Her sene olduğu gibi Super Bowl günü başta Amerika olmak üzere bütün dünyada ve Amerikan futbolu camialarında hayat 24 saatliğine durdu.

Ülkemize baktığımızda kimisi için sadece Facebook’ta gördükleri postlardan, kimisi icin milyon dolarlık reklamlarından, kimisi içinse “hani bu adamlar birbirinin üstüne atlayor, o degil mi?” sorusundan ibaretti 5 Şubat gecesi. Bizim camiamız içinse en büyük bayramdı diyebilirim. Haftalar öncesinden hepimiz programlarımızı yapıp kupayı kimin kaldıracağı ile ilgili birbirimizle tartışmaya başladık.

Şahsen ben maçı NFLTR’nin ve Vida Pera’nın düzenlediği organizasyonda Taksim Vida Pera’da izlemeyi tercih ettim. Maçı HD bir projeksiyonla NFL Gamepass ile yayınladılar ve gördüklerim de camia adına beni çok mutlu etti.

Farklı takımlardan bir sürü futbol sever, yabancı çiftler, basketbol camiasından hepimizin tanıdığı Kaan Kural gibi gerçekten futbolu gönülden seven herkes oradaydı, bir yanda Giants formaları, tshirtleri bir yanda Patriots formalılar. Ara ara kendimizi maça kaptırınca ortalık resmen NY ya da Boston gibi gözüküyordu diyebilirim. Lafi daha da fazla uzatmadan maçtan bahsetmek istiyorum…

Öncelikle maçtan önce en çok konuşulanlardan biri Gronkowski’nin oynayıp oynamayacağıydı, maç öncesi yorumlarında Gronkowski’nin ayağındaki özel bir sargıyla oynayacağı bildirildi ve Patriots adına büyük bir avantaj olsa da bu durum kafalarda Gronkowski’nin ne kadar performans gösterebileceğine dair soru işaretleri oluşturdu.

Para atışında ilk receive yapacak taraf Giants olarak belirlendi. Şahsen dikkatimi çeken bir konu olarak coin toss’un belirlendiği anda Giants oyuncusu Tuck, tebrik etmek icin Wilfork’a elini uzattığında Wilfork’un Tuck’in elini sıkmaya tenezzül etmemesiydi. Bu durum “Acaba bu kasten yapılan bir hareket mi yoksa Wilfork durumu fark edemedi mi? diye beni düşündürdü.

İlk beş dakikada Eli ve ofansı maça inanılmaz bir performansla başladılar, seri bir oyun, kısa koşular ve hedefi bulan paslarla çeyrek bitimine 10 dakika kalaya kadar 60 yard ilerleyerek rakip sahanın 40 yardına kadar geldiler. Pats defansı maça zayıf bir görünümle başlamış olsa da bu dakikalarda Brandon Deaderick’in yaptigi sack ile Pats defansı ateşlendi ve hemen ardından gelen oyunlarda güzel tacklelar görmeye başladık. Defans sadece bir yardlık koşuya izin verdi, ardından bir sack daha gelince Giants’in punt atmaktan başka tercihi kalmadı.

Şimdi sıra Brady’de. Hepimiz Brady altın kolunu konuşturacak diye beklerken 6 yarddan baslayan ilk  down başarısız bir pas oyunu ve flagle sonuçlandı. Intentional grounding sonucu Pats ofansı maalesef performans gösteremeden sahadan çıktı. Sonuç safety. Çok bilinmeyen bir flag olmasından dolayı bunu açıklama ihtiyacı duyuyorum.

Intentional Grounding kural dışı pas atma durumudur. Tom Brady topu sahanın reciever’lardan alakasız bir yerine attığı için bu ceza çalındı. Eğer bu pası atan QB kendi endzone’u içindeyse ceza Safety ile sonuçlanıyor, Brady’nin durumda olduğu gibi… Dolayısıyla maçın ilk skoru 8.dakika civarında geldi, Giants 2 – 0 Patriots.

İlk yarıda Giants, Pats taraftarlarını ne kadar korkutmuş olsa da son dakikalarda kendini toparlayan Pats, taraftarlarını biraz rahatlattı ve maçın geri kalanının çok çekişmeli olacağını gösterdi.

Pats maça başarılı bir koşuyla başladı. Green-Ellis’in koşusunda gerçekten line’lar, çok iyi pull yaptılar. Line konusunda çok bilgili olmasam da kendilerini geriden izlediğim kadarıyla Amerikan futboluna yeni baslayan line arkadaşlar için pull’a çıkma konusunda çok güzel bir örnek diyebilirim.

11. dakikalara kadar Patriots paslar ve koşularla ilerledi, 15 yarda geldiklerinde Tom Brady yine maçın kilit isimlerinden olan Hernandez’e sert ve kısa bir pas attı.. Hernandez arkasında middle linebacker olmasına rağmen topu yakaladı, çizgiden bir adım önce sert bir hit yapıp adımını içeri attı.

Artık bu sayıyla da birlikte maçın rengi iyice değişmeye başladı, NFLTR buluşmasındaki Pats taraftarları artık gülüp bağırıyor! Yanımdaki Giants’lılar eskisi kadar çok konuşmamaya başlıyorlar. :)

İkinci yarı yeni başlamasına rağmen Pats üçüncü çeyreğe oldukça hızlı başlıyor ve skoru kendi lehlerine 17 – 9’a getiyor. Uzun bir not:

Bu sayıdan sonra Brady önce formasındaki MHK harflerini sonrada gök yüzünü gösteriyor. Olayı bilmeyen arkadaşlar için konudan bahsetmek istiyorum. Maçı izlerken arkadaşlarımdan biri MHK’nin ne olduğunu sormuştu.

MHK harflerinin açılımı Myra Hiatt Kraft. Bu seneki NFL sezonu baslamadan 20 Temmuz 2011 tarihinde adı gecen hanımefendi Myra Hiatt Kraft vefat etti. MHK soy adından da tahmin edebileceğiniz üzere Robert Kraft’in eşiydi. Robert Kraft kimdir? derseniz kısaca NE Patriots’ın, Gilette Stadium’un ve NE Revolution soccer takımının sahibi diyelim çünkü diğer sahip olduğu şeyleri yazarsak bu yazı bitmez.

MHK takımla çok yakin olduğu için Pats oyuncuları da bu sezonu onun anısına oynayacaklarını ve onun için şampiyon olacaklarını söylüyorlardı. Bunun üzerine de formalarına MHK harflerini koydular.

Neyse maça geri dönelim:

Sayının üzerine Giants çok güzel bir returnle başladı ve end zone’dan 35 yarda kadar geldi. Ve iste geldik maçın en sert hitine, herkesin bütün maç görmeyi umduğu sertlikte bir hit gerekten. Boyle bir darbe gördüğünüzde kraliyet ailesinden bile olsanız “Yuh!” “Oha!” diye bağırıyorsunuz.

Top yerden kalkıyor, Eli Manning elinde topla reciever’ları okuyor ve Nicks’i görüyor. Nicks slottan çıkıp dışarıya doğru fly rotası koşuyor ve Eli bunu görünce bütün gücüyle topu atıyor. Top 20 yard havada mermi gibi giderken Nicks geriye doğru donup topa doğru zıplıyor! Bunu uzaktan gören Patrick Chung, Nicks’e doğru koşmaya başlıyor, tam Nicks’in kolları yukarıda topla buluştuğu anda Nicks’in sol kolunun altından kaburgalarına maçın en sert hitini yapıyor. Nicks her ne kadar “ben iyiyim” dermişcesine bir an önce kalkıp sideline’a gitse de dakikalarca çektiği acıyı kameralardan gizleyemiyor. Bu hit bundan sonra çıkacak “Hardest Hit” videolarında yerini alacağa benziyor.

Patriots defansı git gide agresifleşmeye ve reciever’lara sert hitler yapmaya başlıyor. Bunun uzerine daha fazla gidemeyeceğini anlayan Giants, field goal atıyor ve tabii ki “the kick is goood”. Field goal ile birlikte üçüncü çeyreğin 6.dakikasında skor NY 12 – 17 NE oluyor.

Pats hücuma başladığı dakikalarda Pierre-Paul koşmakta olan Green-Ellis’e sol kalçasından çok sert bir kafa atıyor ama sanırım bu pozisyonda Pierre-Paul boynunu incitmiş olacak ki yerde kalıyor ve sakatlık molası alınması gerekiyor. 5.dakikalara doğru Giants defansı çok baskı kuruyor ve ardından gelen bir sack ile Pats punt kullanma kararı alıyor.

Yine bu dakikalar Eli’ın attığı paslardan birini Nicks yakalıyor fakat sonrasında gelen bir darbeyle fumble yapıyor. Herkes birden topa doğru yönelirken Hynoski şampiyonluktan olma ihtimallerini son anda recover ediyor.  Maçta skoru değiştirebilecek en kritik anlardan biri buydu diyebilirim.

Daha sonra birkaç yard daha alan NY Giants field goal kullanıyor ve skoru 15 – 17 yapıyorlar.

Pats return ile çeyreğe başlarken diz çöküyor. Yanlış saymadıysam bu maçta yaptıkları ikinci kneel, Super Bowl gibi önemli bir maçta sürekli kneel yapıyor olmalarını şahsen ben kabul edemiyorum. Bu tarz maçlarda her inch kaderi değiştirebilir. Topu riske atmak istemiyor da olabilirler tabii ki fakat return TD ya da 50 yarddan başlama ihtimali varken diz çökmeleri bence maçı kazanmak için gereken her şeyi yapmadıklarının bir işareti…