İşlerim yoğunluğu nedeni ile bir kaç haftadır yazamıyorum. Arada epey yazılacak olaylar oldu! Öncelikle en tazesi ile başlayalım: Final Maçı

Maç, Adapazar’ında idi ve ben federasyonu bu kararı için destekliyorum. Sporun yayılması ve Sakarya Tatankaları’nın da desteklenmesi için güzel bir yaklaşımdı. Saha boyaması bir kaç final maçından daha iyi idi ve NFLTR ekibi canlı yayın için oradalardı. Kendilerini bu çabaları için takdir ediyorum ve gelecek finallerde devamını diliyorum. Maçı tahminen 500 – 600 kişi izledi. Maçın başlarında tribün suskundu ama sonradan canlandı.  Federasyon başkanı dahil federasyonun çalışanlarını da tribünde görmek hoş bir sürpriz oldu.

Maçı kısaca yorumlamak gerekirse, İstanbul ile bu maç arasında gördüğüm bariz fark Burak Şenyuva’nın QB’deki oyunu idi. Bütün maç boyunca Gazi neredeyse hiç klasik Wing – T hücumunu oynamadı ve tamamen Spread oynadı. İlginç olarak koşuda bütün maç boyunca Gazi’nin en büyük silahı Burak’tı. Burak dışında başarılı ve düzenli koşan hiç gazi oyuncusu olmadı. Maçın ilk yarısı boyunca Gazi sayı yapmak için Burak ve Boğaziçi hatalarına dayandı. Boğaziçi hücumu ise bu sene ki geleneksel yavaşlığı ile başladı. Bu konuda Boğaziçi’ni I – Formasyonun ötesine gerçekten çıkartan Fırat Ersanlı’nın gelecek sezon için çözüm bulacağını düşünüyorum.

Boğaziçi’nin özel takımdaki eksikleri ilk yarıda skorun açılmasını sağladı. Gazi 20 yardının içinde 4 ve 10’da field goal denemek yerine yapılan pas oyununda Gazi INT ile ve skoru ile bitti. Bu nokta da fark 12 sayıya çıkmış ve Gazi psikolojik üstünlüğü ele geçirmişti ancak bu fırsatı değerlendirmediler. Gazi defansı oyun boyunca Boğaziçi’nin sezon içindeki koşu oyununu kontrol etmeyi ve başardı. Boğaziçi’nin genç oyun kurucusu Gani ilk yarıda WR ile arasında iyi bir ritim kuramadı. İkinci yarıda ise Boğaziçi özel takımlarını bir avantaja çevirdi. Bir punt’ı Gazi’nin birinci yardında durdular ve Gazi kendi bir yardın başladığı oyunda geriye giderek bir safety verdi ve takibinde Safety puntında iyi bir dönüş yaparak kısa sürede TD yapınca maçtaki üstünlük Boğaziçi’nin eline geçti. Boğaziçi bu üstünlüğü kullanarak bir sayı yaptı ve öne geçti. Bu noktadan, sonra Burak Şenyuva’nın yarattığı fark iyi görülür oldu. Burak ve Gazi WR arasında giderek artan bir uyum en üst seviye çıktı. Bu noktada, Boğaziçi CB’lerin topa değil daha çok adama oynamaları bu uyumun artmasının sebeplerinden biri idi. Gelecek sezon için Boğaziçi’nin bu konu üzerinde çalışması gerekecek!  Gazi yaptığı TD ile maçı dengeledi. Maçın normal süresi 26 – 26 bitti.

Uzatma serileri Boğaziçi başladı. İki takımdan aslında birbirine eşitti. İkisi de oynan 6 seri içinde maçı kazanmak için birçok fırsatı kaçırdılar  Gazi sonunda bir field goal ile maçı kazandı.  Aslında ben Burak Şenyuva farkı ile kazandı demek istiyorum.

Maç sırasında bir gözlemimde her iki takım koşuyu durdurmalarındaki başarıları idi. Sadece Boğaziçi Burak’ı kontrol edemedi ancak oyun sonunda aldığı darbelerden dolayı Burak koşmayı bırakmak zorunda kaldı. Boğaziçi Burak üzerinde etkili baskı yaparken, Boğaziçi CB’lerinin hataları ve Gazi WR’lerinin topu tutmadaki özellikle ikinci yarıdaki konsantrasyonları bu baskının tam etkili olmasını engelledi. Ayrıca Boğaziçi hücumu dördüncü çeyrekte tahmin edilebilir oldu. Bu çeyrekte biraz daha risk alıp derin paslar atmalarını beklerdim. Boğaziçi oyun kurucusu tarafında atılan uzun paslarda WR ile arasında olan zamanlamanın daha da gelişmesi gerekmekte ve Boğaziçi bunun üzerinde daha fazla çalışırsa çok tehlike bir hücuma sahip olacağından eminim.

Bu maç olarak iki ufak notum daha var. Birincisi, hakemler pass interference konusunda önce hatalı bir karar verip düzeltiler ancak bu konuda tek beni mutlu eden nokta kararın ve düzeltmenin 5 dakika içinde yapılmış olup geçen seneler bir final de yaşanan uzun karar verme sürecinin yaşanmamasıdır. Bu konu üzerine gelecek yazımda uzunca yazacağım. Ayrıca maçın başında Saldo’nun sahadan tribünlere doğru yuvarlaklar çizmesi dikkatimden kaçmadı.

Coach Flowers Sürüm 1 Sürüm 2’ye Karşı!
Bence geçen ayın en ilginç maçı Istanbul CavalierS ile DAÜ arasındaki maçtı.  İki takımdan halen eski koçları olan Koç Flowers sistemi ile oynuyorlar.  Koç Flowers kurduğu sistemi DAÜ şu anda iyi oynuyor.  Ben bayağı skorlu olacağını düşündüğüm maç tam bir defans savaşına döndü.  Maçı izlerken aslında Koç Flowers hücumun ne kadar koşu ağırlıklı ve oyun kurucunun koşucu olmasına dayandığını fark ettim.  Koç Flowers öğrettiği Spread hücum felsefesi son iki senedir şampiyon olan takımlar tarafında uygulanmaktadır.  Bu hücum gelişimini gelecek sene merakla takip edeceğim.

DAÜ Crows – Boğaziçi Sultans Yarı Final Maçı
Maçın hakkında aslında daha uzun yazmak istemiştim ama bu sanşı kaçırdım. En büyük gözlemim DAÜ’nün son 3 yılda aldığı mesafe oldu! Sonunda potansiyellerini hakkını verdikleri bir yıl oldu. Eğer bu çizgi devam ettirebilirse, Türkiye ve Kıbrıs’ta daimi olarak başarılı olacak takımlardan biri olmamaları için hiç bir sebep yok!

Ufak Notlar ve Merak Ettiklerim!

  • Amerikan futbolu ile ilgili ikinci sempozyumu dört gözle bekliyorum…
  • Milli Takımı en kısa süre de sahalarda görmek istiyorum…
  • Son olarak, playout maçları ne zaman olacak?  Bir bilen bana da söylesin!