49ers yine koşu oyunuyla kazandı ama yine iyi durdurmayı başardılar. Sezon içinde zaten koşu savunabildiklerini gösterdiler. Eğer, Packers yerine başka bir defans da olsaydı bundan iyisi zor olurdu. Gerçekten hem oturmuş hem de efektif bir koşu zenginliğine sahipler. Bunu Deebo Samuel ve Elijah Mitchell ile güçlendirince zaten herkes için durdurulması güç bir ekip çıkıyor.

Play-off için dönenlerimiz de oldu bu maç. Jaire Alexander ve Za’Darius Smith’in dönüşleri taraftarı bir hayli heyecanlandırmıştı ilerisi için. Smith hatta yaptığı sack ile de herkesi başlangıçta bir yükseltti. Packers, bu maç kötü oynayan 49ers O-Line’ına karşı çok iyi oynayınca maçı izlerken taraftarın içini bir umut kapladı fakat Rodgers drive’lardan eli boş döndükçe bu yavaş yavaş sönmeye başladı. Rashan Gary bu noktada dikkatleri üstüne çeken isim oldu. Sezon boyuncu pozisyonunu da başarıyla oynayan 2019 birinci tur draft’ı 49ers karşısında da oldukça etkiliydi. Durdurduğu dördüncü hakkın arkasından bir sayı gelseydi ve Packers kazansaydı kendisinden bolca bahsediyor olurduk. Onun dışında Preston Smith, Kenny Clark gibi oyunculardan da bu maç olduğu gibi tüm sezon çok iyi verim alındı. Joe Barry ve oyuncuları tebrik ediyorum.

Onun dışında, De’Vondre Campbell ve Rasul Douglas’a ayrı bir şekilde değinmek istiyorum. Bu sezonun başında takıma katıldıklarında çok fazla bir beklenti yoktu ve çok uygun fiyatlara takıma katıldılar. İkisi de çok büyük fark yarattılar takım adına. Bundan dolayı genel menajer Brian Gutekunst’u tebrik etmek gerekir. Bu kadroyu bu salary cap ile çok iyi yönetti. Rodgers sürecini de çok iyi yönetti. Dilerim böyle devam eder ve Packers için gelecekte güzel günler görürüz.

Yine bir playoff hüsranıyla biten bir sezon bitirdik. Artık bir yeniden yapılanma ve bir mental temizlik gerekebilir. Bunu artık biraz zaman ilerledikçe göreceğiz. Önümüzdeki sene de Packers yazılarıyla görüşmek dileğiyle…