Merhabalar, değerli NFLTR.com okurları… Artık aylardan Şubat olmuş, Amerikan futbolu sezonunun sultanına girmişiz. Geçtiğimiz hafta, Los Angeles’ta SoFi Stadium’da yerini alacak iki takım Cincinnati Bengals ve Los Angeles Rams olarak belli oldu. Geçen sene, Tampa Bay Buccaneers’in ardından ikinci bir takım Super Bowl’da sahaya ev sahibi olarak çıkacak. İki takım için de çok fazla anlam içeren bir karşılaşma olacak ve buraya gelesiye kadar çok uzun bir yoldan geldiler. Son olarak da kendi konferans finallerinde heyecanı bol seviyelerde maçlar izledik. Gelin bu maçları bir inceleyelim…

AFC Konferans Finali: Cincinnati Bengals vs. Kansas City Chiefs

Maça açık ara favori şeklinde başlayan deneyimli takım Kansas City Chiefs’ti. Karşılaşmaya da istedikleri gibi başlamışlardı. Akıcı ve üreten bir hücum vardı ilk yarıda. Hepimizin bildiği ve alıştığı bir pas oyununda Mahomes, Kelce-Hill ikilisininden yard’lar ve TD’lar kazandırıyordu. Cep çöktüğünde Houdini’liğini yapıyordu ve bir şov yapıyordu. Diğer isimler de güzel katkı verdi. Mecole Hardman’dan hücuma çok iyi bir destek gelmişti. İşleyen bir koşu oyunu vardı Chiefs adına. Jerick McKinnon’ın belki form durumunu göz önüne alarak maçın gittiği anlarda koruyucu olarak değerlendirilebilirdi. Hem zaman ve tempoyu ayarlamak adına kritik bir durumdu. Bu maçta eğer Kansas City hücumu hatalar yapmasa rahat kazanabileceği bir maçtı. Hep bir yük olduğunu söylediğimiz Chiefs defansı kendisinden bekleneni layıkıyla yaptığını düşünüyorum. Hatta Kansas City hücumuna fırsatlar vermeyi de başardı. Ancak Mahomes hücum iyi gitmezken yaşadığı anlarda paniği pahalıya patladı. Eğer, Bills maçındaki gibi düello havasında olan bir maçta zor anlarda nasıl bir sihirbaz olduğunu gösterdi fakat kendisi bir kuyuya düşerse oradan çıkamıyor. Geçen Super Bowl’da olduğu gibi ne yapacağını bilemediği anlar oldu ve özgüveni sarsılmış bir Mahomes maça son noktayı koyamadı. Overtime’da attığı pasların üçü de felaketti. Maçın sonunda da redzone’da açıkta olan Kelce’yi göremediği gibi fumble yapması onu anlaşılan baya etkiledi.

Mahomes, “choke” etti dedik ama asıl bu işin ustası Andy Reid. Kariyerinde beşinci konferans finalini kaybederken bu alanda artık Aaron Rodgers’ı geçti. Yapısı itibariyle oynattığı oyunlar risk içeriyor, bunu biliyoruz. Ama bazı riskler de çok gereksiz oluyor sevgili Reid hocam. Maçın Chiefs adına kırılma noktası ilk yarının sonunda değerlendirilemeyen redzone hücumu oldu. Zaman yokken bir oyunluk risk almayı anlayabiliyorum ama uygulanan oyun tercihi biraz zorlama olmuştu. Hemen endzone denettirebilecek ve alan golü için zaman bırakabilecek bir oyun daha yararlı olabilirdi. Çabuk “slant” rotalarıyla endzone’a girilebilirdi mesela. Bu oyun ardından da hücumda Chiefs tüm ivmesini kaybetti. Bu noktadan sonra Bengals oyunun iki tarafında da çok özel bir karakter koydu ve maçı kazandı…

Bununla beraber, Bengals açısından uzun zamanlar unutulmayacak bir destan yazıldı adeta. Çok karakterli bir oyuncu topluluğuna sahipler ve bu da başarıyı getiren yegâne şey oldu. Kazanmak için gereken ilk şey yürek ve Bengals oyuncuları buna fazlasıyla sahip. İkinci yarı işi yapma anına gelindiğinde sahada fark yarattılar. Haklı olarak herkes Joe Burrow’ı çok övüyor. Ama defansı da unutmamak gerekiyor. Trey Hendrickson, Sam Hubbard, Logan Wilson, Eli Apple, Jessie Bates, Vonn Bell, Mike Hilton gibi isimler defansta çok büyük fark yarattı. Bunu kimse onlardan beklemiyordu. Bu oyuncuların hepsi defansta fırsat değerlendirmekten çok fırsat da yarattı. Bengals’ın elite bir pass rush’ı yok ama Mahomes yaşattıkları zor anlar ve arka tarafta mükemmel coverage’lar ile adete oyunu kilitlediler. Muhtemelen kariyerlerinde bu kadar başarılı ve şöhretli bir duruma gelemeyecekler fakat bir savaş hikayesi gibi bir başarı bırakacaklar arkalarında…

Gelelim biz asıl adama… Joe Burrow. Böyle bir adam “o-la-maz”! İnanılmaz bir liderlik ve performans yansıttı. Şimdiden çok ayrı bir sınıfa çıktı ve bunu devam ettirebilir ve kendini korursa Tom Brady, Joe Montana, Peyton Manning gibi isimlerin yanında anılabilecek bir potansiyele sahip olduğunu gösterdi. Dediğimi takımın geçmiş sezonlarındaki derecesine bakarsanız anlayabilirsiniz. Bir franchise baştan aşağı değiştirdi. Böyle bir yükseliş çok nadir olur ve genelde şansın üzerine kurulmuş olur. Evet, şanslıydı ama sonuna kadar hak etmişlik de var. Kendisinin maçı hediye edebileceği birkaç atışı oldu ancak şanslıydı ki elinde patlamadı. Burrow’u kıyaslarken şu an ondan bir Tom Brady havası almak mümkün. “Winner” karaktere sahip olmak ayrı bir olay.

Bengals hücumu maça tutuk başladı fakat screen oyunlarındaki inadı Samaje Perine’ın yaptığı TD ile sonuç verdi. Maçın başında C.J. Uzomah’ın kaybedilmesi önemli bir kayıp oldu çünkü Bengals’ın güçlü WR kadrosunu zapt etmek için kullanılan baskıdan dolayı özellikle merkez de birçok alan oluştu ve büyük oyun potansiyeli olan bir tight end’in düşmesi hücuma bir nebze sekteye vurdu. Bengals’ın en büyük özelliklerinden biri patlayıcı bir hücuma sahip olmaları. Bu maç bunları fazla göremedik ama Tee Higgins ile değerli birkaç oyun edilmesi çok yararlı oldu. Chiefs defansı Ja’Marr Chase’i altı top yakalamasına rağmen iyi savunduğunu söyleyebiliriz. Ancak skill position’da çok çeşitli bir takıma sahip Bengals. Tyler Boyd’undan, Tee Higgins’ına, Samaje Perine’ına, Joe Mixon’ına… Mixon demişken kendisi de çok iyi bir maç çıkardı. O-Line’ın kötülüğüne de bağlı olarak çok fazla yard kazanımını sağlayamadan hemen oyun çizgisinden çok durduruldu fakat koştuğu yard’lar olsun yakaladığı paslar olsun maçın çok değerli oyuncularındandı. Öncelikle Chiefs defansını yordu ve Burrow’un pas hücumunu daha iyi uygulayabilmesi için ona olanak sağladı. Eğer bu maç full pas oyununa dönse bu işten çıkamayabilirdi Bengals. Joe Burrow, işte bu hücumun orkestra şefiydi. Kritik birkaç hatası oldu ama baskıyı yediğinde yılmadı ve oyunları gerçekleştirdi. Kötü bir O-line’ı olması onu çok tehlikeye atıyor ama ben bu zorluğun onu güçlendirdiğini düşünüyorum. Bu mantaliteye de sahip olup bir şeyleri ortaya koyabilmesi oldukça özel. Diğer yandan, bu maç mobilitesini de gösterdi ve hücumun iki tarafında da fark yarattı. Bakalım ikinci sezonundan ve ilk tam zamanlı senesinden sonra Bengals’a ilk Super Bowl’unu getirebilecek mi?

NFC Konferans Finali: San Francisco 49ers vs. Los Angeles Rams

İki California takımı, iki yakın zamanda Super Bowl kaybetmiş takım, iki genç ve aynı ekolden koç; NFC konferansında kozlarını paylaştı ve sahadan mutlu ayrılan isim Sean McVay oldu. İki dehanın düellosunda McVay şeytanın bacağını kırdı ve Kyle Shanahan’ı uzun süre sonra yenmeyi başardı. Bu maçla beraber yarım kalan hesabını kapatmaya gelirken Los Angeles Rams bu maçta olduğu gibi Super Bowl’da da ev sahibi takım olacak. Diğer yandan Matthew Stafford’da Detroit Lions ile geçen uzun ve çileli yıllarının ardından Los Angeles’daki ilk sezonunda Amerikan sporunun tepe platformunda yer alacak. Rams bu noktalara gelirken sezon öncesi yapılan cesur hareketler ve normal sezon devam ederken yapılan Von Miller, Odell Beckham Jr. ve Sony Michel hamleleri takımı buraya getirdi. Şimdiyi düşünerek hareket ettiler ve meyvelerini şu an topluyorlar. Bu sahneyi sonuna kadar hak ettiler ve San Francisco 49ers’ı 20-17 geçerek resmen Super Bowl’a çıktılar…

Açıkçası, LA Rams’in en büyük şansı Jimmy Garoppolo’ydu. Her zaman takımının bir adım ileri gitmesine engel olacak bir düzeydeymiş gibi oynuyor. Keza bu maçta da böyle oldu. Elinde; George Kittle, Deebo Samuel ve Elijah Mitchell gibi isimler olmasına rağmen birçok fırsatı ve boşluğu değerlendiremedi. En öne çıktıkları koşu hücumundan istediklerini de elde edemediler ve maç genelinde checkdown veya screen paslarla ilerleyebildiler. Elde bir Jimmy G olunca bombanın patlamaması adına da doğru bir stratejiydi bu ancak bomba eninde sonunda patladı ve 49ers felaket bir dördünce çeyrek oynadı. Kyle Shanahan’da bundan ayrı olarak yetersiz kaldı. Son çeyrek 10 sayı öndeyken izin verilen bir geri dönüş hikayesi de onun koçluğunu büyük bir leke bulaştırıyor…

Maç baktığımızda tamamen Rams’in hakkıydı ve halen 49ers’ın son drive’a kadar şansı olduysa bu Rams’in basit şeyleri gerçekleştirememesinden kaynaklandı. Ancak maçı yine iyi korumaları maçın gitmesinin önüne geçti. Rams defansı, hiç sack yapamamasına ve son ana kadar da oyun değiştirecek oyun gerçekleştirememesine rağmen iyi bir savunma yaptılar. Koşuyu iyi savununca zaten 49ers’ın ayağına direkt bir pranga vurulmuş oldu. Son çeyrekte izlediğimiz savunmanın da karakteri çok yüksekti ve böylelikle kapılar Los Angeles Rams adına sonuna kadar açıldı. Birbirinden karakterli bir pass rush’a sahipler; Aaron Donald, Von Miller, Leonard Floyd ve Greg Gaines’in varlığı her maç rakiplere tehdit oluşturuyor. Ancak, bu savunmanın Super Bowl yolunda sıkıntı verebilecek noktaları bulunuyor. Linebacker olarak Troy Reeder’ın performansı endişe verici. Birçok önemli tackle’ı kaçırdı ve takımına bir yük noktasına gelebilir. Bir diğer problem ise Darious Williams’dan gelebilir. Ligin en iyi ikinci cornerback oyuncularından ancak yaşadığı bu düşüş skill position’ı yeteneklerle dolu Bengals karşısında büyük problem yaratabilir…

Los Angeles Rams’in hücumu bu maç iyi oynadı ancak tam potansiyelini sahaya yansıtamadığı bir oyun vardı. İlk yarının son serisinde düşürülen toplar olmasa belki daha erken biten bir maç da izleyebilirdik. Yine 49ers karşısında da her zaman olduğu gibi Rams’in wide receiver’ları öne çıktı. Cooper Kupp ve Odell Beckham JR. gibi iki yıldıza sahip olunca zaten bazı şeyleri başarmamak daha zor oluyor. İkisinde de harika oyunlar, rotalar, yakalamalar gördük. Bu iki isme covarage yapabilmek gerçekten çok zor. Beraber 20 pas yakalayıp 255 yard kazandırdılar. Üçüncü haklarda ve endzone’da Cooper Kupp her zaman olduğu gibi ortaya farkını koydu ve başrolde olmayı başardı. Pas hücumunu, McVay ve Stafford da oldukça dengeli kullanması çok değerliydi. Kısa paslar ve özellikle üçüncü haklardaki kazanımlar hem hücumun devam etmesi hem sürenin kullanımı adına belirleyici oldu. Stafford’ın da oyunu iyi yönettiğini söyleyebiliriz. Erken sakatlanıp çıkan Tyler Higbee’nin yerine de dahil olan Kendall Blanton maçın sürprizi oldu. Higbee’i hiç aratmadı ve gereken oyunları gerçekleştiren güvenli bir el oldu. Koşu oyununda ise istediklerini elde edemeseler bile her zaman risk ve tehdit oluşturan iki isim bulunması Rams hücumunu daha da tehlikeli yapıyor. Stafford’ın liderliği ve gerekeni yapmasıyla Rams, Super Bowl’a favori çıkacak takım olacak gibi gözüküyor ancak karşılarında böyle düşünenleri üzen bir takım yer alıyor…

Super Bowl heyecanı başlasın!