Yeni koç, yeni general manager, yeni ofans, yeni defans, yeni dönem ve yeni (!) sezon. Baştan sona değişen bir takımın ilk maçından önceki yılki problemleri tekrarlaması kabul edilemez ancak Chargers bu yıla da önceki yılki Denver Broncos maçını hatırlatarak başladı.
Geçen sezon, Denver karşısında ilk yarıyı 24 – 0 önde kapatan Chargers ikinci yarıda karşılık veremeden 35 sayıya izin verip maçı 35 – 24 kaybetmişti. Bu sezonun ilk maçında da benzer bir şey oldu ve Houston Texans karşısında ilk yarıyı, hatta ilk üç çeyreği tamamıyla DOMİNE eden ve taraftarlara “Playoff olur mu yoksa?” bile dedirten Chargers, gene çöktü ve 28 – 7’den kendi evinde, taraftarlarının son yıllarda en coşkulu olduğu maçta üçüncü çeyreğin ikinci kısmı ve dördüncü çeyrekte karşılıksız 24 sayıyı skorboard’da gördü ve maçı, aynı zamanda da taraftarlarının güvenini henüz ilk maçtan kaybetti. Dejavu.
Maça ve sezona çok iyi başlayan Chargers henüz ilk defansif drive’ında interception yaptı, arkasından gelen ofans da mükemmel performansla Chargers’ı 7 – 0 öne geçirdi. Houston ilk çeyrekte beraberliği yakalasa da takımımız ikinci çeyrekte 14 – 0’lık harika bir 15 dakika geçirdi ve ilk yarıyı 21 – 7 önde kapattı. Üçüncü çeyrekte de touchdown yapan Chargers 28 – 7 öne geçtiğinde Philip Rivers’ındört TD pası, Ryan Matthews ve Vincent Brown birer receiving TD’ı vardı. Eddie Royal da Danario Alexander’ın boşluğunu iki kişilik oynayarak doldurmaya neredeyse ant içmişti: İki receiving TD. Ne olduysa bundan sonra oldu…
Houston, bir sorunumuz var
Houston Texans için neredeyse hiçbir şey doğru gitmiyorken, takımda ruh kalmamışken, ne yılın defansif oyuncusu J.J Watt ne de QB Matt Schaub kayda değer oyunlar üretememişken devreye hakem ve NFL yetkililerinin saçma sapan kuralları girdi. Amerikan futbolunu, basketbol sertliğine döndürmeye uğraşan NFL, yeni kurallardan center’ın kafa ve boynuna, kendini koruyamayacağı için, bloklarken dokunulamama kuralı Chargers’ı mahvetti. Burada bu kuralın, topa sahip takımın fazla kişi oynamasına denk olduğundan bahsedebilirim ama asıl sorun hakemlerin bu kuralı uygulayışı. Bir pozisyonda gereğinden fazla yumuşak bir dokunuşa personal faul çalındı ve aynı zamanda blok ne boyna, ne de kafaya denk gelmemişti. Tabii ki bu mağlubiyete bahane uydurmak doğru olmaz ancak bu karar yüzünden Texans, field goal atacakken touchdown yapmış oldu ve takımda ne konsantrasyon, ne de momentum kaldı.
Sıkıntı çok ama suçlu kim bilen yok
Bu maçta Chargers’da özellikle ikinci yarıda bir çok sıkıntı baş gösterdi ancak her taraftar farklı bir ismi suçluyor ve bu maçtan yapılacak bir çıkarımı da engelliyor. Bazıları attığı interception yüzünden Rivers’ı suçlarken bazıları defansif koordinatör John Pagano’yu, bazıları oyun seçimleri yüzünden head coach McCoy’u ve ofansif koordinatör Ken Whisenhunt’ı suçluyor. Bence bu maçın kaybedilmesinde suçlular koordinatörlerden başkası değil. Philip Rivers pas atmayı değil koşu oyunundan zaman yemeyi düşünebilirdi ve bu maçı bize büyük olasılıkla maçı kazandırırdı ancak bunu ona taktik olarak aktaran da McCoy ve Whisenhunt. Yani veteran quarterback burada bir günah keçisi keza dört TD pası atan bir oyuncu kötü oynamış sayılmamak gerekir.
Defansif olarak da 3 ve 10+ yard varken bunların yarısından fazlasının first down olmasına izin vermek kabul edilemez. Bunun nedeni ise maç boyunca hep blitz taktiğinin kullanılması. Texans o-line’ı maçın sonlarında blitz’in bitmeyeceğini anlayınca pocket’ı korumayı başardı ve Matt Schaub’a çok zaman tanıdı. Ayrıca defanstaki 3-4’lü blitz’den sonra bir de soft zone taktiği kullanıldı ve bu nedenle cornerback ve safety’ler Houston wide receiver’larının topları ve first down’ları almalarını sadece seyretti.
Şimdi ne olacak?
Şimdi, Chargers koçları ve oyuncular (umarım) maçtan almaları gereken sonuçları alıp Philly’e daha hazır gidecek. Arian Foster’ı rahatlıkla durdurmayı başaran bu running game stop’daki etkinliğini sürdürür ve pass-rush da önceki maçın biraz daha üzerinde performans sergilerse Eagles hücumuna zor zamanlar yaşatabilir ve punt ekibine daha fazla oyun süresi verebilir.
Maç sonunu getirebilmek içinse Rivers ve arkadaşları sahaya geldiğinde running back’ler Danny Woodhead ve “Mr.Fumble” Ryan Matthews’a daha fazla top kullanma şansını verirse işler değişir ve hem three and out’lar kesilir, hem defans dinlenir, hem de Rivers’ın üzerindeki baskı azalır. Eğer bunlar yapılırsa Chargers güneşin şehrine geri döndüğünde kazanma kaybetme oranları .500 olacak ve Eagles’a yılın ilk üzüntüsünü yaşatılacaktır.
San Diego Chargers taraftarının yapması gereken ise takıma, yeni rejime güvenip maçlara gitmeye devam etmek. Takım iyi yolda ancak yapılması gereken çok şey var ve eğer bunlar yapılırsa San Diego gene bir playoff görebilir, Tom Telesco’nun iyi off-season ve draft gidişatı devam ederse de 3-4 yıl içinde şampiyonluk dahi gelebilir.
Chargers’da oyuncusundan tutun taraftarına kadar herkese göre bu sezonun kelimeleri “sabır” ve “güven”. Her yenilenme yılında olduğu gibi.
Zor bir sezona zor bir mağlubiyetle başlayan Bolts, Sunday Night Football’da TSİ 20:00 de batıl inançlıların favori mekanı Philidelphia’da Eagles’la karşılaşacak. O maçın 2009’dan beri yaptığı gibi oynayan ilk deplasman takımını Super Bowl’a götürmesi dileğiyle, iyi hafta sonları…