2013 NFL Draftı’nda hiçbir takım tarafından seçilmeyen Jordan Rodgers’ın Detroit Lions ile sözleşme yapma şansı vardı, böylece Vanderbilt’in eski quarterback’i, kendisinden “biraz” daha ünlü (ve fazlaca zengin) abisi Green Bay Packers quarterback’i Aaron Rodgers ile NFC Kuzey grubunda yer alabilirdi.

Bunun yerine Jordan, Jacksonville Jaguars’ı seçti çünkü, açıkçası, Jaguars’ın kadrosunda Detroit Lions’ın yıldız oyun kurucusu Matthew Stafford gibi bir isim bulunmuyor.

Jordan, Fox Sports Wisconsin’den  Paul Imig’e yaptığı açıklamada “Pozisyonumdaki oyuncu kadrolarını gözeterek bu iki takım üzerinde yoğunlaştık, ancak Jaguars en iyi seçenekti” dedi ve ekledi: “Serbest bir quarterback için olabilecek en iyi fırsatı sunuyorlar. Çoğu takımın kadrosunda üç, belki dört QB varken, Jaguars’da iki oyuncu var (Blaine Gabbert ve Chad Henne) bu da benim gibilere ilk adımı atabilmeleri için büyük sanş tanıyor.”

Jordan’ın  ayrıca kendisi gibi draftlarda seçilmeyen ve Cuma günkü mini kampta bileğini burkan Matt Scott ile de rekabet etmesi gerekecek.
Jordan’ın idmanlarına da kasık sakatlığı engel olmuştu. Pek hayırlı bir başlangıç değil ama 24 yaşındaki oyuncu — Aaran’dan çok da farklı olmayarak — draft sürecinden NFL camiasını ne büyük bir hata yaptıklarına ikna etmek üzere ayrıldı.

Jordan “Bu tip sıkıntılara tüm kariyerim boyunca göğüs gerdim. Görev aldığım her yerde pozisyon için savaştım. Lise takımının ilk yıllarında yedektim, son senemde forma için rekabet etmem gerekti. Vanderbilt’te de başarıya ulaşmadan önce rekabetin içindeydim. Tüm bu yaşadıklarıma ve hak etmeme rağmen combine haftasına davet edilmememe bakılırsa, kariyerim boyunca yürümem gereken yol hep böyle oldu. Kızgın değilim, başarılı olmak için daha fazla motive oluyorum.”

Jordan’ın çıkış arayışındaki şansına dair birkaç kelam daha edilebilirse de, belki de dünyanın en iyi quarterback’inin kardeşi için en iyisi bekleyip görmek.

Yazan: Onur Özkol