Aslında her şey bence 1993-1994 sezonunda başladı. O zamanki adıyla Hacettepe Bullets (şimdiki Red Deers) ve İTÜ Hornets’in Hacettepe ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki arkadaşların özverili çalışmalarıyla kurulmasıyla Türkiye’de Amerikan Futbolu’nun temelleri atıldı (Boğaziçi Sultans zaten vardı). Önce ODTÜ Bahar Şenliği’nde yapılan Sultans – Bullets karşılaşması, ardından da Boğaziçi Üniversitesi Sports Fest’te yapılan üçlü turnuva ile geri dönülemeyeceğini düşündüğümüz süreç başladı.

Yıllar içerisinde birçok Üniversite Takımı kuruldu, hem de kimsenin tahmin edemeyeceği bir hızla, turnuvalar yapıldı, zamanın Spor Bakanı bunlardan bir tanesinin açılışını bile yaptı.

Hep aklımızda kurumsallık vardı. Bu nedenle gayri resmi yapılar kurduk, kendi kendimize kurallar belirledik, kendi kendimizi yönettik. Bir yandan da nasıl resmi bir yapı oluruz onu düşündük. Bunu yaparken tek korkumuz vardı. Bir gün birileri bize rağmen federasyon kurar da bu sporu elimizden alır diye endişelendik. Yine de resmileşmenin yollarını aradık.

Bir ara zamanın Okçuluk Federasyonu Başkanı Uğur Erdener’i ziyaret ettik, o da bize Türkiye Beyzbol ve Softbol Federasyonu’nu adres gösterdi. Zamanın TBSF Başkanı Kamil Kehale’ye bir türlü ulaşamadık, ama sonra Tuncay Bender Başkan oldu Amerikan Futbolu da TBSF’na dahil oldu. Süreç sıkıntılı oldu, Tuncay Başkan herkesi kucaklamak yerine kendine yakın olanlarla yola devam etmek istedi. Soner Yılmaz Başkan olunca bu hatadan dönüldü bütün takımlar bu işe dahil oldu. Sonra anladık ki camiadan gelmeyenlerle bu iş olmuyor diye Kortan Yurtseven Başkanlığı’nda bizden bir yönetim seçtik. O da olmadı, dedik ki bizi bizden olmayanlar yönetsin, biz oyunumuza bakalım. Kim ne menfaat sağlarsa sağlasın üzerimizden, bize de bir şeyler versin yeter dedik.

Böylece bir sezonu geride bıraktık. Kimisi çok mutlu oldu, kimisi hiç beğenmedi çoğunluk susmayı tercih etti, ama sonuçta bir sezon bitti ve yenisi başlayacak.

Arada Milli Takım da kurduk, bir gün maç yaparız diye. Ama iyi tarafından bakmak lazım en azından birçok oyuncu birbirleriyle kaynaşma, konuşma şansı buldu.

2009 – 2010 sezonu benim için hayal kırıklığı ile başlayacak, neden mi? Tek oyuncu kaynağının üniversite öğrencilerinin olduğu bir ülkede, Üniversite Ligi yoksa gelecek de yok demektir. Üniversite Ligi’ni istemeyen klüpler ya da kişiler bir hesap yapın, takımlarınızda kaç tane üniversite öğrencisi veya mezunu var? Bunlar Amerikan Futbolu ile nerede tanışmışlar sorun kendinize, hatta siz nerede tanıştınız diye de kendinize sorun. Bundan sonra Üniversite Ligi olmazsa nereden oyuncu bulacaksınız diye de sorun kendinize.

Liselerde Amerikan Futbolu yaygınlaştırılsın, bu sporla ilk defa üniversitede tanışmasın diye insanlar yırtınırken, daha da geriye gittik. Bu işlerin arkasında üniversitelerin federasyon genel kuruluna delege verememesi de yatıyor olabilir mi? Yani haklarını savunacak kimse yok.

Federasyonların en temel görevi, sporun ülke içinde yaygınlaştırılması ve oyuncu yetiştirilmesidir. Sorarım size mevcut yönetim iş başına geldikten sonra kaç lise, kaç üniversite ve kaç tane profesyonel Amerikan Futbolu takımı kuruldu? Peki ya kaç tane Baseball, Softball ve Rugby takımı kuruldu? Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.

Seçimlerin yapıldığı Genel Kurul’daki ilk kararı hatırlıyor musunuz? Sanmam, hatırlasanız peşine düşerdiniz.

Hafızaları tazeleyelim, Amerikan Futbolu’nun TBSF’den ayrılması oylamaya kayılanların oy birliği ile kabul edildi.

Peki EFAF’a üye olamamızın ana sebebi ne biliyor musunuz? Amerikan Futbolu’nun Türkiye’de ayrı bir federasyonu olmaması (Bu durum Rugby için de geçerli). Sizler sormadan ben söyleyeyim, IFAF’ın da bu şartı var ama tam üyelik tam anlamıyla el becerisiyle oldu, fakat EFAF bu konuda çok katı. Öyle Milli Takım Head Coach’unun dediği gibi Milli Takım toplayınca sizi EFAF’a almıyorlar.

Gelelim bir önceki yazımdaki sorulara… Tabi ki hiçbir cevap alamadım. Alabileceğimi de sanmıyorum, ama en temel soruları bir kez daha listeleyip yazıma son vereceğim.

Temel Soru: Genel Kurul kararı ne zaman uygulanarak Amerikan Futbolu TBSF’den ayrılacak?

Soru 1: 1. ve 2. Lig yapısı oluşturulurken hangi kriterler dikkate alındı? 2. Ligin statüsü, katılma şartları nedir?

Soru 2: 2. Lige alınan bir takım ben 2. Lig’de değil 1. Lig’de oynamak istiyorum derse ne olacak?

Soru 3: 2. Lig’de oynayan takımlar nasıl 1. Lige yükselecek?

Soru 4: 2 bölümlü lig kurulduğu için oyuncuların askerlik düzenlemeleri yapılacak mı? (Bu ne kadar önemli bir soru tahmin edemezsiniz)

Saygılarımla…