Merhabalar Amerikan futbolu severler, Jacksonville Jaguars’ın yaptığı off-season hamlelerini ve takımın quarterback depth-chart’ını ayrıntılı olarak incelediğim yazılarımın ardından, bu yazımda da elimden geldiğince Jags’in savunma takımını analiz etmeye çalışacağım.

Özellikle son birkaç sezondur bazı NFL takımlarının (Denver Broncos, San Fransisco 49ers ve Green Bay Packers bu takımlar için çok iyi örneklerdir) hücumlarını iyice kusursuzlaştırdığını gördükçe iyi bir savunmaya sahip olmanın önemini çok daha iyi kavramış bulunmaktayız. Geçtiğimiz sezon toplam 3,832 yard pas oyununa ve toplam 2,243 yard da koşu oyununa izin vererek bu alanlarda 32 takımlı NFL’in orta sıralarında (izin verdiği pas oyunu anlamında 17. ve izin verdiği koş oyunu anlamında ise 12.) kendine yer bulan ancak maç başına yediği 27.8 sayıyla bu istatistikte NFL takımları arasında 29.sıraya kadar düşen Jags de artık bu super-offense güçleriyle baş etmek için sağlam bir savunma takımına sahip olmak gerektiğinin farkına vardı ve head koç Gus Bradley’nin önderliğinde, savunmanın neredeyse tamamını revize etti.

Bu revizyon sürecinde birçok oyuncuyla uzun soluklu sözleşmeler imzalandı ve birçok oyuncuyla da yollar ayrıldı ve de süreç Bradley’nin, her pozisyonda çetin bir forma savaşı yaratarak oyuncuların, formayı kapmak için çok daha arzulu ve çok daha istekli oynamasını sağlama felsefesine göre işledi. Bu felsefe ışığında hareket Jags, savunma takımına yaptığı takviyeler ile ilk 11 mücadelesini, ligin başlamasına daha üç ay olmasına rağmen şimdiden fazlasıyla kızıştırmayı başardı. Peki takım bunu sağlamayı nasıl başardı? Hangi oyuncular geldi, hangi oyuncular gitti? Gelen oyuncular takıma neler getirdi gidenler ise neler götürdü? İşte bu soruların cevaplarını az sonra okuyacağınız satırlarda bulacağınızı umuyorum. (Küçük bir not: Takımın off-season döneminde yaşadığı oyuncu trafiğini daha iyi anlatabilmek amacıyla, her pozisyon için ayrı bir gelen-giden tablosu oluşturmayı uygun görüyorum)

Off-season döneminde tamamen değişen bir D-Line

1) Defensive Tackle

Gelen: Kyle Love (New England Patriots), Roy Miller (Tampa Bay Buccaneers), Sen’Derrick Marks (Tennessee Titans)
Giden: Terrance Knighton ve C.J. Mosley

Jags, off-season döneminde iki önemli defansive tackle’ını serbest bıraktı. Bu isimlerden ilki dokuz yıllık NFL tecrübesiyle göz dolduran ve geçtiğimiz sezon takımın çıktığı 16 karşılaşmanın, 13’ü starter olmak üzere, hepsinde forma giyen C.J. Mosley’di. 1 Nisan günü serbest bırakılan Mosley, takım tarafından serbest bırakıldıktan yalnızca iki gün sonra Detroit Lions ile anlaştı. Bu isimlerden ikincisi ise Jags’in 2009 yılında üçün turdan seçtiği Terrance Knighton’dı. İlk üç sezonda çizdiği istikrarlı grafiğe rağmen geçtiğimiz yıl bir bar kavgasında gözünden ciddi şekilde yaralanan ve bu nedenle de 2012 sezonunda oynanan karşılaşmalara yüzünde bir maske ile çıkmak zorunda kalan Knighton, geçtiğimiz sezonun 10.haftasında Indianapolis Colts karşısında rakip oyuncuya yaptığı sert müdahale nedeniyle de 12 Kasım günü 21.000 dolar para cezasına çarptırılmıştı. Bu olayların büyük etkisiyle geçtiğimiz sezon Jags’de forma bulmakta büyük sıkıntılar yaşayan Knighton, 12 Mart günü takım tarafından serbest bırakılmış ve bundan yalnızca bir gün sonra da Denver Broncos oyuncuyu renklerine bağlamıştı. Açıkçası ben bu iki oyuncunun da Jags’den ayrılmasına sevindiğimi söylemek istiyorum çünkü, her ne kadar belli bir NFL tecrübesine sahip olsa ve de kariyerinin en iyi dönemini geçtiğimiz sezon Jags forması altında geçirse de Mosley, 30’una merdiveni dayamış durumda. Bu nedenle ben artık oyuncudan takıma hayır geleceğine çok inanmıyorum, ki bu yüzden meydanı gençlere bırakmakta da fayda görüyorum. Kngihton’a gelirsek, bence harika bir oyuncu olmasına rağmen, geçtiğimiz sezon gerek özel hayatında gerekse de saha içinde gösterdiği fevri tavırlar nedeniyle oyuncunun takımdan ayrılma vaktinin gelmiş olduğuna inanıyorum.

Takımın yeni yüzlerine geçersek, geçtiğimiz sezon New England Patriots forması giyen Kyle Love’ın diğer transferlere göre daha ayrıcalıklı bir konuma sahip. 2010 NFL Draftı’nda hiçbir takım tarafından seçilmeyen Love, Patriots ile anlaşmıştı ve 2010 sezonunun büyük bir bölümünü kenardan izledikten sonra geçtiğimiz iki sezonda takımın çıktığı her karşılaşmada forma giyen oyuncu, ligin belki de en iyi defansive tackle’ı olan Vince Wilfork ile birlikte Patriots D-Line’ının en önemli ve en korkutucu ikilisini oluşturmuş ve Patriots’un New York Giants’a 21-17 ile kaybettiği 2011 sezonu Super Bowl’una da ilk 11’de başlama başarısı göstermişti. Ancak diyabet hastası olması nedeniyle 2012 sezonunun ardından ciddi bir kilo kaybı yaşayan Love, tam 14 kilo vererek 143 kiloya düşmüş ve bu beklenmeyen kilo kaybının ardından oyuncunun eski gücünü kaybettiğine inanan Patriots, Love’ı serbest bırakmıştı ki bana kalırsa tackle’a büyük bir haksızlık etmişti.

Geçtiğimiz hafta sona eren Jags OTA’larını takip eden bütün yazar ve analistler, Love’ın eski gücüne tekrar kavuştuğunu söylüyorlar. Eğer Love, denildiği gibi geçtiğimiz sezon ki fiziki performansına ulaşırsa, Jags D-Line’ı ciddi anlamda güçlenecektir. Jags’in bu sezon kadrosuna kattığı diğer iki defensive tackle Roy Miller ve Sen’Derrick Marks hakkında konuşmak gerekirse, bu iki oyuncunun da bir Patriots tackle’ı Wilfork veya bir Baltimore Ravens tackle’ı Haloti Ngata kalitesinde olduklarını söylemek çok zor. Ancak bu iki oyuncu her ne kadar birer süper yıldız olmasalar da, bütün NFL takımlarında forma giyebilecek seviyede oyuncular.

2009 NFL Draftı’nda Tampa Bay Buccaneers tarafından üçüncü turdan Miller, kolej kariyeri ile göz doldursa da sezonluk NFL kariyerinin ilk iki sezonunda ise istikrarlı performanslar çıkarıp, özellikle 2010 sezonunda sergilediği 47 tackle ve 1.0 sack’lik performansı ile hatırlanıyor. 2011 sezonu öncesi çıktığı ilk pre-season maçında Kansas City Chiefs’e karşı dizinden sakatlanan tackle, bu sakatlıktan kurtulmakta biraz zorlandı ve de 2011 sezonunda Bucs’ın çıktığı 16 karşılaşmanın hepsinde forma giymesine rağmen yalnızca dört tanesine ilk 11’de başladı. Geçtiğimiz sezon ise süre aldığı 15 karşılaşmanın 14’üne starter olarak çıkan Miller yaptığı 24 tackle ile kendisinden beklenen performansın altında kaldı ve sonuç olarak off-season döneminde takım tarafından serbest bırakıldı. Yine 2009 yılında draft’a giren bir diğer tackle Sen’Derrick Marks ise Titans tarafından 2.tur 62.sırada seçilmişti. Titans forması giydiği ilk üç sezonda forma şansı bulmakta sıkıntılar yaşayan Marks, geçtiğimiz sezon 14 karşılaşmaya ilk 11’de başladı ve 41 tackle ve 1.5 sack’lik iyi bir performans çıkardı. Ben bu iki potansiyelli oyuncunun Jags’e katkısının yüksek olacağına inanıyorum. Ayrıca şu an için Kyle Love’ın kesin olarak ilk 11’de yer alacağını düşünürsek, ikinci starter tackle büyük ihtimalle Roy Miller olacaktır.

Defensive tackle pozisyonunda, head koç Gus Bradley’nin istediği forma savaşını şimdilik yaratmış olan Jags, bir önemli hamleyi de, 2010 NFL Draftı’nda herkesi şaşırtarak 1.tur 10.sıradan seçtiği defansive tackle Tyson Alualu’yu defansive end pozisyonuna çekerek gerçekleştirdi. Alualu, her ne kadar Jags forması giydiği üç sezonda takımın çıktığı tüm karşılaşmalara ilk 11’de başlama başarısı göstermesine ve de bu üç sezonda toplam 123 tackle ve 9.5 sack istatistiklerini tutturmasına rağmen, Jags bir 10.sıra seçiminden çok daha iyi performanslar bekliyor ve bu nedenle, bizzat head koç Bradley, Alualu’nun defansive end pozisyonunda daha fazla yarar sağlayacağını düşünerek oyuncuyu bu pozisyona çekti. Biraz önce bahsettiğim Love-Miller-Marks üçlüsü zaten sağlam bir üçlü oluşturmuş durumdaydı ve eğer Alualu da tackle pozisyonunda kalsaydı, kaliteli oyuncu sayısı arttığı için bu pozisyonunda önemli isimler forma şansı bulmakta ciddi sıkıntılar yaşayacaktı. O yüzden Jags’in bu hamlesini gayet yerinde buluyorum.

2) Defensive End
Gelen: Brandon Deaderick (New England Patriots), Tyson Alualu (Pozisyonu DT’den DE’ye çekildi.)
Giden: Yok

Jags’in off-season döneminde renklerine bağladığı ikinci Patriots kökenli oyuncu, Brandon Deaderick’ti. Eski takımında hem tackle hem de end oynayabilen Deaderick, Jags’de sadece end pozisyonunda görev yapacak. Açıkçası Deaderick, üç sezon terlettiği Patriots forması altında kendini tam anlamıyla gösteremedi ki bunu ü. sezonda tutturduğu 55 tackle ve 5.0 sack’lik vasat istatistiklerden ve 2010, 2011 ve 2012 sezonlarında Pats’in çıktığı 48 karşılaşmanın yalnızca 14’üne ilk 11’de başlamasından rahatlıkla anlıyoruz. Bu nedenle ben Deaderick’in, Jags’de ilk 11 tercihi olması için kendini daha çok göstermesi gerektiğine inanıyorum çünkü end pozisyonunda şu anda eski Pro Bowl oyuncu Jason Babin ve Tyson Alualu gibi önemli isimler bulunuyor.

Ancak buna rağmen Deaderick hamlesi, kadro derinliği sağlaması açısından bence gayet yararlı oldu. 2010 sezonunda The Sporting News tarafından ligin en iyi 11 çaylağı arasına seçilen ve off-season döneminde pozisyonu defansive end’e çekilen Alualu’nun ise yeni pozisyonunda takıma daha çok yarar sağlayacaktır. Bunun dışında Jags savunma takımının yedi sezondur en önemli parçalarından biri olan defansive end Jeremy Mincey’nin de takımdaki süresi de artık dolmuş gibi gözüküyor. Head koç Gus Bradley, Mincey’yi, kadro zenginliğinin tam anlamıyla sağlandığı end pozisyonunda artık oynatmayı düşünmüyor.

Bradley’nin Seattle Seahawks’tan beraberinde getirdiği yepyeni bir pozisyon: Leo
Leo pozisyonunda oynayan oyuncu, bir defensive end gibi pass rush yapabilmesinin yanında bir linebacker gibi pass coverage da yapabilir. Bu nedenle bu pozisyon, her ne kadar Bradley 4-3 dizilişe yakın oynatsa da, 3-4 ve 4-3 savunma sistemlerinin bir kombinasyonu olarak düşünülebilir. Bradley, defansif koordinatör olarak görev yaptığı Seattle’da, 2012 NFL Draftı’nda Seahawks’ın ilk turdan seçtiği defensive end Bruce Irvin’i Leo pozisyonunda oynatıyordu, Jags’de ise bu pozisyonun bir numaralı ismi Jason Babin olacak. Off-season döneminde kasığından ameliyat geçiren Babin, şu an iyileşme sürecinde ve oyuncunun önümüzdeki ay gerçekleşecek antrenman kamplarına katılması bekleniyor. Bradley’nin takım getirdiği Leo pozisyonu oldukça yararlı olacaktır ki geçtiğimiz sezon çaylak Irvin’in bu pozisyonda sekiz sack ile harika işler çıkardığını ve NFL’in en dinamik ve sağlam defansı olan Seahawks savunma takımının kilit ismi haline geldiğini iyi biliyoruz.

Revizyon sürecinden nasibini en az alan pozisyon: Linebacker
Gelen: Geno Hayes (Chicago Bears)
Giden: Daryl Smith

Off-season döneminde Jags’in kadrosuna kattığı tek linebacker olan Geno Hayes, NFL’de Tampa Bay forması giydiği ilk dört sezonda gayet istikrarlı performanslar çıkardı ve çaylak sezonu hariç geri kalan üç sezonun hiçbirinde 64 tackle’ın altına inmedi. Ancak geçtiğimiz sezon Chicago Bears’ta forma şansı bulmakta büyük sıkıntılar yaşayan Hayes, yalnızca üç karşılaşmaya ilk 11’de başlayabildi. Tabi ki tek bir sezon hiçbir zaman bir oyuncuyu yargılamak için yeterli değildir ki Hayes kalitesini önceki yollarda fazlasıyla gösterdi. Bu nedenle Jags’in bu hamlesini de yerinde buluyorum. Ayrıca Hayes’in takıma katılması ile Jags aradığı linebacker üçlüsünü de kurmuş oldu. Belki de şu an NFL’in en istikrarlı linebacker’ları arasında sayılabilecek Paul Posluszny, dört yıldır Jags forması giyen Russell Allen ve Hayes. Bunun yanında takım tarihinin en önemli linebacker’larından Daryl Smith off-season döneminde serbest bırakıldı. Dokuz sezondur Jags forması giyen Smith, geçtiğimiz sezonun çok büyük bir bölümünü sakatlıkların pençesinde geçirdi ve yalnızca iki karşılaşmada forma giyebildi. Bu nedenle yaşı da fazlasıyla ilerlemiş olan linebacker’ın bence takımdan ayrılma vakti gelmişti. Ancak 31 yaşına basmış olan oyuncuyu, Super Bowl zaferinin ardından emekliye ayrıldığını açıklayan efsane linebacker Ray Lewis’i kaybeden Baltimore Ravens iki hafta önce kadrosuna kattı.

Draft ile güçlendirilen Defansive Back’ler
1) Cornerback
Gelen: Marcus Trufant (Seattle Seahawks), Dwayne Gratz (Draft-7. tur), Jeremy Harris (Draft-7.tur), Demetrius McCray (Draft-7.tur)
Giden: Aaron Ross, Rashean Mathis, William Middleton

Off-season döneminde kadrosuna Minnesota Vikings’den Antoine Winfield gibi çok çok önemli bir cornerback’i katan Seattle Seahawks, veteran cornerback’i Marcus Trufant’ı serbest bırakmıştı ve cornerback pozisyonunda deneyimli bir oyuncuya ihtiyaç duyan Jags de dokuz yıllık NFL tecrübesine sahip Trufant’ı kadrosuna katmıştı. Aslında Jags’in sadece cornerback pozisyonu için değil, bütün olarak savunma takımı için tecrübeli bir oyuncuya ihtiyacı vardı, çünkü takım off-season döneminde yaşı 30’u geçmiş birçok oyuncusuyla yollarını ayırmıştı ki bu nedenle revizyon süreci aynı zamanda bir gençleştirme süreciydi. Neyse, geçelim Jags’e bahar aylarında katılan bir diğer cornerback, Dwayne Gratz’e. Jags’in bu seneki draft’ta 3.tur 64.sıradan seçtiği Gratz off-season döneminde, takımın 2013 draftı’nın ilk iki turunda seçtiği ofansif tackle Luke Joeckel ve safety Jonathan Cyprien’in gölgesinde kalmıştı ancak geçtiğimiz haftalarda sona eren OTA’larda Bradley ve diğer koçların gözüne fazlasıyla girmeyi başardı ve ilk 11 formasını Trufant ile birlikte şu an için kapışacak gibi gözüküyor. Bu nedenle bu yılki draft’ta 7.turdan seçilen Jeremy Harris ve Demetrius McCray’ın, önümüzdeki sezon fazla forma şansı bulabileceğini de düşünmüyorum.

Off-season döneminde Jags’in serbest bıraktığı ilk cornerback, geçtiğimiz sezon öncesi büyük umutlarla New York Giants’tan transfer edilen Aaron Ross’tu. Ancak, 2012 sezonunda bekleneni veremeyen Ross, Florida’nın bu kıyı şehrine geliş nedenini, takım tarafından serbest bırakılmasından sonra şu sözlerle çok güzel özetledi: “It was a nice paid vacation to Florida (Benim için para kazandığım güzel bir Florida tatiliydi).” Takımdan ayrıldıktan sonra Ross, yuvasına yani Giants’a geri döndü. Ben, off-season döneminde Ross’un serbest bırakılmasını haklı görmekle birlikte diğer cornerback’ler Mathis ve Middleton’un serbest bırakılmasını da yerinde buluyorum çünkü, bu oyuncular Jags’e çok fazla bir şey katamadılar ve katamayacak gibi de gözüküyorlardı.

2) Safety
Gelen: Jonathan Cyprien (Draft-2. tur)
Giden: Dawan Landry

2013 NFL Draftı’nda Jags, çok önemli bir değer ve geleceğin büyük yıldız adaylarından biri olan Florida Uluslararası Üniversitesi çıkışlı safety Jonathan Cyprien’ı 2. ur 33.sıradan kadrosuna kattı. Böylece Jags, aradığı sağlam safety’yi de hiç para harcamadan bulmuş oldu. Cyprien, running back Denard Robinson ile birlikte OTA’ların en büyük yıldızıydı. Tüm analist ve koçlardan tam not alan Cyprien, tecrübeli safety Dwight Lowery ile birlikte şimdiden ilk 11’dekini yerini sağlamlaştırdı.

Off-season döneminde takımdan ayrılan bir diğer önemli isim ise safety Dawan Landry’di. Forma giydiği iki sezonda Jags’in çıktığı bütün karşılaşmalara ilk 11’de başlayan ve bu iki sezonda tam 197 tackle’a imza atan Landry’nin serbest bırakılma nedenini, açıkçası tam olarak anlamış değilim ancak bu hamlenin takımın salary cap’ini rahatlatmak için yapıldığını düşünüyorum.

Bütün bu yazdıklarımı özetlemek gerekirse, Jags savunma anlamında oyunu tam anlamıyla kuralına göre oynamaya başladı ve head koç Bradley önderliğinde, genç oyuncularla uzun vadeli hedefler peşinde koşturuyor. Bu nedenle bir Jags taraftarı olarak takımın geleceğine umutla bakıyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…