2013 NFL sezonundan herkese merhabalar. Lig sonunda başladı ve ilk hafta birbirinden ilginç olaylara sahne oldu. Kuşkusuz haftaya damga vuran olayların başında Peyton Manning’in yazıyla yedi (sayıyla 7) touchdown pası atarak son şampiyon Baltimore Ravens’tan rövanşı alması geldi. Ancak kimilerine göre Chip Kelly’nin yüksek tempo sisteminin neler yapabileceğinin görülmesi ve mücadelenin belli bölümlerinde geçen sezonun trend takımı Washington Redskins’i nasıl aciz durumlarda bırakması haftanın olayıydı. Geçen sene savunmaların korkulu rüyası read option hücumlardı ancak başta Green Bay olmak üzere çoğu takımın buna önlemini almış olduğunu gördük.

Neyse ne, bu hafta ki yazımızın konusu bu yukarıdakilerden hiç birisi değil. Sezonun başlamasıyla beraber sahaya çıkan takımlar arasında elbette Oakland Raiders ve Dallas Cowboys da yer aldılar. İlk olarak Dallas Cowboys ile başlayalım. Cowboys açılış maçında division rakibi New York Giants’ı yeni adıyla AT&T Stadyumu’nda ağırladı. Maçtan önce iki tane de ilginç bilgi vardı. New York Giants, Dallas Cowboys’un yeni stadında henüz mağlup olmamış, dört senedir kazanıyordu. Cowboys’un ise sezon açılış maçlarında Giants’a karşı mağlubiyeti bulunmuyordu. Anlayacağınız Cowboys’un bu laneti kırmak adına tarihten gelen önemli bir şansı vardı. Bu iki seriden birisi son bulacaktı ve kazanan Dallas Cowboys olarak hem serilerini devam ettirmiş hem de Giants karşısında ilk kez yeni evlerinde kazanmış oldular. Tabi bunu stadın değişen ismine de borçlu olabilirler.

Maça bakacak olursak en önemli noktanın Dallas savunmasının kazandığı toplar olduğunu görüyoruz. üç interception ve üç fumble olmak üzere toplam altı top kazanan Cowboys savunması, bunların biri fumble recovery diğeri de interception return olmak üzere ikisini skor tabelasına yazdırmayı başardı. Aslına bakacak olursak Dallas savunması off-season’a bir çok soru işaretleriyle girmişti. İlk olarak savunma kordinatörü değişmiş, Rob Ryan’ın yerine 73 yaşındaki Tampa 2 savunmasının mucidi Monte Kiffin getirilmişti. Kiffin’in gelişi aynı zamanda yıllardır 3-4 olan savunma şemasının 4-3’e dönmesi demekti. Fakat ilk bakışta Cowboys’un 4-3 oynayacak oyuncu havuzu ve derinliğine sahip olmadığını görüyorduk. Ware ve Spencer OLB’den DE pozisyonlarına kaydırıldı. DT ikilisinde ise Jay Ratliff ve Jason Hatcher’ın görev yapması bekleniyordu ancak işler pek istenen gibi gitmedi. Ratliff ve Spencer sakatlıkları nedeniyle sahaya çıkamadı ve daha birkaç maç daha kaçıracaklar.

Linebacker pozisyonunda ise 3-4 şemasında orta ikiliyi oluşturan Sean Lee-Bruce Carter ikilisi Wilis-Bowman ikilisi vadediyordu ancak şemanın değişmesiyle Carter weakside linebacker pozisyonuna kaydırıldı. Ancak Carter’ın sahip olduğu atletizm sayesinde burada da en az inse linebacker’da olduğu kadar başarılı olabileceğini gördük. Spencer ve Ratliff’in yokluğuna rağmen zaman zaman çok iyi pas baskısı kurmayı başardı Cowboys ama hala yeterli bir pas baskısından bahsetmek zor. Manning skor drive’larında o kadar rahattı ki Cruz’un ikinci touchdown’ı üç dakikalık bir sürede geldi. Sakatların dönmesiyle birlikle bu konuda daha sürekli olacaklarını düşünüyorum.

Savunmada değişen şeylerin en başında ise mentalite geliyor. Tampa 2 savunmasının en önemli özelliklerinden biri olan rakibi top kaybına zorlama mentalitesinin Cowboys savunmasına tamamen oturduğunu söyleyebiliriz. David Wilson’ı yaptığı fumble’lar için suçlayabilirsiniz ama savunmanın payını da atlamamanız gerek çünkü gelen üç fumble da bilinçli bir şekilde yapıldı. Pozisyonları tekrar izleyecek olursanız Barry Church ve Nick Hayden’ın tackle’dan çok topu çelmeye çalıştıklarını göreceksiniz. Geçen sezon yalnızca 14 top kazanan bir savunmanın bir gecede rakibi altı top kaybına zorlaması müthiş bir gelişim ve ben bunun artacağını düşünüyorum.

Rakibini bu kadar çok top kaybına zorlayan bir takımın maçı çok rahat bir şekilde kazanmasını beklersiniz. Ancak Cowboys hücumunun henüz rüzgarı yakalayamadığını söylesek yanılmış olmayız. Biraz daha iyi hücum etmiş olsalar maçı daha rahat bir şekilde kazanabilirlerdi. Romo maça çok tutuk ve bir o kadar da reciever’larıyla anlaşamaz biçimde başladı. Sonrasında sakatlık yaşamasına rağmen iyi bir şekilde toparladı. Bir tane interception pas atmış olmasına rağmen bu kesinlikle onun değil WR Terrence Williams’ın rotasını terk etmesiyle oluşan hatası sonucu geldi. Dez Bryant maçın tüm bölümünde Giants savunmasının ilgi odağıydı bu nedenle Romo paslarının büyük bölümünü Austin’e gönderdi. İki TD pası da Witten’a gitti. Bryant’ın resimden çıkmasıyla DeMarco Murray’nin de çokça pas oyunlarında kullanıldığını gördük. Murray’nin sağlıklı bir şekilde dönmüş olması Dallas için gerçekten çok önemli. Onun varlığı hücumu dengeliyor. Fakat koşu hücumu henüz istenen seviyede değil. Murray sadece line’ın en iyi tarafı olan Tyronne Smith ve Roland Leary’nin oluşturduğu sol taraf koştuğunda etkili oldu. Takıma geçtiğimiz hafta katılan eski Pro Bowler Brian Waters’ın Bernardau yerine line’a eklenmesiyle koşu hücumunun daha iyi olmasını bekliyorum.

Oakland Raiders ise sezonu Indianapolis Colts deplasmanında açtı. Futbol dünyasının neredeyse tamamı rahat bir Colts galibiyeti beklerken Raiders, direksiyona geçen yeni oyun kurucusu Terrelle Pryor ile sahaya karakter koyarak son topa kadar savaştı. Pryor, ilk sınavında maçı son topa kadar getirip kaybetse de takıma kesinlikle yeni bir soluk ve heyecan getirdi. Sahada hala ne yaptığını bilen bir oyuncudan çok uzakta ama hala oyunu öğrenme aşamasında. İki interception ile oynamasına rağmen maçın büyük bölümünde çok iyiydi. 112 yard koşarak Raiders rekoru kırmasının yanı sıra geçen yılın süper çaylağı Andrew Luck’tan daha fazla yard pas attı. Bunların hepsini Jared Veldheer ve Menelik Watson’dan yoksun bir offensive line arkasında yaptığını da unutmayalım. Daha gidecek uzun bir yolu olmasına rağmen çok olumlu sinyaller verdiğini söyleyebilirim.

Raiders hücumunda Pryor dışında göze çarpan isim Rod Streater’dı. Pryor’ın öncelikli hedefi olan Streater gösterdiği yetenekle no.1 WR olmayı hak ediyor. Koşu hücumu ise Pryor’ın koşuları dışında sınıfta kaldı. McFadden sağlıklı biçimde dönmüşe benziyor ama Raiders line’ının ona yardımcı olduğunu söyleyemeyiz. Ben yine de umudumu kesmiyorum. Savunmaya baktığımız zaman savunma kordinatörü Jason Tarver’ın iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Geçen sezonun aksine tamamen oynamak ve kazanmak isteyen oyunculardan kurulu bir savunma vardı sahada. Zaman zaman çok iyi baskı da getirdiler. Ancak burada şöyle bir durum var. Baskıyı sadece blitz ile kurabildi Raider ve bunda en büyük pay defensive back’lerin olaya dahil olmasıydı. Yani front line’ın Lamar Houston dışında istenen durumda olduğunu söyleyemeyeceğim. Sio Moore’un sağlığına kavuşmasıyla pass rush’ta bir nebze olsun aşama kaydedebileceğini düşünüyorum. Tarver’ı bu maçta eleştireceğim tek nokta ise Reggie Wayne’i maç boyunca Tracy Porter ile savunması. Wayne neredeyse her pozisyonda Porter’ı yenmeyi başardı. Onun yerine ilk tur seçimi olan ve en önemli özelliği bire bir coverage’lardaki başarısı olan DJ Hayden tercih edilse sonuç daha iyi olabilirdi. Hayden bunun yerine nickel back olarak kullanıldı.

Haftaya çaylaklar Watson ve Moore’un dönmesi bekleniyor ve rakip Jaguars. Eğer Colts maçındaki futbolun bir devamını izlersek bu maç kazanılası bir maç olur. Pryor’ın bol bol touchdown yaptığı bir hafta sonrasında tekrar görüşmek üzere, esen kalın.