TOFAŞ, 1976 Mayısında FIAT 131 serisini Murat 131 adı ile ülkemizde üretmeye başlamıştır. Bu seri ve sonrasında gelen FIAT Regata ülkemizde daha az donanımlı Şahin, daha donanımlı (zamanına göre gövde rengi tampon ve aynalar, hidrolik direksiyon, enjeksiyonlu motor, elektrikli ön camlar, değişik far ve stop tasarımı gibi farklılıklarla) Doğan isimleriyle piyasada yer bulmuşlardır. Merak edenler için aynı kasanın SW versiyonu Marengo’da ülkemizde Kartal adıyla piyasada yer bulmuştur.

Yıllarca üretilen bu araçları artık büyük şehirlerimizin caddelerinde eskisi kadar görmesek de Anadolu’nun değişik köşelerinde ve büyük şehirlerimizin uzak ilçelerinde hala bolca bulunmaktadır. Bu araçların kullanıcılarındaki en büyük eğlencelerden biri de Şahin üzerine görsel değişikliklerle Doğan oluşturmaktadır ki bu da çok bilinen “Doğan görünümlü Şahin” tabirinin meydana gelmesini sağlamıştır. Zaten gerçekte birbirinden pek farkı bulunmayan bir aracı görsel aksesuarlarla diğerine benzetmenin mantığı nedir sorgulamamak gerekir diye düşünüyorum. Aslında bir çok şeyin mantığını sorgulamamak lazım ki mutlu olabilelim.

Çok değil 3-5 ay önce korumalı futbol ligleri için çeşitli fikstürler yayınlanmıştı hepimiz hatırlarız. Üniversiteler Ligi açıklandığı gibi başlarken bir türlü kulüp liglerinin startı verilememişti. Sonra Kulüpler Ligleri’nin de başlayacağı duyuruldu ama oldukça sıkışık bir fikstür vardı ortada. Hatta bazı takımların Cumartesi, Ankara’da üniversite ligi maçı varken Pazar, İstanbul’da kulüp ligi maçı yapacağı belirtildi. Kulüpler 1.Ligi’nde grup uygulaması vs. yaparak fikstürü kısaltmak, takımları daha az yıpratmak, hakem masraflarını düşürmek vs. çözümler vardı ama sanırım gerek yoktu.

Tabi durum üzerine hemen takım yöneticileri ayaklandı(!!!) fikstürde düzenlemeler yapıldı ve Üniversiteler Ligi maçlarının tarihlerinde oynamalar yapılarak durum toparlandı (?). İşte bu durum bizim de (TOBB ETÜ Raiders) 30-31 Mart hafta sonu oynayacağımız İEÜ Halcyons maçının 13-14 Nisan hafta sonuna alınmasına sebep oldu. Normalde maçlarımızı yaptığımız 19 Mayıs Dış Sahaların bu tarihlerde dolu olması nedeniyle de ev sahibi olduğumuz maçın Akyurt GHSİM Sahasında oynanması sonucuna ulaştırdı bizi. Sahanın evlerimize 60-74 km, Çankırı’ya ise 80 km uzaklıkta olması, toplam boyunun 97 yard olması gibi önemli özellikleri vardı tabi.

Saha yöneticileri ile yapılan görüşmeler sonucunda başlangıç saati 15.00 olarak görünen maç için saat 13.00 itibarı ile sahanın bize tahsis edilmesi ve saha çiziminin su bazlı boya ile yapılması için anlaşma sağlandı. Biz de belirttiğimiz saatte sahaya ulaştığımızda devam etmekte olan Rugby Sevens hazırlık karşılaşmalarını görünce ise ayrı bir mutluluk yaşadık.

Yedi kişilik takımlarla 7’şer dakikalık iki yarı ve bir dakika devre arası olmak üzere toplam 15 dakikada maçları tamamlanan bu ragbi varyasyonunun 1883 yılında İskoçyanın Melrose şehrinde yaşayan Ned Haig ve David Sanderson adlı iki kasap tarafından Melrose RFC takımına gelir sağlamak için yapılan bir etkinlikte oynanmak üzere geliştirildiği, 1.Dünya Savaşı sonrasında kadar daha çok bu ülkede popüler olduğu şimdi ise 2016 olimpiyatlarında yer alacağı bilgilerine değindikten sonra konumuza dönebiliriz…

Son Rugby Sevens maçı bittiğinde saat 14.43 idi. Tabi bizim saha çizimini su bazlı boya ile yapmamız için yeterli zaman kalmadığından 19 Mayıs Dış Sahalarda da kullanılan lastiklere geçtik. Maçta oynayacak oyuncuların sahayı ölçüp, 12’ye bölüp işaretleyerek lastikleri çekmesi, saha kenarında bulunan futbol kalesini taşıması, ısınma, lisans kontrolü derken 16.00 civarında maça başladık. Buradan tüm ilgililere teşekkürlerimi iletiyorum. Her şeye rağmen bizi desteklemeye gelen az sayıda taraftarımıza da tekrar sevgiler. Maçı kazanarak yarı finale kalan ve Üniversite Süper Ligi’ne yükselen rakibimizi de tebrik ettikten sonra detaylı bir “ETÜ Raiders için 2013 sezonu” yazısına kadar merakınızı (tabi varsa) korumanızı diliyorum.

Pazar günü oynanan iki kulüp maçıyla Akyurt’u amerikan futboluna iyice doyurduktan sonra hafta sonu için en çok aklımda kalan noktalar. Cumartesi offense koçumuz olarak sahaya çıkan Kerem Ateş’in takımının spread option, Pazar SDÜ takımının başında bazı Mustangs oyuncularıyla birlikte sahada olan Hayden Flowers’ın takımının ise double wing oynaması, Cumartesi havanın güzel olmasıyla birlikte özellikle alnımda yaşadığım yanma hissinin Pazar öğleden sonra hala devam etmesi, sahanın boyu nedeniyle bolca touchback olması ve Pazar ikinci maç biterken başlayan yağmur nedeniyle arabaya gitmek için maç sonunda dakikalarca beklemem olabilir. Tabi bolca da Doğan görünümlü Şahin.

Yine 2013 sezonu

Kulüpler Süper Ligi’nde 4. Hafta geride kaldı, iki namağlup takımın mücadelesinden  29 – 8 gibi net bir skorla  galip ayrılan Boğaziçi bu unvanını 5.Haftaya taşıdı. SDÜ galibiyetsiz gidişini sürdürürken Hacettepe Red Deers ise sezonun ilk galibiyetini Akyurt’ta almış oldu. Son iki yılın şampiyonu Gazi, Sakarya’da rahat bir galibiyete imza atarken sanırım haftanın takımı İTÜ oldu. Ligin iddialı ekiplerinden ODTÜ ile kendi sahasında karşılaşan İTÜ 21 sayı geride girdiği son çeyrekte 22 sayı üreterek ciddi bir geri dönüş yaptı. Bu haftanın ardından ligde durum şöyle.

Boğaziçi Sultans441.00
Ankara Cats43.75
Gazi Warriors43.75
İTÜ Hornets43.75
ODTÜ Şahinleri42.50
Hacettepe Red Deers41.25

Sakarya Tatankaları

400
SDÜ Spartans400

(Eşit galibiyetteki birbiriyle oynamamış takımlar alfabetik sıralanmıştır.)

Üniversiteler Ligleri’nde ise artık yarı final zamanı, Süper Lig eşleşmeleri; Gazi Ü. – ODTÜ, Bilgi Ü. – İTÜ şeklinde. Üniversiteler 1.Ligi’nde ise A grubundan Atılım Ü. ve YTÜ, B grubundan İEÜ, C grubundan Yeditepe Ü. yarı final ve gelecek sezon süper ligde oynamaya hak kazandı.

Biz Onu da Düşündük

Çoğu spor için kurallar oyun oynandıkça gelişen olaylardan, yaşanan sakatlıklardan vs. esinlenerek gelişir. Amerikan futbolu için de durum çok farklı değil. En yakın örneklerinden biri “Horse Collar Tackling” ama bu yazıdaki konum bu değil. Ülkemizde yine koçlar tarafından da pek bilinmeyen ileri doğru elden ele top vermeyi kısıtlayan Kural 7-1-6.b;

Yani line hizasında dizilen TE, WR gibi oyuncularınızı offense line’ın hemen arkasından blok yapmaya gidermiş gibi gönderirken topu da öne doğru uzatıp o oyuncularla koşu yapamazsınız. Parlak bir fikir gibi görünüyor ama bunu da daha önce düşünmüş adamlar.

Neyse iki hafta önce her hafta yazabilirim demiştim ama ilk haftasında yatırdım o işi. Artık iki haftada bir yazabilirim sanırım. Tekrar görüşmek üzere…