Merhaba sevgili futbolseverler. NFL’de geride bıraktığımız Super Wild Card Haftası’nda Buffalo Bills playoff tarihinde ilk kez karşılaştığı Indianapolis Colts’u 27-24 geçmeyi başardı ve yine playoff’larda ilk kez karşılaşacağı bir başka rakip ile; Baltimore Ravens ile eşleşti. Colts karşısında maça favori olarak çıkmıştık ancak bu maçta, sezon genelinin aksine -özellikle hücumda- aksayınca bu kez favori Ravens olarak gösteriliyor. Ravens maçı öngörüsünden önce gelin biraz Colts galibiyeti franchise için ne anlama geliyor bir göz atalım…
Takımın kurucusu ve eski sahibi Ralph Wilson, efsanevi head koç Marv Levy, Hall of Famer quarterback Jim Kelly ve tüm zamanların sack rekorunu (200) hala elinde tutan defensive end Bruce Smith’li yıllardan beri uykuda olan ve çeyrek asır sonra nihayet yorganı üzerinden atan Bills, Buffalo şehrini mutluluktan sarhoş etmiş durumda. Division liderliğinin ilan edildiği 15. haftadaki Denver Broncos deplasmanı dönüşü takımı karşılamak için sabahın ilk saatlerinde havaalanını dolduran taraftarlar “Siz bizi bir de şampiyon olunca görün” der gibiydi.
Yıldız wide receiver Stefon Diggs ne kadar şaşırdığını anlatmak için “Ne lisede ne üniversitede ne de Minnesota’da bu kadar tutkulu bir taraftar görmedim” derken Buffalo gibi küçük market şehirlerin, yıldız oyuncular için birçok eksiklerine rağmen böyle bir destek ile yine de tercih edilebilir olduklarını göstermiş oldu.
Bu maçın ardından Marv Levy’den bir e-posta aldığını belirten head koç Sean McDermott basın toplantısında bunun kendisini ekstra motive ettiğini söylerken Jim Kelly “Josh (Allen) benim tüm rekorlarımı kıracak ve onunla gurur duyuyorum, yaptığın işe devam et” yazdığı bir Tweet paylaştı. Yine 90’lı yıllardan bir oyuncu: special teams wide receiver’i Steve Tasker takımın desteği ile Hollywood aktörlerini aratmayan bir klip çekti ve “bu kez playoff’lara ucundan kıyısından değil; tam kalbinden giriyoruz” dedi. Bu atmosferle girilen super wild card haftasında rakip Colts’un başında eski bir dost: Jim Kelly’nin yedeği Frank Reich vardı…
1993 yılı wild card haftasında Bills için üstüste dördüncü kez oynanacak olan Super Bowl’a giden yolda rakip Houston Oilers’dı (şimdi Tennessee Titans) ve o zamanlar ligde fırtına gibi esen qb Warren Moon’a karşı Jim Kelly sakatlığından ötürü oynamayacaktı. Bu durum Oilers’ı favori yapmaya yetmiş, üstelik maçın ilk yarısı Oilers lehine 28-3 sonuçlanmıştı. İkinci yarı 32 sayıya kadar çıkan farkı o zamana kadar görülmemiş bir oyunla kapatıp maçı kazandıran Reich hala Buffalo’da en çok sevilen futbol adamlarından biri. Maçtan önce “Evet Buffalo taraftarıyım hatta geçen hafta da Buffalo’yu destekledim (Dolphins maçı) ve bizim için gerekeni yaptılar ama bu Cumartesi oraya iş için gidiyorum ve bir gün için taraftarlığımı askıya alıyorum” dedi.
Colts maçı Bills’in playoff tecrübesi eksikliğini sonuna kadar hissettiği bir maç oldu. O kadar ki son çeyrekte maçın bitmesine az bir süre kala Josh Allen’ın elinden kaçırdığı topu offensive line’daki arkadaşları geri kazanmasa kendi 40 yardımız civarinda Philip Rivers sazı eline alacak ve belki de maçı kazandıracak bir drive’a imza atacaktı. Rüya gibi geçen bir sezonun bu şekilde bitmesi gerçekten çok acı olurdu. Neyse ki bu yaşanmadı, ama maçın genelindeki tutukluk playoff’un kalan kısmı için “acaba?” dedirtti.
Divisional turda rakip Baltimore Ravens. Titans karşısında deplasmanda, 10 sayı geriye düştükleri halde, Lamar Jackson bir interception atmışken ve sezonun koşu yardı lideri Derrick Henry’yi 40 yardda tutmayı başararak kazandılar. Bu etkileyici istatistikler aklıma geçen sene 14. haftadaki eşleşmemizi getirdi ve maçın özetine yeniden baktım. Biz de o maçta Lamar’ı tam 40 yardda tutmuşuz ama hücumda etkili bir receiver’ın olmayışı maçı kaybettirmiş. Tabii ki geçen seneye kıyasla iki takim da hem savunmada hem hücumda çok farklı yerlerdeler ama maçı kafamda oynatınca galibiyete daha yakın olan tarafın Bills olduğunu görüyorum. Bence bizim açımızdan en kritik nokta, Colts maçında sezonu kapatan running back Zach Moss’un yerine koşu hücumunu Devin Singletary ile beraber sırtlayacak olan Antonio Williams. Normal sezonun son haftasındaki Dolphins maçına kadar ismini kimsenin bilmediği Antonio Williams, North Carolina çıkışlı draft edilmemiş bir çaylak. İlk kariyer maçı olan Dolphins maçında top taşıma başına 5.3 yard alarak iki touchdown yaptı.
Bunu bir boks maçı, ve boksörün iki kollarından birini pas, diğerini de koşu hücumu olarak düşünürsek bir playoff maçına tek kollu çıkmak istemezsiniz. Koşu hücumumuz işlerse pas hücumu da daha verimli geçecektir.
Bugün Bills head koçu olarak dördüncü yılını dolduran Sean McDermott sezon başında soyunma odasında her oyuncunun kendi bölmesine “playoff caliber” yani “playoff kalibresi” yazdırmıştı. Playoff’a çıkınca bu yazıyı “championship caliber” olarak değiştirdi. Bakalım bu motivasyon etkisini gösterecek ve konferans finali görebilecek miyiz…
Yine McDermott’in dediği gibi: “Stay humble and hungry” (mütevazi ve aç/azimli kal). Amerikan futboluna olan açlığınızın hiç bitmemesi dileklerimle, bu da Marv Levy’den gelsin:
“Where else would you rather be than right here, right now?”
– Şu an buradan başka nerede olmak isteyebilirdin ki?