Merhabalar değerli NFLTR.com okurları… Uzun bir sürenin ardından Packers yazılarıyla sezonu açıyoruz. Onur Aşar ve Fevzi Batukan Yarçe ile yazı serisi ve podcast dolu bir off-season geçmesiyle beraber benim adıma sezon hiç bitmemişti ama mevzu bahis Green Bay olunca insanı bir ayrı heyecan sarmıyor değil. Her senenin başında her zaman olduğu gibi heyecan insanın damarlarına işliyor. Yeni sezona girerken takımda birçok soru bulutu takımın üzerinde dolaşırken biz takımın her sekmesini inceleyerek birazcık da olsa bulutları dağıtıp cevaplar bulmaya çalışacağız.

Hücum: Yeni Ekip Büyük Mücadele

Belki de off-season boyunca bir takım üzerinde en çok tartışmaya maruz kalan Packers’ın wide receiver durumu oldu. Aaron Rodgers’a yıllardır bir wide receiver ekibi verilmiyor muhabbeti alıp başını giderken bu sezon bu ayrı bir boyuta taşındı artık. Rodgers da cüzdanı doldurunca pek bir sıkıntı yapmadı gibi. Takımdan ayrılan ve ligin en iyi wide receiver’ı olarak değerlendirilen Davante Adams’ın takımdan ayrılmasının ardından yapılan başlıca eklemeler; Sammy Watkins, Christian Watson ve Romeo Doubs oldu. Üçü de birbirinden tartışmalı isimler. Rodgers’ın ise ne kadar büyük bir tartışma olduğundan bahsetmiyorum. Daha önce de bir yazımda bahsettiklerim üzerine bir de zihnini arındırabilmek adına aldığı uyuşturucu madde skandalı ortaya çıktı. Gerçekten her şeyin sınırında dolaşan bir adam. Öyle ya da böyle, mükemmel bir yetenek ve mantalitesini değiştirebilirse tek başına Super Bowl kazandırabilecek bir adam…

Rodgers’ı aşağı yukarı biliyoruz zaten, o yüzden wide receiver’lara değinelim. WR1 olarak Allen Lazard’ı görüyoruz ve lig genelinde en zayıf kalan isimlerden açıkçası. Genel anlamda blok özelliğiyle öne çıkan bir oyuncu iyi bir ikinci alternatif denebilir, Rodgers’ın elinde ilk sırada nereye çıkacağı büyük bir merak ama yanlarında iki tane tecrübeli ve iki çaylak wide receiver var. Cobb, aralarında kimyanın enerjinin en çok olduğu isim aslında ve bu sene bolca kilit topları toplayacaktır. Tecrübeli bir diğer isim de Sammy Watkins, takımın WR odasına sınıf atlatmıyor ama daha güçlü yapıyor şeklinde ortada bir yorum yapılabilir. Sahada olduğunda takıma yararı dokunacaktır. Salary cap’te sadece 1.77 milyon dolarlık yer tutmasıyla tavanını düşünerek gayet güzel bir ekleme ama yapabildiğiniz sadece bu muydu sorusunu sordurmuyor değil.

Genç isimlere baktığımızda; Romeo Doubs, Christian Watson ve Amari Rodgers’tan bir beklenti oluşuyor. Üçünden birinin özel bir performans vermesi şart. Şu an en olumlu ışıklar Doubs’tan gelse de üstüne koyması gereken çok şey var. Eğitilmesi yontulması gerekiyor. Fiziksel anlamda bir potansiyel bulunduğunu söyleyebiliriz. Watson’ı sakatlık sorunsalı yüzünden daha pek göremedik, ham bir oyuncu ama Rodgers onu özel bir oyuncuya dönüştürebilir. Onu da sezon içerisinde göreceğiz. Amari Rodgers ise felaket bir ilk sezonun ardından hayal kırıklığı yaşattı. Bu sene slot’ta kendisinin iyi bir şeyler yapacağı umudum olsa da sakatlık olmadıkça fazla top olmayacaktır. Fena olmayan bir pre-season geçirdi ama NFL seviyesine şu an biraz uzak gözüküyor. Buradan gelecek sonuç takım için oldukça belirleyici olacaktır…

Tight end konusunda takımın yine fena olmadığını düşünüyorum. Robert Tonyan sakatlıktan döndüğünde iyi performans verebilecek ellere sahip bir oyuncu. Josiah Deguara da beklentilerle draft edildi ve halen bunun karşılığını vermesi bekleniyor, bildiğiniz üzere de tight end’lerin gelişimi daha uzun süreleri bulabiliyor. Sezon içerisinde şimdi gözüktüğü konumdan daha iyi yerde olacağını düşünüyorum. Bunun üstüne bir de ortalıkta dönen Darren Waller lafları gerçeğe dönüşürse tadından yenmez bir durum olur çünkü bu Packers’ın işine bir hayli yarardı. Öyle ya da böyle, LaFleur ve Rodgers’ın hücum üretkenliği sağlayacak bir çözüm bulacağına inanıyorum. Bir şekilde tekeri döndüreceklerdir ancak ilerleyen yolda potansiyellerinin tıkanmaması gerekiyor.

Packers’ın hücumda asıl güçlü tarafı koşu oyunu gibi gözüküyor. Aaron Jones ve A.J. Dillon için ligin en iyi üç koşu komitesinden biri olduğunu açıkça söyleyebilirim. Pas oyunda da aktif olma ihtimalleri onları takımın en mühim parçalarından yapıyor. Aaron Jones’ta gördüğüm bir pas potansiyeli var ve bu sene bunu bolca göreceğizdir. Jones özelinde daha iyi verim alınabilecek bir kumaş olduğuna inanıyorum. Diğer taraftan, Rodgers’ında hem Jones’un hem Dillon’ın sezon içinde 50 pas yakalamaya erişmesini gerçekçi bulduğunu söylemesi de bunun bir göstergesi bana kalırsa.

Hücum değerlendirmesini bitirmeden hemen önce oyunun en kilit ve belirleyici kahramanlarını atlayamayız. Packers, sakatlık problemlerini bir türlü aşamadığı offensive line’a birazcık değinelim. En önemli iki oyuncusu David Bakhtiari ve Elgton Jenkins’nin sahalara bir türlü dönememesi ve halen soru işaretlerinin bulunması tedirginlik yaratsa da genel anlamda daha olumlu bir bakış var. Josh Myers’da sakatlıklarla uğraştığı ilk yılında oynadığında iyi bir kumaşı olduğunu göstermişti. Draft’tan elde edilen isimlerinden de derinlik anlamında yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Lucas Patrick gibi beğendiğim bir oyuncu ayrılmış olabilir ama Jon Runyan ve Royce Newman starter olup güçlü bir O-Line kuracak bir potansiyelde çok güzel yer doldurabilirler.

Defans: Takımın Kalesi

Evet, doğru duydunuz. Takımın kalesi hücumdan ziyade defansı olacak. Aaron Rodgers kazandığında defansla kazandığını gördük. Takımın gerçekten mükemmel isimlere sahip bir savunması var. Tek önemli ayrılık Za’Darius Smith oldu ve geçen sezon oynamazken benim tarafımdan ligin en iyi on savunmasından birine sahip bir Packers vardı. Bu sene draft’ta da ilk turdan defansa yatırım yapıldı ve takımın seviyesini bir üst seviyeye de çıkaracaktır. Bu sene de ilk beş savunmadan biri olmalarını bekliyoruz.

Cornerback’lere bakınca mest olmamak imkânsız. Üç tane iyi cornerback’i bir araya toplayabilmek az iş değildir. Jaire Alexander zaten tartışmasız en iyi üç cornerback’ten biri ve sağlıklı kalırsa ligin en iyisi olduğu da söylemekte bir sakınca yok. Eric Stokes, çok başarılı bir çaylak sezonu geçirdi ve kalitesini gösterdi. Bu sene de kesinlikle üstüne koyacaktır. Rasul Douglas da çok ama çok güzel bir sürpriz, geçtiğimiz sezon ki performansı ve gösterdikleriyle herkesi şaşkına çevirdi.  Safety’de birbiriyle uzun süredir oynayan ve iyi performans veren Darnell Savage ve Adrian Amos ikilisi var. Güvenilebilecek olduklarını gösterdiler ve göstermeye devam ediyorlar.

Linebacker mevzusunda da takımın hep zayıf karnı burası olmuştur ama yapılan hamlelerle artık takımın güçlü olduğu yerlerden biri oluyor. De’Vondre Campbell, All-Pro seçildiği sezonun ardından takımla yeni de sözleşme imzaladı. Geçtiğimiz sezon Stokes’un ardından yanına Georgia defansının ekmeği yenmeye devam edilerek Quay Walker’ı aldılar. Preseason maçlarında da gayet parlak bir grafik çizdi. Draft’ta ilk seçilmesinin hakkını verirse defans seviye olarak çok atlayacaktır. Arkasında Krys Barnes gibi bir alternatifin bulunması iç linebacker anlamında takıma büyük bir alan sağlıyor.

Pass rusher konusunda da çok iyi oyuncular bulunuyor. Rashan Gary, Za’Darius Smith’in yokluğunda yerini oldukça başarılı doldurdu ve eski birinci tur seçimin meyveleri şimdi yeniyor. Preston Smith de artık oturmuş ve iyi performans veren başarılı bir linebacker. Defensive tackle olarak Kenny Clark çok başarılı devam ederken yanına bir de Georgia mezunu Wyatt Teller’ın da draft edilmesi sahip olduğu özellikler itibariyle takımın defans potansiyeline güçlenmesini sağladı.

Koçlar: Oyun Sistemi Başarılı Olacak mı?

Son olarak bir de coaching’e değinmek gerekirse Matt LaFleur son yılların en iyi koçlarından biri ve takım oldukça istikrarlı. Benim düşünceme göre kendisi çok başarılı olsa da enerjiyi belirleyen değil enerjiye göre şekil alan bir koç. Bunu da Rodgers ve play-off maçlarının paralelinde görebiliriz. Çok akıllı ve uyumlu bir koç ve takımı ileriye götürüyor ama benim açımdaki soru işaretleri nasıl bir lider olduğu ve yalnızken neler yapabileceği. Ancak, bu şimdinin sorunu değil çünkü takımda Aaron Rodgers gibi bir karakter var ve işler onun dalgasında ilerliyor. Nathaniel Hackett gibi değerli bir koç ayrıldı ama LaFLeur varken bunun çok büyük bir problem olacağını düşünmüyorum. Etkisini biraz daha sezonun başlarında göreceğiz elbet.

Defans tarafında ise Joe Barry’i oldukça beğendim. Takıma çok iyi bir enerji ve kimlik getirdi. Çok da iyi bir kültürden geliyor. Modern futbolu doğrularıyla oynayan bir yapı ailesinden geldiğini söyleyebiliriz. Bu sene de sistemi üstüne koyarak takımı daha ileriye götürecektir. Sonuçta takımı onca sakatlığa rağmen en iyi on defanstan biri yaptı. Packers sezonu biterken iyi departmanı defansıydı. Sıkıntının çoğunluğu özel takımlar ve hücumdaydı. Bu anlamda defans anlamında biraz daha içlerin rahat olduğu söylenebilir.

Özel takımlarda da Las Vegas Raiders’ı geçici head koç olarak playoff’a taşıyan Rich Bisaccia özel takımlar koordinatörü geldi. Onun da bir etkisi olamayacaksa bu felaket ekibe kimin olacak diye sorgulamaya başlıyorsun. Bu sene takımın sonunun ne olacağını bütün üniteleriyle koçlar ve sistemlere belirleyecek. Uyguladıkları hamleler geleceğin binasını inşa edecek ve bu binaların artık sene sonu Arizona’yı görmesi gerekiyor.

Bir yazının daha sonuna gelirken takımda her ne kadar pas yakalayıcılar anlamında karamsar bir tablo gözükse da ben optimist olmak istiyorum çünkü takımın diğer departmanları oldukça iyi buluyorum ve doğru bir yapı ve planla beraber taşların birbirini olumlu etkileyerek ilerleyeceği kanısındayım. Yeni sezonda yine hedefler büyük. Herkese eğlencesi ve zevki bol mutlu bir sezon diliyorum. Görüşmek üzere…