Evet, geçen hafta hücum oyuncularını incelediğimiz yazımızın ikinci bölümü olan savunma oyuncularıyla tekrar karşınızdayım. Bu draftı bu kadar özel kılan en önemli yanlarından birisi de kuşkusuz barındırdığı savunma potansiyelleri. Öyle ki ilk turda seçilecek 32 oyuncudan 20 tanesinin savunma oyuncu olması bekleniyor. Özellikle line oyuncuları dikkat çekerken, oyunun kaderini değiştirebilecek kalitedeki pas rusherlar takımlara umut oluyor. Lafı fazla dolandırmadan başlayalım o zaman.

İlk durağımız defensive tackle pozisyonu ve ilk konuğumuz adı muhtemel bir numaralar arasında da geçen Sharrif Floyd. Florida Gators mezunu olan Floyd geçtiğimiz kolej sezonunu mükemmel geçirdi. Sugar Bowl’da kaybeden tarafta yer alsa da 5 tackle ve 2 sack ile maçın yıldızlarındandı. Floyd çok atletik bir oyuncu olmasının yanı sıra bir o kadar da çabuk. NFL Scouting Combine’da gösterdiği performansla değerini daha da katladı ve şuanda pozisyonunun en iyisi. Onu en değerli kılan özelliği ise çok yönlülüğü. Savunma çizgisinin her pozisyonunda oynayabilecek yeteneğe sahip. DT olarak sınıflandırılsa da hem NT hem de DE oynayabiliyor. Bu da onu hem 3-4 hem de 4-3 savunma şemalarında oynamaya uygun kılıyor. NFL’deki her takımın kadrosunda isteyeceği bir nimet Floyd.

Bundan bir-iki ay öncesine kadar bu pozsiyonun en iyi oyuncusu olarak gösterilen isim ise Star Lotulelei idi. Utah çıkışlı dev adam tıpkı Floyd gibi şahane bir kolej sezonu geçirip takımların radarına girdi. Fiziksel olarak ve oyun anlamında Haloti Ngata’ya oldukça çok benziyor. Muazzam gücüyle iç alanda yıkıcı bir güç. Baskı konusunda çok iyi olsa da koşuyu durdurma konusunda ve açık alanda hala geliştirmesi gereken yönleri var. Peki ne oldu da Lotulelei’yın sırası bu kadar düştü? Kalbindeki rahatsızlık nedeniyle Combine’a katılmadı ve bu durum çoğu takımın ona kuşkuyla bakmasına neden oldu. Ancak durumunun ciddi olmadığı söyleniyor. Onun gibi bir oyuncu da NFL’e çok sık gelmediği için kuşkulara rağmen üst sıra seçimi olacaktır.

Sıradaki oyuncumuz Missouri üretimi Sheldon Richardson. Bana göre Floyd ve Star’ın hemen ardından o geliyor bu pozisyonda. Richardson için DT fiziğinde bir DE desek yanılmayız. Karşımızda ciddi anlamda fizik kurallarına aykırı bir oyuncu var. Sahip olduğu fiziğe rağmen inanılmaz atlet ve inanılmaz bir hıza sahip. Bunların yanına çabuk ilk adımı da eklediğimizde çok etkileyici bir DT ile karşı karşıya kalıyoruz. Ne yazık ki Richardson da her oyuncu gibi kusursuz değil. Etkileyici atletizmi ve hızına karşın aynı derece de bir güce sahip değil. Bu demek değil ki güçsüz bir oyuncu ancak şuan için elit seviyede değil. Büyük potansiyel barındıran ve yakından takip edilmesi gereken diğer isimler ise Johnathan Hankins, Sylvester Williams ve Jesse Williams.

Defensive end pozisyonuna baktığımız zaman ise benim en favori oyuncularımdan biri olan Ezekiel “Ziggy” Ansah. Aslen Gana’lı olan Ziggy BYU’da 2008 ve 2009 yıllarında basketbol oynamak için çabalamış ancak bu alanda başarılı olamayınca sırasıyla atletizm ve Amerikan futboluna yönelmiş. Başarıyı sağladığı yer ise futbol sahası oldu. Ansah müthiş atletik yetenekleriyle daha ilk günden Giants DE’si Jason Pierre Paul ile kıyaslanmaya başlandı. Aynı zamanda çabuk da bir oyuncu. Belki de en önemli özellikleri ise çalışma etiği ve azmi. BYU’da 3.senesinde sıfırdan başladığı futbol kariyerinde sadece bir yıl içerisinde starter olmayı başarabilecek kadar azimli bir oyuncudan bahsediyoruz. Baktığımız zaman NFL’in önde gelen pas rusher’larından olması için gerekli her şeyen sahip, kaliteli kumaşı var. Ancak futbol geçmişi çok az olduğu için hala öğrenmesi gereken çok şey var.

Sıradaki isim de futbol geçmişi olarak Ansah ile benzerlik gösteren Bjoern Werner. Almanyalı olan Werner öğrenci değişim programı ile lise ikinci sınıfta Amerika’ya gidiyor ve burada Amerikan futbolu ile tanışıp gayet de başarılı oluyor. Ancak ülkesini özlediğinden dolayı Amerika macerası kısa sürüyor. Ancak lisedeki son senesinde Amerika’ya dönmeye karar veren Werner üst düzey futbola da geri dönüyor. Geçtiğimiz sezon Florida State’in en önemli savunma gücü olan Werner sezonu 13 sack ve 42 tackle ile bitirerek ACC yılın savunmacısı ödülünü aldı. Atlet, esnek ve çabuk bir oyuncu. Komple bir pas rusher. 4-3 şemasında başarıyla görev yapabilecek bir oyuncu. İlk beş için de seçilme ihtimali bir hayli yüksek.

Dion Jordan ise kimilerine göre bu pozisyonda hem Ansah hem de Werner’dan daha iyi. Bu konuda haklı olabilirler, benim Ansah ve Werner’ı ondan önce yazmam bu iki oyuncuyu Jordan’dan daha üstün görmemden kaynaklanmıyor. Dion Jordan sırasını Combine ile birlikte bir hayli yükselten oyunculardan. Fizik olarak ideal boyutlarda olmasa da çok yetenekli bir oyuncu. İdeal boyuttan kastım boydan ziyade beden. Çünkü oldukça uzun ve atletik bir oyuncu Dion. Hatta şimdiden stili itibariyle Aldon Smith ile de karşılaştırılmaya başlandı. Açıkçası arada bir hayli benzerlik var. Jordan’ın da oyunu Smith gibi çabukluk ve atletizme dayalı. Jordan biraz da bir tweener gibi gözüküyor. Yani hem DE hem de OLB oynamak için uygun. Ayrıca bir pas rusher’dan beklenmeyecek kadar iyi cover yeteneğine sahip olması da değerini arttıran bir olgu. Ancak onun da gücüyle ilgili eleştiriler var. Olabileceğinden daha büyük bir oyuncuya dönüşebilmesi için güçlenmesi gerekiyor.

Bahsedeceğimiz son yetenek ise Barkevious Mingo. LSU oyuncusu patlayıcı bir pas rusher olma özelliğiyle sivriliyor. Tam bir sack makinası ve oldukça dinamik. Koşu oyunlarını savunmakta da başarılı ve ayaklarına hakim. Eleştirilen ve kuşkuyla bakılan yönü pozisyonu için cılız kalması. Bir çok otoriteye göre “boom or bust player” olarak gösteriliyor. Yazının ikinci bölümünde ise başta Manti Te’o olmak üzere linebacker’lar, cornerback’ler ve safety’lere değineceğim…