Nihayet NCAA’da 2009-2010 futbol sezonu sona erdi. Alabama Rose Bowl’da Texas’ı yenerek 13. Bowl şampiyonluğuna ve ilk ulusal şampiyonluğuna ulaşırken, bu haftaki yazıya sarkan Fiesta Bowl’u TCU’yu 17-10 yenen Boise State ve Orange Bowl’u da Georgia Tech.’i 24-14 yenen Iowa Üniversitesi takımları kazandılar. Gerçekten oldukça başarılı ve beklentilerin üstünde bir sezon geçiren ve bu sezonu Fiesta Bowl ile taçlandırmayı bana göre hak etmiş olan TCU’ya yazık oldu. Bunun dışında az önce de belirttiğim gibi Alabama da bileğinin hakkıyla mutlu sona ulaştı, daha doğrusu koştu.
Sezonun 1 ve 2 numarası şampiyonluk mücadelesi için 7 Ocak’ta Rose Bowl’da sahaya çıktılar. Yaklaşık 95 bin kişinin izlediği karşılaşmada karşılaşma öncesi favori olarak gösterilen Alabama bana göre bu sezonki en büyük rakibi Florida’yı yenerek SEC şampiyonu olarak sahaya çıkmanın ve sezonu 1. sırada tamamlamanın verdiği güvenle sahadaydı. Bunun üstüne bir de Alabama running back’ı Mark Ingram’ın neden bu sene Heisman ödülünü kazandığını herkese sahada göstermek istemesi de Alabama’nın işini kolaylaştıracaktı. Oysa Texas Longhorns ve Alabama Crimson Tide ilk kez karşılaştıkları 1902 yılından bu maça kadar 8 kez karşılaşmış ve bu 8 maçın 7’sini Texas kazanarak rakibi Alabama karşısında istatistiki ve tarihi bir üstünlük sağlamış da sayılabilirdi (ref:http://sports.espn.go.com/ncf/bowls09/columns/story?columnist=maisel_ivan&id=4720656). Fakat bu takımların en son 1981-82 sezonunda Cotton Bowl’da karşılaşmış olduğu (maçı Texas 14-12 kazanmıştı) göz önüne alındığında Texas’ın serideki üstünlüğünün bugün pek de anlamlı olamayacağı da ortaya çıkmış olacaktır.
Maça gelecek olursak, karşılaşmanın ilk çeyreğinde Texas Hunter Lawrance ile 2 field goal bulurken, Alabama skor anlamında bir karşılık veremese de Texas’ın lideri QB Colt McCoy’u Marcell Dareus’un tackle’ı ile sakatlayarak McCoy tehdidini ortadan kaldırmaları belki de maçın en önemli anlarından birisi oldu. İkinci çeyreğe McCoy’suz başlayan Texaslıların bunun yarattığı moral bozukluğunu üstlerinden atamadıkları her hallerinden belliydi. Bunun sonucunda zaten sabırla böyle bir fırsat bekleyen Alabama bu fırsatı kaçırmadı ve önce Heisman sahibi ve aynı zamanda maçın ofansif MVP’si Mark Ingram ile ardından Trent Richardson (görülmeye değer bir 49 yardlık td) ile 2 koşu touchdown’ı buldular. Leigh Tiffin Alabama’ya bir 3 puan daha kazandırırken, çeyrek sonlarına doğru, McCoy’un yerine giren Garrett Gilbert’in maçın defansif MVP’si de seçilen Marcell Dareus’a attığı interception ve bu oyuncunun interception return’u olarak 28 yard koşarak bir başka Alabama touchdown’ı bulması devre sonunda skoru 24-6 Alabama lehine belirledi.
Üçüncü çeyrekte Texas biraz daha toparlanmaya çalışan bir görüntü çizdi. Ancak sadece Garrett Gilbert’in Jordan Shipley’e attığı 44 yardlık touchdown pası dışında bu çeyrekte başka sayı olmadı. Son çeyreğe 24-13 geride giren Texas maçın bitimine 6 dakika kala yine Gilbert Shipley ikilisi ile bu sefer 28 yardlık bir başka touchdown bulunca (+2 pt.), skor bir anda 24-21’e gelerek Texas da maça ortak olmuş oldu. Ancak Alabama’nın gerek defansını gerek de süreyi iyi kullanması netice verdi ve Alabama 2 koşu touchdown’ı daha bularak Texas’ın umutlarını bitirmiş ve şampiyonluğa ulaşmış olacaktı. Özellikle skor 24-21 iken ve son 3 dakika oynanırken Alabama’nın yaptığı sack sonrası fumble ile kazandığı topu Mark Ingram’ın touchdown ile noktalaması Texas’ın McCoy’un sakatlanarak oyunu terk etmesinin ardından maç içinde yaşadıkları ikinci büyük hayal kırıklığı olarak, maçın önemli anlarından birisi oldu.
McCoy’un yerine oyuna dahil olan Texas’ın freshman QB’si Garrett Gilbert attığı 4 interception ile bu önemli maçın ağır yükünü kaldıramadı. Ancak yinede attığı 2 touchdown pası ile de gelecek için umut veren bir görüntüsü vardı. Fakat yinede gerçek olan şey şuydu, Texas bu maçta McCoy’un yokluğunu kesinlikle ağır bir şekilde hissetti. Texas head coach’ı Mack Brown’ın da karşılaşma sonrası Colt’un yokluğununun takımını kısıtladığını belirtmesi de bunu gösteriyordu (ref:http://statistics.ncaafootball.com/merge/tsnform.aspx?c=ncaafootball&page=cfoot/scores/final/W25557.htm). Karşılaşma öncesinde oldukça iyi durumda bulunan Texas’ın koşu savunması ise, bu karşılaşmada Heisman sahibi Ingram’ın (116 yard) ve Richardson’ın (109 yard) 2’şer touchdown’ları ile büyük bir zaaf vermiş de oldu. Alabama’nın ortaya koyduğu başarılı savunma ve sabırlı koşu oyunları başarıyı getiren etkenlerdi.
Uzun ve heyecanlı sezonu Alabama hak ederek en önde bitirmeyi başardı. Şimdi kolej futbolunda yeni yetenekleri keşfetme zamanı geldi. Takımlar kendi imkanları dahilinde en uygun kadroları kurmak için çalışacaklar ve biz futbol severlere bu sene son senesini oynamış yıldızların yerine yeni keşfettikleri yıldız adaylarını sunacaklar.
Kolej futbolunun ve dolayısıyla ülkemizde de üniversite futbolunun gerek futbol için temel oluşturması, gerekse bir altyapı imkanı sunması nedenleriyle önemini belirtmek isterim. Umarım bir gün bizlerde kendi ülkemizde kendi üniversitelerimizde böyle büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabiliriz. Elbette daha kat edecek çok yolumuz var, ancak yolun sonunu görmek için yola çıkmamız gerekir. Ayrıca ülkemizdeki potansiyeli ve zaten kısa tarihimizde bu güne kadar geldiğimiz noktayı düşünürsek, bu yolun daha da kısalabileceğini düşünüyorum. Bir gün her üniversitemizin bir takımı ve onları destekleyen o şehirle o üniversiteyle bütünleşmiş seyircileri olması, ve her üniversitenin girişinde o takımın evine hoş geldiniz tabelasını görebilmek dileğiyle hoşçakalın.