Bu haftanın önemli maçları Cuma günü başladı. Şampiyonluğun adaylarından West Virginia, deplasmanda Connecticut ile karşılaştı. İki takim arasında kalite farkı yüksekti ve de Slaton gecen hafta kötü bir performans sergilemişti. Fakat maç başladığında Slaton yerine yine West Virginia’nin QB’si Pat White ön plana çıktı. 102 yard koşup, kendisi 1 TD yaptı, 1 TD pası verdi. Bu performansın yanına Slaton’un 128 yardlık performansı da eklenince, West Virginia kolay rakibini rahatlıkla geçti; 37-11. Gelecek hafta West Virginia Louisville ile karşılaşacak ve takım olarak bu maça hazır görünümü sergilediler.

Cumartesi ise birçok önemli maç oynandı NCAAF’de. Mesela Texas’in Nebraska’ya konuk olduğu maç ile başlayabiliriz. Daha önce de değindiğim gibi Texas maçlarını kazanmaya devam ediyor, her ne kadar eski görsel oyunlarını oynayamıyor olsa da. Bu hafta da Texas, Nebraska karşısında 22-20’lik galibiyet aldı. Bu galibiyette en büyük pay, 23 saniye kala 22 yarddan FG yapan Ryan Bailey’inin. Kendisi spor bursu ile değil, seçmelerle takıma giren bir oyuncu ve bu galibiyetti takımına getiren kişi. Maçın soğuk Nebraska stadında kar altında oynandığını da belirtmek isterim.

Big 10’de Wisconsin, Purdue’ye deplasmana gitmişti. Purdue özellikle kendi evinde biraz daha direnen bir takım havası sergilemiş olsa da bu sene, Wisconsin karşısında hiç sahada tutunamadılar. Maçın skoru, Wisconsin’in 24-3’luk galibiyetini gösteriyordu. Bu galibiyette Wisconsin’in defansı çok on plana çıktı ve Purdue’yu toplam 286 yard da tuttular.

Benzer bir sonuç Ohio State’in Indiana’yi ağırladığı maçta çıktı ki, aksi şaşırtıcı olurdu. Ohio State zayıf rakibi karşısında 44-3 gibi rahat bir skor ile sahadan ayrıldı. Ohio State’in QB’si Troy Smith de kendisinin Heisman Trophy için ne kadar iddialı olduğunu gösterircesine, 4 farklı WR’ye TD pası attı ve toplamda 270 yard pas attı bu maçta.

Louisville önümüzdeki haftaki Big East Showdown’unu beklercesine zayıf rakipleri Syracuse’e karşı çok daha temkinli oynadılar. Ülkenin en iyi hücum hattına sahip olan Louisville, bu maçta sadece 28 sayı çıkardı. Bu kendilerini çok üzmese de Syracuse gibi bir takıma verdikleri 15 sayı, önümüzdeki hafta West Virginia-Louisville maçını büyük merakla beklememe sebep oluyor.

Arkansas’da kendi evinde Mississippi’yi rahat gecti. Bu iki SEC takimi aslında SEC’nin orta seviye takımlarından olmasına rağmen, Arkansas bu sene büyük atılım içinde. Şu anda sıralamalarda 15inci durumda olan Arkansas, bu maçta göstermiş olduğu sert defans ile rakibine sadece 3 sayı imkanı tanıdı ve maçı 38-3 kazandı.

Big 12’de Missouri bu seneki çıkısına Kent State karşısında devam etti. Kendi evinde rahat bir maç çıkaran Missouri istatistiğini 7-1’e çıkartırken, maçı da 41-21 kazandı.

Auburn’un Tulane karsısında aldığı 38-13’luk rahat galibiyetinde on plana çıkan oyuncu birinci sınıf öğrencileri Ben Tate oldu. Kendisi 156 yard giderken, Brandon Cox’un 212 yard pas atıp 3 TD pası vermesi bu galibiyeti aciklayan etkenler.

Notre Dame kendi evinde Pac-10’den UCLA’i ağırladı. Güneşli California’yı terk edip, South Bend’in soğuk havasında sahaya çıkan UCLA, Notre Dame karşında iyi direndi fakat galibiyet elde edemediler. Notre Dame sahadan kendi seyircisi önünde 20-17’lik skorla ayrılan taraf oldu.

Big 10’in güçlü ekiplerinden Iowa, istediği gibi bir sezon geçiremiyor bu sene. Bu hafta belki bunu düzeltmek adına Michigan’a konuk oldular fakat bekledikleri oyunu gösteremediler ve sahadan 20-6 mağlubiyet ile ayrıldılar. Michigan’ın hala maç kaybetmediğini ve ülkede iki numaralı takım olduğunu söylemiş miydim?

Haftanın en çekişmeli maçlarından biri idi Washington ile California’nın maçı. Kendi evinde Washington karşısına çıkan California bugüne kadar sadece bir maç kaybetmişti ve bu hafta ikincisinin ne kadar da yakın olduğunu gördü. Uzatmalarda 31-24 kazanılan bu maç California’nın ülke sıralamasında düşmesine sebep olacağa benziyor.

ACC’de ise FSU bu seneyi yine hatırlamak istemeyecek. Sezona hızlı başladılar şu anda ise oynadıkları 7 maçın 3 tanesini kaybetmiş durumdalar ve planladiklari sezondan cok ama cok uzaktalar. Bu hafta kendi evinde Boston College’i ağırladı FSU, ve maçı son çeyrekte ürettikleri 9 sayıya rağmen 24-19 kaybettiler.

Geçen sezonu unutturmak isteyen Tennessee ise bunu basari ile yapıyor. Bu hafta da kendi evinde yüz sekiz bin kişinin önünde Alabama’yı zor da olsa geçmesini bilediler. Maçın skorunun 16–13 olduğunu ve Tennessee’nin 10 sayıyı son çeyrek ürettiğini söylersek, aslında Alabama’nın hala sert bir savunmaya sahip olduğunu görebiliriz.

Oregon bir suredir yükselişteydi ve bu hafta 16cılığa kadar çıkmıştı. Fakat deplasmanda Washington State gibi orta düzeydeki bir takıma 34-23 kaybetmeleri ve ürettikleri 23 sayının 20’sinin son çeyrekte olması kendilerine zarar verecektir. Benzer şekilde boise State de çok fark ettirmeden 18ciliğe kadar çıkmıştı. Onlar dab u hafta deplasmanda idi fakat Idaho karşısında 42-26’lik galibiyet ile top25’da kalmak için ellerinden geleni yaptılar.

Benim sezon basinda sectigim under the radar takimim Rutgers, bu hafta 19uncu idifakat deplasmanda Pittsburgh karsisinda favori gsoterilmiyordu. Buna ragmen ciktilar sahaya 20-10 galibiyet aldilar ve nagmaglup kaldilar. Kendilerini cok ama cok kutluyorum.

Texas A&M’in Oklahoma State ile yaptığı maç bu haftanın en çekişmeli maçları arasında yerini buldu. Uzatmalar sonunda 34-33 kazanan Texas A&M, kendi performansından çok uzatmalarda extra point kaçıran Oklahoma State’e teşekkür etmeli. Ayni konferansta Oklahoma ise Colorado’yu rahat 24-3 geçti. Colorado gecen senenin sonunda koç değişikliğine gitmişti ve bu sene oynadıkları 8 maçtan sadece 1 tanesini kazanabildiler.

Her zaman güçlü koşu takimi ve defansı olan LSU, bu sene şampiyonluk yarışından uzak kalmış olsa da aldığı 2 mağlubiyetle, bu hafta Fresno State’I 38-6 ile geçti ve önümüzdeki haftaya odaklanmaya başladı.

Ve haftanın en önemli maçı…Clemson, homecoming (kavramı bir başka yazımda açıklayacağım) maçında Georgia Tech’i ağırladı. Fight of I-85 olarak da ilinen bu derbi (I-85 güneyi kuzeye bağlayan bir otoyol ve Clemson’in kampusu ile Georgia Tech’in kampusu bu otoyol üzerinde bulunuyor, birbirlerinden sadece 150-160 km uzaklıktalar) gecen sene kısır bir skorla Georgia Tech’in 10-9’luk üstünlüğü ile bitmişti. Bir önceki sezon ise son saniyede yaptıkları TD ile maçı kazanan taraf yine Georgia Tech olmuştu. Artik bu sene intikam senesi idi Clemson için. ESPN gameday programını Clemson’dan yaptı, ve senelerdir her sezon 10-15 gameday sunan sunucular, tarihteki en iyi gameday kalabalığının Clemson’da olduğu konusunda hemfikir oldular. Maç baslarken Death Valley’de 87bin turuncu insane, son seslerine kadar Clemson’ı destekliyorlardı.

Ülke sıralamalarında 12inci durumda olan Clemson, 13uncu durumda olan Georgia Tech karşısında maça temkinli başladı ve rakibinin QB’si Reggie Ball’un nasıl bir gününde olduğunu öğrenmeye adadı ilk çeyreği. Skorsuz gecen ilk çeyrekten sonra ise artik Clemson’in önünde kimse duramazdı. James Davis’in ikinci çeyreğin açılısında koştuğu 53 yard’lik koşu ile bir anda red zone’a ulasan Clemson bu oyundan 7 sayi ile ondu ve defansta tüm eksikliklere ragmen Georgia Tech’I durdurdu. Üçüncü çeyrekte James Davis’in ustun performansına CJ Spiller da eklenince, bu çeyrekte toplam 10 sayı çıkardı Clemson. Son çeyrek ise rakibine sadece 1 TD veren karşılığında 2 TD yapan Clemson, bu zorlu homecoming maçından 31-7 gibi ezici bir üstünlükle ayrıldı.  James Davis toplamda 216 yard koştu ve 2 TD yaptı. CJ Spiller, 2 TD yaparken, birinde 50 yard koştu, diğerinde 50 yard’lik pas yakaladı. Ve Antonio Clay…Clemson’in defanstaki bu maçtaki en etkili ismi. Calvin Johnson’a nefes aldırmadı.

Bu hafta da bu şekilde sona ererken, ACC Atlantic’de zirve Clemson’in, Boston College’in 1 maç önünde olarak oldu. Ve unutmayın Clemson’in en önemli iki defans oyuncusu yok, ve Chansi Stuckey de sakat hücumda.

Haftaya program Clemson’in VA Tech’e konuk olması ile baslayacak perşembe günü. Açıkçası zor bir maç olcak burası kesin. GA Tech’in kendi evinde Miami’yi ağırlayacak olması, bir intikam maçı yaratıyor, gecen sene GA Tech, iyi giden bir sezonda Miami’yi deplasmanda yenerek, Miami’nin hedeflerine ulaşmasını engellemişti. Haftaya Florida ile Georgia maçı var ki izlemesi büyük zevk verecektir. Bu maçların dışında çok da çekişmeli maçlar yok dokuzuncu haftada. Başka yazılarda görüşmek üzere.